Eserlere Göre Listeleme

Toplam 2091 sonuçtan 1071 - 1080 arası görüntüleniyor.
  • Emile Durkheim
    insan sesi mp3 - Türkçe
    12 Ayrım
    188,53 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Müge Alaboz
    Ensest yasağı… Belki de kökenleri insanlık tarihinin ilk devirlerine kadar giden bir yasak. Yasağın ihlalinin cezası, bazen kırbaçlanma bazen de ölüm olmuş. Peki ensest neden yasaklanmış? İlkel bir hukuk düzenlemesine bile sahip olmayan kabilelerin esas tabularından biri olan ensest, gelişmiş bir hukuk sistemine sahip modern toplumlarımızı hâlâ nasıl şekillendirebiliyor? Din, etik, psikoloji ve antropoloji gibi ana disiplinlerin temel konularından biri olan ensesti ve yasaklanmasını kurucu sosyologlardan Émile Durkheim inceliyor. (Tanıtım Bülteninden)
  • Stephen King
    insan sesi mp3 - Türkçe
    70 Ayrım
    1198,78 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Elif Yılmaz
    minneapolis’in sakin banliyölerinden birinde yaşamakta olan luke ellis, bir gece yarısı evine giren davetsiz mısafirler tarafından kaçırılır. luke, penceresi olmayan fakat tıpkı kendisininkine benzeyen bir odada gözlerini açar ve kapısını açıp dışarıya çıktığında onun gibi özel yetenekleri yüzünden buraya getirilen bircok çocuğun odalarının sıralandığını görür. enstitü… özel yeteneklere sahip çocukların tutulduğu bir hapishane, onlardan adeta intikam almaya yemin etmiş bir müdür ve insafsız personelin acı dolu yuvası. burada vicdan azabı yok. burası girişi olan ama çıkışı olmayan bir cehennem.
  • insan sesi mp3 - Türkçe
    Eser Türü: İlaç Prospektüsleri
    Seslendiren: ECZ. MİYASE TAŞKIN

    ilaç prospektüsü

  • Roger Garaudy
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    891,38 KB
    Eser Türü: Kitap
  • Roger Garaudy
    insan sesi mp3 - Türkçe
    24 Ayrım
    259,14 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Sümeyra Bengisu Akkurt
    İster dini, ister siyasi olsun entegrizm, yalnızlığın cesaretlendirdiği bir hak gaspından ve gayesiz bir dünyanın anlamsızlığından doğmuştur her zaman. Yarınları olmayan ümitsiz insanlar, ir yandan hayata artık ne bir mana ne de bir kararlılık veremez olan sözde 'değerler'i reddeden 'nihilizmlerin' kurbanı olurken, diğer yandan da bir tanrının, ama herhangi bir tanrının hükümranlığını vaadeden yalancı mesihlerin kurtarıcılığının kurbanı da olmaktadırlar. Entegrizmlerin gerçek olmayan cevaplarından, insanların gerçek soruları bilmelerini sağlayarak, kurtulabiliriz. Öncelikle, herkese kendinde bulunan zenginlikleri dolu dolu düzenle ilgili soru. Yine aynı şekilde, böyle bir düzenin üzerine bina edildiği ve dünyayı dini açıdan görüşün ana kalıpları olan postulatlarla ilgili soru. Pozitivizmin, birbirinden tecrit ettiği nesneler ve kişilerden oluşan parçalanmış bir dünyadan, her varlığın ancak diğerleriyle olan ilişkisi ile var olduğunu ve böylece bir mana kazandığı bu dünyanın yaşanmış vahdaniyet şuurunu yeniden durultmek sorusu.
  • Edward Said
    metin - Türkçe
    Eser Türü: Kitap
    Düşünceyle arası zaten hiçbir zaman hoş olmamış bu topraklarda, son zamanlarda, düşünceyi ve onu cisimleştiren entellektüeli "terörize eden", doğrudan "vatan hainliği" ile damgalayacak kadar pervasızlaşan bir zihniyet iyice egemenliğini kurmuş durumda. Milliyetçi ve dinsel fanatizm, kendisinden başkasına düşüncesini ifade etme bir yana, yaşama hakkı bile tanımıyor. Bu toprakları "sevme hakkı"nı kendi tekeline almak istiyor.Batı'nın İslam anlayışının ikiyüzlü önyargılarına karşı koymasıyla ünlendiği halde, Salman Rushdie'nin ifade özgürlüğünü sonuna kadar savunarak gerçek bir entellektüel tavrı sergileyen Edward Said'in bu önemli kitabının Türkiye bağlamında son derece "ayrıştırıcı" bir yere oturduğunu düşünüyoruz. Said, entellektüeli öncelikle otorite ve iktidara hizmet etmeyi reddedişiyle, sonra da milliyeti, dini ve geleneğiyle arasına koyduğu mesafe ile tanımlıyor. "Artık kişinin evindeyken, kendini evinde hissetmesi bir ahlak meselesidir" diyen Adorno'yu yankılayarak, entellektüeli metaforik bir sürgün, bir evsizlik konumuna yerleştiriyor. Sürgün içinde yaşadığı toplumun (ve hatta dünyanın) yerlilerinden olmamayı, orada hep tedirgin, rahatsız ve başkalarını da rahatsız eden bir yabancı olmayı içeren bir konum ona göre. Ama geçmişinin, dilinin, milliyetinin sunduğu ucuz kesinliklerin ötesine geçip evrensellik idealinde ısrar eden entellektüel, hep marjinal kalmayı bir yoksunluk olarak değil, bir özgürlük, bir keşif süreci olarak yaşar.Entellektüel, eskiden olduğu gibi, toplumda bir uzlaşma oluşturacak genel simgeleri yaratan biri değil; bu simgeleri sorgulayan, kutsal sayılan gelenek ve değerlerin ikiyüzlülüğünü, ırkçılığını, cinsiyetçiliğini teşhir eden; hiçbir fikir ayrılığına tahammülleri olmayan kutsal metin gardiyanlarıyla mücadeleden çekinmeyen kişidir. Profesyonelleşmenin baskısı giderek artarken, amatör olarak kamusal alanda yoksullar, yok sayılanlar, güçsüzler adına kendi görüşünü ve tavrını temsil etmekte ısrar eden bireydir entelektüel. Hiçbir kahramana ve siyasi hiçbir tanrıya inanmaz.Düşünceden korkanların bu kitapla hiçbir ilişkisi yoktur!
  • Edward Said
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    7 Ayrım
    103,28 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Doğa Meriç Boybeyi
    Düşünceyle arası zaten hiçbir zaman hoş olmamış bu topraklarda, düşünceyi ve onu cisimleştiren entelektüeli “terörize ederek etkisizleştirmeyi amaçlayan”, doğrudan doğruya “vatan hainliği” ile damgalayacak kadar pervasızlaşan bir zihniyet iyice egemenliğini kurmuş durumda. Milliyetçi ve dinsel fanatizm kendisinden başkasına düşüncesini ifade bir yana, yaşama hakkı bile tanımıyor. Bu toprakları “sevme hakkı”nı kendi tekeline almak istiyor.Batı’nın İslam anlayışının ikiyüzlü önyargılarına karşı koymasıyla ünlendiği halde, Salman Rushdie’nin ifade özgürlüğünü sonuna kadar savunarak gerçek bir entelektüel tavrı sergileyen Edward Said’in bu önemli kitabının Türkiye bağlamında son derece ayrıştırıcı bir yere oturduğunu düşünüyoruz. Said, entelektüeli öncelikle otorite ve iktidara hizmet etmeyi reddedişiyle, sonra da milliyeti, dini, ge-leneği ile arasına koyduğu mesafe ile tanımlıyor. “Artık kişinin evinde, kendini evinde hissetmemesi bir ahlâk meselesidir” diyen Adorno’yu yankılayarak entelektüeli metaforik bir sürgün, bir evsizlik konumuna yerleştiriyor.Sürgün içinde yaşadığı toplumun (ve hatta dünyanın) yerlilerinden olmamayı, orada hep tedirgin, rahatsız ve başkalarını da rahatsız eden bir yabancı olmayı içeren bir konum ona göre. Ama geçmişinin, dilinin, milliyetinin sunduğu ucuz kesinliklerin ötesine geçip evrensellik idealinde ısrar eden entelektüel, hep marjinal kalmayı bir yoksunluk olarak değil, bir özgürlük, bir keşif süreci olarak yaşar.Entelektüel, eskiden olduğu gibi, toplumda bir uzlaşma oluşturacak genel simgeleri yaratan biri değil, bu simgeleri sorgulayan, kutsal sayılan gelenek ve değerlerin ikiyüzlülüğünü, ırkçılığını, cinsiyetçiliğini teşhir eden; hiçbir fikir ayrılığına tahammülleri olmayan kutsal metin gardiyanlarıyla mücadeleden çekinmeyen kişidir. Profesyonelleşmenin baskısı giderek artarken, amatör kalıp kamusal alanda yoksullar, yok sayılanlar, güçsüzler adına kendi görüşünü ve tavrını temsil etmekte ısrar eden bireydir entelektüel.Hiçbir kahramana ve siyasi hiçbir tanrıya inanmaz
  • Edward Wadie Said
    insan sesi mp3 - Türkçe
    7 Ayrım
    103,40 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Doğa Meriç Boybeyi
    Düşünceyle arası zaten hiçbir zaman hoş olmamış bu topraklarda, düşünceyi ve onu ciimleştiren entelektüeli "terörize ederek etkisizleştirmeyi amaçlayan", doğrudan doğruya "vatan hainliği" ile damgalayacak kadar pervasızlaşan bir zihniyet iyice egemenliğini kurmuş durumda. Milliyetçi ve dinsel fanatizmi kendisinden başkasına düşüncesini ifade bir yana, yaşama hakkı bile tanımıyor. Bu toprakları "sevme hakkı"nı kendi tekeline almak istiyor. Batı'nın İslam anlayışın iyiyüzlü önyargılarına karşıkoymasıylaünlendiği halde, Salman rushdie'nin ifade özgürlüğünü sonuna kadar savunarak gerçek bir entelektüel tavrı sergileyen Edward Said'in entelektüeli öncelikleotoriteveiktidara hizmet etmeyi reddeişiyle, sonra damilliyeti, dini ve geleneğiyle arasınakoyduğumesafe ile tanımlıyor. "Artık kişinin evindeyken,kendini evinde hissetmemesi bir ahlak meselesidir"diyen Adorno'yu yankılayarak, entelektüli metaforikbir sürgün, bir evsizlik konumuna yerleştiriyor. Sürgün içinde yaşadığı toplumun (ve hatta dünyanın) yerlilerinden olmamayı, orada hep tedirgin, rahatsız ve başkalrını da rahatsız eden bir yabancı olmayı içeren bir konum ona göre. Ama geçmişinin, dilinin, milliyetinin sunduğu ucuzkesinliklerin ötesine geçip evrensellik idealinde ısrar eden entelektüel, hep marjinal kalmayı bir yoksunluk olarak değil, bir özgürlük, bir keşif süreci olarak yaşar. Entelektüel, eskiden olduğu gibi, toplumda bir uzlaşma oluşturacak genel simgeleri yaratn biri değil, bu simgeleri sorgulayan, kutsal sayılan gelenek ve değerlerin ikiyüzlülüğünü, ırkçılığını, cinsiyetçiliğini teşhir eden; hiçbir fikir ayrılığına tahamülleri olmayan kutsal metin gardiyanlarıyla mücadeleden çekinmeyen kişidir. Profesyonelleşmenin baskısı giderek artarken, amatör kalıp kamusal alanda yoksullar, yok sayılanlar, güçsüzler adına kendi görüşünü ve tavrını temsil etmekte ısrar eden bireydir entelektüel. Hiçbir kahramana ve siyasi hiçbir tanrıya inanmaz.
  • Edward W. Said
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    228,85 KB
    Eser Türü: Kitap
    Düşünceyle arası zaten hiçbir zaman hoş olmamış bu topraklarda, düşünceyi ve onu cisimleştiren entelektüeli “terörize ederek etkisizleş-tirmeyi amaçlayan”, doğrudan doğruya “vatan hainliği” ile damga-layacak kadar pervasızlaşan bir zihniyet iyice egemenliğini kurmuş durumda. Milliyetçi ve dinsel fanatizm kendisinden başkasına düşüncesini ifade bir yana, yaşama hakkı bile tanımıyor. Bu toprakları “sevme hakkı”nı kendi tekeline almak istiyor. Batı'nın İslam anlayışının ikiyüzlü önyargılarına karşı koymasıyla ünlendiği halde, Salman Rushdie'nin ifade özgürlüğünü sonuna kadar savunarak gerçek bir entelektüel tavrı sergileyen Edward Said'in bu önemli kitabının Türkiye bağlamında son derece ayrıştırıcı bir yere oturduğunu düşünüyoruz. Said, entelektüeli öncelikle otorite ve iktidara hizmet etmeyi reddedişiyle, sonra da milliyeti, dini, ge-leneği ile arasına koyduğu mesafe ile tanımlıyor. “Artık kişinin evinde, kendini evinde hissetmemesi bir ahlâk meselesidir” diyen Adorno'yu yankılayarak entelektüeli metaforik bir sürgün, bir evsizlik konumuna yerleştiriyor. Sürgün içinde yaşadığı toplumun (ve hatta dünyanın) yerlilerinden olmamayı, orada hep tedirgin, rahatsız ve başkalarını da rahatsız eden bir yabancı olmayı içeren bir konum ona göre. Ama geçmişinin, dilinin, milliyetinin sunduğu ucuz kesinliklerin ötesine geçip evrensellik idealinde ısrar eden entelektüel, hep marjinal kalmayı bir yoksunluk olarak değil, bir özgürlük, bir keşif süreci olarak yaşar. Entelektüel, eskiden olduğu gibi, toplumda bir uzlaşma oluşturacak genel simgeleri yaratan biri değil, bu simgeleri sorgulayan, kutsal sayılan gelenek ve değerlerin ikiyüzlülüğünü, ırkçılığını, cinsiyetçiliğini teşhir eden; hiçbir fikir ayrılığına tahammülleri olmayan kutsal metin gardiyanlarıyla mücadeleden çekinmeyen kişidir. Profesyonelleşmenin baskısı giderek artarken, amatör kalıp kamusal alanda yoksullar, yok sayılanlar, güçsüzler adına kendi görüşünü ve tavrını temsil etmekte ısrar eden bireydir entelektüel. Hiçbir kahramana ve siyasi hiçbir tanrıya inanmaz.
  • David S. Kidder, Noah D. Oppenheim
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    1011,96 KB
    Eser Türü: Kitap
    Yedi farklı alandan, her güne yeni bir konu! Birer sayfalık Tarih, Edebiyat, Felsefe, Matematik, Bilim, Din, Güzel Sanatlar ve Müzik bilgileriyle zihninizi canlandırın, eğitiminizi tamamlayın ve kültürlü insanlar arasında hak ettiğiniz yeri alın. Her biri kendi dalında uzman kimselerin rehberliğinde hazırlanan Entelektüelin Kutsal Kitabı, 7 farklı alandan 365 temel bilgi sunuyor. Her sayfasında senenin farklı bir gününe özel, ilgi çekici konulara yer vererek, okurlarına ciddi bir entelektüel birikim kazandırıyor. Entelektüelin Kutsal Kitabı, Amerika'da çok satanlar listesine girmiş ve seri haline gelmiştir.

Sayfalar