Eserlere Göre Listeleme

Toplam 149 sonuçtan 71 - 80 arası görüntüleniyor.
  • Romain Rolland
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    16 Ayrım
    986,87 MB
    Eser Türü: Kitap
    Romain Rolland’ın 1904’te yazmaya başlayıp 1912’de tamamladığı, 10 kitaptan oluşan bu dev eseri, YKY 3 ciltte bir araya geliyor. Önce annesinin sıcak elleri, karanlık, sesler... Minicik kulaklarında nehrin uğultusu, yağmurun sesi, hafifçe işitilen çan sesleri, serçe sürülerinin tatlı gürültüsü... 19. yüzyılın sonlarında Ren nehri kıyısındaki küçük Alman şehirlerinden birinde doğar Jean-Christophe. Dedesi de babası da müzisyendir. Kısa sürede Christophe’taki müzik dehasını fark ederler. Ve o andan itibaren Christophe için her şey müzik olur. Yoksul, yalnız, sevgisiz bir çocukluk geçirir. Hayatın adaletsizliğiyle erken yaşta tanışır. Dost edinir, âşık olur, ayrılık acısını tadar, ölümü görür... Besteler yapar Jean-Christophe ama çok geçmeden bunları hissederek yazmadığı için hiçbir değerlerinin olmadığını anlar. Bir konserde aniden fark eder çalınan ünlü eserlerin sahteliğini, içtensizliğini. İsyan alevi parlamak üzeredir içinde... “Edebi eserlerindeki yüce idealizm ile çeşitli insan tiplerini betimlerken ortaya koyduğu duygudaşlık ve hakikat aşkı”nı onurlandırmak için Nobel Akademisi Romain Rolland’ı 1915 yılında Nobel Ebebiyat Ödülü’ne layık görmüştür. Yazar, “nehir roman” türünün ilk örneği olan en büyük romanı Jean-Christophe’ta dâhi bir müzisyenin doğumundan ölümüne hayatını anlatırken bir yandan da paranın her şeye egemen olduğu, sahte şöhretlerin ucuz ve yavan ürünlerle fikir ve sanat alanında cirit attıkları burjuva toplum düzenini acımasızca eleştirir.
  • Romain Rolland
    bilgisayar sesi mp3
    Eser Türü: Kitap
  • Romain Rolland
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    34 Ayrım
    1057,33 MB
    Eser Türü: Kitap
    Artık vatanı yetmez olur Christophe’a... “Kendisinde adlandıramadığı bir kuvvetin doğmakta olduğunu hisseder: Kuşlarda, tıpkı denizin gelgiti gibi, belli zamanlar dayanılmaz bir güçle birdenbire uyanan o esrarengiz kuvveti, Büyük Göçler içgüdüsünü... Herder’in ve Fichte’nin kitaplarını okurken, kendininkine benzeyen ruhlara rastlamıştı, üstünde yaşadığı toprağa kölece bağlanmış ‘toprağın çocukları’ değildi bunlar, hiç yılmadan yüzlerini ışığa çeviren ‘güneşin çocukları’ydı.” Ama nereye gidecektir Christophe? Annesini nasıl tek başına bırakacaktır? Çaresizlik içinde çırpınırken hiç beklenmedik bir olay onun adına karar verecek ve onu yeni ufuklara ulaştıracaktır. “Edebi eserlerindeki yüce idealizm ile çeşitli insan tiplerini betimlerken ortaya koyduğu duygudaşlık ve hakikat aşkı”nı onurlandırmak için Nobel Akademisi Romain Rolland’ı 1915 yılında Nobel Ebebiyat Ödülü’ne layık görmüştür. Yazar, “nehir roman” türünün ilk örneği olan en büyük romanı Jean-Christophe’ta dâhi bir müzisyenin doğumundan ölümüne hayatını anlatırken bir yandan da paranın her şeye egemen olduğu, sahte şöhretlerin ucuz ve yavan ürünlerle fikir ve sanat alanında cirit attıkları burjuva toplum düzenini acımasızca eleştirir. Romain Rolland’ın 1904’te yazmaya başlayıp 1912’de tamamladığı, 10 kitaptan oluşan bu devasa eseri, YKY 3 ciltte bir araya getiriyor. (Tanıtım Bülteninden)
  • Romain Rolland
    insan sesi mp3 - Türkçe
    41 Ayrım
    1991,30 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Elifnur Özaltın
    Artık vatanı yetmez olur Christophe’a... “Kendisinde adlandıramadığı bir kuvvetin doğmakta olduğunu hisseder: Kuşlarda, tıpkı denizin gelgiti gibi, belli zamanlar dayanılmaz bir güçle birdenbire uyanan o esrarengiz kuvveti, Büyük Göçler içgüdüsünü... Herder’in ve Fichte’nin kitaplarını okurken, kendininkine benzeyen ruhlara rastlamıştı, üstünde yaşadığı toprağa kölece bağlanmış ‘toprağın çocukları’ değildi bunlar, hiç yılmadan yüzlerini ışığa çeviren ‘güneşin çocukları’ydı.” Ama nereye gidecektir Christophe? Annesini nasıl tek başına bırakacaktır? Çaresizlik içinde çırpınırken hiç beklenmedik bir olay onun adına karar verecek ve onu yeni ufuklara ulaştıracaktır. “Edebi eserlerindeki yüce idealizm ile çeşitli insan tiplerini betimlerken ortaya koyduğu duygudaşlık ve hakikat aşkı”nı onurlandırmak için Nobel Akademisi Romain Rolland’ı 1915 yılında Nobel Ebebiyat Ödülü’ne layık görmüştür. Yazar, “nehir roman” türünün ilk örneği olan en büyük romanı Jean-Christophe’ta dâhi bir müzisyenin doğumundan ölümüne hayatını anlatırken bir yandan da paranın her şeye egemen olduğu, sahte şöhretlerin ucuz ve yavan ürünlerle fikir ve sanat alanında cirit attıkları burjuva toplum düzenini acımasızca eleştirir. Romain Rolland’ın 1904’te yazmaya başlayıp 1912’de tamamladığı, 10 kitaptan oluşan bu devasa eseri, YKY 3 ciltte bir araya getiriyor. (Tanıtım Bülteninden)
  • Romain Rolland
    insan sesi mp3 - Türkçe
    36 Ayrım
    1808,27 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Elifnur Özaltın
    Christophe dostu Olivier’yle kıt kanaat geçinirken birdenbire bir gazetede dehasının göklere çıkarıldığını haber alır: Ünü dört bir yana yayılır. Ama Paris gazetelerinde“Birinin övüldüğü bir yazı” çıktığında “Kimi kötülüyorlar acaba?” diye düşünmeyi aklına getirecek kadar tanımaz bu şehri Christophe... Adı tanındıkça seçkin çevrelerin dikkatini çeker; dostu Olivier’yle sık sık salonlarda görünmeye başlar, yeni insanlarla tanışırlar. Eserleri çeşitli mekânlarda çalınır ve bunlardan birinde çocukluk aşkı Grazia’yla karşılaşır... “Edebi eserlerindeki yüce idealizm ile çeşitli insan tiplerini betimlerken ortaya koyduğu duygudaşlık ve hakikat aşkı”nı onurlandırmak için Nobel Akademisi Romain Rolland’ı1915 yılında Nobel Ebebiyat Ödülü’ne layık görmüştür. Yazar, “nehir roman” türünün ilk örneği olan en büyük romanı Jean-Christophe’ta dâhi bir müzisyenin doğumundan ölümüne hayatını anlatırken bir yandan da paranın her şeye egemen olduğu, sahte şöhretlerin ucuz ve yavan ürünlerle fikir ve sanat alanında cirit attıkları burjuva toplum düzenini acımasızca eleştirir. (Tanıtım Bülteninden)
  • Turan Tektaş
    insan sesi mp3 - Türkçe
    20 Ayrım
    205,67 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Aysun Açıkalınyiğit
    18. yy Aydınlanma Çağı’nın en etkili düşünürlerinden biridir Jean-Jacques Rousseau. Her aydın kişinin başına gelen gibi, o da bir kesim tarafından yere göğe sığdırılamazken, başka bir kesim tarafından hayatının bir bölümünde büyük tepki çekmiştir. Bunun sebebi ise hiç şüphesiz aydınların, zamanlarının geleneksel düşünce tarzının ötesine geçebilme özelliğine sahip olmalarıdır. Bu pek çoklarının başını derde sokmaya yetecek bir yetenek. Aydınlanma çağında yetişmiş olmakla birlikte, uygarlık eleştirisi ve doğaya dönüş önerisiyle romantik akıma öncülük etmiş, monarşiye karşı halk iradesinin üstünlüğünü savunmasıyla da Rousseau, ölümünün ardından kısa bir süre sonra patlak veren Fransız Devrimi’nin de yapı taşlarını oluşturan birçok eser kaleme almıştır. Düşünceleri özellikle Devrim’den sonra kurulan yeni devletin kalkınmasında, toplumun sosyal yapısında ve eğitim sisteminde etkili olmuştur.
  • Jean Paul Sartre
    insan sesi mp3 - Türkçe
    18 Ayrım
    184 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Feyza Kedi
    İçindekiler Havana-Gökdelenler ve yoksulluk “Granma” Devrim Getiriyor Şeker Kotası Latifundia Sahipleri Şeker hastalığına tutulmuş dev - Bir Şeker Adası “Haksızlığa Dayanamam” M-26-7 Sakallılar Havana’yı Alıyor - “Soyut İlkelere Ölüm!” INRA - Toprak Reformu Neden Seçim Yok? Çocuklar İktidarda “Che” Guevara “Patria O Muerte!” (Ya Vatan, Ya Ölüm!) Fidel’le Birlikte Bir Gün “Benden Ay’ı İsteyecek Olsalar...” La Coubre’un İnfilâkı İdeoloji ve Devrim
  • Talip Karakaya
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    781,50 KB
    Eser Türü: Kitap
    Varoluşçuluk nedir? Bugüne değin çeşitli karşılıklar verilmiş bir sorudur bu. Sözgelişi, Weil'e göre varoluşçuluk bir bunalım, Mounier'ye göre umutsuzluk, Hamelin'e göre bunaltı, Banfi'ye göre kötümserlik, Wahl'e göre başkaldırış, Marcel'e göre özgürlük, Lukacs'a göre idealizm, Benda'ya göre usdışılık, Foulqué'ye göre saçmalık felsefesidir. Bir dönem, slogancı gençliğin peygamberi ve 'varoluşçu papası' sayılan J.-P. Sartre'a göreyse, varoluş, insanda, ama yalnız insanda, özden önce gelir. Bu demektir ki insan önce vardır; sonra şöyle ya da böyle olur. Çünkü o, özünü kendisi yaratır. Nasıl mı? Şöyle: "Dünyaya atılarak, orada acı çekerek, savaşarak yavaş yavaş kendini belirler. Bu belirleme yolu hiç kapanmaz..." Asım Bezirci'nin çevirip yayıma hazırladığı bu eser her kuramda, her inanda farklı karşılıklar bulan bir felsefenin temel metnini (Varoluşçuluk Bir İnsancılıktır / Sartre) ve bunun yanı sıra Gaéton Picon ve Laffont Bompiani' nin Varoluşçuluk'a ilişkin incelemeleriyle P. Naville'in Sartre'la yaptığı konuşmayı içeriyor.
  • Mehmet Emin Özcan
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    370,16 KB
    Eser Türü: Kitap
  • Romain Rolland
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    34 Ayrım
    983,20 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Nüans Yelda
    Romain Rolland’ın 1904’te yazmaya başlayıp 1912’de tamamladığı, 10 kitaptan oluşan bu dev eseri, YKY 3 ciltte bir araya geliyor. Önce annesinin sıcak elleri, karanlık, sesler... Minicik kulaklarında nehrin uğultusu, yağmurun sesi, hafifçe işitilen çan sesleri, serçe sürülerinin tatlı gürültüsü... 19. yüzyılın sonlarında Ren nehri kıyısındaki küçük Alman şehirlerinden birinde doğar Jean-Christophe. Dedesi de babası da müzisyendir. Kısa sürede Christophe’taki müzik dehasını fark ederler. Ve o andan itibaren Christophe için her şey müzik olur. Yoksul, yalnız, sevgisiz bir çocukluk geçirir. Hayatın adaletsizliğiyle erken yaşta tanışır. Dost edinir, âşık olur, ayrılık acısını tadar, ölümü görür... Besteler yapar Jean-Christophe ama çok geçmeden bunları hissederek yazmadığı için hiçbir değerlerinin olmadığını anlar. Bir konserde aniden fark eder çalınan ünlü eserlerin sahteliğini, içtensizliğini. İsyan alevi parlamak üzeredir içinde... “Edebi eserlerindeki yüce idealizm ile çeşitli insan tiplerini betimlerken ortaya koyduğu duygudaşlık ve hakikat aşkı”nı onurlandırmak için Nobel Akademisi Romain Rolland’ı 1915 yılında Nobel Ebebiyat Ödülü’ne layık görmüştür. Yazar, “nehir roman” türünün ilk örneği olan en büyük romanı Jean-Christophe’ta dâhi bir müzisyenin doğumundan ölümüne hayatını anlatırken bir yandan da paranın her şeye egemen olduğu, sahte şöhretlerin ucuz ve yavan ürünlerle fikir ve sanat alanında cirit attıkları burjuva toplum düzenini acımasızca eleştirir.

Sayfalar