Yazara Gore Listeleme

  • Handan Gökçek
    insan sesi mp3 - Türkçe
    12 Ayrım
    305,07 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Işık Koyunkaya
    Giderek önemli bir toplumsal sorun haline gelen Alzheimer hastalığıyla mücadelede Türkiye Alzheimer Derneği İzmir Şubesi olarak 1999 yılından beri hasta ve hasta yakınlarına “Yalnız değilsiniz, yanınızdayız,” diyerek çalışıyoruz. Dernek çalışmalarımız süresince gönüllülerimizle yaşadıklarımızı paylaşmak ve farkındalık yaratmak için hep bir kitabımız olsun istedik. Yaşadıklarımızdan esinlenen bu öyküleri okurken, belki biraz hüzünlenecek belki gözyaşlarınızı tutamayacaksınız. Ama inanıyorum ki çoğu zaman yazılanlar üzerine düşüneceksiniz de. Kitabımızın vücut bulması için derneğimize gönüllü olarak katkı veren sevgili Handan Gökçek’e ve değerli yazarlara, Kitabımızın sponsorluğunu üstlenen Karşıyaka Belediye Başkanlığına, Tüm çalışmalarımızda desteklerini esirgemeyen gönül dostlarımıza, Türkiye Alzheimer Derneği İzmir Şubesi ve şahsım adına gönülden teşekkür ediyorum. “Unutanları unutmuyoruz.” Belgin Karavaş Türkiye Alzheimer Derneği İzmir Şube Başkanı
  • Handan Gökçek
    insan sesi mp3
    12 Ayrım
    213,06 MB
    Eser Türü: Kitap
    Yaşamın kıyısında gezinen "kadın" öyküleri    6-7 Eylül olaylarını arka plana aldığı Elenika ve bir mübadele hikâyesi olan Ah Mana Mu ile tanıdığımız Handan Gökçek, yeni kitabı Katre’de, sevgisizlik, yalnızlaşma, aile içi şiddet gibi konuları ele alan sarsıcı öykülere imza atıyor.   21 öykü ve bir tiyatro oyununun yer aldığı Katre, şaşırtıcı sonları ve metinler arası göndermeleriyle okurları farklı deneyimlerin sınırında gezdiriyor.   Katre, toplum tarafından “ötekileştirilen” kadınların hayatlarından kesitler sunuyor. Ağırlıklı olarak kadın hikâyelerine yer veren Katre, fiziksel ve ruhsal şiddet, baskı, çocukluk travmaları, öteki olma durumu gibi güncel sosyal sorunlar üzerinde duruyor.
  • Handan Gökçek
    insan sesi mp3 - Türkçe
    27 Ayrım
    456,57 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Burçin Sağcan
    Ah Mana Mu yaşadığı toprakları, yıllarla sınanmış dostlukları, hayallerle büyütülmüş sevdaları yitirmenin sarsıcı hikâyesi. Rumca “ah anneciğim” anlamına gelen “ah mana mu” sözcüğü Handan Gökçek’in romanında iç yakan, sessiz bir çığlığa dönüşüyor. Yüz binlerce insanı doğup büyüdüğü topraklarından eden, geçmişlerini ve anılarını silen yakın tarihimizin en trajik olaylarından biri olan 1924 Mübadelesi, Gökçek’in kalemiyle duyarlı ve sarsıcı bir romanın odağı oluyor. Yanya’da iç içe, kardeşçe yaşayan Rumlar’la Türkler’in komşuluklarını, alışverişlerini, şakalaşmalarını, dostluklarını, sevdalarını, birbirlerinden kız alıp vermelerini anlatırken adım adım yaklaşan bir felaketi de sezdiriyor yazar. Dostluklar düşmanlığa dönüşecek ve o gün geldiğinde Türkiye’deki Rumlar gibi Yunanistan’daki Müslüman azınlık için de dönüşü olmayan bir yolculuk başlayacaktır.
  • Handan Gökçek
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    263,46 KB
    Eser Türü: Kitap
    İsteyen istediğini söyleyebilir, Misafirperverlik yapımızda yok denebilir; «Herkesi birden ağırlayamayız denebilir; Ülkelerinde kalsınlardenebilir; Ülkeleri için savaşsınlar denebilir; Hastalık taşıyorlar denebilir; Ekmeğimizi çalıyorlar denebilir… Hiçbir söz bu itirazları haklı çıkarmıyor çünkü cenazelerimizin farkı yok birbirinden. Yenilmezliğimizle, adaletimizle, kibrimizle ve olmayan tarihi belleğimizle o kadar güçlüyüz ki ölüm kimseyi ayırt etmeden kapılarımızı çalıyor, sefalet ve savaş hiç ummadığımız yerde bizi bekliyor.
  • Handan Gökçek
    insan sesi mp3 - Türkçe
    20 Ayrım
    656,66 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Gülşah Süngü
    "Aşk çocuk... Tende mi hapsolmaktır yoksa kalpte mi? Yoksa her ikisinin esaretinde erimek midir? Ah nasıl da eklemleniyor kemanının sesi geceye... Tam bitmişken ömrüm, tam Niko'ya ait gidecekken... Kalp büyük bir kazandır, altında ten ateşinin yandığı, bütün duyguların hesapsızca, fütursuzca kaynadığı, kaynadıkça yalnızlık buharının ömrü kapladığı... Bir damla çocuk, o sihrin aşk olması için bir damlaya ihtiyaç vardır. Hiç beklemediğin bir anda o damla o kazana düşer. Yalnızlığın buharı değişir, dönüşür ama özünü kaybetmez. Damla buhar olup uçana kadar... Beni anlamak için zorlama kendini... Yaşamı akışına bırak; çünkü ona hükmedemezsin, durduramazsın, ondan vazgeçemezsin..." (Tanıtım Bülteninden)