Yazara Gore Listeleme

  • İclal Aydın
    insan sesi mp3 - Türkçe
    29 Ayrım
    433,52 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Didem Ünüvar
    Her şeye güldüğümüz mutlu yıllardı. Biz çocuktuk, anne babalarımız da gençti. Başkaları yaşlanır, başkaları eksilir sanırdık. Biz değil, başkaları… Salkım Sokak ve “bizimkiler” dokunsam canlanacak bir fotoğraf gibi… Kalabalık göçmen ailelerin iç içe yaşadığı, küçücük evlere dünyanın en bereketli sofralarının sığdığı; tertemiz, umutlu, erkenci insanların birbiriyle derdini ve ekmeğini paylaştığı, İzmir’de gizlenmiş bir harikalar dünyasıydı sanki o sokak. Solmayan renkleri, çiçekleri, coşkusu, bulaşıcı neşesi, Boşnak halayları, İzmir zeybekleri, Rumeli türküleri, şenlikli kutlamaları ile geldikleri yeri yuvaya dönüştüren insanların inancıyla kurulan bu dünya büyüttü bizi. Eksik yapbozumun tüm parçalarını saklayan, yetişkinliğimize liman olan bu sokağın hikâyesine gidenler, kalanlar, yaşananlar, hatıralar da dâhildi ve hepsi anlatılmalıydı… Çünkü ben bir mahalle çocuğuyum, bilek-yürek gücüne ve kahramanların “geçmiş” değil “geniş” zamanlarda yaşadığına inanırım.
  • İclal Aydın
    insan sesi mp3 - Türkçe
    19 Ayrım
    283,11 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Ece Günal
    "Bunu Sen Oku, başarının zirvesini de hayallerinin sayısız kez yerle bir olmasını da görmüş birinin unutuşa direnen, inancını koruyan sözleriyle yazılmış bir hayat şarkısı. İclal Aydın, heykeltıraş Ozan Ünal’ın benzersiz hayal gücüyle yarattığı çizimler eşliğinde anılarının izlerini sürse de, aslında çocukluk hüzünlerine, ısrar ettiği hatalarına, hevesine ve hayallerine şefkat gösterebilen herkesin hikâyesi bu. Her düştüğünde yerden bir avuç toprakla ve yenilenmiş olarak ayağa kalkmaktan, kalbine bir şans daha vermekten yorulmayan; pişmanlığa değil gönlünce yaşamış olmanın huzuruna sığınan bir yazarın kaleminden geleceğe ve okura yazılmış bir mektup. ""Mesela biliyor musun, beni başarılarımdan çok başarısızlıklarım güçlendirmiş aslında. Her batırıp berbat etme hikâyemde bir kahramanım olmuş, bir şekilde elimi tutmuş. Onlarca yıldır benimle evden eve taşınan günlüklerimi yaz başında okuduğumda dedim ki, İclal senin bir başarı hikâyen yok! Senin muazzam başarısızlıkların var. Ama maça dönmeye bir güç, cesaret bulmuşsun her seferinde. O güç ve cesaret kaybetmekten doğuyormuş meğer… Ben kaybettim, ben yazdım. Ozan okudu ve karaladı. Bunu sana anlattım, sen oku."" (Tanıtım Bülteninden)"
  • Iclal aydın
    insan sesi mp3 - Türkçe
    8 Ayrım
    153,20 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Esra yıldırım
    Bitmiş Aşklar Emanetçisi-İclal Aydın Sana güzel bir yaz günü gelmiştim. Karlı bir sabahta gidiyorum. Beş mevsim yaşamışız beraber Beş mevsim bir "iç denizi" karartmaya yetti. İşte böyle sevgili... Biz artık seninle haritada iki küçük su lekesi... Hiçbir nehir kavuşturamaz bizi." İclal Aydın çok satan ve büyük bir beğeni kazanan kitabı Hayat Güzeldir den sonra, ikinci kitabı Bitmiş Aşklar Emanetçisi nde bu kez öyküleriyle sesleniyor okurlarına. Bu öykülerin kahramanları bazen bir şiire, bazen bir köşe yazısına, bazen de yazarın belleğine, yüreğine ya da hayal gücüne konuk oldular. Aşkları, yalnızlıkları, acıları, özlemleri, mutluluklarıyla... onları tanıyacaksınız belki. Kendinizi bulacaksınız onlarda... Zaten, Cem, Ayşegül, İclal, fark etmiyor. Hepimizin hayatı bitmiş bir aşktan geçiyor.
  • İclal Aydın
    insan sesi mp3
    40 Ayrım
    1127,30 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Eldem Nihan Tutmaz
    Üzüm ve zeytinin, yağ, bal ve şarap küplerinin, kadırgaların, binbir şifalı otun en eski vatanı Urla. Dünyanın zalimliği ve insanın vahşiliğinden şüphesi olmayanları, dünyanın güzelliği ve insanın iyiliğine inandıran bir yer burası. Bir zamanların efsane gazetecisi, dünyaya küskün Oktay Onur Yortan’ın ise çocukluğunun huzurlu bahçesi. Dünyadaki değer yitimine isyan edip tüm kariyerinden ve hayatın yüklerinden vazgeçip sığındığı liman. Kaçıp geldiği geçmişinden ve eski güzel günlerin anısından seçip sakladığı eski aşkı Filiz Canan şimdi kıymeti bilinememiş, kaçırılmış bir mutluluk fırsatı artık. Söylenememiş sözlerin altında kalan koca bir ömürde ikisi de birbirinin hikâyesini yarım bıraktı. Ama okumaları ve bitirmeleri gereken asıl hikâye, Urla’daki o evin fotoğraflarından gülümseyen, sevgiyi bir yaşam direnişi olarak kucaklayan ve sıradanlığıyla bir hayat kahramanı olan Nona’ya ait. Nona’nın yaşadığı yüzyılın sonlarına yetişen Kerem ve Zeynep’in de dahil olduğu 48 saatlik maceraya sığan bir asırlık ömrün dökümünde, Nona sadece onlara değil, bu yüzyılın tüm insanlarına sesleniyor: “Acı dediğin taş, insan dediğin su gibidir. Taşın üstünden kayar gider, toprağa karışır. Taşa her vurduğunda acır canın. Ama toprakla buluştukça acın azalır. Acıdan sonra bir bakmışsın ki o toprakta ne çiçekler, ne hayatlar dirilmiş. Hem su deyip geçme; o su, taşı bile aşındırıp yıpratır.” Peki ya Oktay Bey? Karşısında oturan iki gence bütün kalbiyle, “Ölmekten değil yaşamaktan korkmamaktır kahramanlık,” derken haklı mı?
  • İclal Aydın
    insan sesi mp3 - Türkçe
    33 Ayrım
    520,27 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Burcu Bal Yıldız
    İNSAN BİR HİKÂYEYE KENDİNİ KAPTIRDIĞINDA, BİR BAKIYOR Kİ KARŞISINDAKİNİ ANLAMAYA BAŞLAMIŞ. “Nedenini bilmeden peşine düştüğümüz duyguların, izini sürdüğümüz tutkuların, hapishanemiz olan korkuların bize bizden önceki nesilden kaldığına kanaat getirdim. Unutmamak, hatırlamak, birbirini tamamlamak için aslında.” Diken kelebeklerinin göçü altı nesil sürüyorsa ve nesiller birbirinde devam ediyorsa, dağın bu yanıyla öbür yanını, denizin bu ucuyla öteki ucunu, bir kıtanın başlangıcıyla bitimini aynı anda görebilen hangi nesildir? Kapalı bir kapının iki tarafında iki insan duruyor. Rüçhan ve Nesrin. Türkân ve Mine. Kartal ve Somer. Peki, bir sonraki nesilden Defne ve Somer’in öteki kızı Kiraz kendi aralarındaki kapıyı aralarsa, diğer kapalı kapılara ne olur? Dün, bugün ve yarın, bir neslin yolunda kesiştiğinde hikâyeler nasıl değişir? Belki de, Kiraz’ın Defne’ye söylediği gibi bir aynaya tutulur bütün hikâyeler: “Büyürken, genç kız olurken fark ettim ki, benim annem de sen ve senin annen için öteki kadın. Annelerimize yaşatılan reddedilişin iki ucuyduk seninle. Rüçhan Hanım’ın ölüme giderken hüzünle baktığı bir aynayız biz. Birimiz aynanın sırrı, diğerimiz camıyız.” Üç kız kardeş Türkân, Dönüş ve Derya’nın hikâyesi, Ayvalık’ta kaldığı yerden, bağımsız kurgusu ve tanıdık karakterleriyle devam ediyor.
  • İclal Aydın
    insan sesi mp3 - Türkçe
    46 Ayrım
    419,10 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Nihal Hacılar
    Zorba, itaatkârın üzüntüsüyle beslenir... "Sevgin direğimiz, üzerimize saldığın korku çatımız olmuş meğer. Mutsuzluğumuzdan örülü bir devlet yaratmışsın hepimize. Sen en çok beni severdin ya. En çok beni köle yapmışsın kendine." Samire, Yaşar, Lorin. Birbirlerinin gölgesinde saklanan, birbirlerinin masalını yazan üç küskün kadın. Yaraları doğuştan, lanetleri miras... Yalnızlığın kuyusunun başından ayrılmadan, kederlerinin yankısını dinlediler. Her masalın sonu gece değildi elbet. Üç, ikiden ve dahi birden iyiydi. Ve her yanlışın doğrusu kendi içinde gizliydi. Kanadı kırık üç kadın, ödedikleri ağır bedellerin karşılığını, içinde çırpınıp durdukları, kapısı açık olsa da çıkıp gidemedikleri gölge kafeslerinde bekledi. İhtiyaç duydukları inanç, temize çekecekleri geçmişte saklıydı. (Tanıtım Bülteninden)
  • İclal Aydın
    insan sesi mp3 - Türkçe
    48 Ayrım
    987,63 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: SABAHAT VAROL İNSEL
    Bütün hayatlar birbirine çıkar. Büyük bir şehrin kimi sahile kimi yokuşa çıkan yolları gibidir ömürler. Bizi birbirimize düğümleyen yollar, derken tam da bunu söyler Gavras Bey. Göçler, idamlar, istifalar, muhtıralar, öğrenci olayları, uçak kazaları, tanklar, yanılgılar, fedakârlıklar ve şarkılar içinde geçen bir yüzyılın  Türkiyesi’nde, bir göçe direnen köklerin, ayrılığın, yoksulluğun, ölümün, direncin hikâyesini hatırlatıyor Unutursun. Hacı Gavras Karamanlı, Unutursun’un en uzun yaşayan kahramanı. Hayatının tüm dönemeçleri Bir Cihan Kafes’ten tanıdığımız ve hikâyeleri henüz bitmemiş bir ailenin üç kuşak kadınına çıkıyor. Birlikte geçirdikleri bir ömür içinde birbirleriyle kucaklaşamamış Samire, Yaşar ve Lorin’i ölümüyle kavuşturan bu yabancı kim? Unutursun, aşk için giden, kalan ve ölenin hikâyesi biraz da... İstanbul’un son gayrimüslimleri, esnaf dostları Aşkale’ye gitmesin diye vergi borcunu ödemek için para toplayan Müslüman komşular, asılan bir başvekilin güçlü karısı, müge çiçekleriyle bezeli altmışlı yılların Ankarası’nı yasa boğan uçak kazası, savaşlardan sağ çıkmış sıhhiyecilerin yorgunluğu, Kapadokya’nın yer altı kentleri, karlı Berlin, ana kucağı Ihlara, tangolar, ağıtlar ve elbette bir esinti gibi geçip giden Nariye’nin şarkısı... Hepsi birer yağmur damlası bu hikâyede. Hasan Dağı’nın ardında yaşananlar unutulmasın diye. Kimi bir madalya gibi taşır yara izini... Kimi de teninde yeni yaralar açarsa, eskisini unutup herkese unutturabileceğini düşünür. Oysa zaman her işi tek hamlede yapabilen büyük  bir kahraman. Ve hepimizin kalbinde kapağı ölene dek açık kalan bir “Unutma! Defteri” var.
  • İclal Aydın
    insan sesi mp3 - Türkçe
    25 Ayrım
    705,46 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Sema Özer
    Bir zamanlar, bir ülkenin en güzel denizine bakan bir evde üç kız kardeş yaşardı. İsimleri Türkân, Dönüş ve Derya idi. Babaları Sadık Bey ve anneleri Nesrin Hanım’la birlikte geceleri kucak kucağa oturur, gelecekte onları bekleyen şahane yılların hayallerini kurarlardı. Türkân, Dönüş ve Derya’nın, Ayvalık’ın çam kokulu sokaklarında geçen masal gibi çocukluğu, onları yetişkin dünyasının acımasızlığına hazırlamamıştı belki. Hiçbir hayatın, hiçbir seçimin göründüğü kadar kolay olmadığını, bazen en büyük, en akla gelmeyecek sırların en güvendiklerimizin kalbinde saklandığını, en korkulacak hastalıkların gün gelip geçmişi derleyip toplayabileceğini anlamak zaman istiyordu. Ve zamanın ilaç olmadığı bir yara var mıydı dünyada? Ayvalık’ın denize uzanan taş sokaklarından, nice yaşamlar görüp geçirmiş zeytin ağaçlarından, hayatın kaynağından akan suyundan, eski evlerinden doğmuş bir aile hikâyesi Üç Kız Kardeş. Bir mutsuzluk hikâyesi değil; neşeli günleri yâd ede ede iyiliğe dönüşün hikâyesi. İyileşmenin yolculuğu… (Tanıtım Bülteninden)
  • Iclal Aydın
    insan sesi mp3 - Türkçe
    36 Ayrım
    542,55 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Sevim Sürekli
    İyi Bir İnsan Olmak, Çocuğunun Bahçesine Diktiğin Bir Ağaç Mıdır? Mutlu Son Dedikleri, Yaşarken Görmesek De, Diktiğimiz O Ağacın Bizden Sonrakilere Kalan Meyvesi Mi?   Bir zamanlar, bir ülkenin en güzel denizine bakan bir evde üç kız kardeş yaşardı. İsimleri Türkân, Dönüş ve Derya idi. Babaları Sadık Bey ve anneleri Nesrin Hanım’la birlikte geceleri kucak kucağa oturur, gelecekte onları bekleyen şahane yılların hayallerini kurarlardı. Türkân, Dönüş ve Derya’nın, Ayvalık’ın çam kokulu sokaklarında geçen masal gibi çocukluğu, onları yetişkin dünyasının acımasızlığına hazırlamamıştı belki. Hiçbir hayatın, hiçbir seçimin göründüğü kadar kolay olmadığını, bazen en büyük, en akla gelmeyecek sırların en güvendiklerimizin kalbinde saklandığını, en korkulacak hastalıkların gün gelip geçmişi derleyip toplayabileceğini anlamak zaman istiyordu. Ve zamanın ilaç olmadığı bir yara var mıydı dünyada? Ayvalık’ın denize uzanan taş sokaklarından, nice yaşamlar görüp geçirmiş zeytin ağaçlarından, hayatın kaynağından akan suyundan, eski evlerinden doğmuş bir aile hikâyesi Üç Kız Kardeş. Bir mutsuzluk hikâyesi değil; neşeli günleri yâd ede ede iyiliğe dönüşün hikâyesi. İyileşmenin yolculuğu…
  • İCLAL AYDIN
    insan sesi mp3 - Türkçe
    10 Ayrım
    244,66 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: BİRGÜL ÇELİK
    Düşünmek ile suskunluk arasındaki orta odada, bitmeyen yazlar düşleyenler için. "Sanki hiç vedalaşmamışım herhangi biriyle. Sanki artık hiç özlemiyorum. Kimseyi. Yazlıklardan ayrılanlar, güneşten solmuş tişörtlerinin omzunda getirirdi küçük yaz aşklarının ayrılığını. Mektuplarla, arada bir güçlükle açılan telefonlarla yaşatılırdı biraz daha yaz aşkı. Yaz bitimi, yirmili yaşlarım başlayana dek daha derin acıtırdı kalbimi ve o zamanlar daha çabuk onarabilirdi kalbim kendini. Bir ayrılığın, uzun bir yola çıkmanın, bir şehre son kez bakmanın burukluğu ile baş etmeyi öğrendim sonunda..."

Sayfalar