Yazara Gore Listeleme

  • Giorgio Bassani
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    6 Ayrım
    139,95 MB
    Eser Türü: Kitap
    Kuru Otların Kokusu, Giorgio Bassani’nin edebiyatının kökenlerini besleyen şehri Ferrara’yı ve Yahudi cemaatinin varlık koşullarını anlattığı Ferrara kitaplarının sonuncusu. Giorgio Bassani zamanının diğer yazarlarından farklı olarak Yeni Gerçekçi tavırdan uzak kaldı. Yapıtları faşist diktatörlüğe, savaşa ve Direniş’e, savaş sonrasının yeni bir toplumsal ahlak oluşturma umutlarına ve bu umutların çöküşüne tanık olunan İtalya’sındaki tarihî süreçte ortaya çıktı. Yazdıklarında yalnızlık ve dışlanmışlık duygularını, dahil olduğu burjuva sınıfının politik yetersizliğini, Yahudi ırkından olmanın getirdiği acıları vurguladı. Bassani’deki boşluk duygusu, geçmişle bağlantı kopukluğundan kaynaklanan bir kimlik eksikliğinin dışavurumudur. Yazar için geçmişe dönüş, hayatını kesintiye uğradığı yerden tekrar başlatıp sürdürme gereksinimidir. Geçmiş ölmedi –aynı anlatım örgüsü kendince iddia ediyordu–, asla ölmez. Tam tersine uzaklaşır, anbean. Geçmişi telafi etmek, o halde mümkündür. O halde uzamaya anbean devam eden türde bir koridorda ilerlemek gerekir, tabii gerçekten telafi etmek isteniyorsa. Orada, geçmişin sonunda, koridorun karanlık duvarlarının güneşle buluştuğu noktada, yaşam, bir zamanlar olduğu gibi, canlı, kıpır kıpır, ilk yaratıldığı haliyle durmaktadır. O halde ölümsüz müdür? Ölümsüzdür. Ve bununla beraber hep daha uçarı, hep daha ulaşılmaz, yeniden ele geçirilmeye hep daha gönülsüz. (Tanıtım Bülteninden)
  • Giorgio Bassani
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    2,80 MB
    Eser Türü: Kitap
    Balıkçıl romanında Bassani, 1947 yılının kışında, sisli bir günde Edgardo Limentani’nin uyanışıyla başlayan bir günü, sinematografik bir dille, en küçük ayrıntıya varıncaya kadar betimleyerek, her hareketini takip ettiği kahramanını bir an olsun yalnız bırakmadan anlatır. Ferrara’dan Codigoro’ya, oradan Po Nehri’nin bir koluyla yıkanan Volano kentinin eşsiz coğrafyasına kadar uzanan, köylerin ve kentlerin dışında suların üzerinde de yaşam süren bir dünya tasviri belki de Bassani’nin en varoluşçu çalışmasıdır. Bıçak gibi saplanan bir sancının, yaşamın içinde var olan her şeyi: Bireyi, duyduğu sevgiyi, doğayı ve sahip olduğu şeyleri içine hapseden varoluşsal bir hoşnutsuzluğun romanı olan Balıkçıl, aynı zamanda yazarın son romanıdır ve Giorgio Bassani’ye 1969’da Yılın Kitabı, Campiello Ödülü’nü getirmiştir.
  • Giorgio Bassani
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    11 Ayrım
    231,24 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Nuance Yelda
    Balıkçıl romanında Bassani, 1947 yılının kışında, sisli bir günde Edgardo Limentani’nin uyanışıyla başlayan bir günü, sinematografik bir dille, en küçük ayrıntıya varıncaya kadar betimleyerek, her hareketini takip ettiği kahramanını bir an olsun yalnız bırakmadan anlatır. Ferrara’dan Codigoro’ya, oradan Po Nehri’nin bir koluyla yıkanan Volano kentinin eşsiz coğrafyasına kadar uzanan, köylerin ve kentlerin dışında suların üzerinde de yaşam süren bir dünya tasviri belki de Bassani’nin en varoluşçu çalışmasıdır. Bıçak gibi saplanan bir sancının, yaşamın içinde var olan her şeyi: Bireyi, duyduğu sevgiyi, doğayı ve sahip olduğu şeyleri içine hapseden varoluşsal bir hoşnutsuzluğun romanı olan Balıkçıl, aynı zamanda yazarın son romanıdır ve Giorgio Bassani’ye 1969’da Yılın Kitabı, Campiello Ödülü’nü getirmiştir
  • Giorgio Bassani
    metin - Türkçe
    4 Ayrım
    2,03 MB
    Eser Türü: Kitap
    "İnsanda fazlasıyla hayvansı bir yan vardır, böyle olmakla beraber insan kendi doğasına teslim olabilir mi? Bir hayvan olduğunu kabul edebilir mi?" Zengin, büyüleyici ve öte yandan faşizmin baskıladığı Ferrara kentinde, genç bir Yahudi öğrencinin kaderi orta yaşlı, olgun ve oldukça ünlü bir doktor olan Athos Fadigati'yle kesişir. Aralarında gelişen bu dostluk, romanın anlatıcısı gencin, Doktor Fadigati'nin kültürlü ve seçkin kişiliğinin gizlediği eşcinselliği yüzünden içine düştüğü yalnızlık uçurumunu keşfetmesini sağlar. O günlerin İtalya'sında bağışlanabilecekler arasında yer almayan bir günah… Ve bu saygıdeğer meslek sahibinin altın çerçeveli gözlüğü de, böylelikle kolay kolay kabullenilemeyen bir farklılığın -tıpkı anlatıcının Yahudi olması gibi-, sadece trajik bir duygu karmaşasına yol açacak bir çeşitliliğin simgesine dönüşür. Giorgio Bassani'nin ünlü kitabı Finzi-Contini'lerin Bahçesi'nden sonra Altın Gözlük hem İtalya'nın o dönem siyasi arka planı hem de insan ruhu üzerine yine benzersiz bir roman... Ayrıca roman, 1987 yılında Giuliano Montaldo tarafından aynı adla filme çekildi. Film hem ödüller aldı hem de çeşitli ödüllere aday gösterildi. Tadımlık "Fadigati'ye karşı büyük ölçüde hoşgörülü olmalarını, hatta hayranlık duymalarını gerektiren şey aslında onun tarzıydı; tarzı derken öncelikle, dehşet uyandıran ilk panik dalgasından sonra, her zaman hayatında yer verdiği ve de vermeyi sürdürdüğü bu zevklerini bir skandala dönüştürmemek için ortada gün gibi parlayan gizemli kişiliğiyle kendisini çevreye karşı sakınma çabasıydı. Evet -diyorlardı-: Artık sırrı sır olmaktan çıktığına göre, ona nasıl davranacakları da belli olmuştu. Gündüzleri, gün ışığında saygı gösterilecek; akşamları, San Romano Sokağı'nda onunla burun buruna gelindiğinde tanımazdan gelinecekti. Doktor Jekyll filmindeki Fredric March gibi, Doktor Fadigati'nin de iki farklı yaşamı vardı. Kimin yoktu ki? Fazla meraklı olmamayı, 'vazgeçmeyi' bilmek, anlamakla eşdeğerdi." (Tanıtım Bülteninden)
  • Giorgio Bassani
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    13 Ayrım
    184,89 MB
    Eser Türü: Kitap
    Yıllar, gizliden gizliye kanayan, görünmez bir yara gibi içimizde yer eden ağrılara merhem olabilir mi? İyileşebilir miyiz? Kimi dertler vardır ki, ömür boyu kurtulamayız… Kapının ardından işittiğimiz şey kimi zaman yaşamımızı sonsuza dek değiştirebilir. Kapının Ardında'nın başkahramanı, Ferrara'da yaşayan ve 1929 ile 1930 yılları arasında lise birinci sınıfa giden bir öğrencidir. Beklenmedik bir kutuplaşma onu iki okul arkadaşıyla karşı karşıya getirmiştir: Biri "her konuda mükemmel", son derece çalışkan, başarılı ve herkesin hayranlık duyduğu, gıpta ettiği Carlo Cattolica, öteki sinsice yolunu bulan, zavallı bir dalkavuk olan Luciano Pulga. Strega, Viareggio ve Campiello ödüllü, ünlü antifaşist Yahudi yazar Giorgio Bassani'nin ünlü Ferrara romanları Altın Gözlük ve Finzi-Contini'lerin Bahçesi'nden sonra, Yelda Gürlek'in çevirdiği, İtalya'da 1964 yılında yayımlanan Kapının Ardında insan ruhu üzerine yine benzersiz bir roman... İtalya'da 1958 yılında yayımlanan Altın Gözlük Giuliano Montaldo tarafından, 1962 yılında yayımlanan Finzi-Contini'lerin Bahçesi Vittorio de Sica tarafından filme çekilmişti. Tadımlık "Uzak, ulaşılmaz yalnızlığına hapsolmuş şu çelimsiz çıplak sırtın önünde bu düşüncelere daldığım o ilk anda, içimden bir ses bana aniden Luciano Pulga gerçeklerle yüzleşmeyi kabul edecek olsa bile benim kabul etmeyeceğimi söylemeliydi. Ayrılığın ve nefretin doğuştan yazılmış bir kader olduğunu, ardına kadar açmayı düşündüğüm aynı kapının ardında bir kez daha saklandığımı anlamak bana zor geliyordu. Yapacak bir şey yoktu, ben bunu yapamazdım. Ne şimdi ne de başka bir zaman."
  • Giorgio Bassani
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    13 Ayrım
    156,44 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Yelda
    100. Doğum Yıldönümünde YKY'den yeni bir Giorgio Bassani kitabı yayımlanıyor: "Altın Gözlük" ilk kez Türkçede... "İnsanda fazlasıyla hayvansı bir yan vardır, böyle olmakla beraber insan kendi doğasına teslim olabilir mi? Bir hayvan olduğunu kabul edebilir mi?" Zengin, büyüleyici ve öte yandan faşizmin baskıladığı Ferrara kentinde, genç bir Yahudi öğrencinin kaderi orta yaşlı, olgun ve oldukça ünlü bir doktor olan Athos Fadigati'yle kesişir. Aralarında gelişen bu dostluk, romanın anlatıcısı gencin, Doktor Fadigati'nin kültürlü ve seçkin kişiliğinin gizlediği eşcinselliği yüzünden içine düştüğü yalnızlık uçurumunu keşfetmesini sağlar. O günlerin İtalya'sında bağışlanabilecekler arasında yer almayan bir günah… Ve bu saygıdeğer meslek sahibinin altın çerçeveli gözlüğü de, böylelikle kolay kolay kabullenilemeyen bir farklılığın -tıpkı anlatıcının Yahudi olması gibi-, sadece trajik bir duygu karmaşasına yol açacak bir çeşitliliğin simgesine dönüşür. Giorgio Bassani'nin ünlü kitabı Finzi-Contini'lerin Bahçesi'nden sonra Altın Gözlük hem İtalya'nın o dönem siyasi arka planı hem de insan ruhu üzerine yine benzersiz bir roman... Ayrıca roman, 1987 yılında Giuliano Montaldo tarafından aynı adla filme çekildi. Film hem ödüller aldı hem de çeşitli ödüllere aday gösterildi. Tadımlık "Fadigati'ye karşı büyük ölçüde hoşgörülü olmalarını, hatta hayranlık duymalarını gerektiren şey aslında onun tarzıydı; tarzı derken öncelikle, dehşet uyandıran ilk panik dalgasından sonra, her zaman hayatında yer verdiği ve de vermeyi sürdürdüğü bu zevklerini bir skandala dönüştürmemek için ortada gün gibi parlayan gizemli kişiliğiyle kendisini çevreye karşı sakınma çabasıydı. Evet -diyorlardı-: Artık sırrı sır olmaktan çıktığına göre, ona nasıl davranacakları da belli olmuştu. Gündüzleri, gün ışığında saygı gösterilecek; akşamları, San Romano Sokağı'nda onunla burun buruna gelindiğinde tanımazdan gelinecekti. Doktor Jekyll filmindeki Fredric March gibi, Doktor Fadigati'nin de iki farklı yaşamı vardı. Kimin yoktu ki? Fazla meraklı olmamayı, 'vazgeçmeyi' bilmek, anlamakla eşdeğerdi." (Tanıtım Bülteninden)
  • Giorgio Bassani
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    17 Ayrım
    407,38 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: GVZ Gül
    Şair, romancı, senaryo yazarı, çevirmen ve önemli bir faşizm karşıtı olan Giorgio Bassani'nin (1916-2000) savaş sonrası İtalyan yazınının başyapıtları arasında yer alan Finzi-Contini'lerin Bahçesi romanı 1962'de yayımlandığında büyük bir ilgi ve beğeniyle karşılanmış, Viareggio Ödülü'nü kazanmıştır. Finzi-Contini'lerin Bahçesi , "yitik zamanın" izini süren bir bellek romanıdır: Hallice orta sınıftan gelme, aşk ve cinsellik işlerinde acemi "iyi aile çocuğu", adı belirtilmeyen anlatıcı, malikânesine kapanmış, kendi âleminde, topluluktan kopuk bir yaşantı süren soyluluk heveslisi, zengin ve seçkin bir ailenin gözbebeği olan çok zeki, kültürlü, afacan, değişken huylu, züppe kızı Micòl'e tutulur. Ve bunlar, uğursuz 1938 yılında olur: Irk Yasaları yeni çıkarılmış, kent halkı arasına açılan uçurum giderek genişlemektedir. Yazarın romanda Proustvari bir titizlikle betimlediği ortam, doğasından mimarisine kadar bütün kültürel zenginliğiyle, tarihin getirdiği acıların anılarıyla işlenen, surlarının içine kapanmış yaşayan sessiz, suskun Ferrara kentidir. Birinci kişi olarak beliren anlatıcısının adı hiç açıklanmayan Finzi-Contini'lerin Bahçesi birçok özyaşamsal öğe içerir. Genç Bassani de, romanının başkişisi gibi, yazının yanı sıra müzik ve tenis tutkunudur, yüksek öğrenimini yine Bologna Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'ne günübirlik gidip gelerek yapmış, Yahudileri giderek dışlayan ortamın olumsuzluğuna karşın, 1939'da mezun olmayı başarmıştır. Ancak ertesi yıl, savaş başlamışken yayımlanan ilk yapıtı Una città di pianura'ya [Bir ova kenti] kendi adını koyamamıştır. O arada resmî okullara gitmeleri yasaklanan Yahudi öğrencilere özel İtalyanca ve tarih öğretmeni olarak çalışmaya başlamışken, 1943'te faşizme karşıt gizli siyasal etkinliklerinden ötürü tutuklanarak birkaç ay süreyle hapsedilmiştir. Ecelin elinden kıl payı kurtulup özgürlüğüne kavuştuktan sonra hayatının yeni bir dönemi açılmıştır: Evlenmiş, Ferrara'dan uzaklaşmış, kısa bir süre Floransa'da kaldıktan sonra, ordularıyla yarımadaya çıkarma yapan müttefiklerin zaferi üzerine Roma'ya yerleşmiş, ömrünün sonuna değin orada etkin bir aydın ve yazar olarak çeşitli çalışmalar yapmıştır. 1944 ve 1947'de şiirleri, 1953'te Passeggiata prima di cena [Akşam yemeğinden önce gezinti], 1955'te Gli ultimi anni di Clelia Trotti [Clelia Trotti'nin son yılları] romanları yayımlanmış; İtalya'nın savaş sonrası kültürüne büyük katkıları olan ünlü Botteghe Oscure dergisinin yayın yönetmenliğini üstlenmiş, aralarında Antonioni de bulunan yönetmenlerin filmlerinin senaryolarında çalışmıştır. 1955'te İtalya'nın tarihsel ve kültürel mirasını korumayı amaçlayan "Italia Nostra" derneğini kurmuş, ertesi yıl yayımladığı Cinque storie ferraresi [Beş Ferrara öyküsü] ile Strega Ödülü'nü kazanmıştır. 1957'de "Silvio D'Amico Ulusal Dram Sanatı Akademisi"nde on yıl sürdüreceği tiyatro tarihi hocalığına başlamıştır. 1958'de sonradan Ferrara Çevrimi'nde yer alacak ve beyazperdeye aktarılacak olan Gli occhiali d'oro [Altın gözlük] romanı yayımlanacaktır. Bassani o arada İtalya'nın önde gelen Feltrinelli Yayınevi'nin danışmanlığını ve yayın yönetmenliğini yapmakta, yanı sıra ülkenin en nitelikli dergi ve gazetelerinde yazıları basılmaktadır. 1962'de Finzi Contini'lerin Bahçesi ile yazarlığının doruk noktasına erişmiştir. Büyük beğeni toplayan roman 1971'de Vittorio de Sica'nın yönetiminde beyazperdeye aktarılmıştır. Film, ülkesinde Davide di Donatello, Berlin'de Altın Ayı ödülleriyle, ertesi yıl ABD'de Yabancı Film Oscarı'nı almışsa da, Bassani -beğendiği, ancak kitapta yer almaksızın eklenen son sahneler dışında? çekinceli karşılamış, mesafesini hep korumuştur. Daha sonraki yıllarda Bassani yurtdışında, özellikle de Fransa'da ün kazanmış, 1971'de Légion d'Honneur nişanına layık görülmüştür. Bazı ABD ve Kanada üniversitelerinde dersler vermiş, ülkesinde şiir, roman ve deneme kitaplarının yayımını sürdürmüştür. 1968'de Campiello, 1987'de Pirandello ödüllerinden sonra, 1992'de Feltrinelli Ödülü ile bütün uğraşı değerlendirilmiştir. 2000 yılında Roma'da ölen Giorgio Bassani, vasiyetnamesi uyarınca, Ferrara'da, bu romanında anlattığı Musevi Mezarlığı'na gömülmüştür. Kentin belediyesi, yazarın Finzi-Contini'lerin aile gömütünü kurguladığı noktada, ona bir anıt diktirmiştir.