En Çok Görüntülenen Kitaplar

Toplam 56581 sonuçtan 7791 - 7800 arası görüntüleniyor.
Sezgin Kaymaz
insan sesi mp3 - Türkçe
27 Ayrım
433,37 MB
Eser Türü: Kitap
Eser Alt Türü: Roman/Öykü
Görüntülenme Sayısı: 82
Konusu:
Bütün sakinlerinin mutlu ve huzurlu yaşadığı Cennet’te, Tanrı ilk insanı yarattı, adına da Âdem dedi. Onu yarattığı toprağa kendi nefesinden üfleyerek can verdi, bu cana hem iyilikten hem şerden, hem riyadan hem sadakatten koydu. Ona güzel olan ne verdiyse, bir o kadar da kötülük ekledi. Sonra Cennet’teki tüm varlıklara dönüp Âdem’e secde etmelerini buyurdu. Bu buyruğa karşı çıkabilecek kadar kibirli tek bir Cennet varlığı vardı, o da Azazil’di.
Edward Osborne Wilson
insan sesi mp3 - Türkçe
28 Ayrım
569,14 MB
Eser Türü: Kitap
Eser Alt Türü: Felsefe
Görüntülenme Sayısı: 82
Konusu:
“Yaşayan en büyük yirmi bilim adamından biri” kabul edilen (Newsweek) ve Pulitzer Ödülü'ne iki kez layık görülen Edward O. Wilson'ın son kitabı İnsan Varlığının Anlamı, aynı zamanda en felsefi yapıtı olarak da tanımlanıyor. Edward O. Wilson bu kitabında insanın varoluşuna dair en temel sorulara ve onu nasıl bir geleceğin beklediği sorusuna bilimin yöntemi ve verileri ile yanıt arıyor; yeryüzünde insan türünün ortaya çıkışının ve diğer türlerden nasıl ayrıştığının hikâyesini kendine has üslubu ile kaleme alıyor. Kendi deyimiyle “insan denen bulmacayı” çözmeye girişiyor. “İnsanın bugünkü durumunu tam anlamıyla kavrayabilmek için, türlerin biyolojik evrimini ve tarih öncesindeki şartları da hesaba katmamız gerekir. İnsanoğlunu anlama görevi, sadece insani bilimlere bırakılamayacak kadar önemli ve meşakkatli bir iştir. Bugüne kadar insani bilimlerin felsefeden hukuka, tarihten yaratıcı sanatlara dek çeşitli dalları; insan doğasının özelliklerini, zaman zaman birbirlerine pasladıkları sonsuz bir döngü içerisinde olsa da, zekâyla ve ince ayrıntılarla dantel gibi işleyerek anlatmaya çalışmıştır. Gelgelelim, insan doğasının birçok farklı olasılık varken neden bu şekilde yapılandığını açıklamamışlardır. Bu bakımdan, insani bilimlerin ne insan türünün varlığının anlamı üzerine eksiksiz bir anlayış geliştirdiğini, ne de geliştirebileceğini söyleyebiliriz. Bu durumda elimizden geldiğince cevabını aramamız gereken soru şudur: Biz neyiz? Bu büyük bulmacanın çözümü, türümüzü yaratan süreci ve şartları incelemekte yatar.” (Tanıtım Bülteninden)
Oben Budak
metin - Türkçe
2 Ayrım
407,52 KB
Eser Türü: Kitap
Eser Alt Türü: Roman/Öykü
Görüntülenme Sayısı: 82
Konusu:
Aşk, ayrılık, ihanet ve seks... İlişkilere dair her şey, en gerçek haliyle Oben Budak'ın kaleminden. Bir solukta okuyacağınız Falan Filan bu yazın kitabı olacak! Gazeteci, yazar ve DJ Oben Budak'ın, günümüz kentli nevrotik kadınının arayışlarını ve aşk hayatını anlattığı kitabı Falan Filan, Esen Kitap etiketiyle 17 Temmuz Salı günü raflardaki yerini alıyor. Editörlüğünü Berin Yavuzlar'ın üstlendiği kitapta geçen hikâyeler, usta çizer Ergün Gündüz'ün illüstrasyonlarıyla can buldu, Falan Filan'ı benzersiz kıldı. Eğlence, parti, pop deyince akla gelen ilk isimlerden Oben Budak bu kez farklı bir kapıyı aralıyor. 3,5 yıllık bir çalışmanın emeği olan Falan Filan, alaycı ve komik bir üslupla kadın erkek ilişkilerine değiniyor. Kitap, kadın kahramanın ayrıldığı sevgilisinin ardından televizyonu pencereden fırlatmasıyla başlıyor. Şahit olduğunuz tutku karşısında irkiliyorsunuz ama orada bitmiyor. Okur her bölümde sarsılıyor; çünkü bu kitapta aşk bir delilik, seks en doğal ihtiyaç, yalnızlık ise hepimizde iz bırakan bir gerçek. "Kişiler değişse de yaşadığımız şeyler hep aynı değil mi? Bütün duygular aşk - ayrılık - ihanet ve seks arasında gidip gelmiyor mu? Bir daha asla yapmam dediğiniz hataları yapıp, başka kişileri, bambaşka duygularla sevmiyor muyuz? Bu olaylarda kişilerin bu kadar önemi var mı sizce? Bilmem, belki de vardır..." diye sona eren kitabında Oben Budak'ın renkli ruhunu bulacaksınız.
Tahir Olgun
metin - Türkçe
2 Ayrım
999,35 KB
Eser Türü: Kitap
Eser Alt Türü: Tasavvuf
Görüntülenme Sayısı: 82
Konusu:
Mevlana’nın, dünyanın dört bir yanına dağılan, bahsettikleri ile insanların ufkunu açan Mesnevi’ye merhum Tahir’ül Mevlevi kadar güzel yaklaşan ve anlatan olmamıştır. ·Tahir’ül-Mevlevi, ömrünü Mevlânanın düsturlarına bağlı kalarak yaşamış, mesneviye nüfuz etmiş bir âşıktır. ·Tahir Olgun, Mesneviyi bilen, yaşayandır. Onun elinde Mesnevi, Kuran ve sünnetin aynasıdır. Ona göre mesnevi, Kuran’ın içi ve özüdür. ·Mesnevi’nin güzelliklerine, inceliklerine bu şerh ile daha bir farkına varacak mesneviyi tekrar tekrar okuyacaksınız. ·Tahirül Mevlevi, Mesnevi’yi kanalından şaşmadan, şaşırtmadan Müslüman’a sunan sağlam bir kaynaktır. Ehl-i Sünnet akidesinde Mevlana’yı öğrenmek isteyenlerin okuyacağı bir mesnevidir. ·Tahir’ül Mevlevi’nin ömrü kifayet etmediği eksik kısımları talebesi Şefik Can’a tamamlatılmıştır. ·Mesnevi bu kitapta okunur.
Falih Rıfkı Atay
insan sesi mp3 - Türkçe
36 Ayrım
354,18 MB
Eser Türü: Kitap
Eser Alt Türü: Anı/Mektup
Görüntülenme Sayısı: 82
Konusu:
‘‘Ankara’ya yıllardır gitmemiştim. Elimizde doğup büyüdüğü için bu sefer alıcı gözü ile bir dolaşayım dedim. Düşünüyorum da bir zamanlar demiryolu köprüsünden Çankaya’ya kadar bir tek çatı, geceleri bir tek ışık yoktu. Atlı arabamız yabani bağ kütüklerini çiğneyerek köşke giderdik. Ama şimdilerde bu yolun üstündeki yürür merdivenli mağazayı gezerken, ülkeyi ilk kurduğumuz yıllarda bütün çarşıda birbirine eş iki fincan bulamadığımız günler geliyor aklıma. Tren İstanbul’dan yirmi dört saatte geldiği için balık yüzü göremediğimiz yıllar… Biz gençliğimize güvenerek yataksız vagonlarda, tahtakurularına katlanarak, öğle yemeğini Polatlı’da akşam yemeğini Eskişehir’de yiyerek, İstanbul’a gidip denize, adeta medeniyete kavuşurduk. Atatürk tek başına Çankaya’yı beklerdi’’
Erlend Loe
insan sesi mp3 - Türkçe
19 Ayrım
314,90 MB
Eser Türü: Kitap
Eser Alt Türü: Roman/Öykü
Görüntülenme Sayısı: 82
Konusu:
Ormanın derinliklerinde geçirdiği macera dolu ayların ardından bir ailesi olduğunu hatırlayan Doppler, geyiği Bongo’yu boynuzlu hayvanlar barınağına bırakıp soluğu Oslo’da alır. Kendisini ölesiye özlediklerine inandığı karısına ve çocuklarına kavuşacağı için çok heyecanlıdır ama küçük bir problem vardır: Onca yıllık posta kutusunun üzerinde “Andreas Doppler” değil, “Egil Hegel” yazmaktadır! Dibe vurduğunu düşünür ama aşağılanma nedir, görmemiştir henüz.. “Zaman her şeyi silip süpürür.” Eserleri yirmiden fazla dilde okunan Norveçli yazar Erlend Loe’nun unutulmaz bir modern zaman figürüne dönüşen kahramanı Doppler yuvaya dönüyor. Doppler romanının devamı niteliğindeki Bildiğimiz Dünyanın Sonu ormanın derinliklerinden sistemin derinliklerine uzanıyor: Çemberin içinde duramayanların bütün oyunlardan kovulduğu bir dünyada özgür kalmak mümkün mü? Hafiflemiş ve özgür hissediyordu kendini. Gerçekten özgür. Borcu yoktu, işi yoktu, yükümlülükleri yoktu. Sadece kendisi vardı. İyisiyle kötüsüyle. Ve güzel bir geyiği. Vergi dairesinin bisiklet parkına bağladığı Bongo'yu çözdü ve durup üst katlara baktı. Her yerde toplantılar yapıldığını varsayıyordu; bu toplantılar ki, hem araştırmalar hem de deneyimler sonucu yalnızca yersiz olmakla kalmıyor, doğrudan verimi de baltalıyordu. Bongo'ya tırmanırken yüzüne bir gülümseme yayıldı. Artık bu hayattan elini eteğini çekiyordu.
Haruki Murakami
insan sesi mp3 - Türkçe
2 Ayrım
78,35 MB
Eser Türü: Kitap
Eser Alt Türü: Roman/Öykü
Görüntülenme Sayısı: 82
Konusu:
Haruki Murakami’den açlık ve suçun doğası üzerine tuhaf, gizemli ve yer yer komik bir suç öyküsü… Karnımız açtı. Hayır, açlık demek yetmezdi buna. Sanki uzay boşluğunu yutmuştuk.  Nereden çıkmıştı bu açlık hissi? Elbette yiyeceğimizin olmamasından. Neden yiyeceğimiz yoktu? Çünkü yiyecek karşılığında verecek değerli bir şeyimiz yoktu. Neden değerli bir şeyimiz yoktu? Sanırım hayal gücümüzün eksikliğinden kaynaklanıyordu değerli bir şeyimizin olmaması. Hayır, değil, belki de karnımızın aç olmasının nedeni, doğrudan hayal gücü eksikliğimizdi.  Tanrı, Marx ve John Lennon, hepsi ölmüştü. Karnımız açtı ve bu yüzden suç işleyecektik. “Ben artık sapıtmak üzereyim” dedi arkadaşım. Durumumuzu azıcık sözcükle ancak bu kadar güzel anlatabilirdi.
Sophokles
insan sesi mp3 - Türkçe
9 Ayrım
196,69 MB
Eser Türü: Kitap
Görüntülenme Sayısı: 82
Konusu:
Sophokles (MÖ 495-406): Yunan tragedyasının en önemli yazarları arasında adı ilkönce hatırlanan Sophokles, konuları işleyişi ve oyundaki karakterleri canlandırılmakta ustalığıyla ayrı bir yere sahiptir. Tiyatro tekniğini geliştirmiş, diyaloglara, dekor ve kostüme önem vermiştir. Tragedyalarında dönemin yazarlarında rastlanmayan derli toplu bir iç yapı görülür. Eserlerinde yazgı sorununu her zaman ön planda tutar. Katıldığı yarışmalarda yirmiden fazla ödül almıştır. Yüz yirmi üç tragedya yazan Sophokles'in eserlerinden sadece Aias, Antigone, Kral Oidipus, Elektra, Trakhis Kadınları, Philoktetes, Oidipus Kolonos'ta günümüze ulaşabilmiştir.
Alev Alatlı
insan sesi mp3 - Türkçe
29 Ayrım
412 MB
Eser Türü: Kitap
Eser Alt Türü: Roman/Öykü
Görüntülenme Sayısı: 82
Konusu:
Rusya, Rusya! Çıkarıp atmak istediğim bir miğfer gibisin başımda!" Bir sabah uyanıyorsunuz ve yoksunuz. Aynaya bakıyorsunuz, yüzünüz aynı yüz, elleriniz aynı eller... Bedeninizi yokluyorsunuz, orada duruyor... Ama siz hükümsüzleştirilmişsiniz, yoksunuz... Tapındığınız Allah'ın kitabı da dahil olmak üzere her şey, herkes değişmiş, tanımıyorsunuz... Rusya'ya ve bana böyle oldu."Gogol'un İzinde dörtlüsünün Rus kahramanı, Prens Aleksi Kristovoviç Zelenski'nin dediği gibi: "Diriliş, ancak isteniyorsa gerçekleşebilir; ancak o zaman mümkündür."
Kenize Murad
insan sesi mp3 - Türkçe
32 Ayrım
1.29 GB
Eser Türü: Kitap
Eser Alt Türü: Tarih
Görüntülenme Sayısı: 82
Konusu:
Ortaköy'de, V. Murat'ın torunu olarak, bir sarayda doğan Selma Hanımsultan, İmparatorluk çökerken çocuk yaşta idi. Savaş ve işgal yıllarını İstanbul'da geçirdikten sonra, Osmanlı hanedanı mensuplarının yurtdışına çıkarılışında, annesi Hatice Sultan'la beraber, Fransız mandası altındaki Lübnan'a giderek Beyrut'a yerleştiler. Damat baba kendilerine katılmamıştı. Geride bıraktıkları saray hayatından tamamen farklı, sıkıntılı bir yaşam içinde, bir Fransız okulunu bitirdi. İlk genç kızlık duyguları hüsranla sonuçlandı. Bir racayla evlenmeyi kabul edip, Hindistan'da mihracelerin ihtişamına, yanıbaşlarındaki yoksulluğa, İngiliz sömürge yönetiminin son yıllarına tanık oldu. Benimsemek istediği bu ülke insanları tarafından, toplumsal tabuları yıkmak için giriştiği mücadelede, anlaşılamayıp dışlanışının acılarını çekti. Türkiye'den sonra, her yerde, hep 'yabancı' idi. Daha sonra Paris, gerçek aşkla karşılaştığı şehir oldu.29 yaşında, orada. İkinci Dünya Savaşı'nın başlarında, arkasında bir kız çocuğu bırakarak, yokluk içinde öldü. O kız çocuğu da, büyüdükten sona, annesinin hikayesini kaleme aldı. 'Sonraları, çok sonraları, annemi tanımak istedim. Onu tanımış olanlarla konuşarak, tarih kitaplarını okuyarak, o devrin gazetelerini karıştırarak, ailenin dağınık arşivlerini araştırarak, bulunduğu yerlerde dolaşarak, yaşamının çeşitli kesimlerini canlandırmağa, yeni baştan yaşamağa çalıştım. Sonunda, ona daha fazla yaklaşabilmek, onu bulabilmek için sezgime ve hayal gücüme güvendim. Selma Hanımsultan'ın hikayesi budur işte' diyor Kenize Murat.

Sayfalar