Eserlere Göre Listeleme

Toplam 903 sonuçtan 351 - 360 arası görüntüleniyor.
  • Gencoy Sümer
    insan sesi mp3 - Türkçe
    26 Ayrım
    896,18 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Özlem Gökkaya
    Gencoy Sümer’in Feneryolu Cinayetleri, Ülkü Lokantası’nın sahibi Kerim Ülkü’nün aldığı bir mektupla başlıyor. Yıl 1982, bir mart sabahı hava buz gibi. Mektubu Müzeyyen Sermet Hanım, ablası Maksude Sermet’in ricası üzerine yazmış. Ablasının yalnızca Kerim Bey’e açıklayabileceği bir sırrı varmış. Kerim Ülkü bu sırrın, intihar ettiği sanıldığı halde öldürülen biriyle ilgili olduğunu hatırlıyor. Ancak, kardeşlerin Feneryolu’ndaki evine gidince, Maksude Hanım’ın iki gün önce öldüğünü öğreniyor. Geriye kanıt olarak bir aşk romanı kalmış. “Feneryolu Cinayetleri” kahramanlarıyla, edasıyla, mekânlarıyla bana biraz Osmanlı polisiyelerini hatırlattı. Sermetler’in köşklerinin semti Feneryolu, iki yanı ağaçlı yolları, eski köşkleri, bakımlı bahçeleriyle Kadıköy yakasının yıllar önceki halinin bir tablosu sanki. Her bölüm farklı bir kişi tarafından anlatılıyor. Maktul ise, çok güzel bir kadın: Piraye Arsan. Olayları onun hayatına girmiş insanlardan, kendi yorumlarıyla dinliyoruz. Sonunda gözümüzün önünde bütün esrarıyla başka bir devir açılıyor sanki. - Sevin Okyay - Ünlü artist Piraye Arsan’ın on üç yıl önceki intiharı tüm ülkeyi sarsmıştı. Ünlü aşçı, restoran işletmecisi ve zehir hafiye Kerim Ülkü’nün aldığı bir mektup bu olayın intihar süsü verilmiş mükemmel bir cinayet olduğunu söylüyordu. Kerim Ülkü, yakın dostu olan polisiye roman yazarı Faruk Arman ile birlikte bu cinayeti aydınlatmak üzere yola çıktığında katil çoktan geride başka cesetler bırakmaya başlamıştı bile. Daha birinci sayfadan itibaren okurları içine çeken bu romanda Gencoy Sümer kapalı oda cinayetine yakın bir cinayeti ayrıntılarıyla incelerken okurları da çözüme dâhil ediyor, hiçbir ipucunu okurdan gizlemiyor. Son sayfalara kadar katilin kimliğini saklamayı başaran yazar, Agatha Christie ve Sir Arthur Conan Doyle gibi ustalara da saygı duruşunda bulunmaktan geri kalmıyor. - Bukem Cevher -
  • metin - Fransızca
    3 Ayrım
    5,83 MB
    Eser Türü: Kitap
    Fransızca dil bilgisi kitabı.
  • Tenç Shui
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    316,00 KB
    Eser Türü: Kitap
    Kadim yerleştirme sanatı Feng Shui'nin büyüleyici dünyasına hoşgeldiniz.
  • Richard Webster
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    363,00 KB
    Eser Türü: Kitap
    * Odalarınızın zenginlik, aile ve kariyer alanlarını hareketlendirin. * Binanıza ya da dairenize yönelmiş, enerjinizi emen 'shar'lardan kaçınmanın yollarını öğrenin. * Dairenizin içindeki evrensel enerji akışını düzenleyerek yaşamınıza her alanda bereket geldiğini gözleyin. * Her evde bulunan 'ölüm', 'beş hayalet' ve 'felaket' alanlarının olumsuz etkilerini tersine çevirin. * Stüdyo bir dairede hangi eşyaların önemli olduğunu öğrenerek, bu eşyaları doğru yerleştirmenin yaşam kalitenizi nasıl yükselteceğinizi keşfedin.
  • Lou Andreas Salome
    insan sesi mp3 - Türkçe
    10 Ayrım
    152,22 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Yeşer Yelmez Meriç
    Lou Andreas-Salomé modern anlamda "feminist" olarak tarif edilemese de, bağımsız ve özgürlükçü yaşamıyla kuşaklar boyu feministler için bir rol model oldu. Nietzsche, Rilke ve Freud gibi önemli şahsiyetlerle kurduğu dostluklarla ve onlar üzerindeki etkisiyle gündeme geldi. Avrupa üniversitelerinde öğrenim gören ilk kadınlardan biri olarak, erkeklerle ilişkileri çağının kadınlarına göre farklı bir seyir izlemişti. Feniçka, Andreas-Salomé'nin Alman oyun yazarı Franz Wedekind'le yaşadığı, daha sonra Alban Berg'in Lulu adlı operasının librettosuna da konu olan bir deneyime dayanır. Geleneksel cinsiyetler arası ilişkileri pek umursamayan, İsviçre'de doktorasını yapmış Moskovalı bir kadının bir erkek psikoloğun gözünden anlatılan hikâyesidir. Anlatıcı yapıtın akışı içinde Feniçka'yla dostluğunu ilerletirken, kadınları her daim belli şablonlar içinde; ya erkek avcıları ya da salt zihinsel kapasiteleriyle öne çıkan cinsiyetsiz varlıklar olarak değerlendirmekten vazgeçip, insan olarak görmeyi öğrenir.
  • Edmund Husserl
    metin - Türkçe
    10 Ayrım
    10,37 MB
    Eser Türü: Kitap
    Bu kitap Husserl’in 1907’de Göttingen Üniversitesi’nde Fenomenoloji üzerine verdiği beş dersin metnini bir araya getirmektedir. Husserl bu Beş Ders’te fenomenolojisinin ana savlarını ve neredeyse tüm temel kavramlarını ortaya koyarak fenomenolojik düşünmenin yürüdüğü yolu bize göstermektedir. Bu dersler aynı zamanda onun düşünce çizgisindeki önemli bir dönüşüme, fenomenolojinin transzendental fenomenolojiye dönüşümünün başlangıcına da tanıklık etmektedir. “Fenomenoloji görerek, aydınlatarak, anlam belirleyerek ve anlam ayrımı yaparak yol alır. Fenomenoloji karşılaştırır, ayrım yapar, bağlar, ilişkiye sokar, parçalara böler, öğelerine ayırır. Ama her şeyi saf görmeyle yapar. Kuramlaştırmaz, matematikleştirmez; zira, tümdengelimli kuram anlamında hiçbir açıklamada bulunmaz.” Edmund Husserl
  • Ülker Öktem
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    190,50 KB
    Eser Türü: Kitap
    Bu makalede, ilkin, kısaca fenomenolojik tavır, fenomen ve öz. kavramları ile fenomenolojik yöntem söz konusu edilecektir. Bundan sonra, fenomenolojik yöntemin iki basamağı olan fenomenolojik redüksiyon ve fenomenolojik refleksiyon üzerinde durulacaktır. Böylece, özün kendisini göstermesi, fenomen olması imkanını araştıran ve sağlayan Husserl'in fenomenolojisinde salt fenomen olan salt öz'e ya da salt bilince nasıl ulaşıldığı ortaya konulacaktır. Daha sonra, evidenz kavramı üzerinde durulacak ve Husserl'in fenomenolojisinde evidenz problemi ele alınacaktır. Ayrıca, yeri geldikçe, bu problemin Platon, Descartes, Kant gibi ünlü filozoflarca nasıl ele alındığı ve nasıl çözüldüğü söz konusu edilecek, bu çözümler, zaman zaman Husserl'inkiyle karşılaştırılacaktır. Sonuçta, elde edilen bulgulara göre, Husserl değerlendirilecek; "idealizm", "ampirizm", "solipsizm" ve "septisizm" gibi düşülmesi muhtemel olan felsefi görüşlere düşüp düşmediği tesbit edilecektir. Anahtar sözcükler: fenomen, fenomenoloji, fenomenolojik yöntem, transandantal fenomenoloji, fenomenolojik redüksiyon, fenomenolojik refleksiyon, intensiyonalite, evidenz.
  • Elizabeth Daly
    insan sesi mp3 - Türkçe
    1 Ayrım
    81,1 MB
    Eser Türü: Tiyatro
    Radyo Tiyatrosu
  • Marc Bloch
    insan sesi mp3
    85 Ayrım
    942,02 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: İlayda Koçak
    “(…) Marc Bloch bu eseri için ‘bir soru dizini’ diyordu. Aslında haklıydı; bu kitap kökleri ondan alan ve genellikle onun bulgularını kabul eden bunca araştırmanın kaynağıdır. Derinlik sanatı, sözcüklerin doğruluğu, üslubun çekiciliği, görüntünün anlamı onu yaşlanmaktan korudu. Bir başyapıt da zaten bu özellikleriyle kendisini ortaya koyar.” (Robert Fossier) Bloch, yakın dostu ve meslektaşı Lucian Febvre’le birlikte 1929’da Annales d’Histoire Economique et Sociale dergisini çıkarmaya başladığında yepyeni bir tarihyazımı anlayışı yerleştirmek üzere yola koyulmuştu. Bütüncül, sorun odaklı, bugünle dün arasında geriye okuyuşa dayalı bir git-gel üzerine kurulu yeni bir tarihyazımı anlayışıyla insan yaşamının tüm yönlerini anlamak ve açıklamak amacı güdüyordu. İşte bu açıdan Marc Bloch’un Feodal Toplum’u yalnızca feodalite tartışmalarında vazgeçilmez kaynak olması ya da Ortaçağ tarihçileri için temel başvuru kitabı niteliği taşıması açısından değil, tarihyazımına getirdiği yöntemsel yenilik bakımından da son derece önemli bir eserdir. Bununla birlikte başta Bloch olmak üzere Annales Okulu tarihçilerinin eserleri görece olarak çok geç sayılmayan bir dönemde Türkçe’ye çevrilmeye başladı. Okuyucu, daha birçok Annales Okulu tarihçisinin eserlerinin Türkçe’ye çevrilmesini beklerken, daha önce çevrilmiş olan Feodal Toplum’un yeni bir çevirisini yapmanın Türk entelektüel yaşamı için gereksiz bir lüks olup olmadığını haklı olarak sorabilir. Ancak, önceki çevirinin eksiklikleri, yanlışları bir tarafa bırakılsa bile, ortaya çıkan Türkçe metnin okunmasındaki zorluk göz önüne alındığında, yeni bir çevirinin yalnızca Türk Okuyucusuna karşı değil, Bloch’a karşı da ödenmesi gereken bir borç olduğunu teslim edilecektir.
  • Leo Huberman
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    1,18 MB
    Eser Türü: Kitap
    Feodal Toplumdan Yirminci Yüzyıla yazarının özellikle iki amacı gözeterek kaleme aldığı bir klasiktir: "Tarihi ekonomi teorisiyle ve ekonomi teorisini tarihle açıklamak." Huberman'a göre "bu düğümlenme önemli ve zorunludur. Ekonomik yanına gerekli ilgi gösterilmeyince tarih öğrenimi sakat kalır. Ekonomi teorisi de tarihî arka planından soyutlandığında anlamsızlaşır. 'Sıkıcı bilim', tarihî bir boşluk içinde öğretildiği ve incelendiği sürece sıkıcı kalacaktır." Okunduğunda görüleceği gibi, yazar sözünü ettiği amaçlara bütünüyle ulaşmıştır. İncelediği dönemin toplumsal ve ekonomik yapısı ile, bu temel üstünde gelişen fikir ve eylemler arasındaki ilişkileri böylesine ustalıkla ortaya koyan pek az çalışma vardır. İşte bu başarıdır ki, eldeki kitabın 1936'dan beri birçok dile çevrilerek her meslek ve eğitim düzeyinden yarım milyonun üzerinde okuyucu bulmasını ve aradan geçen yıllara rağmen tekrar tekrar basılmasını sağlamıştır. "Kitabımızın geniş kapsamlı olduğu iddiasında değiliz. Ne bir iktisadî tarih, ne de bir iktisat düşüncesi tarihidir - ikisinden de bir parça. İktisadî kurumların gelişmesi çerçevesi içinde bazı öğretilerin doğdukları anda niçin doğduğunu, toplumsal hayatın dokusu içinden nasıl fışkırdıklarını, dokunun kalıbı değiştikçe nasıl gelişip, değişip, sonunda yok olduklarını açıklamak yolunda bir çabadır."

Sayfalar