Eserlere Göre Listeleme

Toplam 2244 sonuçtan 1011 - 1020 arası görüntüleniyor.
  • Sümeyye Akarçay
    insan sesi mp3 - Türkçe
    39 Ayrım
    1216,59 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: NİHAL GÜLSU
    Karanlığın içine ay gibi doğan bir aşkın hikâyesi. Ömer Erez, gündüzleri çiziksiz, kamusal kimliği ile başarılı bir iş adamı; geceleri ise kendisini rahatsız edenleri hiç düşünmeksizin acımasızca öldürecek kadar katil ruhludur. Yeraltı dünyasının korkmasına sebep olan bir ünü vardır ve lakabını hakkıyla taşıyarak ruhu gibi hayatını da siyaha bürümüştür. Tüm yaşantısını keskin bir çerçeve içerisinde ele alan, emirlerinden asla dönmeyen gözü kara adamın karşısına üç farklı kişiliği ile Hayat çıkınca artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Hayattaki tek dayanağı olan babasının sağlığı için geleceğini feda eden Hayat Tanber, kendini sonu bulunmaz bir yolun içerisinde bulur. Adı gibi hayatın onu nereye götüreceği belli olmayan karanlık bir yola doğru çektiğinden habersizdir. Verdiği ani karar ya mutsuz edecek ya da mutluluğa boğacaktır. Her ruhun kendine ait renkleri vardır. Hayatı gökkuşağına boyar ya da simsiyaha. Ömer'in karanlık gecesine ay ışığı gibi doğan bir Hayat'ın hikâyesi... (Tanıtım Bülteninden)
  • Mahmut Erol Kılıç
    insan sesi mp3 - Türkçe
    24 Ayrım
    454,83 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Hüsniye Örs
    "Modern veya çağdaş, Doğulu veya Batılı, erkek veya dişi... Bunların hepsi insana sonradan giydirilen vasıflar. Bir kurgu olarak var olan bu 'modern' insandan gayri bir insan daha var; mekân ve zamanın farklılaştıramadığı ihtiyaçlarda buluşan, aşk ve ölüm gibi konularda benzeşen. Aşk ve ölüm, her yerde aynı duygularla karşılanıyor. Bu, insan olmanın müşterek muhayyilesine, ortak imgelem dünyasına işarettir. 'İnsanın özü' dediğimiz bir hakikatin göstergesi her zaman ve zeminde sâri. Zaman ve zemine göre değişen ise bu'öz'ün ihtiyaçlarının belirlenmesi. Modern insan kalbinden sürgün insandır, kalp gözü olmayan. Madde ile mana arasında makası açan modernizm, insanı tek kanatlı bir varlık kılıyor..."
  • Gülseren Budayıcıoğlu
    insan sesi mp3 - Türkçe
    18 Ayrım
    253,62 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Beliz Bilaloğlu
    Duygularımız durmadan akan derelere benzer. Doğduğumuzda pırıl pırıl olan o berrak dereye attığımız her sıkıntı, her kaygı, her üzüntü rengini değiştirir, onu bulanıklaştırıp karartır. Bütün güzelliğine ve ihtişamına rağmen, hayat huysuz ve bencildir. Huysuz bir hayatla mücadele etmek, iyi yaşayabilmek ciddi bir sanattır. O sanatı da hayat kendisi öğretir bize; onun sesini duyanları, özen gösterenleri, anlamaya çalışanları bilir. Ona bakışımızı, duyduğumuz hayranlığı, onunla mücadele etmekten vazgeçmeyeceğimizi hissettikçe, bizimle başka türlü bir ilişki kurmaya başlar. Bize arkasını dönmez, unutmaz. İki kere vursa da üçüncüde öyle güzel şeyler yaşatır ki şaşırır kalırız. Huysuz hayatla iyi geçinebiliyor, bunun için mücadele etmekten hiç yorulmuyor ve vazgeçmiyorsak, ne mutlu bize. Çünkü sadece bu mücadeleden hiç vazgeçmeyenlerin dereleri güneşte pırıl pırıl parlayarak akar… Gülseren Budayıcıoğlu bir kez daha kendi “Kırmızı Oda”sının kapısını aralıyor ve orada biriken hikâyelerden seçtiklerini bizlerle paylaşıyor; “hayatın sesi”ni daha iyi duyup anlayabilelim diye…
  • Gülseren Budayicioglu
    insan sesi mp3 - Türkçe
    21 Ayrım
    602,50 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Alev Eren
    Duygularımız durmadan akan derelere benzer. Doğduğumuzda pırıl pırıl olan o berrak dereye attığımız her sıkıntı, her kaygı, her üzüntü rengini değiştirir, onu bulanıklaştırıp karartır. Bütün güzelliğine ve ihtişamına rağmen, hayat huysuz ve bencildir. Huysuz bir hayatla mücadele etmek, iyi yaşayabilmek ciddi bir sanattır. O sanatı da hayat kendisi öğretir bize; onun sesini duyanları, özen gösterenleri, anlamaya çalışanları bilir. Ona bakışımızı, duyduğumuz hayranlığı, onunla mücadele etmekten vazgeçmeyeceğimizi hissettikçe, bizimle başka türlü bir ilişki kurmaya başlar. Bize arkasını dönmez, unutmaz. İki kere vursa da üçüncüde öyle güzel şeyler yaşatır ki şaşırır kalırız. Huysuz hayatla iyi geçinebiliyor, bunun için mücadele etmekten hiç yorulmuyor ve vazgeçmiyorsak, ne mutlu bize. Çünkü sadece bu mücadeleden hiç vazgeçmeyenlerin dereleri güneşte pırıl pırıl parlayarak akar… Gülseren Budayıcıoğlu bir kez daha kendi “Kırmızı Oda”sının kapısını aralıyor ve orada biriken hikâyelerden seçtiklerini bizlerle paylaşıyor; “hayatın sesi”ni daha iyi duyup anlayabilelim diye…
  • Pelin Batu
    insan sesi mp3 - Türkçe
    31 Ayrım
    1687,99 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Necla Çokküçük
    Bin yıllar boyunca görmezden gelinen kadınları yoktan var eden yeni tarihçilerin taze bir metodoloji ile resimdeki boşlukları doldurmaları gerekmektedir. Bu revizyonist tarih, geçmişte kaleme alınmış şanlı savaş vakanüvisciliğe meydan okuyarak yeni bir sosyal tarih anlayışı geliştirir. Kadın tarihi burada başlamaz elbet, başlangıçtan beri vardır, ama görünmez kadınlar bundan böyle sayfalarda yeniden hayat bulacak, eş, anne, metres rolünden başka rollere de bürüneceklerdir. Kadın doğulmaz, kadın olunur diyen Simone de Beauvoir gibi müthiş kadınlar ikinci(l) cinsiyet olmayı reddetmiştir- işbu kitap böyle bir ruhun meyvesidir. Elinizde tuttuğunuz kitaptaki biyografiler ataerkil tarih anlayışına tepki olarak ortaya çıktı.
  • Maeve Binchy
    insan sesi mp3 - Türkçe
    47 Ayrım
    754,53 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Zuhal Kurtulan Aktepe
    Dublin'deki Quentins Lokantasında her masanın anlatacak yüzlerce öyküsü vardır.Hem personelin,hem müşterilerin öyküleri.Lokanta başlangıçta başarısızlığa mahkum gibi görünse de sonraları Dublinde bir efsane haline gelir.Bu başarının mimarları lokantanın yöneticileri Brenda ve Patrick Brennandır.Onların yaşamı da aslında hiç göründüğü gibi değildir.Ella Brady lokanta hakkında bir belgesel hazıelamak ister,ancak lokantayla ilgili öyküleri ortaya çıkarmaya çalışırken kendi yaşamında kahredici bir ikilemle yüzleşmek zorunda kalacaktır.
  • Mustafa İslamoğlu
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    797,16 KB
    Eser Türü: Kitap
    Hayatı inşa etmek için var edilen insan, öz elleriyle hayatı imha etmektedir. En sonunda insan, değeri olan bir varlıkken fiyatı olan bir nesneye indirgenmiştir. O halde önce, hayatı inşa sorumluluğu üstlenecek insanın inşası şarttır. İşşe vahiy bu noktada devreye girmektedir. İlahi bir inşa projesi olan vahiy, insanın; Tasavvurunu, Aklını, Şahsiyetini inşa etmek için indirilmiştir. Vahiy insanı inşa eden bir özne olarak indirilmişken, onun inşasına teslim olması gereken müslümanlar eliyle nesneleştirilmiştir. Bu nesneleştirme birbirine zıt iki kutupta gerçekleşmiştir: 1) Hissi nesneleştirme, 2) Akli nesneleştirme. Fakat ikisi de aynı kapıya çıkmıştır. Bunun bedeli, müslümanlar için çok ağır olmuştur. Sonuçta ümmet tarih yapan özneyken, tarihe maruz kalan nesne haline gelmiş insanlığın en etken ve aktif unsu- ruyken, en edilgen ve pasif unsuru haline gelmiş; zamana yatak açan bir ırmakken, zamanın hasbel kader açtığı yataklarda akan çer çöp haline gelmiştir. İnsanın ve hayatın topyekün yeniden inşasını savunan bu eser, bu inşanın müfredatı olarak vahyi işaret etmektedir. Bu eserin çağrısı, vahyi nesneleştiren müslümanlara bir tevbe, bir istiğfar; yani bir özeleştiri çağrısıdır. Özetle, vahyin inşa ettiği insan eliyle hayatı inşa çağrısıdır.
  • Emre Alkin
    insan sesi mp3 - Türkçe
    14 Ayrım
    556,50 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Pervin Yaşar
    “Sadece bir kere yaşarsın, ama doğru şekilde yaşarsan, bir kere yaşamak yeterlidir…” – Mae West Hayat bir yolculuk. Zamanı durdurmak da mümkün değil. Sonsuzluktan sonsuzluğa uzanan zaman sayılmayacak kadar çok an ile dolu. Kimisi iyi kimisi kötü. Sanmayın ki kötü anlar hep sizden alıyor. Aksine, çok ciddi tecrübeler veriyor. Hata insana mahsus. Yaptığınız işlerin sonucunda sadece kendinizi değil başkalarını üzdüğünüz de oluyor. Niyetiniz kötü olmasa bile gönüller kırılabiliyor. Başkasının yaptığından bizler de üzülebiliriz elbette. Bir kalbe sahip olanların üzülmeye karşı bağışıklığı yok. Ancak şunu unutmayalım: Bu evrende nasibimiz olan tecrübe arzu ettiğimiz şekilde gelmiyor. İyi anları yaşarken “Neden ben?” demiyorsak kötü anlarda da aynısını yapalım. Bakalım bize neler getirecek? Unutmadan söyleyeyim. Bu kitap asla kimseye öğüt vermiyor. Sadece kendi yaptığı hatalardan ders alan, başkalarının hatalarından da feyiz alan bir dostunuzum. O kadar. İsteyen keyifle okur, isteyen altını çizer, kızan olursa üstünü çizsin. Özgür iradeye saygımız sonsuz. Bizden sonraki nesle de bir mesajım var: “Bizim yaptığımız hataları sakın tekrarlamayın, kendi hatalarınızı elbette yapacaksınız.” Sizlere güzel anların hep aklınızda kaldığı bir hayat diliyorum. Böyle bir hayat, kötü anların da hikmetine varmış bir hayattır mutlaka. Hayatınıza değer katın Dostlar...
  • Rachel Corbett
    bilgisayar sesi mp3
    14 Ayrım
    603,71 MB
    Eser Türü: Kitap
    1902’de Rainer Maria Rilke, ünlü heykeltıraş Auguste Rodin’le ilgili kısa bir kitap yazmak için Paris’e gitti. O zamanlar Rodin altmışlarında, saygı duyulan, tanınmış bir sanatçıydı, Rilke’yse yirmilerinde, tanınmamış bir şair. Rilke de, Rodin de başarılı birer sanatçı olarak kurumlara, geleneklere, hatta bazen tarihe karşı çıkmak zorundaydı. En büyük yürek acılarını atlatmak için yaratma arzularını kullanmayı öğrenmeleri gerekiyordu. Hayat ve sanat dengesini kurmalıydılar. Tam da bu yüzden Rilke, Rodin’e şu soruyu sormuştu: “Nasıl yaşamalıyım?” Bu kitap, Paris sokaklarında ustalığa giden yolu bulan iki sanatçının portresi. Aynı zamanda yaratıcılığın ve sanatçının konumunun hiç olmadığı kadar sorgulandığı bir çağın anlatısı. Ve en önemlisi de bir sanatçının ne pahasına olursa olsun eserini ortaya koyması gerektiğinin hikâyesi.
  • Sedef Kabaş
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    1,40 MB
    Eser Türü: Kitap

Sayfalar