Sevim Burak, Yanık Saraylar, Afrika Dansı, Sahibinin Sesi, Everest My Lord, Palyaço Ruşen ile edebiyatımızda ayrıksı bir öykücü ve oyun yazarı olarak yerini aldı. 1983 yılında öldüğünde, üzerinde uzun yıllar çalıştığı ve hayatının projesi, son gençlik aşkı olarak nitelediği kitabı Ford Mach 1'i ardında tamamlanmamış olarak bıraktı. Ford March 1 ölümcül, imha edici bir aşkın öyküsüdür. Üzerimize adım adım yürüyen toplumsal yabancılaşmaya ve işgal hareketine ayak direnmenin yolunu, düşmanı ilan ettiği değerleri simgeleyen bir otomobille kendini özdeşleştirmede bulan bir kadının öyküsü. Bir özkıyım öyküsü. Sevim Burak bize yine hayal ile hakikatin iç içe geçtiği, kendi kendie konuşur gibi yazının aktığı zorlu bir metin bıraktı. "Yavaş yavaş kalın, tozlu bir perdeyi yırtıp nerede esir alındığımı ortada bir sebep yok -çıldırdığımı- mağlup edildiğimi anlamaya başlıyorum" diyerek kendi dramını anlattı. Ford Mach 1'i yayına hazırlayan Nilüfer Güngörmüş'ün dediği gibi: "Oyun oynadı, çalım attı. Ve hep bir gün anlaşılmayı bekledi. Şimdi Ford Mach 1'in gerçek son halini elimizde tutma zevkinden mahrum olsak da, onun "doğum anına" dahil olmakla, artık Sevim Burak'ı çok daha iyi anlayacağımıza inanıyorum."
