Eserlere Göre Listeleme

Toplam 2244 sonuçtan 1491 - 1500 arası görüntüleniyor.
  • Muzaffer İzgü
    insan sesi mp3 - Türkçe
    5 Ayrım
    11 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Büşra Kutlu
    Çocukların "yazar dede"sinden hem okul öncesi hem de ilk okuma dönemi için... Rengârenk, cıvıl cıvıl, oyun ve bilgi dolu... Okuma alışkanlığına doğru... Minik kuş, uykucu Pelin, inatçı keçi, fısfıs fil ve daha birçok yeni oyun arkadaşı siz çocukları bu öykülerde bekliyor. Bu öykülerle hem ilk okuma heyecanını yaşayacak hem de bambaşka dünyalara gideceksiniz. (Tanıtım Bülteninden)
  • Maciej Pieprzyca
    insan sesi mp3 - Türkçe
    1 Ayrım
    196,03 MB
    Eser Türü: Sesli Betimleme
    Seslendiren: Ünsal Coşar
    Dramatik yönü ağır basan film Polonya’nın en çalkantılı tarihi ve siyasi süreçlerinin yaşandığı 1980’ler ve 90’lı yıllarda, doğuştan beyin felci ile yaşayan bir çocuğun, büyümesi ve yaşamını beyazperdeye taşıyor. Filmin yönetmenliği ve senaristliği Maciej Pieprzyca’ya ait. Festivalleri gezen bol ödüllü filmin oyuncu kadrosunda ise Dawid Ogrodnik, Dorota Kolak ve Arkadiusz Jakubik gibi isimler yer alıyor. 
  • Lev Nikolayeviç Tolstoy
    insan sesi mp3 - Türkçe
    17 Ayrım
    289,52 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Günfer Demirci
    Bir gün ermişlerden birine sormuşlar: "Sevginin sözünü edenler ile sevgiyi gerçekten yaşayanlar arasında ne fark vardır." "Bakın göstereyim" demiş ermiş. Bir sofra hazırlamış. Bu sofraya sevgiyi dilinden düşürmeyen; ama dilden gönüle indirmeyen kişileri çağırmışlar. Hepsi yerlerine oturmuşlar. Derken, sıcak çorbalar ve arkasından da "derviş kaşığı" denilen bir metre boyunda kaşıklar gelmiş. Ermiş: "Bu kaşıkların sapının ucundan tutup öyle yiyeceksiniz" diye bir şart koşmuş. "Öyle kaşığın çukur kısmına yakın yerden tutmak yok." "Peki" demişler ve çorbayı içmeye başlamışlar. Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden, sofradaki hiç kimse, çorbayı döküp saçmadan bir türlü ağzına götüremiyormuş. En sonunda, bakmışlar bu iş olmuyar, çorbadan vazgeçip, öylece aç aç kalkmışlar sofradan. Onlar safradan kalktıktan sonra, ermiş: "Şimdi de sevgiyi gerçekten bilip yaşayanları çağıralım sofraya." demiş. Yüzleri aydınlık, gözleri sevgiyle gülümseyen insanlar oturmuş sofraya. Ermiş: "Buyrun bakalım" deyince de, her biri uzun saplı kaşığını çorbaya daldırıp karşısındaki kardeşine uzatıp içmişler çorbalarını. Böylece her biri diğerini doyurmuş olarak, şükür içinde sofradan kalkmışlar. "İşte" demiş ermiş. "Kim ki hayat sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse, o aç kalacaktır. Ve kim ki, kardeşini düşünür de doyurursa, o da kardeşi tarafından doyurulacaktır şüphesiz. Şunu da unutmayın ki, hayat pazarında alan değil, her zaman veren kazançlıdır."
  • Stephen W. Hawking
    insan sesi mp3 - Türkçe
    11 Ayrım
    92,59 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Serpil Emik
    Profesör Stephen Hawking dünyayı çok okunan bilim eseri Zamanın Kısa Tarihi ile adeta büyülemiştir. Yirmi yıldır evren hakkında daha fazla ne öğrenebileceğimize dair sorular sormaktadır. Bu çığır açan ve heyecanlandıran belgeselde Profesör Hawking evreni anlama kapasitemizin yaşamımız boyu ne kadar gelişmiş olabileceğini incelemektedir. Son 20 yılın şaşırtıcı bilimsel gelişmelerinden yola çıkan Hawking yirmi yıl önce cesaret edip dile getiremeyeceği radikal ve taze fikirleri bizlere sunmaktadır.
  • Saul Bellow
    insan sesi mp3 - Türkçe
    44 Ayrım
    1082,89 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Müge Süzek
    20. yüzyılın birey üzerindeki yıkıcılığını ele alan Herzog, Nobel EdebiyatÖdülü sahibi Saul Bellow’un başyapıtı olarak kabul ediliyor.Herzog, hayatı her anlamda altüst olmuş, “Aklımı kaçırdıysam bana göre hava hoş,” diye düşünecek kadar kendinden vazgeçmiş bir adamın hikâyesini anlatır. Başarısız yazar, başarısız hoca, başarısız baba Moses Herzog, kendisini kişisel felaketlerinden ve modern zamanların yıkıcılığından sağ çıkabilmiş bir kazazede olarak görür. İçini dökmek ve sıkışmışlığından kurtulmak amacıyla tanıdığı tanımadığı, hayatta ya da ölü, önemli ya da önemsiz bir sürü insana, hiç göndermeyeceği mektuplar yazmaya başlar. Arkadaşlarına, düşmanlarına, meslektaşlarına ve ünlülere dünya görüşünü, çektiği acıları, içinden çıkamadığı sorunları, özlem ve hıncını anlatır, kalbini açar. Amerikan edebiyatının en önemli romancılarından olan Saul Bellow, Herzog’da adeta içinde yaşadığı çağın duygusal, düşünsel ve ahlâki röntgenini çeker. “Madam Bovary’yi Charles’ın ya da Anna Karenina’yı Karenin’in bakış açısından anlatma hevesine kapılan biri, Herzog’da bunun kusursuz bir şekilde gerçekleştirildiğini görecektir.” PHILIP ROTH
  • Onur Ünlü
    insan sesi mp3 - Türkçe
    29 Ayrım
    551,22 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Binnur OLGUNER
    BİR SELMAN BULUT POLİSİYESİ Onur Ünlü’nün özgün hafiyesi Selman Bulut’un maceraları sürüyor. “İtirazım Var”ın hikâyesi kaldığı yerden “Hesabım Var” ile devam ediyor!.. Selman Bulut, kısa bir zaman önce, puslu bir şubat günü, Selimiye sırtlarındaki yarı-görkemli camisinde işlenen ve şeytani bir şekilde üzerine yıkılan karanlık bir tefeci cinayetini, cümle namlı dedektife nazire yaparcasına, kendi başına çözmüştür. Ne var ki katil, müstakbel damadıdır. Bu travmayı atlatamayan güzeller güzeli kızını, Zeynebini, ciğeri yana yana bir akıl hastanesine teslim etmeye mecbur kalan Selman Bulut, imamlıktan zorunlu istifasının ardından, eski müezzini, daha eski evlatlığı ve her daim yoldaşı Efrahim’le birlikte, Laleli’de bir pavyonda çalışmaya başlar. Bir zamanların namlı boksörü Selman Bulut, yaşamak uğraşının kaderin eline bırakılmayacak kadar ciddi bir mesele olduğunun bilinciyle, emektar bağlaması Muhsin’in tellerine tutunarak, huzurlu bir hayat kurmaya çalışmaktadır. Ama nafile! Yine çirkin ve karanlık cinayetlerin ortasına savrulan, eski imam, nevzuhur dedektif ve taze âşık Selman Bulut olacaktır. Cesetler, sırlar, seccadeler, kuyular, selfiler, şarkıcılar, yokluklar, izmaritler, polisler, kroşeler, kanlı yaralar, büyük cennet yangınları ve hakikatin kadife örtüsü aşkına! İtirazım Var’dan devamla Hesabım Var!
  • Nihal Atsız
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    31,52 KB
    Eser Türü: Makale
    Seslendiren: Tarayan:Yiğit Taşdemir
    Bu yazıyı yalnız Türkler için yazıyorum. 1931’den beri Türkçülüğe ait yazılar yazdığım için Türkçü efkarı umumiyenin sahsım üzerindeki düsüncelerinin bence çok büyük bir değeri vardır. Samimiyetimden süphesi olan en genç Türkçü bile, bana açıkça sorduğu zaman, hesap vermekten çekinmem. Hatta genç Türkçülerin benim hakkımdaki iyi niyetli tenkitlerini de ne kadar iyi karsıladığımı beni tanıyanlar görüp denemislerdir. Onun için, benim samimi Türkçülüğümü inkar eden, ülküyü sahsi ihtiraslarım için kullandığımı iddia eden yersiz hücumlara cevap vermeği borç bilirim.
  • Mustafa Kutlu
    insan sesi mp3 - Türkçe
    10 Ayrım
    290,31 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Mazlum Kiper
    Usta hikâyeci Mustafa Kutlu’dan yepyeni bir eser. “Musallada bir tabut, yeşil örtü üstünde, yapayalnız… İkindi  okunmuş,  namaz  kılanlar  camiye  girmiş,  kılmayan  kalabalık  cami  duvarına  yanaşıp  saçak  altına sığınmış.  Alafranga bir muhit;  ama gelin durumu izah edin. Erkekler cami duvarında, kadınlar şadırvan altında. Haliyle haremlik selâmlık olmuş. Böyledir… Önce  bir  büyücek  naylon  top,  pat-pat  zıplayarak  müezzinin  bahçesine  kadar  gitti,  mısırların  arasında kayboldu.  Topun  ardından  bir  oğlan  çocuğu  altı,  yedi  yaşlarda; onun  ardından  aynı yaşta  bir kız,  mısır püskülü sarı saçlarını savurarak koştular. Hem koşuyor, hem gülüyor, hem cıvıl cıvıl konuşuyorlar. Mısırların arasında kayboldular. Çocuklar böyle bir rüzgâr estirdiler işte. Gökyüzünün karanlık çarşafı keskin  bir bıçakla yırtıldı. Arasından güneş çıktı, beyaz bulutlar. Kuşlar ötmeye, çiçekler açmaya başladı. Şadırvan havuzundan su sesi geldi. Hayat olanca parıltısıyla cami avlusunu ışığa boğdu…”
  • Ceylan Özge Kunduz, Elif Yirmibeşoğlu
    insan sesi mp3 - Türkçe
    17 Ayrım
    341,83 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Şebnem Ulusan
    Hesap Lütfen, restoranların ne zaman, nasıl ve neden ortaya çıktığından, dışarıda yemek yemenin zaman içinde farklılaşan işlevine, ülkemizin yemek kültürünün kendine has özelliklerine ve değişen yeme alışkanlıklarımıza kadar uzanan bir perspektifte dışarıda yemek yemenin yüz yıllık hikâyesini anlatıyor (Tanıtım Bülteninden)
  • Vedat Milor
    insan sesi mp3 - Türkçe
    25 Ayrım
    345,76 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Emine Tiryaki
    “Siz, bilmeyenler kadar ses çıkarmadıkça, niteliğinizin farkına varamayacaklar ve anlaşılmadığınızı düşüneceksiniz. Meşgul olduğunuz işler başkalarının gözünde değersizleşecek ve vazgeçilebilir olduğunuzu zannedeceksiniz. Ses çıkartmak derken bağırmayı, gürültü yaparak barbarlaşmayı değil; doğru zaman ve doğru yerde kendini anlatmaktan geri durmamayı kastediyorum. Bilgi sahibi olduğumuza emin olduğumuz her konuda, eğitimini aldığımız alanlarda, hödüklerden daha çok ses çıkarmalıyız.” Vedat MİLOR Gastronomi uzmanı… Şarap uzmanı... İktisatçı… Sosyolog… Televizyoncu… Yazar… Her daim okuyan, yazan, arayan; bir yandan da hem geleneksel hem sosyal medyada eğlenen, dertleşen, anlatan ve anlamaya çalışan bir kamu aydını. ABD-Türkiye hattında dokuduğu hayat felsefesini mukayeseli bir zemine oturtmuş iyi bir gözlemci ve eleştirmen. Vedat Milor, hayatını roller coaster’a binmek gibi tanımlıyor. Farklı alanlar, farklı ülkeler, hatta farklı kıtalar arasında gidip gelen bir hız treni… Bu yolculuk sırasında üreten, keşfeden, öğrenen, sorgulayan ve hayatı deneyimlemekten kaçınmayan açık yürekli bir entelektüel… Gastronominin yalnızca yemek yemekten ibaret olmadığını onunla öğreniyoruz. Farklı kültürlere ve kesimlere nasıl bir pencere açılacağını; yaşam tarzının bir sınır, bir mahrumiyet alanına dönüşmesine mecbur olunmadığını da… Nurhak Kaya sordu; Vedat Milor geniş tecrübesinden ve bilgisinden süzdüğü insana, topluma dair gözlemlerini; bu kaotik dünyada her daim hayatta kalma stratejilerini Hesap Lütfen!’de okurlarla paylaştı. İnsan dünyaya nasıl açılır? Hayattaki öncelikler nasıl belirlenir? Yeme-içme kültürü için para şart mıdır? Toplum içinde yaşamanın yolları nelerdir? İş hayatında karşılaştığı zorlukları insan nasıl aşabilir? Yaşamımızı dolu dolu sürdüreceğimiz makul bir dengenin yolu nereden geçer? Arkadaşlık. Aşk. Boş zamanlar. Yalnızlık. İş hayatı. Ev yaşamı. Kariyer seçimi. Hobiler. Yemekler, lezzetler, arayışlar. Günümüz kapitalizminde yeni trendler ve prekarya. Ülkemizin ekonomi politiği ve tufeylilik. Ülkedeki hâkim sınıf ve devletin niteliği. Türkiye’de çok az rastlanır bir samimiyet ve netlikle kişisel anekdotlar ve gözlemler. Milor, Hesap Lütfen! kitabıyla, içimizdeki sesin ve hayallerimizin peşinde koşarken sınırlarımızı zorlamanın ve başka pencereler açmanın önemini hepimize hatırlatıyor.

Sayfalar