Nihayetinde on beş, yirmi kiloluk bir insan yavrusunun gözünü yıkama hırsı bürümüş komşu teyzeye direnebilme şansı yoktu. Kolumu ya da ensemi yakalattığım zaman dedemin kesmeye götürdüğü horozlar gibi çaresiz hisseder, bir iki çırpınıştan sonra teslim olurdum. Komşu teyze kurnanın başına oturur, kaçmayayım diye beni bacaklarının arasına sıkıştır ve yıkamaya başlardı. Baş sabunlandıktan sonra saç dipleri tırnak vasıtasıyla kazınır, ara sıra avuç içiyle darbeler vurur, tok bir ses çıkartılamamışsa tekrar denenirdi. Bu darbeler dananın annesini emerken daha fazla süt gelsin diye attığı kafa darbelerine benzer, teyze de daha fazla kir çıksın diye benzer bir hareket yapardı.
(Tanıtım Bülteninden)