Yazara Gore Listeleme

  • Olivier Roy
    insan sesi mp3 - Türkçe
    26 Ayrım
    967,21 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Aysun Sadıç
    Roy'nın kitabının konusu çağdaş İslami hareketleridr, yani İslam'ı bir din olduğu kadar bir siyasal ideoloji olarak da gören, kendilerini bu yolla mevcut sistemden bir kopuş olarak tanımlayan gruplardır. Çağdaş siyasal İslam, müslüman toplumlara bir seçenek sunuyor mu? Yazarın Cezayır'den Türkiye ve İran'a, Suudiler'den Afganistan, Pakistan ve Türki Cumhuriyetler'e geniş bir müslüman coğrafyada dolaşarak yanıt aradığı temel soru budur. Olivier Roy, İslamcılığın etki ve genişlemesini henüz durmadığını, siyasal İslamın iktidara gelebileceğini, ancak iktidara gelse de adetlerden ve hukuktan başka hiçbir şeyi değiştiremeyeceğini, sonucun kesin bir başarısızlık olacağını düşünüyor.Neden bu başarısızlık: Bu sorunun en başta gelen yanıtı, siyasal İslamın, karşı çıkarak kendini varettiği modernizmin kötü bir kopyası olmasında yatıyor. Batı ve modernlik karşıtlığı temelinde mevcut muhalefet boşluğunu doldurarak güçlenmiş olan siyasal İslam, giderek bir "fundametalizm" halini alıyor ve şeytanını "Batı." tanrısında ararken, kendi içindeki çölü göremiyor.
  • Olivier Roy
    insan sesi mp3 - Türkçe
    28 Ayrım
    1182,16 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Berrin Tara
    Türkiyeli okurlar Olivier Roy'yı ilk kez 1994'te yayımladığımız Siyasal İslamın İflası ile tanıdılar. Roy bu kitabıyla sosyal bilimlere "siyasal İslam" kavramını sokuyordu; Türkiye'de de o yıllarda yaygınlaşmaya başlayan İslami hareketleri tanımlarken bu kavram kullanılmaya başladı ve yerleşti. Roy'nın İslam'a ve Müslümanların yaşadığı ülkelere duyduğu ilgi aslında ilk gençlik yıllarından başlayarak bütün hayatına yayılıyor. Herşeyden önce bir 68'li o. Güney'e, Hindistan'a ve Nepal'e giden Hippiler ile birlikte 70'li yıllarda İstanbul üzerinden Afganistan'a ve Pakistan'a gidiyor. Bunu Afganistan'a neredeyse her yıl tekrarladığı ziyaretler, Orta Asya Cumhuriyetleri'ne seyahatler, İran, Yemen, Lübnan, Suriye ve diğerleri takip ediyor. Batı'nın merceğinden bakıldığında Şark kayıptır: Egzotiktir, merak uyandırıcıdır ama suskundur, tarihsizdir. Roy Şark'ın çekimine cevap verebilmek için genç yaşta Farsça öğrenir ve bu ülkelerin 20. yüzyılın son çeyreğinde direnişler ve iç savaşlarla tarihe dahil oluşlarına bizzat tanık olur. Kimi zaman sadece yürüyüşçü bir gezgin, kimi zaman bir uzman, gazeteci, rehber, danışman ve haber kaynağı olarak: Büyük acıların, ölümlerin, ama aynı zamanda tuhaf karşılaşmaların, hakiki dostlukların eşlik ettiği bir hayat.