Yazara Gore Listeleme

  • Beyazıt Akman
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    3,12 MB
    Eser Türü: Kitap
    On üçüncü asrın sonları. Anadolu savaş ve kan içinde. İnsan kellelerinden kulelerle kalplere terör salan doğulu barbar Moğollar, Batılı fanatik Haçlı orduları ve hain Haşhaşinler.. Ve Türkleri tamamen bitirmek niyetinde olan imparatorluk varisi tekfurlar... Bu kaostan bir cihan lideri doğmak üzere... Küçük bir uç beyliğinden çıkarak bu katliamlara dur diyecek, umudun ve adaletin adı olacak bir genç! Kuruluş hiç böyle anlatılmadı. En son araştırmalar ışığında dört yılda yazıldı. İki ciltlik bir epik; film tadında bir roman. Osmanlı İmparatorluğu'nu kuran, ona adını veren kahramanın hikayesi. Şövalye Mihal'in gözünden, Marko Polo'nun seyahatnamesinden ve Yunus Emre'nin kalp gözünden Osman. Türk ve dünya edebiyatının en kapsamlı Osman Gazi çalışması. Yeni kuruluş yılı olarak kabul edilen ve Osman Bey'in Doğu Roma İmparatorluğu ile savaşı 1302 Bafeus Muharebesi'nin ilk romanı. Akademisyen-yazar Beyazıt Akman'ın merakla beklenen bu büyük epiğini iki kitap halinde yayınlıyoruz. Birinci Kitap: Osman'ın çocukluğu, gençliği, Rabia ile tanışması, ona aşık oluşu. Şeyh Edebali'nin dergahında insan-ı kamil olma serüveni. Şövalyelerle ilk çarpışmalar, tekfurlarla ilk savaşlar, Haşhaşinler ile hesaplaşma ve büyük bir ihanet. İkinci Kitap: Osman en büyük kabuslarıyla yüzleşiyor, zorlu bir birlik mücadelesi veriyor. Mihal kritik bir karar aşamasına geliyor ve Aşık Yunus'un yolu Osman'la son kez kesişiyor. 1302 Bafeus Muharebesi kitabın görkemli finalini oluşturuyor.
  • Beyazıt Akman
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    5,14 MB
    Eser Türü: Kitap
    On beşinci yüzyılda, 19 yaşındaki genç sultan, bütün dünyanın kaderini değiştirmek üzereydi… Doğu Roma’nın merkezi Konstantinopol’den kaçırılan Alexander, yaşayabilmek için çocukluk aşkından ayrılmak zorunda kalır. Aşkına tekrar kavuşmaya söz veren Alexander, doğduğu topraklara hiç beklenmedik bir şekilde geri dönecektir. Aradığı adaleti başka topraklarda bulmuş ama ilk aşkını hiç unutmamış bir yeniçeri olarak… Aynı tarihlerde ve aynı coğrafyada, kaybettiği sevgili eşinin yasıyla birlikte elçiden çok seyyah olup çıkan İtalyan Alberti Balbi ise elyazması eserler kopyalayıp çoğaltan Müslüman bir kıza; Nilüfer’e vurulur. Alberti’nin, adeta eski aşkının ve yasının doğal bir uzantısına dönüşen bu imkânsız aşkı satır satır döktüğü gizli defteri, gittikçe tarihin en önemli tanıklıklarından birine dönüşecektir. Zira aynı dönemde, 19 yaşındaki bir sultan; genç Mehmet sadece Alexander ve Alberti’nin değil; bütün dünyanın kaderini değiştirecek bir olayı, İstanbul’un fethini gerçekleştirmek üzeredir… Amerika’da yaşayan genç akademisyen Beyazıt Akman’ın üniversite kütüphanelerindeki kaynaklarla birlikte yerli ve yabancı yüzü aşkın eseri inceleyerek beş yıllık bir araştırmanın ardından yazmaya başladığı İmparatorluk, göz kamaştırıcı bu epikle açılıyor. Manisa’dan başlayıp İtalya’ya kadar uzanan, Gütenberg’den Bellini’ye değin pek çok tarihi simayı bir araya getiren roman, Hıristiyan-Müslüman ilişkilerine ve Doğu-Batı ikilemine dair pek çok şeyi yerinden sarsacak. Şövalyelerle yeniçeriler arasındaki çarpışmalar, nakkaşlarla Venedikli ressamlar arasındaki diyaloglar ve kültürlerle yürekler arasındaki gelgitlerle bezeli bu uzun soluklu aşk ve savaş romanı; çok uzun zamandır eksikliği hissedilen renkli ve görkemli bir imparatorluk panaroması sunuyor. Alexander’ın aşkını, Alberti’nin hüznünü ve Mehmet’in azmini film izlercesine, bir solukta okuyacak, bir daha unutamayacaksınız. İmparatorluk, Dünyanın İlk Günü’yle başlıyor…