Eserlere Göre Listeleme

Toplam 2091 sonuçtan 691 - 700 arası görüntüleniyor.
  • İsmail Bilgin
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    1,57 MB
    Eser Türü: Kitap
    Balkan Harbi'ni, Balkan Göçü'nü, Edirne'nin işgal edilişini ve kurtuluşunu tüm ayrıntılarıyla anlatmak amacıyla kaleme alınmıştır. Bu kitap Balkanlar'dan, anavatanlarından göç edenlerin ve Kuşçubaşı Eşref'in etrafında bir avuç isimsiz kahramanın Edirne'nin işgalden kurtarılması için verdiği insanüstü mücadelenin öyküsüdür. Bu kitap, bir zamanlar bizim olan diyarların unutulan, unutturulan öyküsüdür... * * * "Ey Balkanlar, bu ayrılık yürekten midir? Nasıl gideceğiz? Neyle gideceğiz? Biz gitsek, yüreğimiz burada kalacak. En önemlisi buralar bizsiz, buralar öksüz kalacak. Hey gidi Koca Osmanlı. Buralar sensiz kalacak. Aysız, yıldızsız kalacak. Kur’an’sız, mescitsiz, camisiz kalacak. En önemlisi hey Koca Osmanlı, Balkanlar duasız kalacak! Bizler yetim, bu diyarlar da öksüz kalacak. Bir yanımız hep eksik olacak" Balkan Muhacirlerinden Yusuf * * * "Enver Bey siz şimdi İstanbul’a dönün... Biz de başımızı alıp gidelim. Ne olacak? Belki bir yerde beklenilmeyen bir savaş olur, erir gideriz; zaten Edirne’yi kurtarmak için yola çıktığımız zaman ahdimiz bu değil miydi? Biz bu yola çıkarken, başımıza geleceklere peşin peşin razı olmuş insanlarız Ama bugün elimize geçen fırsatı kaçırırsak, tarih bize lanet eder. Bu fırsat, düşmanın kucağında ve bıçağında olan milletdaşlarımızın son ümididir. Tarihin tükürüğünü yüzümde duymak istemiyorum. Kuşçubaşı Eşref
  • Yavuz Bahadıroğlu
    insan sesi mp3
    19 Ayrım
    200,10 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Müberra Ellialtıoğlu
    Nihayet Celaleddin Harzemşah'ın idaresinde yeniden teşekkül, büyüme, gelişme, yayılma. Sonra tekrar ihtilaf, ihtiras, kin, haset. Ve bunların tabii neticesi: "Elveda Buhara." Sadece bir şehre değil, bir şehrin şahsında ümide, sevgiye, birliğe, dostluğa ve devlete gönderilen son veda selamı."Elveda Buhara."
  • Mehdi Nüzhet Çetinbaş
    insan sesi mp3 - Türkçe
    34 Ayrım
    515,82 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: HANDAN ÖZBEY
    Bu kitap,bir mazlum halkın insanlığın vicdanına arz-ı halidir. Olup bitene şahitlik edenleri dinlemiş bir bilgenin zihninde ve yüreğinde yıllarca saklandıktan sonra onun kaleminden yazıya dökülmüştür. Keşke hepsi kurgu olsaydı.Ama değil… Bu roman Kafkasya’dan Balkanlar’a ardından Anadolu’ya savrulmuş bir Çerkes ailesinin gerçek tarihidir.
  • Mehdi Nüzhet Çetinbaş
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    8,85 MB
    Eser Türü: Kitap
    Bu kitap,bir mazlum halkın insanlığın vicdanına arz-ı halidir. Olup bitene şahitlik edenleri dinlemiş bir bilgenin zihninde ve yüreğinde yıllarca saklandıktan sonra onun kaleminden yazıya dökülmüştür. Keşke hepsi kurgu olsaydı.Ama değil… Bu roman Kafkasya’dan Balkanlar’a ardından Anadolu’ya savrulmuş bir Çerkes ailesinin gerçek tarihidir.
  • Sadık Söztutan
    insan sesi mp3 - Türkçe
    1 Ayrım
    8,82 MB
    Eser Türü: Tiyatro
  • Cengiz Aytmatov
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    801,00 KB
    Eser Türü: Kitap
    Gülsarı, cins ve ünlü bir yorga atın adıdır. Yazar, korkunç bir duygudaşlık yeteneğiyle bir yandan Gülsarı'nın doğumundan ölümüne kadar geçen fırtınalı hayat macerasını, diğer yandan onun biricik yetiştiricisi Tanabay'ın çilesini anlatır. Tanabay can çekişen sevgili atının başında geçmişiyle hesaplaşır. Kendini devrime, mutlu yarınlara adamış, ama siyasi rejim onun ömrünü mutsuzluklar ve sıkıntılar içinde geçirmesine sebep olmuştur. İçerisinde yaşadığı toplum değişim adı altında bütün değerlerini kaybetmiştir. Aytmatov, kendine özgü anlatım tarzı ve etkileyiciliği ile hikâyenin geçtiği tabiatı betimliyor, Kırgız - Kazak Türklerinin töre ve folklorunu ebedileştiriyor.
  • Cengiz Aytmatov
    insan sesi mp3 - Türkçe
    19 Ayrım
    371,83 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Berna Arslan
    Yaşlı adamın sürdüğü araba eski mi eskiydi. Arabayı çeken hayvan ise Gülsarı adında kocamış, cılız bir kula beygir... Yaylaya tırmanan yol uzadıkça uzuyordu. Yolun iki yanındaki çıplak tepelerde kışın dondurucu bir rüzgar kol gezer, yazın ise burası cehennem gibi kaynardı. Bu yokuşu tırmanmak, yaşlı adam için her zaman gerçek bir işkence olmuştu. Tanabay yavaş yol almayı hiç sevmez, ağır ağır gitmekten açıkça nefret ederdi. Gençlik yıllarında ilçe merkezine çok işi düşmüştü. Köye dönüşte buraya gelince yokuş yukarı atını dörtnala sürer, hızını kesmesin diye de hayvancağızı habire kamçılardı. Birkaç kişi ile birlikte araba yolculuğu yaparken, hele arabaya öküz koşuluysa, içi içine sığmazdı Tanabay'ın. Öteberisini kaptığı gibi arabadan aşağıya atlardı. Ondan sonra yokuş yukarı durmamacasına taban teper, ancak tepeye varınca arkadakilerin gelmesini beklerdi. Tıkanmamak için ağzından derin derin soluk alsa da, yüreği göğsünden dışarı fırlayacakmış gibi çarpsa da, ağır aksak öküz arabasıyla yolculuk yapmadığı için gene de derin bir kıvanç duyardı.
  • Cengiz Aytmatov
    insan sesi mp3 - Türkçe
    20 Ayrım
    207 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Sema Kendir
    Gülsarı, cins ve ünlü bir yorga atın adıdır. Yazar, korkunç bir duygudaşlık yeteneğiyle bir yandan Gülsarı’nın doğumundan ölümüne kadar geçen fırtınalı hayat macerasını, diğer yandan onun biricik yetiştiricisi Tanabay’ın çilesini anlatır. Tanabay can çekişen sevgili atının başında geçmişiyle hesaplaşır. Kendini devrime, mutlu yarınlara adamış, ama siyasi rejim onun ömrünü mutsuzluklar ve sıkıntılar içinde geçirmesine sebep olmuştur. İçerisinde yaşadığı toplum değişim adı altında bütün değerlerini kaybetmiştir. Aytmatov, kendine özgü anlatım tarzı ve etkileyiciliği ile hikâyenin geçtiği tabiatı betimliyor, Kırgız - Kazak Türklerinin töre ve folklorunu ebedileştiriyor.
  • Ahmet Ümit
    insan sesi mp3 - Türkçe
    49 Ayrım
    556,38 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Levent Filyos
    Devletin derinlikleri, toprağın derinliklerinden daha karanlıktır. 1926 yılının o hüzünlü sonbaharı. Osmanlı İmparatorluğu yıkılmış, genç cumhuriyet ayaklarının üzerinde durmaya çalışıyor. O büyük altüst oluşun içinde bir adam: Şehsuvar Sami… Bir zamanların İttihat ve Terakki fedaisi, şimdilerin yorgun komitacısı. Şehsuvar Sami'nin etrafında dönen amansız bir entrika. Bir yanda kaybettiği ama hiçbir zaman yüreğinden çıkartamadığı sevgilisi Ester, öte yanda yaşanılan tarihsel bozgun… Kaybedilen bir ülke, kaybedilen bir şehir, kaybedilen bir hayat. Ve aklında hep aynı soru: Devlet mi kutsaldır, yoksa insan mı? "Ölüm, şehirlerimizi kaybetmekle başlar." Kim söylemişti bu cümleyi hatırlamıyorum, ne yazık ki doğru… Doğru, lakin eksik. Ölüm, şehirlerimizi kaybetmekle başlar, vatanımızı kaybetmekle neticelenir. Sahi nedir vatan? Bir toprak parçası mı, uçsuz bucaksız denizler, derin göller, yalçın dağlar, verimli ovalar, yemyeşil ormanlar, kalabalık şehirler, tenha köyler mi? Hayır, bütün bunların ötesinde bir anlam taşır vatan. Ne sadece toprak parçası, ne su havzaları, ne ağaç silsilesi… Annemizin şefkati, babamızın saçlarına düşen ak, ilk aşkımız, doğan çocuğumuz, dedelerimizin mezarlarıdır vatan… Vatanı olmayan insanın hayatı da olmaz. Evet, bir vakitler zihnim, kalbim bu fikirlerle doluydu. Şimdi? Şimdi bilmiyorum… (Tanıtım Bülteninden)
  • Ahmet Ümit
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    1,64 MB
    Eser Türü: Kitap
    1926 yılının o hüzünlü sonbaharı. Osmanlı İmparatorluğu yıkılmış, genç cumhuriyet ayaklarının üzerinde durmaya çalışıyor. O büyük altüst oluşun içinde bir adam: Şehsuvar Sami… Bir zamanların İttihat ve Terakki fedaisi, şimdilerin yorgun komitacısı. Şehsuvar Sami'nin etrafında dönen amansız bir entrika. Bir yanda kaybettiği ama hiçbir zaman yüreğinden çıkartamadığı sevgilisi Ester, öte yanda yaşanılan tarihsel bozgun… Kaybedilen bir ülke, kaybedilen bir şehir, kaybedilen bir hayat. Ve aklında hep aynı soru: Devlet mi kutsaldır, yoksa insan mı? "Ölüm, şehirlerimizi kaybetmekle başlar." Kim söylemişti bu cümleyi hatırlamıyorum, ne yazık ki doğru… Doğru, lakin eksik. Ölüm, şehirlerimizi kaybetmekle başlar, vatanımızı kaybetmekle neticelenir. Sahi nedir vatan? Bir toprak parçası mı, uçsuz bucaksız denizler, derin göller, yalçın dağlar, verimli ovalar, yemyeşil ormanlar, kalabalık şehirler, tenha köyler mi? Hayır, bütün bunların ötesinde bir anlam taşır vatan. Ne sadece toprak parçası, ne su havzaları, ne ağaç silsilesi… Annemizin şefkati, babamızın saçlarına düşen ak, ilk aşkımız, doğan çocuğumuz, dedelerimizin mezarlarıdır vatan… Vatanı olmayan insanın hayatı da olmaz. Evet, bir vakitler zihnim, kalbim bu fikirlerle doluydu. Şimdi? Şimdi bilmiyorum… (Tanıtım Bülteninden)

Sayfalar