Eserlere Göre Listeleme

Toplam 2120 sonuçtan 281 - 290 arası görüntüleniyor.
  • Safiye Çetinkaya
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    562,00 KB
    Eser Türü: Kitap
    Olmadı... Olamadı... Dinlediğim o nefeste sustu. Onun gidişiyle bendeki tüm seslerde sustu... Hayallerim sustu... Sevinçlerim, kahkahalarım sustu... Kadınlığım sustu... Akif'ten sonra bende kalan tek şey analığımdı. Üzerini balmumuyla sıkıca mühürleyip, kapadığım ve en tenha köşelere sakladığım kadınlığımın yerinde şimdi dimdik duran bir analık vardı. Ben artık ölümden korkmuyorum, ölümlerden korkuyorum. Birincisinde sadece ben varım. Ama ikincisinde tüm sevdiklerim var... Tıpkı şairin dediği gibi, içim hep bir Hoşça kal Ülkesi oldu. Tüm sevdiklerim gidiyordu. Bir bendim geride kalan. Tıpkı yatağı değişmeyen ırmak gibi... Tıpkı yerinden bir santim ayrılamayan kıtalar gibi, dağlar gibi... Bir bendim geride kalan. Ben ev sahibiydim sanki... Gidenler gidiyordu. Dönmüyordu ve ben hep bekliyordum. Ağlıyordum... Özlüyordum... En insani yanımla kayıplarımın yasını tutuyordum... Çünkü toprak aldığını vermiyordu...
  • Akira Mizubayashi
    bilgisayar sesi mp3
    13 Ayrım
    210,58 MB
    Eser Türü: Kitap
    Akira Mizubayashi “Can Kırığı”nda anımsama, köksüzleşme ve sonsuz yas gibi izlekleri klasik müziğin tınılarıyla buluşturuyor. Tokyo, 1938 yılı. Klasik müzik tutkunu dört amatör müzisyen –Japon İngilizce profesörü Yu ve üç Çinli misafir öğrenci– düzenli olarak toplanıp prova yapmaktadır. Japonya-Çin Savaşı’nın devam ettiği o dönemde, müziğin kurduğu bu dostluk köprüsü askerlerin provayı basıp dört müzisyeni İmparator’a karşı komplo kurmakla itham etmesiyle yıkılır. Askerlerden biri Yu’nun kemanını kırıp tüm müzisyenleri karargâha sorgulamaya götürecek ve bu anlar o esnada dolaba saklanan Yu’nun 11 yaşındaki oğlu Rei’nin babasını son görüşü olacaktır. Rei o günden sonra elinde babasından tek hatıra olan kırık bir kemanla babasının yasını tutmak ve hatırasını yeniden inşa ederek büyümek zorunda kalacaktır.
  • Karin Karakaşlı
    insan sesi mp3 - Türkçe
    5 Ayrım
    137 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Ece Ünal
    Masaldaki Uyuyan Güzel misali zamansız suskunluklarından uyandılar. Seslerini işitmeye, öykülerini dinlemeye hazır yüreklere gözlerin, ellerin, ezgilerin diliyle konuştular. Anlattıkları yalnızca kendi yaşamlarının değil, insanlığın ortak söylencelerinin parçalarıydı. Can kırıklarıydı. Dinleyenlerinde tenine battıkça ufuk aydınlandı. Oysa daha güneş bile doğmamıştı.
  • Muharrem Şirin
    insan sesi mp3
    4 Ayrım
    44,44 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: atiye güneş
  • Mustafa Necati Sepetçioğlu
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    840,50 KB
    Eser Türü: Kitap
    Hoca Ahmet Yesevi, sadece düşünceleriyle ve sözleriyle, hareketleriyle ve tertemiz ömrüyle adını sonsuza emanet eden ölümsüzlerden değildir; özünü İslam'ın nurundan alan bir ruhu ham toprakların vatanlaşmasında maya olarak kullanabilmenin yolunu göstermiştir. Gösterdiği yolda yetiştirdiği müridleri, halifeleri, dervişleri hocalarından aldıklarını geliştirerek pekiştirmişler, bin yıllık bir yurdu adım adım, tıpkı dikenlerden ve ayrık otlarından temizlenen bir toprak gibi bu güne hazırlamışlardır. Can ocağında pişen aş dediğimiz lezzet işte budur; bugünkü yurdumuzdur.
  • Fakir Baykurt
    insan sesi mp3 - Türkçe
    35 Ayrım
    445,10 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Banu Tezcan
    İlk basımı 1973’de yapılan ve 1974 yılında Sait Faik Öykü Ödülünü alan Can Parası’nı yeniden okurla buluşturuyoruz: “Kavak hevesi tam bu işlerin içindeyken doğdu. Gezdiği köylerde kasabalarda kıpırtı yoktu daha. Radyodan duymuş, gazetelerde görmüştü. Fabrikanın 100 metre yukarısındaki Kozpınar’a rakı içmeye giderlerdi ara sıra. Çukur’dan, Zeytinköy’den bir kuzu alır, beş altı arkadaş otururlardı. Yeni gelmiş bir müdürü çağırırlardı kimi zaman. Arkadaşlar fabrikaya kadar arabayla gelir, yukarısını yürürlerdi. Güzel yerlerdi çünkü. Ekilmiş tarlaların, sebzeliklerin arasından geçerdi yol. Ağaçlar, kimi dalı meyveden kınla kınla, kimi de başlarını alıp göklere çekilerek, toprağın yüzünü gölgelendirirdi. İrfan’ın babası toprak işlerine dalmadı pek. Bu fabrikayı da Rumlar göçüp giderken Topal Aleksi’den aldı. Aleksi’nin fabrikası Tavas yolunun üstünde, Rum değirmeninin altında, kuytudaydı. Bir gün işe yarar diye değirmeni de satın aldı Hacı Kâmil. O günkü günde, Rumlar tatlı can derdinde! Para değildi değirmen filân? Tabii değirmeni alınca, arığını da almış oldu, tapuya öyle geçti.”
  • Hüseyin Rahmi Gürpınar
    insan sesi mp3 - Türkçe
    42 Ayrım
    1030,67 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Atiye Güneş
    Türkçe edebiyatın cesur kalemi Hüseyin Rahmi Gürpınar, Can Pazarında., gelir dağılımındaki dengesizliğin sebep olduğu sosyal sorunları, hiçbir eserinde taviz vermediği özgün anlatı¬mıyla sunuyor: basit ama son derece çarpıcı. Savaş yıllarındaki yoksulluk, İstanbul'u bir nevi "can pazarı"na çevirmiştir. Kuru ekmeğin bile kapanın elinde kaldığı bu yıllarda, "başarıya götüren her yol mubahtır" düsturuyla hareket eden bir grup düzenbaz; simsarlara, mirasyedilere kumpaslar kurarak onların servetlerinden nemalanma yoluna giderler. Alternatif bir Robin Hood'luk öyküsü olarak da okunabilecek bu romanda Hüseyin Rahmi, bir kez daha ahlak, dürüstlük ve namus kavramlarını tartışır. Can Pazarında, her yazarın resmetmeye kolay kolay cesaret edemeyeceği toplumsal panorama, acımasızca ve o bildik Hüseyin Rahmi İronisiyle okuyuculara sunuluyor.
  • Ahmet Kul
    insan sesi mp3 - Türkçe
    6 Ayrım
    19,64 MB
    Eser Türü: Tiyatro
    Tiyatro Oyunudur
  • Ahmet Gum
    insan sesi mp3 - Türkçe
    5 Ayrım
    19,6 MB
    Eser Türü: Tiyatro
    Cezaevinde 14 yıl yatan bir adamın, tahliye olunca kendisinin cezaevine atılmasına sebep olduğunu düşündüğü avukatın peşine düşerek intikam almaya çalışmasının anlatıldığı oyunumuz 5 bölümden oluşmaktadır.
  • Abbas Sayar
    insan sesi mp3 - Türkçe
    9 Ayrım
    245 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Gülgün Sağ
    "Hamamcı Mustafa Ağa yaşlı biriyle matbaama geldi:" Abbas Bey, dedi, tam senin istediğin gibi kendinden uçkurluklu. Kimi kimsesi yok, tümünden yılkılık… Oğlan oynamış oyuna gitmiş, çoban oynamış koyuna gitmiş…" "80 yaşındaki Hüseyin Ağa bağımın bekçisi oldu. Bağa gittiğim bir gün: - Efendâ, haşavuzdan (haşa huzurdan) bana bir golik alsana… - Bu dağ yerinde ne gereği var, ne yapacaksın merkebi? Dedim. - Ne yapacaksın olur mu efendâ! Ne yapacaksın olur mu! Heç yoksa adama ‘can şenliği’ olur. İşte bu yanıt, içimdeki yıkımın ve ‘Can Şenliği’ romanımın ilk noktası oldu."

Sayfalar