Yazara Gore Listeleme

  • Carlo Ginzburg
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    1,55 MB
    Eser Türü: Kitap
    "Ben, Katolik bir ülkede doğup büyümüş bir Yahudiyim, hiç din eğitimi almadım, Yahudi kimliğim daha çok baskı sonucu ortaya çıkmış." Carlo Ginzburg'un bu kısa otobiyografik ifadesi, Tahta Gözler'deki "mesafe" kavramını anlayabilmemiz açısından büyük önem taşıyor. Kitapta yer alan dokuz denemeyi birbirine bağlayan şu sorudur: "Şeyleri olduğu gibi görmemize olanak sağlayan mesafe tam olarak ne kadardır?" Yazara göre, bir şeye çok yakın olduğumuzda aşinalık bakış açımızı çarpıtır, çok uzak olduğumuzda ise bakış açımızdaki çarpıklığın kaynağı mesafenin ta kendisidir; dolayısıyla, içinde yaşadığımız dünyayı anlamak için uzaklıkla yakınlık arasında bir denge tutturmak gerekir. İşte Ginzburg'un Tahta Gözler'de yaptığı da bu dengeyi tutturmak. Yazar, yakınlık konusunda bir defa daha ortaya çıkan Yahudi-Hıristiyan karşıtlığını, hem içerden hem dışardan bir bakışla –bir yandan baskı sonucu ortaya çıkan Yahudi kimliğinin bakışıyla, diğer yandan içinde yetiştiği Hıristiyan kültüre bakan birinin gözüyle– değerlendiriyor. Aşinalık ve yadırgatıcılıktan yola çıkarak perspektif, temsil, imge ve mit kavramlarını inceliyor. Aristoteles'ten Marcus Aurelius'a, Montaigne'den Voltaire'e ilerlerken felsefe, tarih, filoloji ve etik gibi alanlara yayılan ve günümüz popüler kültüründen örnekler sunan Tahta Gözler, ayrıntı zenginliği ve bu ayrıntıları ilişkilendirişindeki dehasıyla okurlarını şaşırtacak bir kitap.
  • Carlo Ginzburg
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    804,37 KB
    Eser Türü: Kitap
    On altıncı yüzyılın sonları. İtalya'nın bir dağ köyünde herkesin Menocchio dediği bir değirmenci yaşar. Latincesi kıt olan bu yoksul köylü koskoca Engizisyon'a meydan okur. Eline geçen, halk diline çevrilmiş, içlerinde Kuran'ın da bulunduğu bütün kitapları okuyan Menocchio, o karanlık çağda kendi evren kuramını yaratır. Ona kalırsa dünya, kaostan, bozulan peynirde oluşan kurtlar gibi türemiştir. Tanrı, gücünü herkese; "Yahudiler'e, Türkler'e, Hıristiyanlar'a ve hatta sapkınlara" eşit olarak vermiş, kimseyi kayırmamıştır. İsa'ya gelince, o da sıradan, yoksul bir köylüdür. Cehennem de araf da papaz ve keşişlerin halkı soymak için uydurdukları şeylerdir. Engizisyon karşısında bir türlü geri çekilmeyi bilmeyen bu bilgiye susamış köylü, bütün din iktidarını karşısına alır. Yargıçlarına, "beni ölüme yollarken siz benden çok korkuyor olabilirsiniz," diyen ve inançlarını inkâr etmediği için diri diri yakılan matematikçi filozof Giordano Bruno ile aynı dönemde Engizisyon tarafından ölüme mahkûm edilir. Ginzburg, halk kültürünün iktidar karşısındaki konumunu incelerken, günümüze kalan belgeler ve Engizisyon kayıtlarından yola çıkarak tarihi yeniden yazıyor. Peynir ve Kurtlar, bir detektif romanı gibi okunan, kışkırtıcı bir kitap...