Eserlere Göre Listeleme

Toplam 2855 sonuçtan 231 - 240 arası görüntüleniyor.
  • Mustafa Necati Sepetçioğlu
    insan sesi mp3 - Türkçe
    43 Ayrım
    554,16 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Nuray Koç
    Sanat adamları ancak yeryüzünü güzelleştirebilmek uğrunda, çirkinde bile mecut olan bütün güzellikleri insanların gönül gözünde yerleştirmek için çaba sarfetmek mecburiyetindedirler. Yeryüzünün güzelleşmesi dünki, bugünki, yarınki çabaların senteziyle olur.
  • Berat Araz
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    181,50 KB
    Eser Türü: Kitap
    Seksenli yıllardan sonra, hızla değişen bir dünyanın ortasında biz de karanlık ve yalnızdık; kendimizi tanıyamaz olmuştuk.Suskunduk ve kendimizi bencilleştirerek direnç sağlamaya çalışıyorduk. Ne gariptir ki tarot falları ve medyumlarla kendimizi açıklamaya çalıştık. Bir iç sese – ilahi bir sese ya da yeni bir Nuh Tufanına, geçmişimizi bilen ve geleceğimizi yapılandıran bir iç sese – bu iç ses de bir değişim süreciydi. Nedir bu süreç? Belki de masumca alışkanlıkların getirdiği bir süreçtir. “ -Bakışlarınız bir dirençtir alışkanlığınıza- Mavi bakışları bir dirençti alışkanlıklarına Her mavi bakışı Hayata yeni bir kural ekliyordu Bu kuralla hem yeni bir hayattı Hem de izleyicisiydi Hayatın ve kuralların Mavi düşlerin her biri ayrı bir direnç Soluyor hayatı” “ - Hayatlarımız sonsuzluğa direniyordu.Önemli olan bu varoluşumuza Birkaç yaşamı sığdırmaktı. Sağanaktık, esintiydik, rüzgardık… Biliyorduk hayat bizden daha kararlıydı. Gözyaşı hayatın içine damlıyordu.-“ Bu bahar Bildik bahar değildi Kış mevsimi ağırlığında Aşka tetik düştü Diyen şair, yaşamla ilgili bir şeylerin rahatsızlığını anlatmaya çalışırken bir taraftan da yaşamak der ve iz bırakmaya çalışır. Acısıyla, siyasetiyle, istatistiğiyle altmış sekiz kuşağının bir tarihi, bir adı var. Hatta edebiyatı, bir söylemi var kendinden sonraki kuşaklara. Ne yazık ki sekenli yıllarda üniversitede okuyan, o yıllarda genç olan, kuşağın bir adı yok. Bu dönemde yaşananlar, sanki yok sayılmak isteniyor, kimse o günlerden söz etmiyor. Bu dönemde yaşananlar altmış sekiz kuşağının bir devamı gibi algılanmak, isteniyor,yaşananlara o sürecin devamı gibi bakılıyor. Seksenli yıllarda, o dönemi yaşayan insanlara; hiç acı çekmemiş, işkencede ölmemiş, idam edilmemiş, gidip de gelmeyenleri yokmuş gibi davranılıyor. Gerçek şu; bu kuşak da en az altmış sekiz kuşağı kadar acı çekmiş ve kim vurdu ya gitmiş, bunun hesabını da soramamıştır. Neden soramamıştır?Bu kuşak bir anda kendini şaşırtıcı ve hızlı bir değişimin içinde bulmuştur. Rahat, huzurlu,can pazarının yaşanmadığı bir yaşam sergilenmiştir bu kuşağa.Bu süreçte,insanın birey olma yolunda kendini düşünmesi, özgürlüğü sorumlulukla değil bencillikle algılanması sağlanmıştır. Bu dönemin insanına kariyer, para, mutluluk söz verilmiş; bu kuşaktan etik kurallarını kendisinin oluşturması istenmiştir. Bunlarla başı dönen insan,birey olma yolunda şaşkınlıkla ilerlerken terörü, kapitalizmi, kirlenen doğayı …. görememiş duyarsızlığına haklı nedenler üreterek duyarsızlaşmıştır.Bu kuşağa; yıldızlarda sarhoşluk, haksızlıklarda kekemelik,mutlulukta hak edilmişlik sunulmuştur. Mücadele edecek hiçbir şeyi kalmayan bu kuşak,karanlık ve yalnızlık ormanında ıssızlığa terk edilmiş ve gittikçe ıssızlaşmıştır. Bu ıssızlaşmayı anlattığı “Darağacı Denizi Gezmişti” adlı ikinci şiir kitabında Berat Araz, yeni biçemiyle de dikkati çeker.Şair, sanki, cümle niteliği taşıyan uzun dizelerle yazacağı duygunun felsefesini okuyucusuna önceden vererek dizelere okuyucusunu alıştırmak ister.Şairin bu dizeleri,şiirinin çıkış noktasıdır.Bunu başarıyla kullanan şair, şiire hem biçem anlamında hem de içerik anlamında bir yenilik kazandırmıştır.Şair, sanki,okuyucusuna şöyle seslenir : Hayatınızdaki en önemli olan şeyi tırnak içine alın ve unuttuklarınızı hatırlayınız.Hatırladıklarınız hepimizin bireysel geçmişinizdeki ulusal tarihimizdir.
  • Tarık İşık
    insan sesi mp3 - Türkçe
    37 Ayrım
    669,52 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Nevriye Akel
    Gardiyanlarla birlikte içeri girdik. Diğerlerini uyandırmamak için çok ihtiyatlı ve sessiz hareket ediyorduk. Vecahet’in yattığı yere geldiğimiz zaman kendisini uyur bulduk. Yanındaki mahkûmlar da derin bir uykuda idiler. O zaman daha evvel vermiş olduğumuz kararla birden Vecahet’in ağzını tıkadık. Kollarını, bacaklarını tuttuk. Bu suretle hiç gürültü yapmadan kendisini dışarı çıkardık. Tabiî uyanmış ve neye uğradığını anlamadığından çırpınmağa başlamıştı. Fakat biz üç kişi idik. Hiç böyle genç bir kadın üç erkeğin elinden kurtulabilir miydi? –Haydi kızım, dedim. Artık vakit geldi. Koluna girip onu ayağa kaldırdık. Ellerini yine arkaya götürüp bağladık. Sonra da masanın üstüne çıkardık. İpi boğazına geçirirken saçları sıkışmasın diye alttan aldım. Gözlerinden durmadan yaş akıyordu: –Ah dünya, diye inledi. Bu onun son sözü oldu. Masayı bir anda devirdim. Aşk için kocasını öldüren Vecahet Altın, bir iki defa sallandı. Sonra hareketsiz kaldı. Ölmüştü. İşte, bu benim idam ettiğim ilk ve son kadın oldu. Koca koca eşkıyaları asmak, bana böyle ufak tefek bir kadını asmaktan daha kolay gelmişti. Günlerce bu hâdisenin tesiri altında kaldım. Hani nerede ise rüyalarıma bile girecekti. Cellat Ali Ağı
  • İsmet Bozdağ
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    1,72 MB
    Eser Türü: Kitap
    "Bu kitap, Adnan Menderes ve Demokrat Parti hakkında yazdıklarımın içinden yapılmış bir derlemedir. Elbette bu konu üzerinde yazdıklarım bundan ibaret değil... Bir seçim yaptım: Demokrat Parti'nin, Celal Bayar'ın ve Adnan Menderes'in karakteristiklerini biraraya getirmeye çalıştım." "Burada okuyacağınız olayların bir bölümü bilinen şeyler; Ancak, bilinenin 'arkası' da var!.. İşte bu 'arkası'nı bu kitapta yakalaycaksınız!.." "Demokrat Parti ve Adnan Menderes'in dış politika kesiti... Amerika ve Sovyetler Birliği ile ilişkileri... Bağdat Paktı'nın kuruluşuna sebep olan etkenlerle, yıkılması için yapılan Sovyet çalışmalarının bilinmeyen aşamaları..." "İki Demokrat Parti kurucusu Celal Bayar ile Adnan Menderes'in iktidar ve muhalefet ilişkileri... 10 yıllık Demokrat Parti iktidarı döneminde Menderes'in bilinmeyen on bir istifası, sebepleri ve sonuçları bu kitapta önünüze serilecektir." Darağacında bir başbakanın hayatından önemli kesitleri sunan İsmet Bozdağ, sadece siyasi hayatına değil özel hayatına da inerek yazdığı bu eserde, Adnan Menderes'i, onu trajik ölüme götüren süreci değerlendiriyor.
  • Ahmet Haldun Terzioğlu
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    2,47 MB
    Eser Türü: Kitap
    Eylül Cuntası tarafından idam edilen Mustafa Pehlivanoğlu'nun yaşadıklarından kurgulanmıştır. Gecenin ötesine yankılanmıştı Mustafa'nın tekbir getiren sesi Duyanların yürekleri dağlanmıştı. Yine de bir umut, sabahı bekliyorlardı:'’ Olanın, olmamış olması için dua ederek.' Sabah, yayıldı “acı haber. Canhıraş feryatlar yükseldi dost ağızlardan. Hayır! İstediği bu değildi;; '; i Tekbirler, Fatihalar eşlik etmeliydi yiğit Mustafa'ya;; .. Bir de isteği vardı... / "Ardımdan hatim indirin!", M Vasiyeti buydu Mustafa'nın! -»g Kur'an-ı Kerim, ruhların besleyicisi... Kur'an-ı Kerim Mustafa için.
  • Ali Yıldırım
    metin - Türkçe
    5 Ayrım
    4,35 MB
    Eser Türü: Kitap
    Cellatlar toplumun hizmetkarı mı, intikamcısı mı? Peki açıkça mesleklerini söyleyebilirler mi? Neden ölüm cezası veren yargıçlık kutsaldır da, onu yerine getine cellatlık aşağılanır? İdam adı altında kamu adına bir insanın bir başka insanı öldürmekle görevlendirilmesi aslında insanın insanlığından çıkmasından başka bir şey değildir. Cellat tüm toplum adına ilmeği mahkumun boğazına geçirirken aslında cellatla birlikte tüm toplum o ilmeği geçirmektedir.
  • Nihat Behram
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    810,00 KB
    Eser Türü: Kitap
  • Julius Fuçik
    insan sesi mp3 - Türkçe
    9 Ayrım
    172,46 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Baran Şen
    Fuçik, tutukevinde kaldığı süre içinde yazdığı ve yaşamının bu son döneminde izlenimlerini içeren "Reportaz Psana na Opratçe" (Darağacından Notlar) adlı kitabını tek tek sayfalar halinde dışarı kaçırdı. Ölümünden iki yıl sonra yayımlanan bu kitap birçok dile çevrildi ve geniş yankılar uyandırdı. "Darağacından Notlar", tutukevindeki koşulları, işkenceleri, işbirlikçi Çekoslovakyalıları ve tüm umutları sönmüş bir hükümlünün yine de son ana kadar mücadelesini sürdürmesini yalın, ama etkili bir dille aktaran bir direniş destanıdır. En umutsuz koşullarda bile gerçekleşen dayanışma ve direniş anlayışı kitabın özünü oluşturmaktadır.
  • Ali Osman Köse
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    732,50 KB
    Eser Türü: Kitap
    İdam cezasına çarptırılmış devrimci tutsaklar, geleceğin yeni insanının nasıl şekillendiğini, sosyalist insanı yaratanın neler olduğunu verdikleri röportajlarla ortaya koyuyorlar.
  • George Orwell
    insan sesi mp3 - Türkçe
    33 Ayrım
    440 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Eylül Seçilmiş
    "Orwell söz konusu olduğunda biçem, insandır." George Bowling, kırk beş yaşında, evli ve çocuklu, evi ipotekli, beli giderek. kalınlaşan, takma dişleri yenilenmiş ve kasvetli yaşamından kaçmayı umutsuzca arzulayan bir sigortacıdır. İkinci Dünya Savaşı patlak vermek üzeredir; yiyecek kuyruklarının, askerlerin, gizli polisin ve zorbalığın gelmekte olduğunu sezen Bowling modern çağdan korkmaktadır. Böylece çocukluğunun dünyasına, huzur ve dinginlikle dolu bir pastoral sığınak olarak anımsadığı köye kaçmaya karar verir. Ancak sığınak saydığı yerde kendisini nelerin beklediğinden habersizdir. "Çok şaşırtıcı, üstelik son derece gerçekçi... 'Bin Dokuz Yüz Seksen Dört' bu kitapta cenin halinde. 'Hayvan Çiftliği' de öyle... Pek az roman, hem iki klasiğin tohumlarını taşıyıp hemm de kendi başına bir okuma ziyafeti sunabilir." John Carey, Sunday Times "Orwell'ın kara mizahı her zamankinden daha canlı. Kaçırılmaması gereken bir kitap."

Sayfalar