Yazara Gore Listeleme

  • Salman Rushdie
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    890,32 KB
    Eser Türü: Kitap
    Politik bir roman, Utanç. İktidar çılgınlığına kapılmış politikacılar, olgunlaşmamış gördükleri toplumun vasiliğine kendilerini atayan hırslı, “dini bütün” generaller, tepkisiz kalabalıklar, elbirliğiyle demokrasisi delik deşik edilen bir ülke... Müthiş bir ironi ve derin bir hüzünle anlatıyor Rushdie bu ülkeyi – politik romanların sıklıkla başvurduğu basmakalıp çözümlere rağbet etmeyen, zengin karakterlerle dolu bir alegori yaratarak başarıyor bunu. Biri Ziya-ül Hak’a, ikisi baba kız Bhutto’lara “hem benzeyen hem de benzemeyen” karakterlerin önemli roller üstlendiği bu olağanüstü roman, yine “benzeyen ama tam da Pakistan denemeyecek” bir ülkenin tarihini, utanç duygusunun prizmasından anlatmaya girişiyor. Ayıbı, rezaleti, skandalları da içeren bir anlam zenginliği taşıyan bu “utanç”, özellikle iki karakterde somutlanıyor: Utanmazlığın kişileşmiş hali Ömer Hayyam Şakil ile öteki insanların hissetmedikleri bütün utancı ruhunda yaşayan karısı Safiye Zeynep...
  • Salman Rushdie
    insan sesi mp3 - Türkçe
    72 Ayrım
    834,01 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Kevser Sariaydin
    Salman Rushdie'nin 'Bu kitabı yazmak için yıllarca okuyup araştırma yapmam gerekti, ' dediği roman, türlü türlü anlatıcılar, gezginler, serüvenciler tarafından aktarılan, Babur İmpa-ratorluğu ve Osmanlılar, Moğollar ve Rönesans Floransa'sının tarihine ve kültürlerine göndermeler yapan, bölgenin tarihini masallarla kaynaştıran büyüleyici bir yapıt. Kitaptaki cinsellik ve erotizmin odağı olan güzeller güzeli Floransa Büyücüsü, aslında erkekler dünyasında kendi yazgısına kendisi egemen olmak isteyen bir kadın. Ama kendi kaderine hükmederken, hükümdarların yazgısını bile değiştiriyor ve en parlak dönemlerini yaşayan Mugal payitahtı ile Floransa'nın toplumsal yaşamlarında bir dönüm noktası oluyor. Floransa Büyücüsü, kader, güzellik, savaşlar, tılsımlar ve sadakatle örülmüş bir yolda Rönesans İtalya'sının saraylarından Hindistan'ın uzak kıyılarına bir solukta uzanacağınız bir başyapıt.
  • Salman Rushdie
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    943,68 KB
    Eser Türü: Kitap
    Hayat öfkedir. Cinsel, ödipal, siyasi, sihirli, hayvanca öfke bizi en yüksek doruklarımıza çıkarır ve en bayağı derinliklerimize indirir. Yaratıcılık, esin, özgürlük, tutku kadar, şiddet, acı, yıkım; vurduğumuz ve yediğimiz, ardından kendimizi asla toparlayamadığımız darbeler de öfkeden beslenir. Malik Solanka, Hint asıllı bir felsefecidir. Oyuncak bebeklerin felsefe tartıştığı bir TV programıyla ün ve para kazanır. Bir gün, hiçbir açıklama yapmadan, ailesini ve Londra’yı terk ederek New York’a kaçar. Yüreğinde müthiş bir öfke büyümekte, sevdiklerine zarar vermekten korkmaktadır. Ne ki, New York’ta da korkunç bir öfke çemberinin içinde bulur kendini... Geceyarısı Çocukları, Şeytan Âyetleri, Utanç, Soytarı Şalimar gibi her biri geniş yankı uyandıran, tartışmalar yaratan romanların yazarı Salman Rushdie, New York’un içini dışına çıkaran Öfke’de, 21. yüzyıl başlarının Amerikan toplumuna en sert taşlamalardan birini yöneltiyor. Öfke, baş döndürücü tempoda ilerleyen bir trajikomedi. New York, New York olalı böyle anlatılmadı.
  • Salman Rushdie
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    297,73 KB
    Eser Türü: Kitap
  • Salman Rushdie
    insan sesi mp3 - Türkçe
    52 Ayrım
    1,34 GB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Elena Kaner
    Geceyarısı Çocukları düşle hakikat, gizemle büyü, fantaziyle tarihsel olgu arasında ustalıkla örülmüş bir anlatı... Kahramanımız Salim Sina 15 Ağustos 1947'de, tam geceyarısı dünyaya gelir: Aynı anda Hindistan bağımsızlığına kavuşmuştur. O gece büyülü güçlere sahip yüzlerce çocuk doğar. Cadı Parvati, Tokmak Dizli Şiva ve niceleri... Onların maceralarının içinden, yeni doğan bir ulusun emekleme çağını, ergenlik sancılarını, yetişkinleşme çabalarını okuyoruz bu kitapta... Geceyarısı Çocukları'nı anlatacak en iyi ifadeyi de yine bizzat Salman Rushdie romanın bir yerinde şu cümleleriyle veriyor: "Gerçeklik nereden baktığınıza bağlıdır; ne kadar uzaklaşırsanız, geçmiş size o kadar somut ve anlamlı görünmeye başlar. Kendinizi büyük bir sinemada farzedin, önce arka sırada oturuyorsunuz sonra sıra sıra öne doğru ilerleyip burnunuzu neredeyse perdeye dayıyorsunuz. Yıldızların yüzleri ağır ağır oynaşan zerrelere dönüşüyor; küçük ayrıntılar devasa boyutlara ulaşıyor; yanılsama çözülü-yor - daha doğrusu yanılsamanın kendisinin gerçeklik olduğu ortaya çıkıyor..."