Basit Katalog

Kitap türüne ait alt türler
Toplam 55618 sonuçtan 501 - 600 arası görüntüleniyor.
Hasan İzzettin Dinamo
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
223,58 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

“Musa, açlığın, karnında yarattığı fırtına yüzünden hiç uyuya­mıyor, uyuyakalıp da yemeği kaçırır korkusuyla kendine işkence ederek uyanık kalmaya çalışıyordu. Eski Ermeni mahallesinin derin sessizliği, gecenin bir vaktinde, bir zafer çığlığıyla parçala­nıyor, bu top gibi patlayan gürültü, dakikalarca sürüyordu. “Ek­mek geldi, ekmek” sözleri bu kulakları sağır eden uğultu içinde sık sık bir ateşleyici öğe olarak işitiliyordu. Ermeni mahallesinin üzerinden bayağı ürkütücü bir kasırga gibi geçen bu sevinçli hay­kırışlara belki uykularından sıçrayan birçok kişi anlam veremi­yordu. Bunlar, birkaç ay daha sürecek, sonra, sonrasız susacaktı. Şundan ki devlet, artık o çamurdan ayırtsız ekmek parçacığıyla bulaşık suyundan çorbayı da veremeyecek duruma düşecek, bü­tün bu açlığı yenme umudunun şarkılarını söyleyen yavrucuklar, bir kez daha geldikleri yere, sokağa düşecekler, ölüm onları birer köşede kıstırıp birer çekirge yavrusu gibi çerez diye yiyecekti. An­cak, o günlere biraz daha vardı.” Öksüz Musa, Savaş ve Açlar'ın devamı niteliğinde olan ve Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın son yılları ve sonrasına denk gelen süreçte, şehit çocuklarının memleket sathına yayılmış çeşitli öksüz yurtlarında geçen açlık, yokluk ve yalnızlıklarıyla baş etme çabalarını anlatan, edebiyat tarihimizin başyapıtlarından biridir.
Prof. Dr. Fatih Mehmet Sancaktar
Bitirildi
metin - Türkçe
16 Ayrım
355,60 KB
Eser Türü: Dersler
Seslendiren: Microsoft Azure Emel

İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi (AUZEF) Türk Demokrasi Tarihi Dersidir.
Osman Pamukoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
445,61 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

Napolyon; İskender, Hannibal, Sezar’ın toplamından daha fazla savaş yönetmiştir ve Avrupa’nın (Batı’nın) gelmiş geçmiş en büyük generalidir. Napolyon’la aynı dönemde yaşayan ünlü Alman şair ve filozofu Goethe’nin Bourrienne’in Hatıraları eserinden: *Gazetecilerin, tarihçilerin ve şairlerin Napolyon’un etrafında oluşturdukları tüm bu şöhret bulutu, tüm bu hayal âlemi, bu kitabın korkutucu gerçekliği karşısında yok oluyor; fakat kahraman burada hiçbir şekilde küçülmüş olmaz; tam tersine büyür. Bundan öğrendiğimiz şey, herhangi bir kişi bunu söylemeye cesaret ettiği zaman, gerçeğin ne kadar muhteşem bir şey olduğudur. Napolyon’un hayatı kaderin eliyle yazılmış büyük bir destandır; bunun tüm anlamı kendisini, hayal gücünü başıboş bırakan kişiye değil, fakat kadere inanan kişiye açıklanabilir. Böylece, aynı şekilde, ölümlü bir insanın bin yılda sadece bir kez gerçekleştirdiği trajedi, bu sayfaların okuru için yeniden oluşturulmalıdır. O, bir insanın özgüven ve cesaret, tutku ve hayal gücü, çalışkanlık ve iradeyle elde edebileceği her şeyi elde etti. Bugün en yetenekli insanlara mümkün olan her yolu açmakta olan devrimler çağında, Avrupa’nın ateşli gençleri önlerinde hem örnek hem de uyarıcı olarak, Batı’daki tüm insanlar arasında en şiddetli olayları yaratan ve bunların ıstırabını çeken bu kişiden daha büyük bir adam bulamaz.*
Hasan İzzettin Dinamo
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
611,03 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

Bu haber evliyaları bile gavur eder, diye düşündüm. Sayın gözlüklü Ağır Ceza Reisi, vicdanının sızlamış olması bile bir ilerleme sayılabilir. Hep birkaç kuruş ekmek parası yüzünden değil midir ki vicdanının sesine kulaklarını tıkamak zorunda kaldın. Matbaacı Tatar Kadri'den bu haberi aldıktan sonra bütün namuslu duygularım tedirgin oldu. Bir adalet sıtmasına tutuldum ki sormayın gitsin. İçimin binlerce yakınışını dinledim. Bence adaletsiz ne Tanrı olur, ne de evren. Adalet sıtması, deprem gibi sarsar insanı. Adalet sıtması, kanı ateş gibi yakar. Aşk ateşi bile bence böyle zorlu olmaz. İnsan, kavrulur, kül olur adalet sıtmasıyla.Yukarıdan gelen emir, benim “Tren” şiiri için küplere binen İsmet Paşa'yla Şükrü Kaya'dan gelebilir. Sen de işinden olmamak uğruna adaletin kıçına bir şaplak indirip onu kapıdan kovdun. Dört yılın cehennem gibi fırınında dört genci kebap etmeyi göze alabildin. Peki, peki, yargıçlık bunun neresinde? Bunu doğrudan doğruya onlar da yapabilirdi, neden seni bir zavallı maşa gibi kullanarak adaleti böyle kötü bir biçimde kirlettiler? Matbaacı Tatar Kadri'den bu haberi aldıktan sonra bütün namuslu duygularım tedirgin oldu. Bir adalet sıtmasına tutuldum ki sormayın gitsin. İçimin binlerce yakınışını dinledim. Bence adaletsiz ne Tanrı olur, ne de evren. Adalet sıtması, deprem gibi sarsar insanı. Adalet sıtması, kanı ateş gibi yakar. Aşk ateşi bile bence böyle zorlu olmaz. İnsan, kavrulur, kül olur adalet sıtmasıyla. Altın adalet terazisi, evrenin bir ucundan bir ucuna kurulur. Bir an düşlerimin gözleri kamaşır. Evrenin altın adalet terazisi, altın ölçü ağırlıkları yerine insan zekası, insan yüreği, insan vicdanı, en sonra insan düşüncesi taşır. Bu gece, kendimi yuvasından atılmış bir leylek yavrusuna benzettim. Çarpınıp çırpındım düşüncelerimle dövüşerek delice. Bir kez daha anladım ki adaletsiz bir Tanrı da, adaletsiz bir insan da evrende uzun boylu dikiş tutturamaz. Sabahattin Ali, Hamdi eliyle bana anti-faşist Alman şairlerinden derlenmiş acı, acıklı şiirlerle dolu Almanca bir şiir kitabı gönderdi. En baştaki şiirin adı şu: “Kaçarken Vurulmuştur.” Anladım, Nazi Almanya'sında aydınları, yazarları, şairleri öldürmenin bahanesi bu! Kaçarken vurulmuştur. Kaçarken vurulmakta hepsi sınır taşında Sınırtaşları, mezartaşı hepsinin başında. Bu buz gibi gecede okuduğum kitabın verdiği güzel imgeler bile çaya karşı duyduğum özlemi gideremedi. Yaşamım boyunca ne kadın çekti içim, ne ekmek bu kerte! Çay kaşıklarının bardaklarda çıkardığı şıkırtılar, senfonileşerek kulaklarıma çarparken Ali Saip'in yüksek sesle konuşmaları da bu senfoninin biricik soloları gibi iştiliyor: Doğa, ilkyazın en güzel günlerini yaşarken, bizim de başımızın üstünde düşüncelerimizin gençlik türküleri esiyordu. Vakitsiz gençlik türküleri söyledik diye mayısın bu çimen, müzik, çiçek desenli halısı üzerinden kaldırılıp dört arkadaş, dört yıl içeri atıldık. Mahpushane, bize seki seki derinlere doğru inen karanlık cehennem bahçeleri hazırlamış. Can, kapkara, ağılı çiçekler açan bu bahçelerde her an çelik uçlu çakırdikenleriyle dalanır durur. Burada insan, bir zavallı buğday tanesi gibidir. Her gün kaygı değirmeninin taşları arasında yeniden ufalanır durur. İyi ki biz, yüreğimizi düşüncemizin buyruğuna vermişiz. Belki bu yüzden sarsıntımız daha az olacak. Yaşamak sevincimiz daha az ağlayıp saçlarını daha az yolacak.
Prof. Dr. Fatih Mehmet Sancaktar
Bitirildi
bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
16 Ayrım
322,64 MB
Eser Türü: Dersler
Seslendiren: Microsoft Azure Emel

İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi (AUZEF) Memlükler Tarihi Dersidir.
Osman Pamukoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
860,12 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

Türkiye’nin 1941’den 1980’e… Askeri Müdahaleler Tarihi: 1941-1960: Ordudaki Gizli Örgütlenmeler ve Cuntalar 1957: 9 Subay Olayı 1960: 27 Mayıs Askeri Müdahalesi 1961: SKB Cuntası ve İstanbul Protokolü 1962: 22 Şubat Darbe Kalkışması 1962: 11 Havacı Subay Cuntası 1963: 21 Mayıs Darbe Kalkışması 1971: 12 Mart Muhtırası 1980: 12 Eylül Askeri Müdahalesi “ihtilal, darbe ve devrim yapılmaz; gelir…” Voltaıre (1694-1778) Bu kitap “GELİR”leri anlatıyor…
Öztürk Serengil
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
944,69 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak
Prof. Dr. ABDURRAHMAN BOZKURT
Bitirildi
bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
16 Ayrım
567,81 MB
Eser Türü: Dersler
Seslendiren: Microsoft Azure Emel

İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi (AUZEF) Türk Dış Politikası Dersidir.
Osman Pamukoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
375,92 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

Yöneticilerin dünyası, pusuya yatmış avcılarla doludur… Geleceğin parolası: “Tetikte olunmayan gün yoktur.” Başarı kazanamayanların yüzde doksanı yenilgiye uğramamışlardır… Sadece pes etmişlerdir… Korku felakettir! Zaman kimseyi beklemez! Imkânsız olanı istemek! Demir dövmeden demirci olunmaz! Hiçbir şeye cesaret edemeyenin hiçbir şeyi olmaz. Eylem için özgürlükten başka bir şey gerekmez. İrade olmadan ne hayal ne dünya olur. Hayal yoksa insanlar mahvolur. Nereye gittiğini bilmeyen uzağa gidemez. Dünyayı gördüğünüz pencere, sizsiniz. Heyecan uyandırmayan yönetemez. Devrimlerde, “Bizi kaç kişi destekler?” diye sorulmaz. Bütün doğa savaş halindedir. İzleyin, canlıların hayatını görürsünüz, insandan böceklere kadar…
Doç. Dr. Mehmet Sait TÜRKHAN
Bitirildi
metin - Türkçe
20 Ayrım
356,88 KB
Eser Türü: Dersler
Seslendiren: Microsoft Azure Emel

İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi (AUZEF) Akkoyunlu, Karakoyunlu ve Safeviler Tarihi Dersidir.
Osman Pamukoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
393,94 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

Ulusların tarihini kim yaratır? Devletin ve bütün insanlığın yaşamındaki en önemli olaylar kimler tarafından yönetilir? Ayrı ayrı kişiler tarafından mı? Büyük İngiliz düşünürü Carlyle’ın dediği gibi kahramanlar tarafından mı? Yoksa, bütün fertlerinin çabası ve halkın ruhunun gerilimi sayesinde mi gerçekleşir? Önderi var eden, halkın korku ve çaresizliğidir... Sayısız önder yetiştirme programı, seminer, kurs ve konferans var. Çeşitli önder sınıflandırmaları yapılırken, kitaplardaysa şema ve krokilerle yapılan önder tanımlamaları, lider yönetici ifadeleri göze çarpıyor. Ancak önderi; başkan, patron, şef, direktör, komutan gibi hiyerarşik yapıların sıfatını taşıyanlarla karıştıran ve bir tutmaya kalkışanlar var ne yazık ki. Önderliğin bir ilkesi yoktur, önderin kişilik yapısı vardır. Bir komutan, siyaset adamı ve yazar olarak Osman Pamukoğlu son kitabı Önder: Çağların Özlemi ile doğanın tehlikeli yüksekliklere çıkardığı aykırı bir kişilik olan önderi bütün yönleriyle, olmazsa olmazlarıyla çarpıcı bir biçimde anlatıyor.
Osman Pamukoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
825,76 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

Şamil, beyaz örtülü Kafkas Dağları’nda yaşadığı dönemde, dünyadaki beş büyük imparatorluktan birine sahip olan Ruslara karşı müthiş bir bağımsızlık ve özgürlük mücadelesi veren halk kahramanı ve lideridir… Rus Savaş Bakanı Çernişev, Şamil’in az bir kuvvetle Dağıstan’daki Rus birliklerinin çoğunu imha ettiğini imparatora anlattığında; Çar 1. Nikola’nın dudaklarından istemeden şu sözler döküldü: “Hiçbir zaman mücadele etmememiz gereken bir adama karşı savaşa girdik!..”
Osman Pamukoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
324,47 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

30 Nisan 1945 saat 13.10’da, intihar etmelerinden 50 dakika önce; Hitler, yanında Eva Braun olduğu halde, sığınağındaki toplantı salonuna geldi. Çalışma arkadaşları kadın ve erkeklerin ellerini tek tek sıkarak onlara veda etti. Frau Goebbels altı çocuğunu öldürttükten sonra hayatına son verecekti. Hitler, Frau Goebbels’in önüne gelince, kendisinin cesaretine hayran kaldığını söyledi. Göğsünde bulunan Nasyonal Sosyalist Parti’nin altın madalyasını çıkardı ve kadının bluzuna taktı. Sonra yaveri Heinz Linge’ye dönerek kesin bir dille şunları söyledi: “Allahaısmarladık Linge. Belki de beni hayatta sizin kadar kimse tanımadı. 1935 yılından beri yanımdasınız. Gölgem oldunuz. Yaşamanızı, mutlaka yaşamanızı istiyorum. Hakkımda çok kötü şeyler anlatacaklar. Galip devletler, hakkımda en kötü şeyleri söyleyeceklerdir. Bütün yaptıklarımı, bütün eserlerimi ortadan kaldırmak isteyeceklerdir. Bu uğurda ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını biliyorum...” Hitler ve Linge’nin yanına gelen Eva Braun da Linge’den bir ricada bulundu: “Allahaısmarladık Linge. Sizden büyük bir hizmet isteyeceğim. Eğer buradan çıkarsanız ve kız kardeşimi görürseniz, kocasının kurşuna dizildiğini söylemeyin. Yalnızca ona, kocasını Rus askerlerinin öldürdüğünü söyleyin.”
Hasan İzzettin Dinamo
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
700,37 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

"Yazdıklarımı yayınlatabilirsem belki birkaç kuruş elime geçer. Açlıktan bir iki gün kurtulurdum" diye düşündü. Ayakları, zor da olsa onu Serveti Fünun Dergisi'nin kapısına kadar götürdü. Şimdi kapıda, içeri girip girmemekte ikilem yaşamaktaydı. Çok sevdiği İstanbul'un bu kadar acımasızlığının şaşkınlığı içindeydi.” Çocukluğunu İstanbul Darüleytamları'nda yaşamış, ilkokulu burada okumuştu. Şimdi Güzel Sanatlar Akademisi'nde okuyacaktı. Geçmiş günleri ve arkadaşlarını anımsadı. Onlardan birkaçını bularak eski günleri andılar. Yaz günleri hızla geçerken parası da tükenmişti. Bir başka şehirde görevli olan ablasından yardım gelene kadar otelden ayrılacak ve arkadaşlarında barınacaktı. Başka da çaresi yoktu. Ama arkadaşları da kendisi gibi beş parasızdılar. Günlük yaşamaya çalışıyorlardı. Günler geçmiş yardım gelmemişti. Moralini yüksek tutmaya çalışarak bir taraftan da sıkı şiirler yazmaya çalışmaktaydı. Günlerdir boğazından doğru dürüst bir şey geçmemiş sıcak bir yatak yüzü görmemişti. Gecelerini parklarda saklanıp yatarak geçirmeye çalışıyordu. Yürürken açlıktan ayakları yere basmıyor havada yürüyor gibi hissediyordu.
Demet Ekmekçioğlu
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
4 Ayrım
13,23 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Feyza Yazar Kırdar

Taşın hikâyesi, insanın da hikâyesidir. Bağlı olduğu kayadan yuvarlanıp tekerlek oldu. Durmadı yuvarlandı, buğday öğütmede kullanıldı. Yeri geldi çocukların oyunlarına karıştı, yeri geldi yontulup sanat yapıldı. Taşı taş üstüne koyanlar da oldu, taş üstünde taş bırakmayanlar da...
Hasan İzzettin Dinamo
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
601,43 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

Düşüncenin suç olarak nitelendiği bir toplum düzeninde, düşünce yapısının farklılığından ötürü oradan oraya sürülen, toplum yaşamından sökülüp atılarak sürgünde bile yaşamına göz dikilen bir aydının, yaşamının bu kerte zorlanarak bilinmez bir serüvene itilmesi, politik çıkarlar için bir insanlık ayıbıdır. Dinamo, bu romanında da yakın geçmişe ışık tutarak, insanların politik çıkarlar uğruna nasıl bir yaşam biçimine sürüklendiğini gözler önüne seriyor.
Doç. Dr. Mehmet Sait TÜRKHAN
Bitirildi
bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
20 Ayrım
367,79 MB
Eser Türü: Dersler
Seslendiren: Microsoft Azure Emel

İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi (AUZEF) Akkoyunlu, Karakoyunlu ve Safeviler Tarihi Dersidir.
Doç. Dr. Mehmet Sait TÜRKHAN
Bitirildi
bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
16 Ayrım
264,66 MB
Eser Türü: Dersler
Seslendiren: Microsoft Azure Emel

İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi (AUZEF) Memlükler Tarihi Dersidir.
Osman Pamukoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
243,05 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

• Anarşistler, eşitlikçiler, gelenekçiler, çoğulcular, bölücüler ve reformistler kim ve neden başkaldirip hükümetlere karşi silahli mücadeleye giriyorlar? • Tarihe bakildiğinda, bu gruplarin hangisi başarili olmuş ve siyasi amaçlarina ulaşabilmiştir? • Bunlarin yurtiçi ve yurtdişi destek sistemleri nasil çalişiyor ve mücadele alani olarak nereleri seçiyorlar? • Terörizm hemen önlenemez ve eylemler giderek artarsa, hangi durumlarla karşi karşiya kalinir? • Gayrinizami savaşla yüz yüze gelen hükümetler ve ordulari bekleyen sorunlar nelerdir? • Kontrgerilla nedir, nasil bir güce ve teşkilata sahiptir? • Kontrgerilla; istihbarat, psikolojik ve askeri operasyonlari nasil yürütüyor? • Kontrgerilla, hükümet ve rejime ait faaliyetlerin de içinde mi? • Emperyalizm kurdu sağlam elmada bulunmaz.
Osman Pamukoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
384,07 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

Debreli Hasan, 22 yılı aşkın bir süre dağlarda yaşadı. Hükümet kuvvetleri ve Balkanlar’daki milletlere mensup komitacı ve çeteler fellik fellik onu aramalarına rağmen, ne yakalayabildiler ne de öldürebildiler… Eşkıyalık tarihinde başka bir örnek yoktur. Debreli dışında, hakkında sayısız türkü yakılan ve maniler düzülen başka bir eşkıya da yoktur. Debreli’nin tek bir kızanı vardı. Yani, çetesi iki kişilikti! Bunun da başka bir örneği yoktur. Farklı milletlere mensup pek çok bey ve zengini soydu, altınları ve paraları yoksullara dağıttı. Bu ona, halk nezdinde büyük bir şöhret ve koruma kalkanı sağladı. Yaşamı destanlaştırıldı… 20. yüzyılın başlarında Rumeli’den bir Debreli Hasan geçti; destansı ve şaşırtıcı yaşamıyla…
KATHERINE ARDEN
Rumeysa Nur Ercan
Bitirildi
metin - Türkçe
3 Ayrım
21,65 MB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
GETEM adına: Tunaberk Yerlikaya

Satış rekorları kıran Bir Kış Gecesi Masalı serisinin ikinci kitabı Kuledeki Kız, peri masallarının gerçeğe dönüştüğü akıl almaz bir macerayı okurlarla buluşturuyor. Toplumun kendisine biçtiği rollerden daha fazlasını isteyen Vasya, kaderine razı gelmez ve bu uğurda kimsenin aklına gelmeyecek bir yalan söyler. Bu yalan onu ve atı Solovey’i zorlu bir yolculuğa sürükler. Korkusuz Vasya, kendini Büyük Prens için savaşırken bulur;üstelik söylediği yalan, her geçen gün daha da tehlikeli bir hal almaya başlamıştır. Vasya, çok sevdiği ağabeyi Saşa ve ablası Olga’yı istemeden de olsa bu yalana ortak etmiştir. Büyük Prens’in dünyasında ayakta kalmak için mücadele eden Vasya, Moskova’yı tehdit eden büyük bir felaketle yüzleşmek zorunda kalır. Güvendiği kış kralı yanında olacak mıdır? En önemlisi de Vasya ailesini ve sevdiklerini kurtarmayı başaracak mıdır? “Rus topraklarında geçen büyüleyici bir hikâye.”
Doç. Dr. Mehmet Sait TÜRKHAN
Bitirildi
metin - Türkçe
16 Ayrım
294,62 KB
Eser Türü: Dersler
Seslendiren: Microsoft Azure Emel

İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi (AUZEF) Memlükler Tarihi Dersidir.
Osman Pamukoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
451,78 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

Bir kitap, ya sorular sormalı ya da yanıtlar vermelidir. Özellikle de birey ve toplumun daha çok gerçeklere ihtiyaç duyduğu, sisli ve yarı karanlık dönemlerden geçerken Elinizdeki kitap, insan, devlet, politik liderlik, demokrasi konularını evrensel olarak inceledikten sonra, Türkiye’de devlet, cumhuriyet ve demokrasi anlayışı ile bugün yaşanan Türkiye’yi yorumlayıp değerlendirmektedir. Türk ulusu ve devletine yönelik öncelikli tehlike olarak kıymetlendirilen; PKK’nın silahlı gücü ve siyasal gelişimi, Ortadoğu’da yürütülen emperyalizm ve Avrupa Birliği ile Kuzey Irak’taki Kürt devleti girişimi, din istismarcılığı ve dinin siyasallaşması ayrıca ele alınmaktadır. Eserin, İleri, Daha İleri, Ama Nasıl? bölümü ise ferdin ve toplumun düşünce, fikir ve hareketlerinin nasıl olması gerektiğini açıklamaktadır.
Epicurus
Bitirildi
insan sesi mp3 - İngilizce
8 Ayrım
84,15 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Şehnaz Çağlı

It is impossible to live the pleasant life without also living sensibly, nobly and justly "The ancient Greek philosopher and teacher Epicurus argued that pleasure - not sensual hedonism, but the absence of pain or fear - is the highest goal of life. His hugely influential lessons on happiness are a call to appreciate the joy of being alive. One of twenty new books in the bestselling Penguin Great Ideas series. This new selection showcases a diverse list of thinkers who have helped shape our world today, from anarchists to stoics, feminists to prophets, satirists to Zen Buddhists."
Hasan İzzettin Dinamo
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
1,29 MB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

Masalda, dört erkek çocuğu olan bir aile vardır. Ancak son çocuk diğerlerinden farklıdır. iridir ve çok güçlüdür. Daha birkaç haftalıkken bile onu doyurmak mümkün değildir. Çocuk annesini emerken onu iliklerine kadar somurduğu için kadının göğüslerinden kan gelir. Çocuk geceleri evden kaçıp çevrede tavuk, kuzu, kedi ne varsa yedikten sonra ağzı yüzü kan içinde eve döner. Anne durumdan haberdar olsa da kimseye bir şey söylemez. Kardeşlerden birinin durumu fark etmesi üzerine anne onun bir dev yavrusu olduğunu itiraf eder. Anne, devin zorla eve girdiğini ve ona tecavüz ettiğini herkesten saklamıştır. Öykü, diğer çocukların besledikleri iki aslan yavrusuna dev kardeşlerini parçalatmaları ile son bulur.
Osman Pamukoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
489,49 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

Türkiye’de politika, günlük heves ve halkın basit çıkarlarına göre siyaset yapmak, rüşvet, adam kayırma, devlet gelirinin yağmalanması, yeteneksiz insanların çok önemli mevkilere getirilmesi, tutarsızlıklar, laf ebeliği ile sürüp gitmektedir. Acı ve açlık iyi birer öğretmendir ama bunlar da henüz halkta, “Yetti artık!” dedirtecek etkiyi sağlayamamıştır. Siyasetin Sefaleti isimli bu kitap, Türkiye’nin son dört yılında olup bitenleri gözler önüne sermektedir. Hâlen yaşayanlar ile gelecek kuşakların da geçmişte Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde nelerin olup bittiğini öğrenebilmeleri için yazılmıştır. Herkes ve her şey gelip geçicidir, kitaplar hariç...
Hasan İzzettin Dinamo
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
401,41 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

“Bunların hepsi belediyece gömdürülecek şehit ailelerinin çocuklarıydı. Fatma’nın ölüsü de gelince mezarcılar irili ufaklı, kızlı erkekli çocuk ölülerini birer birer mezara indirip, toprağın üzerine yan yana dizmeye, sonra üzerlerine tahta dizmeden toprak atmaya başladılar. Bir yığın çocuk bir daha kalkıp oynamamak, ekmek istememek, cıvıldaşmamak, kavga etmemek üzere bir tek mezara atılmıştı.
J. M. Coetzee
Bülent O. Doğan
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
31 Ayrım
417,20 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Ebru Latifoğlu

Okyanusu aşan uzun bir deniz yolculuğunun sonunda bir adamla bir çocuğun bulunduğu gemi karaya yanaşır. Çocuğun, yani David’in annesi kayıplara karışmıştır ve gemide tanıştığı Simon ona sahip çıkarak sorumluluğunu üzerine alır. Ayak bastıkları bu yeni ülkede onlara yeni bir isim, yeni doğum günleri ve yeni bir hayat verilir. Bu iki yabancı tanımadıkları, gelenekleri ve dili hakkında hiçbir şey bilmedikleri bu ülkede David’in hiç hatırlamadığı annesini aramaya koyulurlar. Zira Simon onu görür görmez tanıyacaklarından emindir… Geneli diyaloglardan oluşan bu alegorik ve tekinsiz roman okurlara tam bir edebiyat şöleni sunuyor. Üçlemenin ilk kitabı İsa’nın Çocukluğu’nda çağımızın en büyük yazarlarından J.M. Coetzee, Kafka ve Beckett gibi ustaları aratmayacak bir cesaret ve yaratıcılıkla köksüzlük, yersiz yurtsuzluk gibi günümüze özgü temaları ele alıyor. “İsa’nın Çocukluğu bizi hem gizemli hem de düşsel bir diyara götürüyor… Anlam arayışına dair Kafkaesk bir mesel anlatıyor.” Joyce Carol Oates “Her zamanki gibi J.M. Coetzee tüm kategorilerin elinden ustalıkla kurtulmayı başarıyor… Bu duru, veciz ve şaşırtıcı ölçüde nükteli hikâye imgeleminizde kök salıyor.” Boyd Tonkin #yolculuk #yersizyurtsuzluk #köksüzlük #mesel #anneoğulilişkisi #ebeveynolmak #isa #ailekurumu #distopya
Prof. Dr. ABDURRAHMAN BOZKURT
Bitirildi
metin - Türkçe
16 Ayrım
378,30 KB
Eser Türü: Dersler

İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi (AUZEF) Türk Dış Politikası Dersidir.
Hasan İzzettin Dinamo
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
992,12 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

Siyasilerin verdiği sözler sevinçleri ve umutları göğe çıkarmıştı. Onların isteği ise yalnızca başlarını sokacakları bir barınaktı. Yaptıkları derme çatma gecekondularda tüm güçleriyle yaşama tutunmaya çalışıyorlardı. Ne yazık ki verilen sözlerle uygulamalar hiç örtüşemedi. Bozuk düzen avcıları her zaman yoksulların kanını sömürme yollarını buldu. Burada da hiç zaman kaybetmeden karşılarına dikilmişlerdi. Bu kitapta, bozuk düzene ve onun getirdiği yoksulluğa karşı çıkan insanların yaşama tutunma mücadelesine, yakın geçmişte gecekondu bölgelerinde gerçekte nelerin yaşandığına, siyasetin çirkin ayak oyunlarına karşı simgeleşen insanlara, Dinamo'nun anlatımıyla tanık olacaksınız. Siyaset sahnelerindeki çirkinliklere, gecekondulardaki acımasız yaşam koşullarına ve yakın geçmişe ışık tutan belgesel nitelikte bir roman “Musa’nın Gecekondusu”.
Osman Pamukoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
433,93 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

Toprağın üzerinde ne varsa hepsi kökten gelir; bütün korkular ölümden kaynaklanır. Güven duymak cesaret ister. Güveni engelleyen korkudur. Sadece korkusuz bir insan güvenebilir. Güvensiz insan, doruklardan uzak durmak ve düz yerde yürümek ister. Ne doruklar, ne derin vadiler; hiç doruğu ve vadisi olmayan sıradan bir yaşam sürmeyi yeğler. Bu; akılsız, sıkıcı, tekdüze, sönük, durgun bir yaşamdır. Fakat bunun iyi bir tarafı vardır; iki şeyle karşılaşmaz: Dorukların soğuğu, vadilerin rüzgârları. Ama buna karşılık, asla büyümeyecek ve gelişmeyecektir. Anlayarak büyüme; sadece doruktan vadiye, vadiden doruğa hareket edilince gerçekleşir. Büyüme ve yaşamın manası; sadece karanlık ve aydınlık arasında ışıktan karanlığa doğru olan o sürekli ve çetin yolculukla gerçekleşir. Dalgalar üzerinde alçalıp yükselmeden yaşamın ne olup ne olmadığı anlaşılamaz. Osman Pamukoğlu çevresel yıkımlardan aşırı nüfusa, aşırı tüketimden kirliliğe, ormanların yok edilmesinden kıtlığa kadar insanlığı ilgilendiren birçok konuya dikkat çektiği son romanı Kafes: Beyaz Çığlıklar ile insanoğlunun doğayı anlamadığını ve açgözlülüğü nedeniyle kaçınılmaz yıkımı öne çekmek için elinden geleni yaptığına vurgu yapıyor.
Katherine Arden
Rumeysa Nur Ercan
Bitirildi
metin - Türkçe
3 Ayrım
18,62 MB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
GETEM adına: Tunaberk Yerlikaya

New York Times çoksatanı Bir Kış Gecesi Masalı serisinin akıllara kazınacak finalinde Vasya ve Morozko, Moskova halkını kurtarmak için büyük bir savaşın içine giriyor. Bu seferki düşmanları çok daha karanlık, çok daha tehlikeli… Yaşanan büyük felaket sonrası kafalarındaki soru işaretleriyle boğuşan Moskova halkı suçlayacak birini aramaktadır. Vasya, hiç olmadığı kadar yalnız ve çaresizdir. Düşmanlarına savaş açma kararı alan Büyük Prens ise kendisine destek olacak müttefiklerin arayışı içindedir. Tüm bunlar yaşanırken, kaos yaratmaya kararlı kötücül bir iblis her zamankinden daha güçlü bir şekilde ortaya çıkar. İki dünyanın çatışmaları arasında sıkışıp kalan Vasya, kendisi ve ailesi hakkında bazı şaşırtıcı gerçekler keşfeder. Rusya’yı, Morozko’yu ve değer verdiği o büyülü dünyayı kurtarabilmek için bu sefer çok daha zorlu bir mücadele vermesi gerekecektir.
Katherine Arden
Rumeysa Nur Ercan
Bitirildi
metin - Türkçe
3 Ayrım
47,95 MB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
GETEM adına: Tunaberk Yerlikaya

Vasya ve kardeşleri, Rus ormanlarında yılın çoğuna hâkim olan çetin kış mevsimini ateşin etrafında toplanıp, bakıcılarının anlattığı masalları dinleyerek geçirir. Bu masalların içinde Vasilisa en çok mavi gözlü Buz İblisi’nin hikâyesini dinlemeyi sever. Yaşlı köylüler ise Buz Kralı’ndan korkmakta ve evlerini ondan koruyan ruhları ödüllendirmektedir. Yıllar sonra Vasya’nın üvey annesinin gelişiyle tüm hayatları değişir. Kadın, ev perilerinin uzaklaştırılmasını emreder ve onları ödüllendirmeyi yasaklar. Vasya bunun kötü talihe işaret olduğunun farkındadır ve çok geçmeden peş peşe gelen felaketler köyün yakasını bırakmaz. Tehlike yaklaştıkça Vasya, ailesini bekleyen tehditten onları korumaya çalışır. Ancak bu mücadelesi onu hiç tahmin edemeyeceği bir maceraya sürükleyecek, bakıcısının anlattığı masalların gerçeğe dönüştüğü yepyeni dünyalar keşfetmesini sağlayacaktır. “İçinde sihir, canavarlar ve büyümeye çalışan küçük bir kızın mücadelesi olan eşsiz bir kış masalı…”
Wi Keeland
Neslin Gizem Şahin
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
1,30 MB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

Hunter Delucia ile ilişkim tersten başlamıştı. Bir düğünde tanışmıştık; o damat, ben ise gelin tarafındaydım. Gece boyunca bakışmıştık, aramızdaki yoğun çekimi inkâr etmek mümkün değildi. O gece kendimizi otel odamda bulmuştuk. Ertesi sabah, yanlış bir telefon numarası vererek onu Kaliforniya'da bırakıp New York'a dönmüştüm. Onu aklımdan çıkaramıyordum ama son ilişkimden sonra çekici, ukala ve günah kadar yakıcı erkeklerden uzak durmaya yemin etmiştim. Fakat bu çılgın ve muhteşem adam, bir şekilde hayatıma yeniden girmiş ve yaşadığım şehirde sekiz haftalık bir iş almıştı. Üstelik bu süreyi birbirimizi tatmin ederek geçirmemizi önermişti. Sekiz hafta boyunca hiçbir şarta bağlı olmadan, akıllara durgunluk veren bir seks… Kaybedecek neyim vardı ki? Hiçbir şey, diye düşündüm. Bu sadece seksti, aşk değildi. Ama harika planlar hakkında ne derler bilirsiniz…
Osman Pamukoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
360,74 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

Bu kitapta yer alan söz, söylence, konu ve temalar 1982 yılından itibaren yazarın 5 cilt el yazması notlarından özetlenmiştir. Kitapta yıllardır okunan, incelenen, araştırılan kitap, dergi ve dokümanlardan elde edilen bilgiler ve yazarın kültürel birikimi yer almaktadır. Zaman sonsuzlukta akarken, devirlerin ihtişamı sayılan her şeyi yok eder, geriye sadece akıl ve bilgi abideleri kalır. Yani dünyanın tüm eserleri binlerce yıldır yeryüzünün değişik coğrafi bölgelerinde yaşayan insanlar, topoğrafik ve İklimsel etkilerle farklı kültürler geliştirmişlerdir. Yargı ve yorumlar farklılıklar göstermesine rağmen özü değişmediğinden kendisine ait hiçbir şey de değişikliğe uğramadan devam etmekte. İçsel güçleri çok farklı bilgeler, düşünürler, yaşamla ilgili her şeyi açık ve berrak bir şekilde kavrayıp etraflarına tükenmez ışık kaynağı olmuşlardır.
Osman Pamukoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
705,27 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

Bin dokuz yüz yirmi yedi. Ekim. Gece. Yağmur ve rüzgâr. Yüksek ağaçlarla kaplı bir arazi, çevrede belli aralıklarla Muhafız Alayı nöbetçilerinin kulübeleri. Bir gözetleme noktasının ıslak sac kaplamaları donuk donuk parlıyor. Tek tük ışıklar vuruyor. Kalın perdelerine rağmen köşkün sadece bir odasından bahçeye belli belirsiz bir ışık sızıyor. Falih Rıfkı’yı (Atay) köşkün ana giriş kapısında Başyaver Salih (Bozok) karşıladı. Şemsiyesini kapatan Falih Rıfkı saatine baktı: 02.00’ydi. “Hayrola Salih, bu saatte çağrılmamın sebebi nedir?” “Hiçbir malumat verilmedi. Sadece teşrifiniz talep edildi.” Mustafa Kemal Paşa, Falih Rıfkı’dan sessiz ve gizli kalması kaydıyla Musul-Kerkük hakkında bir dosya hazırlamasını istedi. Falih Rıfkı zeki adamdı. Bu istek ve masanın üzerine boydan boya serilmiş haritadan meselenin nereye doğru gittiğini hemen kavradı. Köşkten ayrılırken Çankaya sabahı ağarmak üzereydi. Epey zamandır kesilmiş olan yağmur yeniden başladı. Falih Rıfkı bu kez şemsiyesini açmadı! Islanmaya, sırılsıklam olmaya ihtiyacı vardı… Kafasının içinde ise Paşa’nın şu sözü dönüp dolaşıyordu: ‘’Tarih bizi çağırıyor!’’
Osman Pamukoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
470,68 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

Waterloo Savaşı, İngiltere, Avusturya, Rusya, Prusya, Hollanda ve İspanya’nın askeri ittifak kurarak Fransa’ya, daha doğrusu Napolyon’a, savaş ilan etmelerinden bir ay sonra, 18 Haziran 1815’te yapıldı... Tarihçilerin, Waterloo Savaşı hakkındaki ortak görüşleri: “Dünyanın kaderini belirleyen, tarihe yön veren bir savaştır.” “I. Dünya Savaşı öncesinde yaşanmış son kesin sonuçlu ve en büyük savaştır.” “Her şeyin kıl payı olduğu, kader savaşı.” “Waterloo, en uzun öğleden sonra!” “Waterloo, dünyanın yapısını belirleyen an!” Ve Victor Hugo: “Waterloo bir savaş değildir, dünyanın yüzünün değişmesidir.” Napolyon sık sık şunu söylerdi: “Bir general yalnız yetenekli değil, talihli de olmalıdır.” Napolyon, Waterloo’da talihli değildi! Avrupa tarihinin tam anlamıyla mihenk taşı olan, bu 8 saatlik savaşta neler oldu? Osman Pamukoğlu, bugün de Belçika’nın toprakları içinde olan Waterloo savaş meydanını, yerleşimleri ve arazi arızalarını bizzat yerinde incelemiştir...
Osman Pamukoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
464,35 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

Mussolini, 1939’da tüm faşist yetkilileri Roma’da toplayarak, şu konuşmayı yaptı: “Bir araya geldiğimiz şu saatlerde, bir fırtına sadece Avrupa haritasını karıştırmakla kalmıyor, aynı zamanda kıtaları da birbirine katıyor. Bu olaylardan etkilenmememiz mümkün değil, İtalyan halkı fırtınada dümeni tutan kişiye soru sorulmaması gerektiğini iyi bilir. Balkona çıkmamı bekleyin. Balkona çıktığımda ve beni dinlemesi için İtalyan halkını topladığımda bilin ki durum değerlendirmesinde bulunmayacağım, aksine herkese tarihi kararlarımı açıklayacağım.” Halk, Benito Mussolini’yi Shakespeare’in Romeo ve Jülyet oyunundaki Jülyet’e benzetti ve fısıltılar başladı: “Kaderimiz Jülyet’e bağlı.” “Jülyet kim?” “Hani Romeo’nun balkona çıkmasını beklediği Jülyet var ya!” Savaşın üç ila dört ay süreceğini hesaplayan Mussolini, balkona çıktı ve savaş ilanı konuşması, sadece on dakika sürdü… Savaş dört yıl devam etti ve Mussolini’nin trajik bir şekilde öldürülmesine sebep oldu…
Işılca
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
66 Ayrım
773,77 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Kadriye Gürşimşir

Gözyaşlarınız akarken, tutku teninizi ısıtacak... Kudretli bir prensin, bir köleye duyduğu tutku… Bir kölenin efendisine aşkı… Veliaht Prens Edward, yatağını nice kadınlar süslerken, aradığı tutkuyu kölesinin gözlerinde bulduğunda, aşık olabileceğini hiç düşünmemişti. Prens Edward’ın aklını kurcalayan sorunun yanıtı gayet basitti: İkisi de sadece bedenlerinde özgürdüler. Ne Edward bir prensti ne de Jaymie bir köle... Dudakları, gözleri, elleri özgürce konuşuyordu. Sevişmeleri, birbirlerine haykıramadıkları, söylemek isteyip susmak zorunda kaldıkları cümlelerdi. Her istediğini elde etmiş bencil bir prens, bir kölenin aşkıyla baş edebilecek mi? Aşkları için geleneklere karşı savaşırken engelleri aşabilecekler mi? Kaybedişi, intikamı ve pişmanlığı yaşarken sevgileri yeniden doğru yolu bulabilecek mi? Şehvetin, masumiyetin ve acının derinlerinde, aşkın her halini antalan bir hikâye...
Katherine Arden
Setenay Karaçay Ünen
Bitirildi
metin - Türkçe
3 Ayrım
8,18 MB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
GETEM adına: Tunaberk Yerlikaya

On bir yaşındaki Ollie, nehir kenarında perişan hâlde ağlayan ve elindeki kitabı suya atmakla tehdit eden bir kadınla karşılaşınca hiç düşünmeden kadının elinden kitabı kaptığı gibi kaçar. Ollie kitabı okumaya başladığında, kendini ürkütücü bir hikâyeye, Küçük Yerler’e kaptırır. Yüzlerce yıl önce, bir çiftlikte geçen hikâye, bir kızı, ona âşık iki oğlanı ve gülümseyen adam dedikleri, en derin arzularınızı gerçekleştiren ama bunun karşılığında en büyük bedeli isteyen uğursuz bir hayaletle yaptıkları tuhaf bir anlaşmayı konu alır. Ertesi gün, okul gezisi için ürkütücü bir geçmişe sahip yerel bir çiftliğe giderken Ollie hâlâ kitabın etkisindedir. Oraya vardıklarında Ollie, çiftliğin, kitabını çaldığı kadın tarafından işletildiğini, üstelik de okuduğu hikâyedeki kişilerin mezarlarının bu çiftlikte olduğunu keşfeder. Daha da ürkütücü olan ise dönüş yolunda yaşananlardır: Okul otobüsü bozulur, öğretmenleri yardım çağırmak için çiftliğe döner ve öğrencileri Ollie’nin şimdiye kadar gördüğü en acayip otobüs şoförüyle yalnız bırakır. Şoför, Ollie ve arkadaşlarını kısa süre içinde birinin ya da bir şeyin onları almaya geleceği konusunda uyarır. Tam o anda, Ollie’nin aylardır bozuk olan saatinde ürkütücü bir mesaj belirir: KOŞ. Gece çökerken ve etraflarını saran tarlalardaki korkuluklar gitgide yaklaşıyor gibi görünürken Ollie saatin haklı olabileceğini düşünür. Sadece iki sınıf arkadaşı ona katılır ve ormana doğru kaçarken, Ollie’nin kulağında otobüs şoföründen duyduğu son sözler çınlar: “Geceleri büyük yerlerden uzak dur. Küçük yerlerde kal.” Ve böylece, leziz derecede ürkütücü ve gerilim dolu bir macera başlar.
Murat Meriç
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
38 Ayrım
397,98 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Filiz Toplu

Hayat Dudaklarda Mey, çilingir sofrasında dinlenecek şarkı önerileri ve bu şarkıların anason kokulu hikâyelerinden oluşuyor. Kitabın okuru, büyük çilingirin bir parçası olarak masada yerini alıyor. Murat Meriç, hikâyelerini, muhabbet esnasında arkadaşlarına anlatır gibi anlatıyor. Şarkılı türkülü bir buluşma bu... Ekseriyetle keyifli ama zaman zaman hüzünlendiriyor. Zeki Müren’den Erkin Koray’a, Alpay'dan Hakkı Bulut'a, Selahattin Pınar'dan Duman'a onlarca isim anılıyor. Ankara Rüzgârı'ndan Kadınım'a, Karadır Kaşların'dan Paramparça'ya ve yeni nesil şarkılara 213 şarkı ve türkü hikâyeleriyle ya da çağrıştırdıklarıyla burada. Bir solukta okunan, ufuk açan, merak ettiren, başka hikâyelerin izini sürmeye vesile olacak bir kitap, Hayat Dudaklarda Mey... Türkiye popüler müzik tarihinin en yetkin isimlerinden Murat Meriç'in seçtikleri ve anlatımıyla...
Eliyahu M. Goldratt
Ayşe Bilge Dicleli
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
34 Ayrım
731,04 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Funda Nur Akgül

*Amaç*, kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olan bir fabrikanın üretim müdürü Alex Rogo'nun hikayesini anlatır. Alex, fabrikanın karşılaştığı üretim sorunlarını çözmeye çalışırken, eski bir fizikçi olan Jonah ile tanışır. Jonah, Alex'e işletmenin gerçek amacının sadece verimliliği artırmak değil, aynı zamanda kâr elde etmek olduğunu gösterir. Bu süreçte Alex, üretim süreçlerini yeniden değerlendirir ve darboğazları tespit ederek, fabrikanın performansını iyileştirmeye çalışır.
Jasmin Schreiber
Gonca Gül Kurtulmuş
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
14 Ayrım
165,63 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Figen Barsbay

-Almanya’da çoksatar- -Der Spiegel çok satanlar listesinde 13. sırada-   Dipteyseniz, Mariana Çukuru kadar derinlerde… Artık hiçbir şeyden keyif alamıyorsanız, yaşamak sizin için sadece hayatta kalmaksa sizi su yüzeyine tekrar ne çıkarabilir?   Paula fazla bir şeye ihtiyaç duymaz. Mütevazı bir daire, yiyecek için biraz para ve dünyadaki her şeyden çok sevdiği kardeşi Tim’in varlığı mutlu olması için yeterlidir. Ancak korkunç bir kaza her şeyi altüst eder. Paula dibe vurur. Ne var ki bir gece, tesadüfen tanıştığı tuhaf bir beyefendi onu umutsuzluğun derinliklerinden çekip çıkarır. Birlikte, ikisini de değiştirecek maceralarla dolu bir yolculuğa çıkarlar.    Mariana Çukuru’nu okurken biraz kalbiniz kırılacak, sonra ağlayana kadar güleceksiniz. Bu roman, sevilen biri öldüğünde yaşamanın tekrardan nasıl öğrenileceği ve hayatın yeniden nasıl sevileceği hakkında, ama her şeyden önce kendinize giden yol hakkında. Ölmekle ilgili, ama her şeyden çok “yaşamak" hakkında.   “İnsan genç bir kadın olarak, hiç tanımadığı bir adamla, ölümle ve bir tavukla dağlarda bir yolculuğa çıkabilir mi? Paula çıkabilir. Ve insan okura denizle ilgili bir şeyler öğretirken bir yandan tüylerini diken diken edecek kadar güzel bir roman yazabilir mi? Evet! Mariana Çukuru öylesine derin ki bu çukurda tüm bunlara ve hatta daha fazlasına yer var.” –Mariella Tripke
Tolga Yazıcı
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
17 Ayrım
165,28 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Simay Birdal
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Nisan Damla Moda

İlk evliliğim aklıma geldikçe farklı şeyler düşünmeye çalışıyorum. Beceremiyorum. Düğüne geldiğim keten pantolon ve kareli gömleğim, elimde tuttuğum polis telsizi insanların aklından kolay çıkmıyor haliyle. Düğün günü eve doğru geçerken son noktanın da konduğuna vakıf olup bir eş olarak değil de hastası olarak incelemişti beni eski karım. “Paranoid” demişti sendeki, “Bilinç bulanıklığı.” Sesinde umudun bir nesnel hal alıp kırılmasının yarattığı bir titreşim vardı. “Ama merak etme” demişti, “paranoid en kolay tedavi edilen bir alt şizofreni tipidir.” Peşine kurmasını beklediğim veda cümlesi yerine inat ve sabırla beni tedavi etmeye çalışmıştı. Teşhisini koyduğu 'bilinç bulanıklığı' bende 'bilinç bataklığıydı' ve bir Musa gelip asasıyla bataklığı ikiye ayırmadıkça geçişin imkânı yoktu. Bilmedikleri bir şey vardı; tanrılarımı çoktan kurutmuştum bataklığımda. Musa'nın elinden asasını çalmış bir telsiz yaratmıştım.
Ian Rankin
Cem Demirkan
Bitirildi
- Türkçe
3 Ayrım
13,90 MB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
GETEM adına: Tunaberk Yerlikaya

Raydan çıkmış eski bir ordu mensubu Edinburgh’daki bir okula girip iki genci öldürür. Dedektif Müfettiş Rebus bu davada esrarengiz bir taraf olduğundan şüphelenir. Katil hakkında şaşırtıcı bilgiler edinirken, yalnız olmadığını görür. Ordu müfettişleri de davanın peşindedir. Katil arkasında sırlar ve yalanlarla dolu bir geçmiş bırakmıştır. Rebus bir yandan da kendi sorunlarıyla uğraşmak zorundadır. Hastaneden yeni çıkmıştır ve ellerinin nasıl yandığını kimseye söylemez. Siobhan Clarke’ı taciz eden suçlunun ölümüyle sonuçlanan ev yangınıyla bir alakası var mıdır? Rebus kendini tuhaf olasılıkların içinde bulur ve bir insanı cinayet işlemeye iten nedenleri düşünür – intikam meselesi mi yoksa kan meselesi mi? “Dedektif John Rebus serisi polisiye roman türünün en iyilerinden.” –Entertainment Weekly “Rebus’un üstesinden geldiği zorluklar ve çözdüğü bilmeceler parlak bir ustalığın örneği.” –The Sunday Times “Kan Meselesi ustaca yazılmış ve şefkat unsuruyla güçlendirilmiş bir roman.” –Literary Review
Ian Rankin
Özge Kayakutlu
Bitirildi
metin - Türkçe
3 Ayrım
12,25 MB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
GETEM adına: Tunaberk Yerlikaya

Şehrin en kalabalık festivali Edinburgh caddelerinde hız kesmeden devam etmektedir. Şehirdeki bir yeraltı geçidinde, eski bir kasap dükkânında, kancadan sarkıtılmış halde, işkence edilerek öldürülmüş bir erkek cesedi bulunur. Acımasızca işlenen bu cinayet ve işlenme biçimi, olayın ardında birtakım örgütlerin ve paramiliter grupların olduğu şüphesini uyandırır. Üstelik sürekli festivale yönelik saldırı ihbarları gelmektedir. Coşku ve endişenin birlikte hüküm sürdüğü Edinburgh kentinde, amaçları uğruna ölüm saçan suçluları bulup daha büyük bir saldırının önüne geçmek için mücadele etmek bir kez daha Dedektif Müfettiş John Rebus ve çalışma arkadaşlarına düşecektir. “Rankin’in inanılır bir karakter yaratma becerisi; etkili ayrıntılarla betimlediği ortamlarda geçen korkunç, sarsıcı olayları tamamlayan inandırıcı diyalogları tek kelimeyle müthiş.
Salih Gürdal
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
120,70 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Halil Gürgün

Tevhid ve Şirk basit iki olgu değil, evrenin düzeninin temeli olan olgulardır. Tevhid, basit bir "Allah birdir" inancı değil, bilinçsizce birtakim hareketler gerektiren bir inanç değil, evreni içindeki tüm varlıklarla A' dan Z' ye kapsayan bir sistemdir. Tevhid yeryüzü için bir düzen, bir dünya görüşü, bir yaşantı biçimi, bir inanç ve kurallar bütünüdür. Şirk de aynı şekilde, insanların ve toplumların hayatını tümüyle kuşatan dinin adıdır.
Seyyit Ahmet Arvasi
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
331,97 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Halil Gürgün

"Çamur" bir dünyada "çamurdan yaratılmış" bir mahluk olduğumuz muhakkak. Fakat, içimizde, bu "çamur dünyayı" aşmak, sonsuzluklara ulaşmak arzu ve iradesi, sönmez bir ateş halinde. Biz "yücelmek" istiyoruz, "çamur dünyay" ettiğimize asılmış, bizi aşağılara çekmekte. Mevlana Celaleddin Hazretleri, insanın bu dramını, ne güzel ifade eder. Hem de bir mısra ile: "Başım, seninle derde girdi çamur dünya!
Hafsah Faizal
Elif Nihan Akbaş
Bitirildi
metin - Türkçe
3 Ayrım
25,30 MB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
GETEM adına: Tunaberk Yerlikaya

OĞLANIN DAMARLARINDA KARANLIK AKIYOR KIZIN İLİKLERİNDEN GÜÇ SIZIYOR Sharr’daki savaş bitmiş, Arz yok olmuştu ama zümrenin önünde başka engeller vardı. Zafira, Nasir ve Kifah, tutsak düşmüş Altair’in planını tamamlamak üzere Sultan’ın Kalesi’ne doğru yola çıkmıştı: Kadim Kız Kardeşler’in kalplerini minarelere yerleştirecek ve Aravistan’a büyüyü geri getireceklerdi. Ama kim dost kim düşman belli değilken attıkları her adım onları geceye yaklaştırıyordu. Saraydaki karmaşanın ortasında Nasir kanındaki büyüye hükmedebilmek ve gücünü bir silaha dönüştürebilmek için geçmişin yaralarını sarmaya çalışıyordu. Zafira’ysa Macavhar’la bağlanmasından sonra içinde yer etmeye başlayan çok farklı bir karanlıkla mücadele ediyordu – onunla konuşan, saf kalbini deliliğin sınırlarına ve serbest bırakmak için zorlandığı bir kaosun eşiğine sürükleyen karanlıkla. Dostluğun, sevginin, kardeşliğin ve hatta aşkın sınandığı her serapta zamanları daralıyordu ve krallığın eski günlerine dönmesini isteyen herkesi büyük fedakârlıklar bekliyordu. “Yıldızları Özgür Bırak, bütün o sancılı karakter gelişimlerini tamamlayarak zümrenin hikâyesi için tatmin edici bir kapanış sunuyor. Faizal, okurları fantastik bir dünyaya, şaşırtıcı derecede gerçek gelen karakterlerin yaşamlarına sürüklüyor. Kimi zaman eğlenceli, kimi zaman da diken üstünde hissettiren sahneleri kitabın karanlık, trajik derinliğini dengeliyor ve türün doruklarında unutulmaz bir hikâye oluşturuyor.” —Booklist, starred review “Ateşin Peşinde serisi için ters köşelerle, büyüleyici bir romansla, çok sayıda ihanet ve sırla dolu böyle bir kapanış okurları kesinlikle hayal kırıklığına uğratmayacak. Etkili aksiyon sahneleri ve diyaloglar konusunda Faizal’ın kalemi iyice parlıyor.” —Kirkus “Faizal iki kitaplık serisinin ilkinde olduğu gibi şaşaalı dünyalar inşa etmeye, Ortadoğu esintili sahneleri genişleterek okurlara Aravistan’da rehberlik etmeye ve onları yeni kültürel öğelerle tanıştırmaya devam ediyor; özellikle de geniş ölçekli bir travmanın tasviri konusunda oldukça hünerli… İlk kitapla soluğu kesilenler, bunda derin bir oh çekecek.” —BCCB
Marissa Meyer
Berna Yılmazcan
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
51 Ayrım
635,95 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Binnur OLGUNER

"New York Times çok satan yazarı Marissa Meyer  “GILDED” ikilemesinin son kitabı “CURSED” ile sizlerle! Erlking, Sonsuz Dolunay’dan önce yedi tanrıdan birini ele geçirip, sevgilisi Perchta’yı yer altından döndürmeyi amaçlar. Serilda ve Gild ise ruhlarını Adelheid’ın perili şatosuna bağlayan laneti yok etmeye çalışmaktadır. Ancak çok geçmeden gerçek ortaya çıkar: Erlking asıl niyetini gerçekleştirmek için ölümlüler dünyasını sonsuza kadar değiştirecek güce sahiptir ve bu gücünü onu ve karanlık varlıkları hapseden yedi tanrıdan intikam almak için kullanmaktan çekinmeyecektir. Serilda ve Gild, Erlking’in tehlikeli planlarını bozmaya çalışırken kendilerini hayal bile edemeyecekleri kadar zorlu bir mücadelenin içinde bulurlar. Marissa Meyer’ın yarattığı bu aşk ve gerilim dolu hikâye, Serilda’nın kadın, anne ve hikâye anlatıcısı olarak gücünü keşfettiği unutulmaz bir Rumpelstiltskin uyarlaması olarak okurlarla buluşuyor. “Fantastik romanların kraliçesi Marissa Meyer, unutulmaz bir kurguya imza atmış.” - New York Times “Çok katmanlı bir kurgu ve talihsiz âşıkların hikâyesi.” -PUBLISHERS WEEKLY"
Hafsah Faizal
Deniz Arı
Bitirildi
metin - Türkçe
3 Ayrım
19,63 MB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
GETEM adına: Tunaberk Yerlikaya

Zafira, halkını beslemek için erkek kılığına girerek lanetli orman olarak bilinen Arz’a giren Avcı’ydı. Nasir ise Sultan’a karşı çıkacak kadar ahmak olanları öldüren Ölüm Prensi. Her ikisinin de namı Aravistan’ın her köşesine yayılmış olsa da kaderlerinde çok daha büyük bir şeyin parçası olmak vardı. Kadim Kız Kardeşler’in ışığı söndüğünden beri gitgide karanlığa boğulan ülkeye büyüyü geri getirebilmek için bir plan kurulmuştu. Kötülüğün kalbine uzanan yolculukta piyon olduklarından habersiz Avcı ve Ölüm Prensi aynı hedefe yürüyorlardı. Fakat asıl düşman dişlerini çoktan göstermişti. “Bir sonraki ‘Taht Oyunları’ olabilir.” —Bustle “Fantastik dünyaları sevenler bir sonraki takıntıları için şimdiden heyecanlanmaya başlasın.” —School Library Journal, starred review “Yüksek tempolu aksiyon, mizah ve güçlü fantastik öğeler, okurların daha fazlasını arzulayacağı yepyeni ve sürükleyici bir hikâyede birleşiyor.” —Booklist, starred review “Hafsah Faizal’ın kurduğu baş döndürücü ve büyülü dünyasıyla Ateşin Peşinde, tüm fantastik okurlarının raflarında yer almalı.” —Kiersten White “Hafsah Faizal öyle girift bir hikâye anlatıyor ki, bizi yalnızca büyüyü keşfedeceğimiz capcanlı bir dünyaya değil, o marifetli elleriyle çok daha ötesine götürüyor.” —Robin LaFevers “Ateşli karakterler, ölümcül meydan okumalar ve hem lirik hem de muazzam dünyasıyla Ateşin Peşinde, elinizden bırakamayacağınız bir kitap.” —Marieke Nijkamp “Aravistan’ın lanetli dünyasına girin ve lanete meydan okuyan kızla tanışın.” —Hypable “Kargalar Meclisi ya da Yıldızlara Sarılı Kraliçe kitaplarını sevenler, bu kitabın etkileyici dünyasına bayılacaklar.” —BCCB, starred review “Hafsah Faizal, Arap mitolojisinden esinlendiği bir dünya yaratarak fantastik ve romans okurları kadar Assassin’s Creed hayranlarını da cezbedecek bir iş çıkarmış.” —Kirkus
Akif Kurtuluş
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
12 Ayrım
188,49 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Ayşegül Çetinkaya

Onun benden özür dilemesi, özrümü kabul etmek zorundasın anlamına geliyordu. Sahtekârca, hiçbir samimiyeti olmayan bir özür, hani. Onu affetseydim ben de aynı sahtekârlığı giyinecektim. Düşünsene, affetmediğim için ben suçlu olacağım. Dönüp ona, seni affetmediğim için beni affet diyeceğim neredeyse. bir defter: İç döken, hatırlayan, nedamet getiren, anlamak ve anlatmak isteyen satırlar... Nuru Gardaş, Benjamin Ağabey’i anlatıyor. Cavidan okuyor, kadınlar konuşuyor. Gurbet yollara düşüyor. Utanan, bağışlayan, özür dileyen hasbıhaller... Şüphenin, utanmanın ve yalanın teşhiri... Ukde kısacık, büyük bir roman. Ermenileri, Türkleri, kadınları, katilleri, hainleri, eski defterleri deşeleyen kederli bir ses... Akif Kurtuluş, kayıtsız kalınamayacak bir serinlikle kuruyor romanı.
Luigi Pirandello
Fuat Sevimay
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
15 Ayrım
624,98 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Salih Dursun

Halim selim bir adam olan “Vitangelo Moscarda”nın tüm hayatı, karısının bir gün kendisine sorduğu ve burnun eğriliğinden dem vurduğu o basit soruyla altüst olur. Kendisinden başlayarak tüm yaşamını acımasızca sorgular ve kendini yeniden bulmak için kendini parçalara bölmeyi öğrenir. Moscarda kimdir, kendi gördüğü mü yoksa başkalarının gördüğü mü? Kişilik bölünmesinin acımasızca ve mizahi bir dille işlendiği eser, ölümsüz bir de edebi kahraman da yaratır, “Vitangelo Moscarda.” Ve o kahraman bize şu soruyu sorar, insan bir midir, hiç midir yoksa binlerce midir?
Loresima
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
96 Ayrım
1343,80 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: NURAY KOÇ

Derler ki mutlu sonlar masallar, mutsuz sonlar hikâyeler içindir. Masallarla büyüyen küçük Kepçük ve Pamuk, artık kendi hikâyelerinin içinde Murathan ve Gökçen olarak hayatlarına devam etmekte ve her geçen gün daha büyük bir aşkla birbirlerine bağlanmaktadırlar. Peki hikâyeler de masallar gibi mutlu sonla biter miydi? Yoksa her bir masal mutlu sonla bittiği varsayılan belirsizlikler miydi? Murathan ve Gökçen karşılarına çıkan tüm engeller ve belirsizliklerle yine el ele mücadele edecek ve bu masalı mutlu sonla buluşturmak için ellerinden geleni yapacaktır. Peki aile, dostluk, vatan sevgisi, aşk ve sonsuz bir sevgi, kötü başlayan bu hikâyeyi bir masala dönüştürmeye yetecek mi? “Uzak diyarlardaki ülkelerden geldim. Evvel zaman içinden geçip kalbur zaman dışında kaldım. Kalbimdeki düğüme bir düğüm daha attım. Gökçen kız masalını da ben böylece yazdım.” Uyarı: Yetişkin okurlar içindir.
Jeffrey Archer
Mirhan Petek
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
38 Ayrım
830,81 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Jale Anıl

Jeffrey Archer’ın kırk yıllık yazarlık kariyerinin en iddialı eseri olan Clifton Günlükleri, ikinci kitabı “Babanın Günahları” ile sizi unutulmaz bir yolculuğa çıkarıyor. Britanya’nın Almanya’ya savaş ilan etmesinden yalnızca birkaç gün önce, Harry, uzun süredir sakladığı aile sırlarıyla ve sevdiği kadın Emma Barrington’la asla evlenemeyecek olması gerçeğiyle yüzleşmek istemediğinden, bir ticaret gemisinde işe girer. Ancak gemi Atlantik’in ortasında battığında, başka birinin kimliğini üstlenme fırsatını yakalar ve yepyeni bir hayata başlama umuduyla bu şansı değerlendirir. Amerika’ya ayak bastığında ise çok büyük bir hata yaptığını fark eder. Elinde gerçek kimliğini kanıtlayacak hiçbir şey olmadan, kendi geçmişinden kaçmaya çalışırken çok daha karanlık bir geçmişe mahkûm olur. Jeffrey Archer, bu sürükleyici romanında okuyucuları büyüleyici bir dünyaya davet ediyor. Aile üyelerinin birbirlerine olan sadakatinin sınandığı ve herkesin kaderinin baştan çizildiği Clifton Günlükleri serisinin bu güçlü devam hikâyesi, okuyucuların ellerinden düşüremeyeceği bir kitap olarak raflardaki yerini alıyor.
Ahmet Şık
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
88 Ayrım
1424,88 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Ayşegül Çetinkaya

AKP ve Gülen Cemaati, yakın zamana kadar Türkiye’yi siyasal ve toplumsal olarak birlikte dönüştüren iki iktidar ortağıydı. Devleti soyma amaçlı bir talan zincirini yalanlarla ve hukuku ayaklar altına alarak örtbas etmeye girişen hırsızlar çetesiyle, bunun üzerinden hukuki değil siyasi operasyonlara kalkışanlar geçmişin yol arkadaşlarıydı. Tuzaklar, hileler, sahteliklerle örülü soruşturma ve davalar zincirine imza atan bu iki kirli suç ortağı şimdi, “Yeni Türkiye”nin savaşan güçleri olarak sahnedeler. Tarafların yaptığı savunmalara kimse aldanmasın. Bu savaş ne demokrasi ve temiz toplum ne de birilerinin iddia ettiği gibi barış ya da sivilleşme için yaşanıyor. Sadece devletin sahibi kim olacak diye savaşılıyor. Her savaş gibi bu da kirli. Bu yüzden ortalığı kaplayan pislik görünen o ki bir süre daha pis kokular yaymaya devam edecek. Kötü olmadı. Zira bu iktidar paylaşım savaşı patlamasaydı kimsenin kuşkusu olmadığı yolsuzluk, rüşvet, hırsızlıkla örülü AKP iktidarının talan çarkı ortaya çıkmayacaktı. Gülen Cemaati’nin, Türkiye’nin yeni derin devleti olmaya çalıştığı bu kadar açık anlatılamayacaktı. Uzun sözün kısası, AKP suçladığı Cemaat kadar çete, Cemaat suçladığı AKP kadar hırsızdır.
Osman Balcıgil
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
51 Ayrım
961,17 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Pınar Çelikdelen

Cumhuriyet Gibi Bir Kadın – Nahit Hanım - Kitap Açıklaması SOLUK KESEN BİR HAYAT, İNANILMASI ZOR BİR MACERA! Necip Fazıl da, Sabahattin Ali de ona deli gibi âşık oldu. O, Halil Vedat Fıratlı ve Arif Damar’la evlendi. Bu sırada, kendisinden epey genç olan Orhan Veli’ye sırılsıklam âşık oldu. Üstelik Halil Bey’le evliyken. 1928 yılında, Ankara’da öğretmene ihtiyaç olduğunu duyduğunda, gözünü bile kırpmadan İstanbul’u geride bırakıp soluğu başkentte aldı. Cumhuriyet’in ve Ankara’nın kuruluşuna birinci elden tanıklık etti, katkı sundu. Tam bir Cumhuriyet kadınıydı. Nahit Hanım, Gazi’nin sofrasına oturdu, onunla dans etti. Henüz 19 yaşında bir genç kızken, büyük önderin hayranlığını kazandı. Güzeller güzeli Nahit Gelenbevî, hayatının sonuna dek evinin kapılarını sanatçılara ve edebiyatçılara açık tuttu. Karşılığında “Rönesans gibi kadın!” ve “Koruyucu meleğimiz!” denilerek onurlandırıldı. Nahit Hanım’ı en iyi tanımlayan cümleyi ise Cemal Süreya kurdu: “CUMHURİYET GİBİ KADIN!” 1930’lu ve 1940’lı yılların Ankara’sını anlamadan, genç Cumhuriyet’in ideolojisini, felsefesini, itici gücünü, iradesini, tutkusunu kavramak mümkün değil. Nahit Hanım’la birlikte Cumhuriyet’i keşfetmeye var mısınız? Hem de onun inanılması güç hayatına tanıklık ederek...
Emine Korkmazer
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
2 Ayrım
9,10 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Burcu Karakaya

• Özgürlük • Başarı • Paylaşmak • İyilik Resimleri ve özgün içeriğiyle çocukların merakını, heyecanını, duygusallığını en üst seviyede tutan bu serimiz, pedagojik kriterler göz önünde tutularak hazırlanmıştır. SEVİMLİ DOSTLARIMIZLA KEYİFLİ YOLCULUK
Komisyon
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
42 Ayrım
821,44 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Kader Çavga, Neşe Kirtil, Ayşen Öztürk, Derya Çimen, Ebru Bayraktar

DİKKAT!Eserin içinde okunurken farkedilen ancak düzeltmek için vakit ve imkan olmayan bir sorun vardır. bazı soruların yanıtları bariz şekilde hatalıdır bu nedenle bazı kısımlarda sorular ve şıklar okunmuş ancak "doğru yanıt şu veya bu diye seslendirilmemiş olabilir". sınava girecek tüm üyelerimize başarılar diler ve çok kısa süre içinde eseri seslendiren Gönüllülerimize çok çok teşekkür ederiz.
Abdullah Nasih Ulvan
İsmail Kaya
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
205,10 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Halil Gürgün

Niçin yaratıldığnızı ve görevinizin ne olduğunu biliyor musunuz? Allah'a ibadet gayesini, O'na boyun eğmeyi ve her hususta O'na teslim olmayı gerçekleştirmek için yaratıldınız. "Ben cinleri de, insanları da (başka bir hikmetle değil) ancak bana kulluk etsinler diye yarattım." (ez-Zâriyat/56) Hamde layık, hikmet sahibi Cenab-ı Hakk'ın yüce katından indirildiği için ne önünden ne ardından batılın te'sir etmediği Rabbani proğrama sarılmak ve ondan ayrılmamak için yaratıldınız. "Kim İslâm'dan başka bir din ararsa ondan (bu din) asla kabul olunmaz ve o, Ahirette de en büyük zarara uğrayanlardandır." (Al-i İmran/85) Dostluğu ve itaati Allah'a rasûlüne ve mü'minlere tahsis edesiniz diye yaratıldınız. "Sizin dostunuz ancak Allah'dır, O'nun peygamberidir, Allah'ın emirlerine boyun eğici olarak namazı dosdoğru kılan, zekatı veren o mü'minlerdir. Kim Allah'tan, peygamberinden ve iman edenlerden yüz çevirirse, hiç şüphe yok ki galebeyi kazanacak olanlar Allah'ın yardımcılarının ta kendileridir." (ElMaide/55-56) Allah'ın size yüklediği ve gerçekleştirilmesi için sizi yarattığı en büyük görevinizse, yeryüzünde O'nun hükümlerininin hakimiyetini sağlamak, kulları, kulların kulluğundan çıkarıp, Allah'ın kulluğuna kavuşturmak, dünyanın darlığından bolluğuna, küfrün zulmünden, İslâm'ın adaletine götürmektir.
Osman Pamukoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
259,86 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

Geronimo, Kızılderililerin Apaçi boyuna mensup bir savaş lideri, şef ve şamandır… Meksikalılar ile Amerikalıların Kızılderili topraklarını işgal etmelerine ve onları köle yapmalarına karşı, destansı bir mücadele veren “Son Savaşçı”dır. Korkmaz, pes etmez, vazgeçmez ve boyun eğmez bir karaktere sahipti… On yedi yaşına geldiğinde günde yetmiş mil koşabiliyor, bunun yarım gününde ağzındaki suyu yutmadan tutabiliyordu. En büyük ve en zorlu hayvanların nasıl avlanacağına dair tüm tekniklere hâkimdi. Ama onun tek hayali, bir savaşçı olarak düşmanın karşısına çıkma şansının kendisine verilmesiydi… Apaçi Savaş Konseyi üyeleri, ona bu hakkı tam on yedi yaşında verdiler. Bu karar, Geronimo için hayatındaki en kıymetli olaylardan biriydi. Yapılacak ilk saldırı için de onu, “Savaş Lideri” olarak seçtiler… Şu sözler Geronimo’ya aittir: “Aptallar, yaşam ve ölüm için uzağa bakarlar; her ikisi de yanı başlarındadır.” “Ben kendimin efendisiyim, yapmak istediğim her şeyi yaparım.”
Sabiha Rana
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
6 Ayrım
105,44 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Şebnem Ulusan

Yasladım kulağımı karın altındaki toprağa, Gül ağacının altındaki yuvalarında karıncalar konuşuyorlardı... Dinledim; "Az kaldı. Dinleriz yine seherde toprağa düşen gül yapraklarının sesini..."
Muhammed Hamidullah
Mehmet Yazgan
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
114 Ayrım
4784,32 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Elif Bolat

Onca büyük zenginliğine rağmen, bana öyle geliyor ki Fransız Edebiyatı, dünyanın belli başlı dinlerinden birinin tebliğcisi olan İslam Peygamberi'nin Siyer'i, yani hayatı ve eserleri ile ilgili kapsamlı bir çalışmadan yoksun gibi görünüyor. İşte elinizdeki bu eserde, O'nun hayatının çeşitli yönleri ele alınmaya çalışılacaktır.
Gökhan Ercan
Bitirildi
metin - İngilizce
1 Ayrım
296,33 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Mehmet Turan

Distributed representations (DR) are used to capture semantic and syntactic patterns in language by analyzing the distributional relationships of words within textual data. The modeling methods that produce DR are based on the assumption (distributional hypothesis) that "words that occur in the same context tend to have similar meanings," which is inherent to the nature of language. These modeling methods, due to their unsupervised nature, can be trained without human judgment input, allowing researchers to train large datasets at relatively low costs. Although word-based models perform effectively for languages with limited vocabularies, such as English, they exhibit considerable inefficiency when applied to morphologically rich languages with unlimited vocabularies, such as Turkish. We observed that n-gram and statistical segmentation methods, which are commonly used in subword modeling to address the issues of out-of-vocabulary and rare-words, are highly sensitive to orthographic similarity. Consequently, these methods struggle to distinguish between unrelated concepts (e.g., shrink - shrine). Moreover, we noted that the impact of morphological segmentation methods on these types of problems has shown inconsistent results in the literature. This thesis aims to make conceptual assumptions and improvements concerning different types of semantic relationships (e.g., relatedness and similarity), to model the role of language morphology as an input in subword DR models, and to develop the dataset generation methodologies and evaluation methods to measure this effect. Within the scope of the study, different models and segmentation methods were empirically tested, the AnlamVer and OSimUnr datasets were produced, and the task of relatedness classification and associated evaluation methods were proposed to measure the noise introduced by segmentation to the model. Our experiments demonstrate that morphological segmentation produces significantly less noise compared to n-gram-based methods and can lead to substantial performance improvements depending on the nature of the task.
Lucia Şanko
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
454,10 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Mehmet Turan

Sanat sponsorluğu, 1980 yılı sonrası Türkiye’de uygulanan neoliberal politikalar çerçevesinde kültür ve sanat alanında köklü bir dönüşüm yaratmıştır. Serbest girişimciliği arttırmayı amaçlayan politik yaklaşım sanat alanında özelleştirilmelerin artmasına neden olmuştur. Özel sektör sponsorlarının artan etkisi, sanatın finansal sürdürülebilirliği açısından önemli olmakla birlikte, sanatsal üretimin bağımsızlığını ve özgünlüğünü tehdit eden unsurlar da barındırmaktadır. Bu çalışmada, sanat sponsorluğunun temel dinamikleri incelenerek, özel sektör destekli sanat projelerinin yönetim süreçleri, ekonomik ve politik güç ilişkileri ile sponsor ve sanat aktörleri arasındaki sanatsal vizyon farklılıkları analiz edilmiştir. Bulgular, sanat sponsorluğunun sadece kültürel değerleri destekleyen bir mekanizma olmaktan çıkıp, ekonomik ve stratejik hedeflere hizmet eden bir araç haline geldiğini göstermektedir. Sponsorluğun yönetim süreçleri incelendiğinde, sanat projelerinin çoğunlukla pazarlama, halkla ilişkiler ve kurumsal iletişim bölümleri tarafından yönlendirildiği görülmektedir. Bu durum, sanatın özgün yapısını ve sanatsal değerlerini korumada eksiklikler yaratmaktadır. Sanat sponsorluğunun, sanatsal içeriğin ticari kaygılar doğrultusunda şekillendirilmesine yol açtığı tespit edilmiştir. Sanat sponsorluğunun güç dengeleriyle olan ilişkisi de önemli bir bulgu olarak öne çıkmaktadır. Sponsorların sanatsal projelere doğrudan veya dolaylı müdahaleleri, sanatçıların özgür üretim süreçlerini kısıtlamakta ve bazı durumlarda sansüre yol açmaktadır. Özellikle büyük şirketlerin sponsor oldukları sanat etkinliklerinde içerik kontrolü sağladıkları ve sanatsal eleştirileri sınırladıkları gözlemlenmiştir. Görüşmeler, sanat ortamındaki ekonomik bağımlılığın, sanatçılar ve sanat kurumları için yaratıcı özgürlüğü kısıtlayan bir unsur olarak öne çıktığını doğrulamaktadır. Sanata yaklaşım benzerliği konusu önemli bir değerlendirme alanı olmuştur. Araştırma, sponsorlar ile sanatçılar arasındaki sanatsal vizyon farklılıklarının göz ardı edildiğini, sponsorların sanatsal değerlerden çok marka imajına ve ticari kazanımlara odaklandığını göstermektedir. Bu durum, sanat sponsorluğunun temel amacının sanatı desteklemekten uzaklaşarak, şirketlerin marka değeri yaratma stratejilerinin bir parçası haline geldiğini ortaya koymaktadır. Sanat sponsorluğunun yalnızca hamilik ve destek sağlama mekanizması olmaktan çıkıp yatırım yaratma amacı taşıdığı tespit edilmiştir. Büyük şirketler, sanat etkinliklerine sponsor olarak hem sanatsal projelere katkı sağlamakta hem de kendi kurumsal prestijlerini artırarak ekonomik avantaj elde etmektedirler. Sanatın piyasalaşmasını hızlandıran bu durum, sanatın bağımsız bir üretim alanı olarak değil, ticari bir strateji unsuru olarak ele alınmasına yol açmaktadır. Araştırma, sanat sponsorluğunun etik, finansal ve yönetişimsel boyutlarında önemli sorunlar barındırdığını ortaya koymaktadır. Türkiye’de sanatın sürdürülebilirliği için sponsorluğun yalnızca pazarlama bölümleri tarafından yürütülmesi yerine, sanatsal projelere odaklanmış uzman ekipler tarafından yönetilmesi gerekmektedir. Sponsor desteklerinin sanatsal içeriklere müdahale etmeyecek şekilde düzenlenmesi, sanatçıların yaratıcı özgürlüğünü koruyacak etik kuralların oluşturulması ve sanat projelerinin ekonomik kaygılardan arındırılarak uzun vadeli bir vizyonla desteklenmesi, sanat sponsorluğu süreçlerinin sağlıklı bir şekilde işlemesini sağlayacaktır.
Mustafa Özdemir
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
65 Ayrım
744,99 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Elif Bolat
Cağla Selin Aydın
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
89,81 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Mehmet Turan

Bu araştırmada, psikiyatrik tedavi gören ergenlerde algılanan ebeveyn reddi ile içselleştirilmiş damgalama arasındaki ilişkide öz şefkat ve öz yeterliğin aracı rolünün incelenmesi amaçlanmıştır. Buna ek olarak algılanan ebeveyn reddi, içselleştirilmiş damgalama, öz şefkat ve öz yeterlik değişkenlerinin sosyodemografik özelliklere göre farklılaşıp farklılaşmadığı incelenmiştir. Çalışmamıza 12-17 yaş aralığında, ortalama yaşı 15.08±1.48 olan 160 katılımcı dahil edilmiştir. Araştırma kapsamında veriler, özel bir psikiyatri hastanesi ve iki özel psikiyatri kliniğinden toplanmıştır. Katılımcıların ebeveyn reddi algısı düzeylerini değerlendirmek için Çocuk/Ergen Ebeveyn Kabul Red Ölçeği, içselleştirilmiş damgalama düzeylerini değerlendirmek için Çocuklar ve Ergenler için İçselleştirilmiş Damgalama Ölçeği, öz şefkat düzeylerini değerlendirmek için Öz-Duyarlık Ölçeği ve öz yeterlik düzeylerini değerlendirmek için Genel Öz Yeterlik Ölçeği kullanılmıştır. Ayrıca sosyodemografik değişkenleri değerlendirebilmek adına katılımcıların ebeveynlerinin sosyodemografik bilgi formunu doldurmaları istenmiştir.
Melis Melike Begdaş
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
90,39 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Mehmet Turan

Kentsel mekân, kentte yaşanan çalışma, sosyalleşme, alışveriş gibi tüm olayların gerçekleştiği yerdir ve toplumun sosyoekonomik ve kültürel yapıları tarafından şekillenmektedir. Kentsel mekân ayrıca toplumun tüm bireylerinin yaşadığı, kamusal ihtiyaçların karşılandığı yerdir. Bu alanlar bir şehrin sağlığı ile doğrudan ilişkilidir ve mekânın kalitesi yaşam kalitesini etkilemektedir. Kullanıcı tarafından oluşturulan bir mekânda, mekânsal kimlik analizine konu olabilecek pek çok unsur bulunmaktadır. Literatürde ilk ve en önemli kriterlerin tarih, coğrafya ve tasarım olduğu gösterilmiştir. Birçok araştırmacı tarafından belirlenen bu kriterler, bölgenin kimlik sahibi olmasının sağlanması açısından oldukça önemli kabul edilmektedir. Kent kimliğine sahip olmak bölgenin kalitesini arttırır ve kullanıcılara iyi bir deneyim sunar. Kullanıcılara sunulan hizmetler açısından kent mobilyaları, kamusal alanların performansına katkı sağlayan en önemli unsurlardan biri olarak kabul edilmektedir. Kentsel alanlar ile kent mobilyaları arasındaki ilişki tasarım, işlev ve yaşam dahil olmak üzere birçok bağlamda tartışılmıştır, fakat kent kimliği bağlamında yeterli çalışma olmadığı görülmektedir. Bu çalışmada, önceki çalışmalarda bu açıdan değinilmemiş kentsel mekanlardaki kent kimliğinin, kent mobilyalarıyla olan ilişkisi araştırılmıştır. İstanbul Boğaziçi bölgesi örneğinde ‘’kentsel peyzaj mobilyaları ile mekânın kimliği’’ arasındaki ilişkinin araştırılması araştırmanın temelini oluşturmaktadır.
Ali Buğra Kandıroğlu
Bitirildi
metin - İngilizce
1 Ayrım
163,47 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Mehmet Turan

The field of Text-to-SQL, which involves converting natural language into SQL queries, has seen significant advancements, but challenges remain, particularly for low-resource languages like Turkish. This thesis introduces three key contributions to address these challenges. Our first contribution is the development and open-access release of TUR2SQL, the first cross-domain Turkish Text-to-SQL dataset, which consists of 10,809 natural language sentences paired with their corresponding SQL queries. We evaluate the performance of SQLNet, a deep learning model specifically designed for this task, and one of the most successful Large Language Models (LLMs), ChatGPT, on this dataset. The results demonstrate the superior performance of ChatGPT. The second major contribution is the construction and publicly available release of TURSpider, the most extensive Turkish Text-to-SQL dataset. TURSpider is built by translating the widely used cross-domain Spider dataset from English to Turkish. This dataset includes complex queries with varying difficulty levels, facilitating the training and comparison of large language models for Turkish Text-to-SQL tasks. Our comparative analysis shows that fine-tuned Turkish LLMs achieve competitive performance, with some models surpassing OpenAI models in query accuracy. To further enhance performance, we apply the Chainof-Feedback (CoF) methodology, demonstrating its effectiveness across multiple models. Finally, we explore the Mixture-of-Agents (MoA) framework, which combines outputs from multiple models to improve the performance of open-source LLMs for Text-to-SQL tasks. By integrating MoA with the CoF technique, we propose MoAF-SQL, an approach that significantly improves performance, particularly on complex queries. Our experiments show that MoAF-SQL achieves competitive results, highlighting its potential to enhance the Text-to-SQL capabilities of open-source LLMs.
Osman Pamukoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
2,62 MB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrakk

ORADA YILDIZLAR DÜŞÜYOR MU HÂLÂ Şu umut yok mu şu umut? Bizi peşinden sürüklüyor, bizi beklediğini hayal ettiğimiz yerlere… Yol nedir, yol? Yol umuttur. Bazen iki yol çıkar karşına, birden. Acaba bunlardan hangisi? Onu da sen bileceksin. Canlı cansız her varlığın gözünde yabancıyız. Sezdirmeden gidiyoruz, selam vermeden geçiyoruz… En büyük korkumuz kafileden ayrı düşmek. Bir sonraki sabahın bizlere ne getireceğini bilmiyoruz ve ümitten başka servetimiz yok… Gün oluyor, ne bir şey bekliyor ne de bir umudumuz oluyor. Dağ başındaki tek ağaç, fırtınadaki bir tekneden farksızız…
Davut Daşkıran
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
932,97 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Halil Gürgün

İçimin "geçmiyor" sitemleriyle geçen zamanı düşünürken, sana yazmak isteğiyle, zihnimin alevli gömleğinin düğmelerini ilikledim. Zamanın nasıl geçtiğini zaman dilimleriyle izah etmek acziyet gibi geliyor bana. Felsefedeki "tüm varolanların birbirlerinin yerini alarak zincirlendikleri sonsuz Sevdam ve Şehadet süre❞ tanımına da takılıp kalmak sıradan geliyor. Ya da maddenin varolma biçimleri arasında uzay ve devinimle birlikte zamanın da bulunması sonucunda nihayete ermiş olmak da tatmin edici gelmiyor. Newton'un saltik, Einstein'in izafiyet teorisine hiç girmek bile istemiyorum. Kendi düşüncelerime en yakın tanımı Aristo'da buluyorum aslında. O, maddenin bulunmadığı yerde zamanın ve uzayın da bulunmadığını söyler. Buradaki madde tanımını duyguyla değiştirmek zamanın sadece varlığını değil aynı zamanda etkisini de anlamlı kılıyor. Çünkü zamanın madde üzerinde etkisiyle duygular üzerindeki etkisi aynı değildir. Ben Aristo'nun tanımına ek olarak diyebilirim ki duyguların olmadığı yerde zamanın varlığının bir kıymeti yoktur. Duygularımdaki ıstırabın karıştığı bir zamanı yaşamak acının varlığıyla bütünleşmekle eş değerdir aslında. Sen yoksun ama yokluğunun varlığıyla geçiyor zaman acımasızca. Geçmeyen tek şey acılarımız. Acılarımızı unutmak istememden dolayı mı zamana "acımasız" diyorum yoksa kendi acılarımın günahını zamandan çıkarmaya mı çalışıyorum bilmiyorum...
Ceyhun Kahveci
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
159,46 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Mehmet Turan

Bu araştırmada ebeveynleşme ile kırılgan narsisizm arasındaki ilişkide kendiliknesnesi ihtiyaçlarına yönelimin aracı etkisi ve savunma mekanizmalarının düzenleyici etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu çalışmanın örneklemi, 18-65 yaş aralığındaki 308 gönüllü katılımcıdan (228 Kadın, 80 Erkek) oluşmaktadır. Araştırmanın amacı doğrultusunda katılımcılara Sosyodemografik Bilgi Formu, Ebeveynleştirilmiş Çocuk Ölçeği – Yetişkin Formu, Patolojik Narsisizm Envanteri, Kendiliknesnesi İhtiyaçları Envanteri, Savunma Biçimleri Testi sunulmuştur. Araştırma verilerini analiz etmek amacıyla Pearson Korelasyon, Bağımsız İki Örneklem T-test, ANOVA analizleri ve Process Makro Model 5 analizleri yapılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre kırılgan narsisizm düzeyinin cinsiyete göre farklılaştığı, kadınların erkeklere göre daha yüksek düzeyde kırılgan narsisizme sahip olduğu bulunmuştur. Kırılgan narsisizm ile yaş arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki saptanmış, yaş arttıkça kırılgan narsisizm düzeyinin azaldığı bulunmuştur. Ebeveynleşme düzeyinin cinsiyete göre farklılaştığı, kadınların erkeklere göre daha yüksek genel ve kardeş odaklı ebeveynleşme düzeylerine sahip oldukları bulunmuştur. Process Model 5 analizlerine göre hem genel ebeveynleşme hem de kardeş odaklı ebeveynleşme ile kırılgan narsisizm arasındaki ilişkide aynalanma - idealizasyon - ikizlik ihtiyacına yaklaşma ve idealizasyon - ikizlik ihtiyacından kaçınmanın anlamlı aracılık etki gösterdiği ancak aynalanma ihtiyacından kaçınmanın anlamlı aracılık etki göstermediği saptanmıştır; tüm modellerde savunma mekanizmalarının (matür, nevrotik, immatür) anlamlı düzenleyici etki etmediği görülmüştür. Son bölümde analizler sonucu elde edilen bilgiler literatür ışığında tartışılmıştır, çalışmanın kısıtlılıklarına değinilmiş ve gelecek çalışmalar için önerilere yer verilmiştir. Anahtar Kelimeler: Ebeveynleşme, Kırılgan Narsisizm, Kendiliknesnesi İhtiyaçları, Savunma Mekanizmaları
Muazzez İlmiye Çığ
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
14 Ayrım
207,39 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: BELGİN MERDİVENCİ

Atatürkümüz'ün düşüncelerini ve duygularını canlı olarak yaşatmayı amaçlayan bu kitapta, Atatürk'ün insani yönü belki de ilk kez böylesine içten bir anlatımla dile getiriliyor. Cumhuriyet'in kurucusunun büyük başarılara ulaşırken karşılaştığı güçlükler, kendisine karşı olanların varlığı ve bunların yarattığı engeller, ilk kez bu kadar açık bir dille anlatılıyor. Atatürk Düşünüyor, ulusal ve insani değerlerin yerini maddi değerlerle iktidar hırslarına bıraktığı ve Cumhuriyetimiz'in büyük tehditlerle karşı karşıya bulunduğu bu dönemde, değerli bir bilim insanımızın boğazında düğümlenen çığlıkları duyurma çabasıdır.
Güşta AYDOĞAN TÜYSÜZ
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
270,84 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Mehmet Turan

Mobilya, kullanıcıların barınma, dinlenme, beslenme ve uyuma eylemlerini karşılayan eşyalar olarak nitelendirilmektedir. Gelişen teknoloji, kültürel, toplumsal ve ekonomik durum ile beraber tüketicilerin yaşam biçimlerine yansımış, ihtiyaç ve beklentileri arttırmıştır. Artan beklentiler mobilya pazar alanına da yansımış, aynı oranda değişimler meydana gelmiştir. Bu değişimler, malzeme, üretim şekli ve işçilik ile alakalı çeşitliliğin artmasına sebep olmuş, üreticiler arasında rekabet ortamını doğurmuştur. Bu rekabet, ürününü diğer üretici firmalardan ayırmak için ve tüketicinin kendi ürününün tercih edilmesini sağlamak amacı ile marka kavramını ortaya çıkarmıştır. Buna bağlı olarak, tüketiciler tarafından onaylanan ve tercih edilen markanın güven kazandığı anlaşılmıştır. Markanın adı altında üretici kendi kimliğini, statüsünü ve koruduğu değeri kullanıcıya pazarlamaktadır. Zaman içinde giyim sektöründe kendine yer edinen bazı lüks markalar, sektördeki kimliklerini mobilya sektörüne taşımıştır. Böylelikle mobilya sektöründe gördükleri kabul ile tüketicilerin sadece üzerinde taşıdıkları kıyafet ve aksesuar olmaktan çıkıp, yaşadıkları mekânlarda gördükleri ürün ve simgeleri tasarlayan, tüketicilere yalnızca giyim anlayışı değil, bütünsel bir yaşam anlayışı sunmayı hedefleyen markalar haline geldiği görülmüştür.
R. F. Kuang
Elif Ersavcı
Bitirildi
metin - Türkçe
3 Ayrım
11,45 MB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
GETEM adına: Tunaberk Yerlikaya

Çoksatan listelerinden uzun süredir inmeyen, son yılların en çok ses getiren romanı SARI YÜZ şimdi Türkçede! GOODREADS YILIN EN İYİ ROMANI İNGİLİZ KİTAP ÖDÜLÜ YILIN KURGU KİTABI Athena Liu edebiyat dünyasının sevgilisi, June Hayward ise kelimenin tam anlamıyla bir hiç kimseydi. June, delice kıskandığı arkadaşının bu başarısını Amerikalı-Çinli olmasına, kendi başarısızlığını da normal bir beyaz kız olmasına bağlıyordu. TEHLİKELİ YALANLAR Athena korkunç bir kazada ölünce June onun yayımlanmamış kitabını çalacak, Juniper Song adıyla kendi romanıymış gibi yayımlayacak ve çoksatanlar listesini kasıp kavuracaktı. KARANLIK SIRLAR Ancak kanıtlar ve gizemli bir Twitter hesabı June'un çalıntı başarısını tehdit ettikçe June hak ettiğini düşündüğü şöhreti elinde tutmak ve bu korkunç sırrı tüm dünyadan saklamak için ne kadar ileri gidebileceğini keşfedecekti. ÖLÜMCÜL SONUÇLAR Sonrasında olanlar ise tamamen diğerlerinin suçu. R. F. Kuang'ın sansasyon yaratan romanı, pandemi sonrası dünyanın hâlini çarpıcı bir biçimde gözler önüne seriyor. Sarı Yüz, ilk sayfadan son sayfaya temposunu hiç düşürmeden, çeşitlilik, ırkçılık ve kültürel sömürü gibi önemli meseleleri işlerken sosyal medyanın ürkütücü yüzünü de etkileyici bir şekilde ortaya koyuyor. “Edebiyat dünyasının yıldızı Kuang’dan şahane bir hiciv.” –Publishers Weekly “Bu harika bir kitap. Suç, hiciv, korku, paranoya, kültürel yağmacılığın yarattığı sorunlar, sosyal medyadaki çirkin olaylar... Elden bırakması zor, unutması daha da zor.” –Stephen King “21. yüzyılın en önemli kitaplarından biri.” –The New York Time
Rabia Karaçay
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
158,59 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Mehmet TURAN

Bu araştırma 0-2 yaş aralığında çocuğu olan annelerin prenatal bağlanma ile depresyon arasındaki ilişkide psikolojik sağlamlık ve algılanan sosyal desteğin düzenleyici rolünü incelemeyi amaçlamıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 0-2 yaş aralığında çocuğu olan 100 anne oluşturmaktadır. Katılımcılardan elde edilen veriler Prenatal Bağlanma Ölçeği, Connor-Davidson Psikolojik Sağlamlık Ölçeği Kısa Formu, Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği, Kısa Semptom Envanteri-Depresyon Alt Boyutu ve Sosyodemografik Bilgi Formu aracılığıyla çevrimiçi ortamda toplanmıştır. Çalışmanın temel hipotezlerini test etmek amacıyla PROCESS Hayes düzenleyici etki analizleri kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucun elde edilen bulgular hem psikolojik sağlamlığın (β=,043, SH=,099, t=,434, p>0.05) hem de algılanan sosyal desteğin (β=-,107, SH=,106, t=-1,012, p>0.05) prenatal bağlanma ile depresyon arasındaki ilişkide düzenleyici etkisi olmadığını işaret etmektedir. Bununla beraber araştırmanın yordanan değişkeni olan depresyon ile prenatal bağlanma, psikolojik sağlamlık ve algılanan sosyal destek puanları arasında negatif yönlü ilişki olduğu bulunmuştur. Çalışmanın ana değişkenlerinin katılımcıların sosyodemografik özelliklerine göre farklılaşıp farklılaşmadığını incelemek amacıyla yapılan t-test analizlerinde depresyon puanının algılanan gelir düzeyine göre farklılaştığı bulunmuştur. Buna ek olarak prenatal bağlanmanın kabul alt boyutu ve algılanan sosyal desteğin aile alt boyutunun evlilik süresine göre farklılaştığı bulunmuştur. Sonuç olarak çalışmada prenatal bağlanma ile depresyon arasındaki ilişkide psikolojik sağlamlık ve algılanan sosyal desteğin düzenleyici etkisi olmadığı görülmüştür. Çalışmanın gebelik döneminden itibaren anne ve bebek sağlığını korumak adına önleyici ve iyileştirici müdahalelere katkı sağlaması beklenmektedir. Araştırma sonuçları ilgili literatür doğrultusunda tartışılmıştır.
Habibe NACAK
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
82,69 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Mehmet Turan

Dünya genelinde hızla artan nüfus ve sanayileşme faaliyetleri, doğal kaynakların sürdürülemez şekilde tüketilmesine ve çevreye verilen zararın artmasına yol açmaktadır. Özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, yenilenemeyen kaynaklar üzerindeki olumsuz etkilerin azaltılması ve bu etkilerin oluşmadan önlenmesi, son yılların en kritik araştırma ve politika konularından biri haline gelmiştir. Bu bağlamda, çevre kirliliğinin en ciddi boyutlarda görüldüğü alanlardan biri olan sanayi bölgeleri, özel bir ilgi odağı haline gelmiştir. Peyzaj uygulamaları, sürdürülebilirlik ve çevre koruma açısından kritik işlevler üstlenmektedir. Son yıllarda, doğal kaynakların korunmasına yönelik geliştirilen yenilikçi yaklaşımlar arasında, hiperakümülatör bitkiler ile yapılan çalışmalar dikkat çekmektedir. Hiperakümülatör bitkiler, ağır metal kirliliğine toleranslı ve bu metallerin birikimini sağlayarak çevreyi temizleyebilen bitki türleri olarak bilinmektedir. Bu bitkiler, sanayi alanlarının neden olduğu çevresel kirliliği azaltmak için doğal bir çözüm sunmakta ve çevre mücadelesinde umut vadetmektedir. Bu çalışma, Kocaeli'nin Dilovası Sanayi Bölgesi’nde ağır metal kirliliğine maruz kalan topraklarda yetişen üç bitki türünün (Ligustrum vulgare, Tilia tomentosa, Olea europaea.) bünyelerinde biriktirdikleri Çinko (Zn), Kurşun (Pb), Bakır (Cu), Krom (Cr) ve Nikel (Ni) oranlarını incelemeyi amaçlamaktadır. Ayrıca, bu bitkilerin aynı türlerinin kirlilik barındırmayan kontrol bölgelerindeki örnekleriyle karşılaştırılarak, mevcut çevresel koşullarda gelişimlerinin nasıl etkiledikleri gözlemlenecektir.
Berke Özenç
Bitirildi
metin - İngilizce
1 Ayrım
104,45 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Mehmet TURAN

Syntactic analysis allows us to analyse the sentence structure in various ways. Constituency parsing is one of the various ways of conducting syntactic analysis. This parsing method defines sentence structure as hierarchical relationships between words or phrases and represents them in tree form. Constituency parsing employs constituency grammar which defines how constituents combine and form other constituents. In this grammar, any syntactic structure from the sentence to the words is represented by the constituents. Although this approach is designed to focus on universal aspects of the languages, English has always been in its focus. This situation makes the constituency approach miss the details that the morphology puts in the syntax of morphologically rich languages. In this study, we implement an extension for the constituency parsing which overcomes the challenges in parsing of MRL (Morphologically Rich Language). We propose ideas tailored to Turkish, yet they can be used for any language like Turkish. Our extension enables the constituency parsing to start at the morpheme level. Thus, we involve morphemic structures in the parsing process and express their syntactic effects on the structure. We have our implementations by extending the CYK (Cocke Younger Kasami) algorithm. During parsing, we utilize extra rules to transfer the ambiguity in morphology to the parsing. In addition, we designed a morpheme-focused constituency set for Turkish. This set involves affixes, stems and phrases headed by a stem. We demonstrate our work with a mini treebank and the grammar generated from it.
Kajal Pourjalil
Bitirildi
metin - İngilizce
1 Ayrım
81,63 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Mehmet Turan

This thesis applied NLP techniques to analyze and summarize bilingual student feedback collected via end-of-semester surveys. The dataset, which contained open-ended responses in both English and Turkish, required a model adept at preserving linguistic nuances across languages. The Llama 2-7b-hf model, which had been trained explicitly for text generation, was selected for its capability to produce coherent and contextually relevant summaries. Data preprocessing involved organizing metadata such as department, semester, course name, and section number, segregating comments by word count, and removing personal identifiers to ensure privacy. Shorter comments (fewer than ten words) were grouped and summarized using a pipeline from the Transformers library, while longer comments were fine-tuned with metadataspecific prompts for detailed summarization. To further enhance analysis, sentiment classification was performed using the “cardiffnlp/twitter-robertabase-sentiment” model, categorizing feedback into negative, neutral, and positive sentiments. Evaluation metrics included expert reviews, contextual relevance, and logical consistency with the dataset’s sentiment distribution. Compared to previous models, the Llama 2 model demonstrated superior performance in generating complete, coherent summaries while preserving the overall intent and tone of the comments. Ultimately, this research highlighted the effectiveness of LLMs in processing multilingual educational data and their potential to provide actionable insights for improving course content and student experiences.
Komisyon
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
18 Ayrım
364,09 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Figen Barsbay

Fantastik, modern insanın zihinsel evriminde bambaşka dilsel oluşlara, geriye dönük kurgulara nefes veren arkaik bir dünyanın ifadesidir. Gerçekle gerçek-dışının ara dünyasında yazınsal tüm deneyimlerin soluk aldığı bir nedenler ve etkiler zinciri tarafından dayatılmış determinist dünya tasavvurunun dışında var olur fantastik. Çünkü fantastik, her şeyden önce, arkaik bir dünyada rasyonel ile irrasyonelin çatışmasından doğan bir çatlaktır. İstanbul için yazılan öykü kitapları serimizde bu defa fantastik edebiyat türünde kaleme alınmış birbirinden güzel on öyküyle okurlarımıza yeniden “merhaba” diyoruz. İstanbul’un içinden öykü geçmeye devam ediyor… (Tanıtım Bülteninden)
emel koç
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
30 Ayrım
315,87 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Dilek Baykal

"Sonra Carl’ın portresini yaptı Aliye. Evet, yaptı. Hem de bir kez değil. Bin kez. Ama çok sonra. Onu kaybettikten sonra. Gözleri kapalı, öyle kazıdı aşkının yüzünü gravür plakalarına. Yaşam boyu birçok şeyin anısını saklamıştı. Şimdi sıra anılarını resmetmeye gelmişti. Sanat artık onun hayattaki en büyük tesellisi olmuştu. Sonradan asla pişmanlık duyurmayan bir teselli. Kültür ve sanat dünyamıza birbirinden ilginç sanatçılar kazandırmış Şakir Paşa ailesinin küçük kızı Aliye, genç yaşta tanıdığı müzisyen Carl Berger’le unutulmaz bir aşk yaşamış, onunla evlenmiş, ne yazık ki evliliğinin altıncı ayında çok sevdiği kocasını kaybetmişti. İçine düştüğü derin bunalımdan kurtulmak için ablası ressam Fahrünnisa Zeid’in sözünü tutacak, gravür yapmaya başlayacaktı. Çalkantılı hayatı, aldığı ödüller, yaşadığı unutulmaz aşk, onu yakın tarihimizin en ilginç kişiliklerinden biri yaptı. Emel Koç’un kaleme aldığı Alyoşa, usta işi bir biyografi olmanın yanında Aliye Berger üzerine yazılmış en kapsamlı kitap olma özelliğini de taşıyor. Kitapta Şakir Paşa ailesinin öbür üyeleri de canlı bir biçimde anlatılıyor. Aliye’nin yaşamı, ünlü yazar Sait Faik’in bir cümlesini hatırlatıyor: Bir insanı sevmekle başlar her şey..."
Merve Ağırbaşlı
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
140,40 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Mehmet Turan

Amaç: Bu çalışmanın amacı erişkin kadınlarda çocukluk çağı travma düzeyleri ile partner şiddetine yönelik tutum arasındaki ilişkiyi incelemek ve bu ilişkide başa çıkma stillerinin aracı etkisini ele almaktır. Bunun yanı sıra söz konusu kavramları farklı sosyodemografik değişkenler açısından ele almak amaçlanmıştır. Yöntem: Araştırmanın örneklemi, yaş ortalaması 35,01±8,96 olan, yaşları 18 ile 64 arasında değişen 338 kadın katılımcıdan oluşmaktadır. Araştırmada Çocukluk Çağı Travmaları Ölçeği (CTQ-33), Yakın İlişkilerde Şiddete Yönelik Tutum Ölçeği–Gözden Geçirilmiş Formu (YİŞTÖ-GG), Stresli Durumlarla Başa Çıkma Envanteri Kısa Formu (SDBÇE-21) kullanılmıştır. Veri analizinde, frekans analizi, hiyerarşik regresyon analizi, bağımsız gruplar t-testi, Pearson korelasyon analizi, regresyon analizi ve PROCESS aracı etki analizi uygulanmıştır. Bulgular: Çocukluk çağı travma düzeyleri, yakın ilişkilerde şiddete yönelik tutumu pozitif yönde yordamakta; stresle başa çıkma davranışlarından çözüme yönelik başa çıkma düzeyini ise negatif yönde etkilemektedir. Çocukluk çağı travma düzeyleri ile yakın ilişkilerde şiddete yönelik tutum arasındaki ilişkide, stresle başa çıkma davranışları kısmi bir aracı rol üstlenmiştir. Çocukluk çağı travma düzeyi arttıkça duygusal başa çıkma düzeyinde artış gözlenirken, bu durum yakın ilişkilerde şiddete yönelik olumlu tutum geliştirme riskini artırmaktadır. Buna karşılık, çözüme yönelik ve kaçınmacı başa çıkmanın aracılık etkisi gözlemlenmemiştir. Kaçınmacı başa çıkmanın, çocukluk çağı travmaları ve yakın ilişkilerde şiddete yönelik tutum arasındaki ilişkilerde dolaylı bir etkisi olduğuna dair herhangi bir bulgu elde edilmemiştir. Sonuç: Kadınlarda çocukluk çağı travmatik deneyimlerinin kişinin yetişkinlik hayatında da önemli bir etkisi olduğunu, romantik ilişkilerinde partner şiddetine yönelik tutumunu etkilediğini; başa çıkma stillerinin (özellikle duygusal başa), yakın ilişkilerde şiddete yönelik tutum üzerinde anlamlı bir etkisi olduğunu ve çocukluk çağı travmalarının etkilerini anlamada duygusal başa çıkma stratejilerinin kritik rolünü ortaya koymaktadır.
Katherine Arden
Setenay Karaçay Ünen
Bitirildi
metin - Türkçe
3 Ayrım
8,20 MB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
GETEM adına: Tunaberk Yerlikaya

Ollie, Brian ve Coco, korkutucu deneyimlerden bıkıp usanmışlardı. Geçen sonbahardaki okul gezilerinde gülümseyen adamdan ve uğursuz korkuluklarından kıl payı kurtulduktan sonra artık biraz eğlenmeye hazırlardı. Hemlock Dağı’nda kayak yapmak cazip görünüyordu ancak bir kar fırtınası, onları sadece ebeveynleriyle ve gizemli bir hayalet avcısı olan Bay Voland ile birlikte dağ evinde mahsur bırakınca hevesleri çabucak kırıldı. Garip şeyler olmaya başladı. Coco gölgeli figürler görüyor, Ollie kâbuslarında soğuktan buz kesmiş kızlar görüyordu ve Brian, lobideki doldurulmuş ayının onlar geldiğinde arka ayakları üzerinde dikilmediğini, dört ayak üzerinde durduğunu düşünüyordu. Eğlence dolu bu gezi hızla başka bir boyutla yaşanan yeni bir korkutucu karşılaşmaya dönüşüyordu. Hemlock Dağı’nda hayaletler vardı ve seslerini duyurmaya çalışıyorlardı ancak dinlemenin bedeli çok ağır olabilirdi. Küçük Yerler’in bu ürkütücü devam kitabında Ollie, Coco ve Brian, yeni dehşet verici maceradan sağ çıkmak istiyorlarsa dostluklarına ve keskin zekâlarına güvenmek zorundaydılar.
Ahmet şerif izgören
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
16 Ayrım
141,87 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Sedef Maşraf

"Tüketimin arttığı, insanların mutsuzlaştığı, umutların tükendiği bir yüzyıldayız sanki. Uyandığımız her yeni gün, kötü şeylerin olağanlaştığı bir önceki günün aynısı gibi. Üstelik her şeyden şikâyet ediyoruz ve ısrarla o sorunları çözmek için bir adım atmıyoruz. Bazen de kendimizi denizdeki en küçük kum tanesi gibi hissediyoruz. Yerimizde sayıyor ve yaratılan gündemlerde boğulup o karanlıkta iyice kayboluyoruz.  Ahmet Şerif İzgören’in söylediği gibi aslında tüm konu mesafeyle ilgili. “Gerçekleriniz ve hayalleriniz… İkisi arasındaki mesafe açıldıkça üzgün, tatminsiz ve mutsuz bir hayat yaşarsınız. İkisi ne kadar yakınsa o kadar mutluluk vardır hayatınızda. Aynı mesafe gelir ve gider için de geçerli. Ne kadar açarsanız arayı o kadar zorluk başlar yaşamınızda. Üretim ve tüketim... Tükettikleriniz ürettiklerinizden fazlaysa, dengeli ve hayata değer katan tarafta değilseniz eğer her anlamda kendiniz de tükenmeye başlarsınız.” At Şu Adımı, hayal ettiğimiz gibi yaşamanın, kişisel hedeflere ulaşmanın, kararlılıkla hareket etmenin ve diğer kum taneleriyle bir olup okyanus yaratmanın çok basit formülünü anlatıyor. Atın adımınızı ve ne iş yapıyorsanız onu sevgiyle, tüm bilginizi ve emeğinizi koyarak, iyi bir planlamayla yapın.  "
Ayça Okay
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
118,87 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Mehmet TURAN

Bu araştırmanın amacı 1990 sonrası Türkiye’de feminist hareketin sanatçı kadınlar üzerindeki etkilerini incelemektir. 1990 sonrası Türkiye’de sanat alanında, küresel ekonomik, sosyal ve kültürel dönüşümlere paralel önemli değişimler yaşanmıştır. 1989’daki Berlin Duvarı’nın yıkılması, ülkemizde de demokratikleşme arzusunu körüklemiş; Soğuk Savaş sonrasında özgürlük, serbest ticaret ve sosyal haklar daha görünür hale gelmiştir. 1980’lerdeki askeri darbe, siyasi iklimde derin yaralar açmış, ancak 1983’teki sivil yönetimle bu etki zamanla azalmaya başlamıştır. Bu dönemde özellikle kadın sanatçılar, ifade özgürlüğü konusunda daha fazla fırsat elde etmişlerdir. Yeni medya ve kavramsal sanat yaklaşımları, kadın sanatçıların eserlerinde toplumsal cinsiyet rolleri ve kadınların toplumdaki yerinin sorgulanmasına olanak tanımıştır. Feminizmin sanat alanındaki çalışmaları artmıştır. Feminist sanatın temelinde kadına dair sorunlar ve bu sorunların sanatla ifade edilmesi yer almaktadır. Bu durum, feminist teori ve toplumsal cinsiyet çalışmaları açısından önemli bir boyut kazanmıştır. Bu çalışma, 1990 sonrası Türkiye’deki toplumsal ve kültürel değişimlerin feminist hareketin tarihsel arka planı, sanatçı kadınların üretimlerindeki medya ve malzeme çeşitliliğine etkisi, sivil toplum kuruluşlarıyla etkileşimi, küreselleşme ile birlikte global sanat sahnesine entegrasyonu ve evrensel temalara eğilimleri gibi çoklu mecralar üzerinden etkilerini değerlendirmiştir. 90’lı yıllarda post modernizmin getirmiş olduğu tekillik, özgünlük ve çoğulluk feminist sanatta kendisini çoklu mecralar çerçevesinde göstermiştir. Sonuç olarak bu dönemle birlikte malzeme kullanımı açısından çeşitli nesnelerin ve sanatsal ifade biçimlerinin sanata eklemlendiği belirlenmiştir. Performans sanatı, mekân kullanımı, fotoğraf ve video kullanımı bu nesnelerin başında gelmektedir.
Graham E. Fuller
Mustafa Acar
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
1,18 MB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrakk

"Siyasal İslam nedir? Dünyada nasıl hareket eder? Dünyaya karşı ne tür bir meydan okuyuşu vardır ve kendisi ne tür bir meydan okuyuşyla karşı karşıyadır? Nihayet, siyasal İslam nereye gidiyor? Siyasal İslam demokrasi, faşizm, sosyalizm, liberalizm ve komünizm gibi ideolojilere uygun bir alternatif olarak görülemez. İdeolojik yelpazede net bir şekilde herhangi bir yere konamaz. Siyasal İslam alternatif bir kavram hazinesi olarak görmek çok daha yararlıdır. İslamcılık birçok devlette iktidara gelme amacına erişemeyebilir. Yine de mevcut otoriteryen rejimlerin gayri meşruluğu, değişim ihtiyacı, liberalizasyon ve demokratikleşme gibi fikirlere öncülük etmek suretiyle İslam dünyasında siyasal değişim ve reformlar yönünde hayati bir hızlandırıcı etki yaratabilir. İslamcılar bu fikirlerin geniş kamuoyunun gündemine getirilmesinde öteki her organizasyondan daha etkili bir taşıyıcı bant görevi ifa edebilir, başka partiler ve siyasal etkinliklerin temelini atabilir."
Simon Sebag Montefiore
Pınar Aslan
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
44 Ayrım
733,40 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Buğra Zayim

Bir devrim, tutku ve ihanet hikâyesi… 1916, St. Petersburg. Cesur, güzel ve kararlı bir Rus Yahudisi olan on altı yaşındaki Saşenka zengin ailesinin ayrıcalıklı yaşantısından hoşlanmamaktadır. Gri gözleri, çilleri ve kızıl kahve saçlarıyla her erkeğin ilgisini çekebilecek kadar güzel olsa da onun aklında tek bir şey vardır: devrim. Bolşevik dayısının da etkisi altında kalan genç kız, Yoldaş Kar Tilkisi adıyla komplo ve baştan çıkarma oyunlarına soyunur. 1936, Moskova. Saşenka onunla aynı davaya inanan bir adamla evlenmiştir. Kar Tanesi ve Karlo adında iki güzel çocukları, herkese örnek olacak bir hayatları vardır. Ama yazar Benya Golden’la tanışana dek hayattaki davasından başka hiçbir şey düşünmeyen genç kadın için aşk hiç tatmadığı, hayalini bile kurmadığı bir duygu olarak kalmıştır. Saşenka ve Benya aşk dolu bir on bir gün geçirirler. Sadece on bir gün… Ama bu kısacık yasak aşk, dayanılmaz acıların tohumlarını ekmeye yetmiştir. 1994, Londra, Moskova. Saşenka’ya, ailesine, dostlarına, hayatına dair her şey kayıptır… Ta ki genç tarihçi Katinka, annesini mutlu etmek isteyen bir adam tarafından araştırma yapması için işe alınana dek. Stalin’in kan kokan arşivlerinde gezinirken ipuçları onu Saşenka’ya götürür ve insanın içini acıtan, dehşet verici bir yapbozun parçaları bir araya gelmeye başlar.
Ian Rankin
Cem Demirkan
Bitirildi
metin - Türkçe
3 Ayrım
13,75 MB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
GETEM

Gregor Jack güzel bir evliliği ve parlak bir geleceği olan başarılı bir milletvekilidir. Fakat bir gece genelev baskınında yakalanmasıyla görkemli kariyeri ve tüm hayatı altüst olur. Peki bu trajedi yaşanırken milletvekilinin karısı nerededir? İşte Dedektif John Rebus’u olayların tam ortasına çeken de aklına düşen bu soru olacaktır. İsimsiz telefonlar, birdenbire yapılan bir genelev baskını ve şimdi de milletvekilinin kayıp ve belki de öldürülmüş karısı… Sanki birileri Jack’e bir tür oyun oynamaktadır, kirli, acımasız bir “Jack’i bitirme oyunu”… Kayıp eşi ararken çiftin arkadaş gruplarıyla ilgili umulmadık bağlantıları, çılgın partileri, gizli buluşmaları ve daha pek çok sırrı açığa çıkaran Rebus, karmaşık ilişkilerle ve sırlarla örülü bu dünyada kartlarını açıkça Jack’e karşı oynayan kişiyi bulmakta kararlıdır. Merak dolu ve sürükleyici bir Rebus macerası daha sizleri bekliyor…
Mustafa Mutlu
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
29 Ayrım
363,81 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Ozge Koca

Usta gazeteci-yazar Mustafa Mutlu 74. Ferman'da, Ezidi kültürüne odaklanıyor ve bu halkın yakın geçmişte yaşadığı derin acıları anlatıyor. IŞİD saldırısıyla dağılan bir Ezidi ailenin dramı, kaçırılan, tecavüz edilen, köle gibi satılan kadınlar, çaresiz yaşlılar ve çocukların bakış açısından aktarılıyor. 74. Ferman, Irak'ın Sincar bölgesinde ve ölüm topraklarına dönüşen Şengal Dağı'nda, acımasız karanlık karşısında hayatta kalmak için güneşe uzanan ellerin öyküsü. 21. yüzyılda, Türkiye sınırlarına çok yakın bir bölgede yaşandığına kolayca inanamayacağınız olaylar, Ezidilerin başına gelen son büyük felaket ve dünyanın duyarsızlığı üzerine soluk soluğa okunan bir roman. "Kan yağmurları getiren kırmızı bir bulut gibi geçtiler üzerimizden… Sonra her fırsatta dönüp kırmızıya boyadılar topraklarımızı… Kan kırmızısına! Yüce Ezda affetsin beni kin tuttuğum için ama hepsinin intikamını alacağım!"
Ali Özkanlı
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
76 Ayrım
277,42 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: SEHER IŞIKTAŞ

Bu kitapta yer alan bilgiler, çocuğunuzun eğitimi için sütten daha faydalı! Değerli Anne Babalar. 59 yıllık hayatımın ve 25 yıllık eğitimciliğimin kazandırdığı tecrübeler ışığında hazırladığım bu eserle çocuk eğitiminde anne-babanın rolünü, anne ve babaların çocuklarıyla nasıl etkili ve doğru bir iletişim kurması gerektiğini, eğitimde sevgi, bilgi ve ilgi boyutunun asla unutulmaması gerektiğini, çocuk için başarı küpünün sevgi olduğunu anlatmaya çalıştım. Eserimizin ebeveynler için bir başucu kitabı olacağını, çocuk eğitiminde yol gösterecek kaynak bir eser olarak yayın dünyasında yer alacağını temenni ediyorum. Mutlu ve umutlu bir gençlik için el ele gönül ele birlikte hareket etmeye var mısınız? Bu eğitim sevdasının kutlu yolculuğunda biz de varız diyorsanız, haydi hep birlikte kitabımızın sayfaları arasına girmeye.
Deniz Yahyabeyoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
111,71 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Mehmet Turan

Küreselleşme ile birlikte, iktisadi hayatta hemen hemen tüm sektörlerde olduğu gibi, moda sektöründe de ortaya çıkan hızlı ve seri üretim anlayışına paralel olarak, yerel üretimin yerini uluslararası düşük maliyetli üretim almıştır. Böylelikle, üretimin hızlı ve yüksek hacimli olarak gerçekleştirilmesi anlayışı çerçevesinde “hızlı moda” kavramı ortaya çıkmıştır. Hızlı moda, tüketiciyi ürünün kalitesi yerine; lüks markaların ikamesi olabilecek ürünleri daha düşük fiyata, daha önce ve daha fazla miktarda tüketebilmeye odaklamıştır. Hızlı moda akımı ile kullan-at ürünlerin tüketim miktarında meydana gelen artışla doğru orantılı olarak, atık giysi miktarı da artmış; üretim sırasında ortaya çıkan ham madde kullanımı, su tüketimi ve çevresel zarar yeni bir boyut kazanmıştır. Doğal kaynakların en fazla tüketildiği sektörler arasında yer alan moda sektöründe sürdürülebilirliğin sağlanmasına yönelik yöntem arayışları arasında, “sürdürülebilir moda” anlayışı öne çıkmaktadır. Bu tez çalışmasında, hızlı moda uygulamalarının yarattığı ekolojik tahribata karşılık sürdürülebilir moda perspektifinin incelenmesi hedeflenmektedir. İlgili literatürde var olan çalışmalardan farklı olarak bu araştırmada, moda sektöründe tüketicilerin çevresel sorumluluklarının ve süreci değiştirme/dönüştürme yeteneğine ilişkin içgörüler elde edilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, çalışmada altı katmanlı gelir grubu belirlenmiş ve bu gruplara dâhil rastgele seçilen katılımcılar ile örneklem kümesi oluşturulmuş ve bir anket çalışması yapılmıştır. Anket çalışmasının bulgularının değerlendirilmesi neticesinde; tüketicinin kararlarının, sürdürülebilir modanın değişim süreci üzerinde etkisinin olabileceği, elde edilen bulguların daha ileri düzey araştırma yöntemleri kullanılarak gerçekleştirilecek araştırmalar için bir başlangıç noktası oluşturabileceği sonucuna varılmıştır. Anahtar
Esra Özkan Karaoğlu
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
42 Ayrım
831,55 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Neslihan Kayıkçı
Attila İlhan
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
7 Ayrım
101,20 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Ayşegül Çetinkaya

Size, bize "mevcutlu" götürülen, az sonra karısından ayrı düşecek olana, Beyoğlu'nun ar ka sokaklarında çamurlara bata çıka yürüyene, karanlık odalarda kendini arayana, "eksik" sevene, dövülmüş halini kimseler görmesin isteyene cam yeşili etek giyene, sonbahar uğultusu duymamış olana bakıyor Attila İlhan, bakıyor ve onlardan, sizden, bizden şiir yapıyor. İlk kez 1962'de basılan Bela Çiçeği'nde onun, kendine, hayatından şöyle ya da böyle gelip geçen insanlara, dostlarına, sevgililerine, sokaklara, meydanlara, toplumsal olaylara bakarak yaptığı şiirler bulacaksınız; belki kendinizi de...
Osman Pamukoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
665,98 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

Karanlık, ümitsiz ve çaresizlik dolu günlerdi… Senelerce sürüp giden savaşlardan geri dönebilenler, parmakla sayılacak kadar azdı… Arkasından daha beteri geldi! İngilizin İstanbul’u işgali yetmezmiş gibi, bir de Yunanlılar İzmir’e çıkıp Ankara’nın üzerine yürümez mi! Zaten yoksulluktan kırılmış olan halk, büsbütün şaşkına döndü ve kendisini daha da zavallı hissetmeye başladı… Tam bu sıralarda çarşıda pazarda bir söz dolaşıyordu; deniyordu ki: “Anadolu’da sarı bir paşa, padişaha asi olmuş, düşmanları memleketten kovmak için mücadele başlatmış.” Halk buna sevinemedi, insanların bir kısmı da, “Ohoo… Osmanlı ne paşalar gördü. Uzun sürmez, onu da tepeler,” dedi… Aradan fazla vakit geçmeden, konuşulanların rotası değişmişti. Bu defa, “O paşa herhangi bir paşa değil, Çanakkale Cephesi’ndeki Mustafa Kemal’miş…” denilince; insanlar “Mustafa Kemal’se, o yapar,” dediler…
Danielle Lori
Beyza Bozsu
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
36 Ayrım
604,22 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Esra İçer

Kadın dar kıyafetler ve upuzun topuklu ayakkabılar giyerdi. Yüksek sesle kahkaha atar, edepsizce yemek yer ve bilinen çoğu deyimi yanlış söylerdi. Bunların, her seferinde bir panik atağı gizlemek için yaptığı numaralar olduğunu bir bilselerdi… Gianna’nın maskesini kimse düşüremezdi… Fakat o adam hayatına girince her şey değişti. Çoğu kişi o adama baktığında bir ahlak abidesi ya da kanunu koruyan özel bir ajan görürdü. New York yeraltı dünyasında ise hırslı bir katil olarak tanınır, kalbi kadar soğuk olan kişiliğini herkes bilirdi. Christian Allister, gençliğinde soğuk ve nemli bir hücrenin sert ışıkları altında hayal ettiği yaşam planını her zaman takip etmişti. Düzene ve üç rakamına olan eğilimi onu güvende tutmuş, rotasından sapmak için asla kışkırtılmamıştı. Belki de asla asla dememeliydi… Bir kış gecesi Christian ile Gianna’nın hayatı kesişti. Kadın, adamdan –onun soğukkanlı tavrından, kibrinden ve her şeyi anlayan bakışlarından– nefret etmişti ama yıllar geçtikçe onunla oynadıkları oyunlar için yaşamaya başladı. Bu oyunlar birbirlerinin görünüşlerine ve zekâsına hakaret etmekten ibaret olsa bile… Christian’ın hiçbir planında Gianna’ya yer yoktu. Kadın kaosun vücut bulmuş haliydi ve hiç tipi değildi. Ayrıca evliydi ama bunların hiçbiri, Christian’ı onu gittiği her yerde takip etmekten alıkoyamıyordu. Gianna başından beri ona ait olduğunu bilmiyordu bile. O, Christian’ın hem hüsranı hem de büyülenişiydi… En çılgın takıntısıydı. (Tanıtım Bülteninden)
Osman Pamukoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
307,41 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

Gerze'de haylaz bir çocuk, Kuleli'de asi bir öğrenci, Hakkari'de efsane bir komutan. Türkiye'nin 90'lı yıllarına damga vuran unutulmaz kahraman Osman Pamukoğlu, dünü, bugünü ve yarını anlatıyor. Pamukoğlu, henüz küçük bir çocukken şekillenmeye başlayan karakterini bir örnek niteliğinde okura sunarken öğrencilik yıllarının yanı sıra askeri ve siyasi hayatının bilinmeyenlerini de satırlarla buluşturuyor. Ve satır aralarında çok sayıda "O kadar da olmaz!" denilecek yaşanmış olay yer alıyor. Farklı yaş, eğitim ve sosyal statüdeki sekiz kişilik bir heyet tarafından hazırlanan sorular, Efsane Komutan'ın 70'i aşkın yılını bugüne taşımanın yanında yaşama dair ortaya çıkardığı felsefi cevaplarla yol gösterici bir haritaya dönüşüyor. Aykırılık Yoksa Nitelikli Hayat da Yoktur, sarsılmaz bir karakterin doğuşunu tarihe asla silinmeyecek bir not olarak düşüyor.
Osman Pamukoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
181,31 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

Felsefe, bilgelik aşkıdır. Ama bilgeliğin ne anlama geldiği, insanın neyi düşündüğüne veya neye baktığına bağlıdır. Bilge olmayanlar zihinlerini, duygularını ya da duyumlarını kapatır; bakmamayı, hissetmemeyi düşünmemeyi tercih ederler. Sıradan insanların yolları ırmaklara, denizlere, dağlara, derelere, tepe ve vadilere, bitkilere, ağaçlara ve böceklere benzer... Her biri kendi sınırları içinde gerçekleşir, hepsi bu... Bunun dışında olup biteni bilmezler. İnsanlar ikiye ayrılır: sıradan olanlar ve sıradan olmayanlar... Tekrar ikiye ayrılırlar: yaşamın bozduğu ve yaşamın bozmadığı... Bir kez daha ikiye ayrılırlar: alt grup ve üst grup... Alt grup sadece çoğalır ve boyun eyer; üst grup ateşlidir ve engel tanımaz... Osman Pamukoğlu’nun kaleme aldığı Başka Bir Hikâye’de evrene, yaşama, insanlığa, duygulara dair her yaştan ve her kesimden insanın düşünüp sorgulayacağı ders niteliğinde notlar bulacaksınız…
Ali Ekber Yıldırım
Bitirildi
insan sesi mp3 - Türkçe
44 Ayrım
414,88 MB
Eser Türü: Kitap
Seslendiren: Levent Filyos

Tarımda yeni bir dönem, yeni bir düzen var. Pandemi, iklim krizi, kendine yeterlilik, yasaklar, kısıtlamalar, korumacılık, yoksulluk bu döneme damgasını vurdu. Gıda egemenliğinin önemi arttı. Tarım potansiyeli ve üretimi yüksek olan ülkeler yeni tarım düzeninde “zengin ülkeler” olarak adlandırılacak. Türkiye, iklimi, ürün çeşitliliği, kendine yeterli olma potansiyeli ile yeni tarım düzeninde önemli ülkeler arasında yer alabilir. Üretirse açlık, kıtlık olmaz. Üretmezse açlık da olur, kıtlık da olur. Ulusal politikalarla bu potansiyelini değerlendirmezse dışa bağımlı, varlık içinde yokluk çeken bir ülke olur. Türkiye, yaşadığı ekonomik krizde tarımın gücünden yararlanmak yerine tarımı yok etmeye çalışıyor. Oysa çıkış yolu tarımda. ALİ EKBER YILDIRIM Tarım konusunda Türkiye’nin önde gelen gazeteci yazarlarından olan Ali Ekber Yıldırım, büyük ilgi gören bir önceki kitabı Üretme Tüket’in izinden giderek bu kez aslında bitek topraklara, müthiş bir tarım gücüne ve çeşitliliğine sahip ülkemizin, dış ülkelere bağımlılıktan kurtularak, ithalatını değil ihracatını artırarak ve çağdaş teknolojilerden yararlanarak tarım alanında nasıl öncü konuma gelebileceğinin, zenginliğini nasıl artırabileceğinin yollarını öneriyor.
Osman Pamukoğlu
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
331,10 KB
Eser Türü: Kitap
Tarayan/Yazan/Betimleyen:
Göktuğ Bayrak

"Beni Öldürecek kurşun daha dökülmemiştir!" Unutulanlar Dışında Yeni Bir Şey Yok kitabıyla on altı hafta en çok satan kitaplar listesinde birinci sırada yer alan Osman Pamukoğlu'ndan yine çok konuşulacak, fırtınalar kopartacak bir roman Cehennemdere Kanyonu. Yirmi asker ve bir yüzbaşı. Zemheri ayazında karlı ve dumanlı dağlarda, derin vadilerde, rüzgarlı ovalarda adım adım iz sürüyorlar.Bu dağlarda korkuya, kuşkuya ve aptallığa yer yok. Her hareketleri ölüm ve yaşam arasındaki ince sınırın ne tarafında olacaklarını belirliyor. Amaçları vatanı korumak. En son varacakları hedef ise Cehennemdere Kanyonu! Osman Pamukoğlu, Güneydoğu'nun sarp dağlarında, kar kış demeden, vatan aşkıyla pkk'nın izini süren yirmi bir komandonun muhteşem mücadelesini kendi tanık olduğu olaylardan yola çıkarak romanlaştırdı. Cilo Dağları'ndan Han Yaylası'na, Sat Dağları'ndan Cehennemdere Kanyonu'na uzanan bu nefes kesen öykü; sadece Türk Askeri'nin zor şartlar altındaki kahramanlıklarını anlatmakla kalmıyor, Türkiye Gerçeği'ni görmezden gelenlere Mehmetçiğin acısını, korkusunu, sevincini ve her şeyden ama her şeyden de çok yüreklerinde taşıdıkları sonsuz cesareti haykırıyor. Osman Pamukoğlu'ndan destansı bir roman...
Hasan İzzettin Dinamo
Bitirildi
metin - Türkçe
1 Ayrım
658,02 KB
Eser Türü: Kitap

Sayfalar