Aziz TUNÇ'un, acılarla dolu ağır tarihsel bir sorunsalı tüm gerçek boyutlarıyla yansıtan kitabını geçen yıl okumuştum. Yeni baskısının yapılacağını duyunca, insanı insanlığından utandıran o rezil olaylar hemen karşıma dikiliverdi. Toparlamaya çalıştım kendimi. Ülkenin insanı olarak bu topraklarda yaşanmış acıları bölüşmekle yazgılıydık. Ama temel görevimiz tüm bu çirkinlikleri duyurmak; bir biçimde ört bas edilmesine gücümüz yettiğince karşı koymaktı. Bu kitap bunu yapıyor işte. "Gerçekler devrimcidir" der Lenin. Gerçekleri örtbas etmek, doğruları yadsımak, insanları yalanlarla uyutmaya çalışmak halk yığınlarını sömürüp soyan karanlık güçlerin yöntemidir. MARAŞ KIYIMI kitabında bu gerçekleri göreceksiniz. Olayın yargılanması günlerinde müvekkilleri adına duruşmaları izleyen Avukat Ali Yaşar, iddianamenin kopyasını vermişti. Okumuştum. Aziz Tunç'un kitabı bu vahşeti, tüm çirkinliği ile açık seçik sergiliyor. Koçgiri, Dersim kırım kıyımlarından son Sivas kıyımına kadar çeşitli dönemlerde tezgahlanan bu kanlı olaylar temelinde Kürt halk yığınlarını ezmeye yönelik olsa da, Kemalist devlet yapısının bir başka sağlıksız yanını, "laiklik" palavrasına karşırf'Sünni" karanlık yapısını belirler. Koçgiri Olayı'nın aşağılık, canavar komutanı Sakallı Nurettin Paşa "Bu ülkede "zo" diyenleri temizlediler, "lo" diyenleri de ben temizleyeceğim" der.