Eserlere Göre Listeleme

"Unuttum bütün karalamaları. Üç yazı ve boş sayfanın önüne oturdum. Taşma anı. Okumanın uç noktası. Yazıya evrilme anı. Yeniden düştüm Tanpınar'ın yollarına. Amaçladığım türden bir kendi üstüne çöreklenme, kapanma dönemi geçiremedim gene de. Kesintili bir yolculuk oldu. Nedir ki, ne zaman odaya dönsem, bir yazı tasarısı olgunlaşmış halde beni bekliyor, zihnimi iyice emmeden bırakmıyordu. Durdum, durdurdum o saati." Türk edebiyatının son döneminin en önemli deneme ve eleştiri yazarlarından biri olan Oğuz Demiralp'ın yazdığı Kutup Noktası, Ahmet Hamdi Tanpınar üzerine yapılmış en 'tutkulu' çalışmadır. Demiralp, Tanpınar'ın 14 cildini derinden birbirine bağlayan gizli örüyü, alttaki yapıyı, Tanpınar'ın "şahsi masal"ını ortaya çıkarmaya çalışırken, aynı zamanda Tanpınar üzerine özgün ve şaşırtıcı yorumlar kaleme alıyor. Bir yazarı okuma biçimimizi ancak bir yazar değiştirebilir.

Küresel ısınmayı tamamen tersine çevirebilecek muazzam bir keşif... İngiliz Kolombiyası'nda açıklanamayan ölümler... Birleşik Devletler ve en yakın müttefiklerinden birini savaşın eşiğine getiren entrikalar... NUMA direktörü Dirk Pitt ve oğullarının, bunların arasında bir bağlantı olduğunu düşünmeleri için makul sebepler vardı; fakat olaylar iyiden iyiye kontrolden çıkmadan önce çok az zamanları olduğunun da farkındaydılar. Tek sağlam ipuçları, izleri efsanevi Kuzeybatı Geçidi'ni bulmak üzere uzun yıllar önce çıkılan bir keşif seferine kadar giden esrarengiz gümüşi bir taştı. Ancak bu talihsiz keşif seferinden geri dönebilen kimse olmamış, kaptan ve mürettebatın tamamı büyük acılar içinde son nefeslerini vermişlerdi. Pitt ve dostu Al Giordino dikkat etmezlerse kendilerini de aynı kaderin beklediğinin pekâlâ farkındaydılar. Cussler'ın en büyük özelliği olan nefes kesen gerilim kurgusu ve cüretkâr hayal gücünü, imkânsızı başararak, her satırında barındıran bu roman, söz konusu macera yazımı olduğunda hiç kimsenin Clive Cussler'ın eline su dökemeyeceğinin en son örneği.

Kütüphanede yaşayan ve kitap okumayı çok seven fare Sam, bir gün kendi kitabını yazmaya karar verir. Kısa sürede birden fazla kitap yazan kütüphane faresi, geceleri raflara yerleştirdiği kitaplarıyla kütüphane ziyaretçilerinin dikkatini çekince, insanlar bu yetenekli yazarla tanışmak isterler. Bakalım Sam, okurlarıyla tanışabilecek mi?

Dünyanın en büyük şehrindeki en büyük şehir kütüphanesinin, en uzak odasının en uzak rafında, dünyanın en yalnız kitapları diziliymiş. Bunlar, kimsenin raftan alıp da okumadığı kitaplarmış. Bu kitaplarda, en uzak diyarlardaki masal karakterlerinin yer aldığı en harika, en ilginç, en güzel masallar anlatılırmış. Bu hikâyelerin kahramanları çok uzak diyarlarda yaşadıkları için üzgün ve yalnızlarmış. En uzak raftaki kitapların birçoğu da üzgün ve yalnızmış, çünkü onları kimse okumazmış. Kimse o masallarda anlatılan maceraları merak etmezmis. Bir gün, dünyanın en büyük şehir kütüphanesinin en uzak rafındaki en uzak kitapların karakterleri, kitaplarını terk edip dünyaya gitmeye ve uzak diyarlarda geçen masallarını insanların neden okumadığını bulmaya karar vermişler. Böylece kendilerini yepyeni maceraların içinde bulmuşlar... (Tanıtım Bülteninden)