Eserlere Göre Listeleme

Toplam 2516 sonuçtan 251 - 260 arası görüntüleniyor.
  • Necip Fazıl Kısakürek
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    1,11 MB
    Eser Türü: Kitap
    «Bu eser, benim bütün varlığım, vücut hikmetim, her şeyim... Ben, arının peteğini hendeseleştirmeye memur bulunması gibi, bu eseri örgüleştirmek için yaratıldım. Şiirlerim de, piyeslerim de, hikâyelerim de, ilim ve fikir yazılarım da sadece bu eserin belirttiği bina etrafında bir takım «müştemilât»dan başka bir şey değil... Güzelim Türkçenin «katık» tâbiri ne kadar yerinde. Gerçek gıda «nân-ı aziz» dediğimiz ekmektedir ve gerisi, ona katılmaktan kinaye «katık»tan ibaret... İçinde yüzde elliden fazla (hidro-karbone) cevher bulunduran ekmek, pastaların üstündeki her türlü krema ve (fantezi) oyunlarına sırt çevirmiş, kuru ve yavan, fakat besleyici ve kurtarıcı fikre ne güzel remz!.. İşte, ezel kadar eski ve ebed kadar yeni, topyekûn insanlık çapındaki dâvanın bu eserini tamamlarken, onu, gıdasını Büyük Doğu ekmeğine borçlu bildiğim Anadolu gençliğine ithaf ederim.» N.F.K. / 1968
  • Şerif Mardin
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    588,27 KB
    Eser Türü: Kitap
    Şerif Mardin'in İdeolojisi ülkemizde alanında yayımlanmış ilk kitaptır. Mardin bu çalışmasında, ideoloji üzerine yapılagelen "iyi ve kötü" değerlendirmelerin dışına çıkıyor. İdeolojik düşüncenin özelliklerini, ideolojik düşünceyi oluşturan etkenleri, bu düşünce tarzının yapısal özelliklerini, kavramın tarihi gelişim süreci içinde tartışıyor. Şerif Mardin'in incelemesi, "ideoloji ve bilim felsefesi", "ideoloji ve sosyal değişme" ve "simgelerin dağıtımı ve bilginin üretilmesi" başlıklarında meydana geliyor.
  • Terry Eagleton
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    982,17 KB
    Eser Türü: Kitap
    İdeoloji terimi birbiriyle bağdaşmayan çok fazla anlam barındırıyor. Rorty, Foucault gibi bazı kuramcılar bu terimi tamamen atmayı ya da onun "söylem-iktidar ilişkisi"ni geçirmeyi öneriyorlar. Habermas, ideolojinin yerini "tekniğe" bıraktığını, geç kapitalizmin artık hiçbir söylemsel meşrulaştırıma ihtiyaç duymadan "kendi kendine" işlediğini iddia ediyor. "Sorun gerçekliğin yanlış temsili (ideoloji) değil, gerçeğin artık gerçek olmamasıdır" diyen ve toplumsal yaşamın ağır bir anlam kanaması geçirerek mevta olduğunu savunan Baudrillard, bu görüşün nihilist bir varyantını dile getiriyor.Tam da bu dönemde "reel" dünyada milliyetçilik ve dinsel köktencilik gibi ideolojilerin yeniden şahlandığına (yani ortada hâlâ "yanlış" ve "anlamlı" bir şeyler olduğuna) dikkat çeken Eagleton bu kitabında öncelikle ideoloji kavramından bütün bütüne vazgeçmenin ne denli makul bir şey sayılabileceğini sorguluyor. Son derece açık seçik bir dille ve gündelik yaşamdan aldığı esprili örneklerle Aydınlama'dan Postmodernizme, Marx'tan Laclau ve Mouffe'ye ideoloji kavramı hakkında düşünmüş hemen herkesin görüşlerini aktarıyor. Salt aktarmakla kalmıyor, onlarla verimli bir diyaloğa ve yer yer polemiğe de giriyor. Aslında kitabın tamamına "heterodoks" bir Marksistin postmodernist ve postmarksist düşünürlere karşı geliştirdiği heyecan verici ve çetin bir polemik gözüyle bakılabilir. "İdeoloji"nin gerçekten de birçok anlamı olmasından yola çıkan Eagleton'un amacı bunları sentezleyip tek ve yeterli bir ideoloji tanımına ulaşmak değil; bu, ne mümkün ne de faydalı bir şey ona göre. Metnin başında sunduğu on altı ideoloji tanımından iki ana gelenek çıkarıyor: Bir yanda doğru ve yanlış bilme fikriyle, yanılsama, çarpıtma ve mistifikasyon anlamında ideoloji ile ilgilenen "epistemolojik" gelenek, diğer yanda fikirlerin toplumsal işlevi ile ilgilenen "sosyolojik" gelenek. Sol radikalizmin bu iki geleneğe de, tabii ki içerdikleri sınırların farkında olarak, sahip çıkması gerektiğini savunuyor Eagleton. Adil ve değil de içeriden sorgulayacak bir "ideoloji eleştirisi"nden vazgeçilemeyeceğini söylüyor. "Yanlış bilinç" kavramının her türlü içerimini reddeden postmodernistlerin tersine, radikalizm mevcut toplumsal düzenin sistematik olarak ürettiği belli "yanlışlıkları" belirleyip onlarla mücadele etmekten kaçınamaz. Temel yanlışlık ise, insanlığın tarihsel olarak geliştirdiği yaratıcı güçlerin tam anlamıyla hayata geçirilmesinin engellenmesidir. Bu yargının kendisi de olası ve arzu edilir bir geleceğin (Ütopya'nın) bakış açısından verilir ve bu geleceğin taslağı bugün potansiyel olarak mevcuttur. Yani bugün kendisiyle özdeş değildir. Hiçbir toplumsal düzen insan enerjilerini tamamen massedemez, hiçbir "egemen" ideoloji sanıldığı kadar "saf" ve birleştirici değildir.Sadece postmodern düşüncenin açmazlarıyla ilgilenenlere değil, nelere, niçin karşı çıktığını gerçekten "bilmek" isteyen herkese önerilir.
  • Michael Freeden
    insan sesi mp3 - Türkçe
    17 Ayrım
    659,46 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Baran Yazgan
    Siyasi sözcük dağarının aynı anda hem sempati hem de tereddüt uyandıran bir kavramı ideoloji. Ne olursa olsun, siyasi arenadaki hasımların her biri için esinleyici bir terim olduğuna da kuşku yok. İdeolojiyi hem bir siyasi fenomen hem de siyasi eylem için kurucu ve örgütleyici bir dinamik olarak ele alıyor bu çalışma. Kavramın kökeniyle ilgili tartışmalara odaklandığı kadar tarih boyunca izlediği seyir ve günümüz siyasetindeki işlev ve anlamı üzerinde de sorgulayıcı bir çerçeve sunuyor. Bunu yaparken de konuyu bildik önyargı ve yanlış anlamalardan titizlikle arındırıyor.
  • R. C. Lewontin
    insan sesi mp3 - Türkçe
    12 Ayrım
    188,57 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Tuğba Kuş
    Her politik felsefe bir insan doğası teorisiyle başlamak zorundadır. İdeoloji Olarak Biyoloji, kökleri on dokuzuncu yüzyıldaki sosyal Darwinizme uzanan ve toplumun özelliklerinin, üyelerinin bi reysel özelliklerden kaynaklandığını ve bu özelliklerin de üyelerin genlerinde bulunduğunu ka bul eden sosyobiyolojiyi odağına alarak, modern bilim ideolojisinin bizi yönelttiği hatalı yolları inceliyor. Bilimin sınırlı olduğunu kabul ederek, doğanın zenginliğini yeniden keşfetmemizi ve bilimin gerçek değerini takdir etmemizi sağlıyor. Dünyanın önde gelen bilim insanlarından R. C. Lewontin yayımlandığı yıl büyük ses getiren kitabında, Stephen Jay Gould ve Peter Medawar'la aynı doğrultuda, "saf bilimin" toplumsal ve siyasi ihtiyaçlarla varsayımlar tarafından nasıl şekillendirilip yönlendirildiğini irdeliyor. "Bilim insanları, yaşama bilim insanları olarak değil, ailenin, devletin, üretken bir yapının içindeki toplumsal varlıklar olarak başlar ve doğaya toplumsal deneyimlerinin şekillendirdiği bir mercekten bakarlar... Bilim, kendinden önceki Kilise gibi, her tarihsel devirde toplumun baskın değerleriyle görüşlerini yansıtan ve perçinleyen bir toplumsal kurumdur." (Tanıtım Bülteninden)
  • Jürgen Habermas
    insan sesi mp3 - Türkçe
    10 Ayrım
    257 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Bora Yavuz
    Almanya'nın etkili felsefe akımı Frankfurt Okulu'nun önde gelen düşünürlerinden Jürgen Habermas'ın, ileri endüstri toplumu koşullarında teknik, bilim ve demokrasinin nasıl uzlaştırılabileceğini incelediği bu kitap, birçok sorunun yeniden tartışılmasına yo
  • Jürgen Habermas
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    4,22 MB
    Eser Türü: Kitap
    Almanya'nın etkili felsefe akımı Frankfurt Okulu'nun önde gelen düşünürlerinden Jürgen Habermas'ın, ileri endüstri toplumu koşullarında teknik, bilim ve demokrasinin nasıl uzlaştırılabileceğini incelediği bu kitap, birçok sorunun yeniden tartışılmasına yol açabileceği gibi, "bilgi toplumu" ve "iletişim çağı" gibi kavramların, son günlerde ülkemizde de moda olan, kolaycı kullanımlarının ne denli tehlikeli, yeni teknolojilerin ve bilimin toplumsal yaşama olan etkilerinin nasıl derinine düşünülmesi gereken olgular olduğunu da hatırlatabilir.
  • Louis Althusser
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    359 KB
    Eser Türü: Kitap
    İdeoloji ve Devletin İdeolojik Aygıtları; DİA kuramı, Althusser'in Kuram'a en özgün ve önemli katkılarından biridir. Güncelliğini halen koruyan hatta her geçen gün daha fazla önem kazanan bu konu, Althuser'in müdahalesiyle yepyeni bir anlam kazanmış ve tartışmalar yepyeni mecralara doğru sürüklenmiştir. Elinizdeki metin bu anlamda öncü ve "biriciktir.
  • Louis Althusser
    insan sesi mp3 - Türkçe
    10 Ayrım
    162,38 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Atakan Özkaya
    Althusser’in yayımlanır yayımlanmaz dünyada büyük yankılar uyandıran ünlü makalesini, bu makalenin ilk versiyonunu ve burada dile getirdiği fikirlere yönelik eleştirilere daha sonra verdiği cevapları içeren bir derleme olan İdeoloji ve Devletin İdeolojik Aygıtları, onun belki de en etkili eseri. Başarısızlığa uğrayan 68 devriminin ardından zihinlere yerleşen bir soru vardı: Eşitlik-özgürlük ideallerine bunca bağlı olunmasına karşın eşitsizlik ve tahakküm ilişkileri bunca geniş ölçekte nasıl yeniden üretiliyordu? O zamana dek bu sorunun cevabı genellikle yanlış bilinç, kitlesel yanılsama veya çarpıtılmış iletişim çerçevesinde aranmıştı. Fakat Althusser ideoloji mefhumunu baştan aşağı yeniden ele almış ve onu kimsenin dışında olmadığı, maddi süreç ve aygıtlarla üretilen bir sistem olarak kavramsallaştırmıştı. Öte yandan sadece ideolojiyi değil, özne oluşumu ve devlet kavramını da yeni bir mercek altına almıştı. İdeoloji ve Devletin İdeolojik Aygıtları, bugün kültür ve edebiyat teorisinde kalem oynatan hiç kimsenin göz ardı edemediği Althusser’i, radikal özgürlükçü siyaset alanına esin vermeye devam eden bu büyük filozofu okumaya başlamak için en uygun metinlerden biri. “Althusser’i heyecanla okuyor insan. Onun zeki gençlere ilham verme yeteneğinden sual olunmaz.” Eric Hobsbawm.
  • Jorge Larrain
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    1,29 MB
    Eser Türü: Kitap

Sayfalar