En Son Eklenenler

Öğrenme kuramı, öğretim etkinliğine kavramsal temel oluşturacak şekilde sunulmuş öğrenme ilkeleri bütünüdür. Öğrenme kuramları, öğrenmeyi açıklamak için öncelikle üzerinde durdukları süreçlerin özelliklerine göre üç grupta toplanabilir: Bilişsel yaklaşım, etkileşimci yaklaşım ve davranışsal yaklaşım. Bilişsel yaklaşımda yer alan kuramlar, öğrenmenin meydana gelmesinden sorumlu bilişsel süreçleri açıklamaya çalışmaktadır. Bu yaklaşım içinde yer alan kuramların belli başlıları, Gestalt kuramı, bilgi-işlemleme kuramı ve güdülenme kuramıdır. Etkileşimci yaklaşım, bilişsel süreçler ile çevre arasındaki ilişkileri açıklamaya çalışmaktadır.

2021 2022 ve 2023 çıkmış sorular

Sözsüz dilin ne olduğunu biliyor musunuz? Ne olduğunu tanımlayamasanız da, her gün kullandığınız postürler, jestler, yüz ifadeleri ve ses tonuyla bu dili kullanıyorsunuz ve bu sinyallerin aynılarını kullanan başkalarını da anlamanız gereklidir. Aslında sözsüz mesajlar, insan iletişimindeki anlamın yüzde 90 kadarını taşıyabiliyor ve sosyal, akademik ve profesyonel başarıya önemli katkılar sağlıyor. Yine de, sözsüz iletişimin önemini bilmemize rağmen, genelde bu gerekli dilin öğretimini şansa bırakıyoruz. Artık, ebeveynler ve öğretmenler çocukların daha etkili bir şekilde iletişim kurabilmeleri ve başkalarıyla daha başarılı etkileşimlere girebilmeleri için, onlara sözsüz becerilerini geliştirmede yardımcı olabilirler. Çocuğunuza Sosyal Başarı Dilini Öğretin'de, klinik psikologlar Marshall Duke ile Stephen Novvicki ve eğitimci Elisabeth Martin, sözsüz iletişim yöntemlerini ve kurallarını açıklıyorlar. Hep birlikte, çocuğun bu sözsüz dünyadaki güçlü ve zayıf yönlerini değerlendirecek îamrrfar ve tekniklerin yanı sıra, evde ya da sınıfta sözsüz becerileri öğretmek ya da geliştirmek için örnek olaylar, açkbmalaf ve alıştırmalar sunan kullanımı kolay bir rehber oluşturmuşlar.

YAŞAMININ TÜM YÖNLERİYLE FÂTİH SULTAN MEHMED “Fâtih, Avrupa’dan Karadeniz’e kadar ömrü sefer-i hümâyunda geçen bir hükümdardı. Devrin yazarları onu Büyük İskender, Hannibal ve Caesar’la karşılaştırıyordu. Aynı zamanda, ülkesine İtalya’dan ressamlar getirecek kadar sanatla da ilgiliydi. Arapça, Farsça, İtalyanca ve Yunanca biliyordu. İmparatorluğunu ve çevresindeki dünyayı tarihiyle ve coğrafyasıyla tanımak istiyordu. Fâtih Sultan Mehmed’i tek bir cümleyle ifade etmek gerekirse: Doğu’nun ve Batı’nın efendisiydi.” İLBER ORTAYLI Fâtih Sultan Mehmed kitabı, Osmanlı’nın bir cihan imparatorluğuna dönüşmesinde büyük payı olan II. Murad’ın icraatlarıyla başlıyor: Varna Muharebesi, İtalyan şehir devletleriyle ilişkiler ve Çandarlı ailesinin yükselişi… Ardından genç yaşta tahta ikinci kez çıkan Fâtih Sultan Mehmed’i tarih sahnesinde görüyoruz: Eğitim hayatı, büyük fethin hazırlıkları, kuşatmanın stratejisi ve İstanbul’un alınışı… Kısa ömrüne sığdırdığı 21 seferle Osmanlı topraklarını iki kattan fazla büyüten askerî dehanın ayrıntılı portresi: Saray hayatı, Enderun teşkilatı, kanunnameleri ve yönetim anlayışı… Avrupa’da ve Doğu’da yarattığı sarsıcı etkinin yanı sıra, imparatorluğun yeni sınırlarıyla birlikte Balkanlar’a ve İtalya’ya uzanan politikaları… Ani ölümüyle ortaya çıkan taht mücadeleleri, Bayezid-Cem çekişmesi, veraset sisteminin şekillenmesi ve Pax Ottomana’nın temelleri… Son olarak bir Rönesans hükümdarı olarak Fâtih: Fetihle Rönesans’ın kesişim noktaları, entelektüel yönü ve yerli-yabancı yazarların ona bakışı… İlber Ortaylı, uzun yıllardır üzerinde çalıştığı yeni biyografisinde Fâtih Sultan Mehmed’i yalnızca efsanevi bir hükümdar olarak değil, aynı zamanda bir çağın mimarı ve unutulmaz bir medeniyetin kurucusu olarak tanımlıyor. Tüm zamanların en önde gelen entelektüel mareşalini yeni bakış açıları ve özgün fikirlerle ele alan bu çalışma, Türk tarihçiliği için eşsiz bir başvuru kaynağı…