Yazara Gore Listeleme

  • Witold Gombrowicz
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    11 Ayrım
    150,86 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Yelda
    “Altı Saat On Beş Dakikada Felsefe Dersleri” Leh edebiyatının aykırı ismi Witold Gombrowicz’in felsefeye karşı duyduğu traji-komik aşkın bir eseri. “Ferdydurke”, “Trans-Atlantik” ve “Pornografi” gibi unutulmaz kitapların yazarı Gomb­rowicz, Kant’tan Hegel’e, Schopenhauer’dan Kierkegaard’a, Sartre’dan Heidegger ve Marx’a, varoluşçuluktan Marksizme varıncaya dek felsefe tarihine ilişkin deği­nilerde bulunuyor ve bu düşünce sistemlerinin ana hatlarını, kaçış çizgilerini be­lirliyor. “Ekim 1966’da, Günlük’ün sağlığında yayımlanmış son sayfalarından birinde, Gombrowicz çok alaycı ve acı bir ifadeyle, Yapısalcılıkla ilgili dersini hazırlarken ölüm araya girmese, büyük olasılıkla Felsefe Dersleri’nin sonunu oluşturacak sözleri dile getirir: ‘Bütün Batı episteme’sine hâkim olan, zamanımızın en temel sorununu formüle etmem gerek […] akıllandıkça aptallaşmak.’” Francesco M. Cataluccio
  • Witold Gombrowicz
    insan sesi mp3 - Türkçe
    20 Ayrım
    298,40 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Nida Kösedağı
    Milliyetçiliğin, tutuculuğun, savaş çığırtkanlığının gemi azıya aldığı bir dönemde, edebiyatın diliyle şovenist-faşist eğilimlere karşı çıkışın adı: Atlantik Ötesi. Çağımız edebiyatının en gözüpek yazarlarından Witold Gombrowicz, 1939 yılında bir gezi için Arjantin'de bulunduğu sırada savaşa giren ülkesi Polonya'ya dönmeyi reddederek Güney Amerika'da uzun yıllar sürecek bir sürgünlüğü yeğlemişti. 1953'te yayımlanan Atlantik Ötesi bu olayın hikayesidir...
  • Witold Gombrowicz
    metin
    1 Ayrım
    578,42 KB
    Eser Türü: Kitap
    "Ferdydurke'yi, Proust'un ölümünden sonra yazılmış üç veya dört büyük romandan birisi olarak görüyorum." -Milan Kundera- "Ferdydurke, Nietzsche'ci diyebileceğim birkaç romandan birisi ve kesinlikle tek 'komik' romandır, eğer böyle bir tanımlama yapılabilirse." -Susan Sontag- "Gombrowicz, bu yüzyılda, hatta belki de başka bir yüzyılda da kavrayamayacağımız meseleleri dert edinmiştir." -Czeslaw Milosz- Polonya'da 1937'de yayımlanan Ferdydurke ilk önce Naziler, sonrasındaysa Komünist rejim tarafından yıllarca yasaklı kaldı. Savaştan hemen önce Arjantin'e yerleşen Gombrowicz, on yıl sonra Arjantinli arkadaşlarının yardımı ve teşvikiyle kendi romanını İspanyolcaya çevirince Ferdydurke kendi dilindeki tutsaklığından kurtulmakla kalmadı, Avrupa'nın da "edebiyat olayı" haline geldi: Modern roman, yeni bir başyapıt kazanmıştı. Fakat Ferdydurke baş döndürücü kimyasıyla sadece hayranlık değil merak da uyandırdı. Okumayanları okumaya, okuyanları ise bir sihrin büyüsünü anlamaya çağıran bir meraktı bu. Ne olup bittiğini anlamak isteyen veya kitabı bir başkasına tavsiye ederken zorlanan okurların yardımına neyse ki Gombrowicz'in kendisi yetişti: "Kendisine çocuk gibi davrandıkları için bir çocuğa dönüşen bir adamın grotesk bir hikâyesidir bu. Ferdydurke, insanoğlunun Büyük Toyluğu'nu ortaya çıkarmaya amaçlıyor. Kitapta da açıklandığı üzere, kendisini bazı davranışlarla açıklamak zorunda kalan saydam ve belirsiz bir varlıktır insan. Sonunda dışarıdan bakıldığında -başkaları için- kendi içinde olduğundan çok daha belirli ve kesin hale gelir. Bu durum, insanın gizli toyluğu ve başkalarıyla iletişime geçerken takındığı maske arasında trajik bir bölünmeye yol açar. Asıl kişiliğini bu maskeye uyarlamaktan başka çaresi kalmaz insanın; sanki göründüğü kişi, kendisiymiş gibi. 'Ferdydurke insanı'nın da başkaları tarafından yaratılmış olduğunu; insanların, kendilerine 'varoluş şekilleri' diyebileceğimiz yeni şekiller dayatarak kendilerini yarattıklarını söyleyebiliriz." Ferdydurke, Osman Fırat Baş'ın yıllar süren çalışmasıyla Lehçe aslından Türkçeye ilk kez çevrildi. (Tanıtım Bülteninden)
  • Witold Gombrowicz
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    447,57 KB
    Eser Türü: Kitap
    Ferdydurke, Pornografi ve Atlantik Ötesi'nden sonra, Bakakai ile Gombrowicz'in kışkırtıcı kalemi, bir kez daha okuruyla buluşuyor. Ülkesi Polonya'da yapıtlarının yasaklanması ve sürgün yaşamı, Gombrowicz'i Sartre'dan daha karamsar bir varoluş hesaplaşmasına itmişti. Kalıplaşmış davranışlar, alegorik bir anlayışla sorguladığı toplumsal töreler, gerçekçi bir anlatımla dile getirdiği çağdaş kültürlerin çelişkileri, kendisinin de belirttiği gibi "kapalı alanlar" içinde bireyin özgerçeğini yok etmiştir. Bakakai'de, biçime indirgenmiş ve hiçbir zaman olgunlaşamamış çağdaş bireyin bunalımları üzerine bir çeşitlemedir: Gerçeküstücü izler de taşıyan bu öykülerde, insanın kendisi olmadığını, karşılıklı etkileşim içinde birbirini yarattığını, ama her şeyin bir pamuk ipliğine bağlı olduğunu groteski ve saçmayı öne çıkararak sergilemekte; kapalı alan kavramını uç noktasına vardırarak bütün ilişkileri aşırı kodlanmış mikroevrenlere dönüştürdüğü öykülerde, özgürlük düşlerinin erişilmezliğini alaycı bir anlayışla dile getirmek toplumsal değerlerin temelsizliğini nihilist bir anlayışla yüzümüze vurmaktadır. Savaşın akıl dışı şiddetiyle erotizmin şiddetinin buluşmasını anlatan bu öyküler, ahlâki değerlere bağlı tabularımızın ne denli dayanaksız olduğunu şaşırtıcı biçimde gözler önüne sermektedir. Bakakai, anlatımındaki olağanüstü tadı ve incelikli kurgusuyla, çağdaş öykü türünün başarılı örnekleri arasında yer almaktadır.
  • Witold Gombrowicz
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    742,50 KB
    Eser Türü: Kitap
    Pornografi, Gombrowicz'in, insanı köşeye sıkıştıran, tüm varoluş biçimlerini elinden alan romanlarından biri daha. Atlantik Ötesi, Ferdydurke gibi romanlarından tanıdığımız, varoluşçuluğun, nihilizmin usta provokatörü Gombrowicz, yine hayatlarımızın derinliklerine nüfuz ediyor Pornografi'de. Bizi insanlığımızdan utandırıyor, çaresiz, eli kolu bağlı bırakıyor, alay ediyor bizimle. Görünüşte hiçbir şeyin olmadığı, normal, sıradan, masum yaşamlardaki olağanüstülüğü, başkalığı, suça ve cinayete doğallıkla varan insan ilişkilerini adım adım gösteren, felsefi şiir tadında bir roman Pornografi...
  • Witold Gombrowicz
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    239,62 KB
    Eser Türü: Kitap
    Baba ölmüştür. Anne gözyaşları içindedir, kız şaşkın, oğul altüst. Baba tamamen doğal bir ölümle dünyaya veda etmiştir. Ama yolcumuz, yani bay yargıç da yargıçtır. Ve ne pahasına olursa olsun yargıçlığını ifa edecektir. Doğal ölüm de ne demekmiş?
  • Witold Gombrowicz
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    34 Ayrım
    805,74 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: GVZ Gül
    “Her şeye karşın kimseye benzememeyi yeğliyorum. Bu düşünce sanat öğelerinden birisi olsa, ‘aşk kutsaldır’ ya da ‘yaşam güzeldir’ gibi en sıradan düşünceden göz alıcı bir esine şaşırtıcı özgünlükteki bir güç çıksa bile bu böyle. Fikir nedir, hatta sanatta dünya vizyonu nedir? Tek başlarına bir şey ifade etmez bunlar. Yalnızca hissedildikleri ve ruhsal olarak tüketildikleri bağlamda, çıktıkları irtifada ve bu irtifadan yansıttıkları parlaklık ölçeğinde anlam kazanabilirler. Sanat eseri bir düşüncenin ya da bir keşfin meselesi değildir; binlerce küçük esinin oluşturduğu bir yaratıdır, kendi madeninde yaşayan ve buradan yeni mineraller çıkaran insanın yaratısıdır.” Türkçede romanlarıyla tanınan Witold Gombrowicz özgün yazınsal kimliğiyle bütünüyle örtüşen “Günlük”ünde otobiyografik karakterini sürdürür. Çok eski bir yazınsal gelenek olan günlük türünde, son derece Polonyalı ve felsefi temalar aracılığıyla kendisi hakkında bu hacimde kişisel bilgiyi dürüstlükle işleyişi, “kitabının gerçek öznesi olmak”la yıllarca “varoluşunun biçimi”ni arayan yazarı benzersiz kılıyor. “Gombrowicz’in Günlük’ünü birkaç yıl önce bir solukta, heves­le okudum; yazılanları içime çektim, içinde boğuldum. Bu Gombrowicz’e, elindeki alaycı kılıçla, Polonya göklerinde soytarıları kovalayan bu muzip Baş Melek Mikail’e âşık oldum.” - Tadeusz Konwicki “Şayet bir yaşam günlük gerektiriyorsa, bu onlardan birisi.” - Paul West
  • Witold Gombrowicz
    insan sesi mp3 - Türkçe
    34 Ayrım
    805,74 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Yelda
    "Her şeye karşın kimseye benzememeyi yeğliyorum. Bu düşünce sanat öğelerinden birisi olsa, 'aşk kutsaldır' ya da 'yaşam güzeldir' gibi en sıradan düşünceden göz alıcı bir esine şaşırtıcı özgünlükteki bir güç çıksa bile bu böyle. Fikir nedir, hatta sanatta dünya vizyonu nedir? Tek başlarına bir şey ifade etmez bunlar. Yalnızca hissedildikleri ve ruhsal olarak tüketildikleri bağlamda, çıktıkları irtifada ve bu irtifadan yansıttıkları parlaklık ölçeğinde anlam kazanabilirler. Sanat eseri bir düşüncenin ya da bir keşfin meselesi değildir; binlerce küçük esinin oluşturduğu bir yaratıdır, kendi madeninde yaşayan ve buradan yeni mineraller çıkaran insanın yaratısıdır." Türkçede romanlarıyla tanınan Witold Gombrowicz özgün yazınsal kimliğiyle bütünüyle örtüşen Günlük'ünde otobiyografik karakterini sürdürür. Çok eski bir yazınsal gelenek olan günlük türünde, son derece Polonyalı ve felsefi temalar aracılığıyla kendisi hakkında bu hacimde kişisel bilgiyi dürüstlükle işleyişi, "kitabının gerçek öznesi olmak"la yıllarca "varoluşunun biçimi"ni arayan yazarı benzersiz kılıyor. "Gombrowicz'in Günlük'ünü birkaç yıl önce bir solukta, hevesle okudum; yazılanları içime çektim, içinde boğuldum. Bu Gombrowicz'e, elindeki alaycı kılıçla, Polonya göklerinde soytarıları kovalayan bu muzip Baş Melek Mikail'e âşık oldum." -Tadeusz Konwicki- "Şayet bir yaşam günlük gerektiriyorsa, bu onlardan birisi." , -Paul West- (Tanıtım Bülteninden)