Edward Said, içinde yaşadığı Batı'nın ve Batılı'nın ruh yapısını ve zihin dünyasının en karanlık mahrem alanlarını ifşâ eden Filistinli bir eylemci, bir "bilge"dir. Yeri geldiğinde eline kalem yerine, Filistinli ve Doğulular için, pasif bir sivil direniş ve duruş tarzı olarak taş alarak atan bir akademisyendir. Tüm insanlar için özgürlüğü ve 'öteki' yaratmanın garabetini insanlığa haykıran bir sestir, Edward Said. O, tüm hayatı boyunca sürgündeki bir yabancı ve bir marjinal entelektüeldir.
Said'in hayatı, bir açıdan, oryantalizmin tarihsel, sosyolojik ve felsefî gelişimiyle paralellik göstermektedir. Sömürülen toplumların ve ülkelerin çektikleri acıları, çileleri ve ıstırapları, benzer şekilde sömürenlerin ülkesinde Edward Said, tüm yönleriyle yaşamıştır.
Said, oryantalizmi ve oryantalistleri tüm cepheleriyle ele almış, bir nevi onların niyet, amaç, hedef ve icraatlarının arka planlarını ifşa etmiştir. Oryantalizm tanım ve tarifleri, Edward Said'in dilinden, yeniden bir anlam kazanmıştır. Bu tanımlar, onun tarafından şekillenmiş, orijinal ve özgün düşüncelerin verimli örneklerini oluştururlar.