En Çok Görüntülenen Kitaplar

55824 adet sonuç bulundu.
İzzettin Çalışlar
metin - Türkçe
2 Ayrım
102,79 KB
Eser Türü: Kitap
Eser Alt Türü: Roman
Görüntülenme Sayısı: 0
Konusu:
Her şey bir kitala başladı bulunmaması gereken yerde bulunan bir kitapla ben hiç bulunmam gerekmeyen bir yerdeydim aynı kitap gibiydim. Kitap benimle birlikte kendi topraklarıı terk etti benim bulunmamın gerektiği onun bulunması gerekmeyen bir yere geldi o yer benim işyerimdi. İşyerimde iş yapma alışkanlığım pek olmadığından kitap bana iş oldu tam kitap başka bir kitap olmaya başlamışken iş olsun diye kitap koyboldu belki de burada bulunmaması gerektiğini düşünüp bulunması gereken yere geri döndü kim bilir.
M. Öcal Oğuz
metin - Türkçe
2 Ayrım
1,89 MB
Eser Türü: Kitap
Eser Alt Türü: Edebiyat
Görüntülenme Sayısı: 0
Konusu:
Türkiye ve Azerbaycan sahası halk şiirinde tür, şekil ve makam sorunlarını tartışmak düşüncesiyle hazırlanan denemelerden oluşan bu kitapçık, halk şiirinde kullanılan nazım tür ve şekillerinin tarihçesi niteliğine sahip bir "türler monografisi" değildir. Bu kitapçıkta yazar, öncelikli olarak, halk şiiri üzerinde çalışanların ihmal ettiği bir alan olan tür monografilerinin hazırlanmasının önündeki bilimsel süreçlere ve uygulanabilecek yöntemlere dikkat çekmeyi hedeflemektedir. Türkiye ve Azerbaycan'da tür, şekil ve makam konularında hazırlanan belli başlı çalışmaların irdelenip sorgulandığı ve yöntem eksikliklerinin doğurduğu sorunların dile getirildiği bu çalışma, ortaya koyduğu tanım, tasnif ve tekliflerde, halk şiirinin Azerbaycan ve Türkiye sahasındaki sorunlarını "Türk Dünyası Halkbilimi" yaklaşımı çerçevesinde ele almayı denemektedir.
Necmettin Şahinler
metin - Türkçe
1 Ayrım
133,64 KB
Eser Türü: Kitap
Eser Alt Türü: Tasavvuf
Görüntülenme Sayısı: 0
Konusu:
İnsanın, özünü/hakîkatini/bâtınını/gaybını oluşturan Rûh’undan zâhire/şehâdete/görünene/bedenine çıkardığı her bilgi/idrâk/tecellî onun varlığını/dağını Tûr’a dönüştürmektedir. Varlığını Tûr’a dönüştüren ve kendi sinesinden hakîkati sıfata/kelâma dökerek duyuran bir insan artık Rûh’a inkılâp etmiştir. Böylece o, içindeki ezelî hakîkati/bilgiyi/vahyi çevresiyle paylaşan yürüyen/konuşan/yansıtan bir dağa/Tûr’a dönüşmüş olur. Varlığını Tûr’a dönüştürenler yani kendi içlerindeki ilâhî hakîkati/kelâmı/vahyi zâhire çıkaranlar ve bu ilmi dilleriyle/halleriyle yayanlar hem kendi kalplerini Beyt-i Ma’mûr konumuna getirirler ve hem de hizmetleriyle/gayretleriyle çevrelerindeki insanların kalplerini vahiyle/Kur’ân’la inşâ/îmar/ihya ederler. Rablerinin rahmetiyle varlıklarını Tûr’a dönüştürenler kendi zamanlarının en büyük nimetidirler. Onlar tüm insanlığa yürüyen, konuşan kelâm/öğüt kesilmişlerdir. Çıkar nalınlarını, özgür ol bağlarından, Kelâm’ı almak için, Tûr Dağı’nın sağından… İnsan böyle yücelir, bırakınca Asâ’yı, Varlığı Tûr’a döner, hissedince Beyzâ’yı… Hakîkat sinendedir, anlamadın mı daha? Âlem-i Kübrâ sensin, sözün indiği vahâ… Öyleyse bir gayret et, çare ara huzura, Çağın Hızır’ına sor, nasıl dönüşsem Tûr’a… Elinizdeki kitap; Tûr’un hakîkatini ve Tûr’a dönüşmek için nasıl bir yol/yöntem takip edilmesi gerektiğini bize anlatan Tûr sûresinin irfânî bir bakışla yorumudur.
Necmettin Şahinler
metin - Türkçe
1 Ayrım
156,04 KB
Eser Türü: Kitap
Eser Alt Türü: Araştırma/İnceleme
Görüntülenme Sayısı: 0
Konusu:
Âlemin/evrenin/tekâmülün düzeni zıtlıkların varlığı üzerine kurulmuştur ve tevhid ile şirk de bu düzenin temel iki değişmezidir. Varlık ve oluşun yaratıcı prensibine ters düşmek anlamına gelen şirk, insanı desteksiz, yolsuz ve yönsüz bırakır. Böylece Allah ile bağı kopan insanın varlıkla kaynaşması, oluşun ahengiyle buluşması imkânsızlaşır. Zira şirk, Allah’a özgü nitelikleri/sıfatları yaratılmışlara vererek oluşun yolunu tıkamakta ve varoluş zevkini zedelemektedir. Tevhidin esası olan illallah, önce lâ ilâhe ile şirk unsurlarının reddini gerekli kılar. Bütün peygamberlerin hedefi, şirki insan hayatından kovmak olmuştur. Kur’ân ve Hz. Peygamber’in, insan hayatından söküp atmaya çalıştıkları en büyük günah şirktir. Hz. Musa varsa Firavun, Hz. İbrahim varsa Nemrud ve Hz. Muhammed varsa Ebû Cehil de olacaktır. Bu nedenle tevhidin temsilcisi olan peygamberler kadar şirkin temsilcilerini de tanımak önemlidir. Çünkü isimleri ve yöntemleri değişse de şirk odakları her çağda faaliyetlerini kesintisiz sürdürmektedirler.

Sayfalar