Yazara Gore Listeleme

  • Handan Acar Yıldız
    insan sesi mp3 - Türkçe
    11 Ayrım
    360,66 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Tülay Çetin
    Muharrem kadar sabırlı bir öğrenci olamadım. Onu çocuklar döverdi, beni yıllar. Hiç kimseyi şikayet etmedi öğretmene. Bense şikayet etmek, bazen isyan etmek istedim. Çıkıp gitmek istediğim bile oldu bu zor sınavdan. Anneler boş da veremez kağıdı. Yetişkin Muharremi merak ediyorum. Hala eskisi gibi mazlum mu yoksa çoktan zalime mi dönüştü? Sürekli dövülen kişi günün birinde döven olursa ne kadar suçludur? Bir bulmaca ki, soldan sağa ilk cevap: Kader. Yukarıdan aşağı ilk cevap: Kişi. İki farklı cevabın sorusu ne? Bu yükü taşıyamıyorum aciz aklımla. Acizliğim, çaresizliğim bir bıçak olup saplanıyor böğrüme. Başka bir annenin yanına koşuyorum hemen. En baştaki odadan en sondakinin görülebildiği cam koridorda birbirimize baktıkça tutunma gücümüz artıyor. Özel olan hiçbir şey yok burada. En son ihtiyaç duyulacak şey yalnızlık. Otururken daha çok yorulunca kalkıyorum. Caddenin karşısında market var. Yürümek istiyorum. Sonraki marketten alışveriş yapabilirim. O da birkaç adım ötemde. Bir sonraki, sonraki derken Fındıkzadeye gelmişim. Tüm İstanbulu yürümek geliyor içimden. Karşıdaki markete giriyorum. Bütün marketi dolaştıktan sonra süngerlerin dizili olduğu rafın önünde duruyorum. En ucuza en kaliteli süngeri almak için derin araştırmalara giriyorum. Farklı markaların üzerindeki yazıları okuyorum tek tek. Akşama daha çok var ama dükkan sahibi hırsız olduğumu zannetmesin diye birini seçiyorum. Sokak uzunluğunda bir balkondayım. Denizi seyrediyorum. Camla ayrılan onbir odanın kapısı aynı manzaraya açılıyor. Odalardaki çocukların yazısı gibi. Şehrin mavi gözlerinin titreyen kirpiğindeyim.
  • Handan Acar Yıldız
    insan sesi mp3 - Türkçe
    19 Ayrım
    429,40 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Sedef Kardesseven
    Üçüncü öykü kitabı Türkiye Yazarlar Birliği tarafından ‘’2015 Yılının En İyi Hikâye’’ kitabı seçilen Handan Acar Yıldız, kalbi kırık ama yenilmeyen insanların hikâyesini anlatıyor. Dargın ama hayatın içinde kalmak, hayatta kalmak konusunda ısrar eden, bütün çelişkileriyle yaşamı duyumsayan ama vazgeçmeyenlerin… Kahramanların ölümünden bahsedilen yaşadığımız bu çağ, kendine has kahramanlar üretiyor olamaz mı? Yıldız, işte tam da bu gerilimli ipin üzerinde temkinli ve kararlı bir arayışla sürdürüyor hikâyesini. “Babamın beyni kanamış. Ve durmamış. Çok kan akmış ama içeriye. Allah, bu gün ölmesi gereken binlerce babadan birinin de benimki olmasını takdir etmiş. İtiraz etmeden ölmüş babam. Amcamın ses tonundan anladım. Onun sesine de yansımış itirazsızlık. Her anî ölüm kadar uysalmış babamın ölümü. İtirazını, bana miras bırakmış. Hazıra dağ dayanmaz, çarçur etmeyeyim mirasımı dedim. Sıktım dişlerimi. Yumruklarımı da…” (Tanıtım Bülteninden)