Bir yaşam... Acı, tatlı, sevgiyle veya sevgisiz yaşamaya çalıştığımız bir yaşam. Hani bazen, bir umutsuzluk çemberi etrafımızı sarar da, bir türlü kırıp kurtulamayız ya... Hani bazen, her şeyin "mahvolduğunu" düşünür, kendi kendimizi yer bitiririz ya... Hani, kendimizi büyük bir çıkmazın içinde bulur ve mahvolduğumuzu sandığımız anda nasıl olduğunu bile anlamadan etrafımızı saran o kâbus çemberinden nasıl kurtulduğumuzu bir türlü anlayamaz, o zaman, "Bize Tanrı yardım etti" der, "Tanrı'ya şükrederiz" değil mi? Ya da, her şeyi elde ettiğimizi düşündüğümüz bir anda, "o her şeyin" bizlere yıldızlar kadar uzakta olduğunu görürüz ya, işte o zaman da, "Tanrıya küser, isyan ederiz". Ne tuhaf değil mi? Oysa, Tanrı bizleri yaratırken, sonumuzun ne şekilde noktalanacağını bildirseydi, içimizdeki bu yaşama isteği bu kadar çekici, bizlerde de, bu kadar yaşama arzusu olur muydu acaba!?... İşte, elinizdeki bu kitap; tesadüf, belirsizlik, yılgınlık, mücadele, başarısızlık ve başarılarla dolu bir yaşamın küçücük bir serüveni... Yani, yaşamın küçücük de olsa, "kendisi" diyebileceğimiz bir serüven.