"Soy sanatçı, büyük sanatçı hiçbir zaman politikanın ardından gitmiyor. Bu arkadan gidişe bir süre katlansa bile, insanla insanın, insanla doğanın, insanla toplumun çatışmaları üzerine eğilmenin getirdiği sezinlemelerle, politikayı aşmaya, politikaya öncülük etmeye yöneliyor. (Ya da öylesine incelenmiş, soyutlaşmış bir sanata ulaşıyor ki, politika alanındaki düşüncelerinin gelişmelerinden aldığı etkileri yapıtlarında açıkça görmek olanaksızlaşıyor.) Propagandaya bağlanmış, propagandanın önemini anlamış kimselerin hoşlanacağı birşey değil bu, hiç değil. Politikacıların isteği günün gerektirdiği doğruları sanatçıların sanat diliyle yinelemeleri, o kadar. Bunun gerçekleşemeyeceğini nedense anlayamıyorlar. Sanatçıların başka türlü düşünmelerinden, inatçılıklarıdan, kendini beğenmişliklerinden, politikayı küçümsemelerinden gerçekleşemez, demiyorum. Politikanın iniş çıkışlarına, Machiavelli'ciliklerine ayak uydurup gene de büyük sanatçı kalınamıyor da ondan gerçekleşemez, diyorum. Sanata gerekli 'insancı duyarlık', 'derinlik' politikaya yalnız 'güçsüzlük' getiriyor, sanatçıyı ise bunların yokluğu içinde düşünemeyiz bile."
-Memet Fuat