Yazara Gore Listeleme

  • İlhami Algör
    insan sesi mp3 - Türkçe
    3 Ayrım
    116,19 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Zelal Fahrioğlu
    "Her şeyin iyi gittiğini nerden çıkarıyorsun?" dedi. "Herif rüzgârı kendinden menkul uçurtmanın teki. Ara sıra telleri takılır gibi kadına geliyor gece yarısı." "Fakat Müzeyyen, bu derin bir tutku," dedim. Tırsmaya başlamıştım. Haklı olabilirdi. "Evet, biraz sapık ve tek taraflı bir tutku," dedi, arkasını dönüp gitti. Hikâyeye göre adam, kadını çok seviyor, sevdikçe ruhu büyüyor, eve sığmıyor... Bülbülün çilesi, yazarın zulası... İnceden sarma bir sigara, inceden bir bardak... Jak Danyel isimli bir şişe, Hicran isimli bir yara, tuhaf isimli bir roman. Kafamız iyi, açmayın kapağı, biz böyle iyiyiz. İlhami Algör, alelacayip aşkların ve oyunbazlığın, hüzünlü dolambaçların yazarı. Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku, İtalyan Yokuşu'ndan aşağı, rüzgâra asılıp Tophane'ye inen roman. Avaramu! (Tanıtım Bülteninden)
  • İlhami Algör
    insan sesi mp3 - Türkçe
    16 Ayrım
    172,81 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Devrim Beger
    “Melo Abla, aslen Çanakkaleli, Frig-Aiol melezi idi. Melezliğinden ötürü Melo namıyla anılırdı. Kalemle çizilmiş ince güzel bir yüzü, göreni sakinleştiren bir gülümseyişi vardı. Gözleri simsiyah, kara zeytinler gibi parıltılıydı. Parıltıyı gördüğünüzde Melo’nun içinde başka biri daha olduğu hissine kapılırdınız. Siz o hisse kapılmış gider iken, içeriden çıkan olmazdı.” Boş gezenin boş kalfası A. Hermesi Bey, nam-ı diğer Çarşılı Deli Abbas, bir öğle vakti Teşvikiye Camii avlusunda, ayağında uzun, “cayır cayır” kırmızı eteği, platin sarısı harap saçlarıyla bankta oturan kıralıçasıyla karşılaşır ve hikâyemiz başlar. Kalfa’nın, “üfür üfür ipe diz” tekniği ile anlattığı bu serbest eser, Filiboğlu İskender Bey’in maceraları ve his dünyası üzerinedir ve dallanıp budaklanarak, Çanakkaleli Melahat’a kadar uzanacaktır. İlhami Algör’ün, hikâye kahramanı/anlatıcısı bu kez de tarihin sayfalarında geziniyor, tabii ki yine bir kadının, kıralıçanın bakışları nezaretinde.
  • İlhami Algör
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    76,51 KB
    Eser Türü: Kitap
    "Her şeyin iyi gittiğini nerden çıkarıyorsun?" dedi. "Herif rüzgârı kendinden menkul uçurtmanın teki. Ara sıra telleri takılır gibi kadına geliyor gece yarısı." "Fakat Müzeyyen, bu derin bir tutku," dedim. Tırsmaya başlamıştım. Haklı olabilirdi. "Evet, biraz sapık ve tek taraflı bir tutku," dedi, arkasını dönüp gitti. Hikâyeye göre adam, kadını çok seviyor, sevdikçe ruhu büyüyor, eve sığmıyor... Bülbülün çilesi, yazarın zulası... İnceden sarma bir sigara, inceden bir bardak... Jak Danyel isimli bir şişe, Hicran isimli bir yara, tuhaf isimli bir roman. Kafamız iyi, açmayın kapağı, biz böyle iyiyiz. İlhami Algör, alelacayip aşkların ve oyunbazlığın, hüzünlü dolambaçların yazarı. Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku, İtalyan Yokuşu'ndan aşağı, rüzgâra asılıp Tophane'ye inen roman. Avaramu!
  • İlhami Algör
    insan sesi mp3 - Türkçe
    13 Ayrım
    389,57 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Derya Durgut
    "Yeni bir hayat kurmak... Nasıl oluyordu? Önce fikir mi geliyordu?Yoksa bir tesadüf sizi fikrin önüne mi getiriyordu? Yeni bir hayat içinmutlaka, kuvvetli bir rüzgâr mı gerekiyordu? Önceki hayatınız artık'eski' mi oluyordu? Eski olanın hükmü kalmıyor muydu? O vaktekadar boşuna mı yaşamış oluyordunuz?"Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku, Albayım Beni Nezahat ile Evlendirve Kalfa ile Kıralıça adlı romanlarıyla edebiyatımızda kendine has biryer edinen İlhami Algör, yine bir romanla karşımızda: İkircikli Biricik.İkircikli Biricik, yalnızlığın, arayışın, bulma ümidinin, şehirlerin,caddelerin, şarkının ve şiirin romanı… Titizlikle örülmüş bir kurgu; ustalıkla harmanlanmış, sarsıcı bir dil…
  • İlhami Algör
    insan sesi mp3 - Türkçe
    12 Ayrım
    164,86 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Serap Yolcu
    Sende bu ad oldukça istersen sıfır numara kel, istersen at kuyruklu olurum. İnce bıyıklı, tek dişi altın olurum. Meftun olurum, meczup olurum. Uzaklara bakarım, çıtımı çıkarmam. Nasıl söyleyeceğimi bilmem, susarım. Susmak üzerine konuşmak gerekse, beni çağırırlar, oturur susarım. Dolmabahçe saat kulesiyle, Çırağan Sarayı ile konuşurum. Duvarlara yazılar yazarım gizli gizli: 'Albayım beni Nezahat ile evlendir'. Bahtının rüzgârına kapılmış giden bir adam, Kahraman'ın El Kitabı'nda denenmiş ama foslamış olanı başarmaya takıyor kafayı. Kalbini dinliyor, yönünü seçiyor ve yürüyor... İlhami Algör, küçük ve meraklı adımlarla dolaşıyor edebiyat şehrinde. Ateş böceklerini kozasından çıkarıyor, bir kadere bir romana. Albayım Beni Nezahat ile Evlendir, hayat hakkında fikri olmayanlara yazılmış kafası karışık bir hikâye. "Mesele nedir?" (Tanıtım Bülteninden)