Eserlere Göre Listeleme

Toplam 2090 sonuçtan 861 - 870 arası görüntüleniyor.
  • Jim Crace
    insan sesi mp3 - Türkçe
    23 Ayrım
    300,00 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Bilge Köksal
    Baştan belirtelim! Ölürken, boş vakitlerini hoşça geçirmek isteyen okurları, alışıldık bir olay örgüsü bekleyenleri hayal kırıklığına uğratacak bir romandır. Ölüm üzerinde, çürüme üzerinde, ahret üzerinde düşünürken, insanı irkiltecek imgelerle karşılaşmaya cesareti olan okurlarını arıyor. Hani okuyup bitirdikten sonra, bir daha sizi hiç terk etmeyen metinler vardır ya... Yıllar geçer, karakterleri ve olay örgüsünü açık seçik hatırlayamazsınız belki, ama kitabın duygusu sizinle kalır. İşte elinizdeki kitap onlardan biri. Çağımızın en cüretkâr, entelektüel açıdan en kışkırtıcı yazarlarından birinin gerçek edebiyat okurunun zihnine musallat olacak bu kışkırtıcı romanı, geçmişle bugün arasında gidip gelerek farklı bir seyir izliyor. Öğleden sonra, Bariton Körfezi. Rüzgârın önünde savrulan kumlar zaman zaman şarkı söylediği için böyle deniyor buraya. İkisi de zooloji doktoru olan Joseph ile Celice, orta yaşlı ve cazibe yoksunu bu evli çift, sahilde çıplak, sere serpe uzanmışlar. Otuz yıl önce ilk kez seviştikleri yer burası. Bugün, geçmişte “öldürücü” bir tutkuya mekân olmuş bu sahilde bulunuş nedenleri, “geçmişi yineleme” dürtüsüyle kapıldıkları bir nostalji nöbeti. Aynı zamanda da geçmişten kalan bir hayaleti “gömme” arzusu. Ancak bu metruk ve nostaljik plaj, bu kez bir sevişme yerine hunharca işlenen bir cinayete sahne olacak. Ölümün günü olacak bugün... Yazar, Joseph ile Celice’in hayatlarını ve müstehcen ölümlerini çürüme ve dirilme gibi, daha geniş bir doğal süreç bağlamına yerleştirirken, bu süreci hiçbir ayrıntıyı atlamadan, şaşırtıcı ve büyüleyici bir özgünlükle, günbegün anlatıyor. Hem de düzyazıda şiire yaklaşarak ve okurunu garip bir biçimde rahatlatarak. Çürüme ve dirilme, bu romanda eşanlamlı. Başka hiçbir yerde olmadığı kadar
  • Serkan Bayram
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    166,71 KB
    Eser Türü: Kitap
    HASTALIK MI NİMET Mİ ? Bazı dini inançlara göre, hastalıklar bir çeşit nimettir. Uzun yıllar boyunca kazanılabilecek deneyimleri, çok kısa zamanda insanların kazanmalarını ve aydınlanmalarını sağlarlar. Hastalıklar; ruhumuzun düştüğü karanlıktan çıkmamızı sağlayacak olan, ışık kaynakları olarak görülür. Benim bundan pek nasibimi almadığımı anlamışsınızdır. Şimdi vurgun yememeye dikkat ederekten, konunun derinliklerine inelim. Bu mantaliteye göre insanlar; hayatın normal akışında Tanrı’yı, ölümden sonraki yaşamı ve dini pek fazla düşünmezler. Hastalıklar ve onlar nedeniyle çekilen acılar sayesinde; gerçek amaçlarının farkına varırlar, gaflet uykularından uyanırlar. Sanırım herkes, pek de iyi bir uyandırma servisi olmadığını kabul eder. Hasta insanların çoğunluğunun; günlük hayatta pek fazla düşünmedikleri yaşamın amacı, Tanrı ve onunla ilgili kavramlar üstüne düşünme eğilimlerinin arttığı bilinen bir gerçektir. Peki bu düşünme eylemi için; hastalıkların pençesinde kıvranmamız gerekli midir? Yada az önce bahsettiğimiz hastalıklar sayesinde yaşamın amacını, Tanrı ve onunla ilgili kavramları düşünen çoğunluk kimlerdir? Yaşamın amacı ve diğer konular hakkında düşünmek için, hastalanmış olmak gerekli değildir. En azından; yaşamın amacı ve onunla ilgili kavramlar hakkında düşünüp, eserler ortaya koyan bütün filozof, bilim adamı ve sanatçılar benim şahitlerimdir. Ölümden sonraki hayatın, insanlarca arzulanmasının sebebi şudur: Yaşarken elde edilen olumlu deneyimlerin, devam etmesinin yada çok daha üstün biçimde devam etmesini istemek. Bu yüzden; hayatımızdaki olumlu deneyimlerin, bizi ölüm ve ondan sonraki yaşam hakkında düşündürmeyi sağlayan kriterler olduğunu kabul etmeliyiz. Hastalıkların rehberliğinde böyle bir düşünce etkinliğine girilmesi, son derece sakıncalı bir durum oluşturur. Çünkü; hastalıkların olmadığı ebedi bir hayatı düşlemek, insanın arzulayacağı bir yaşam biçimi değildir. Hastalığın olmadığı bir yaşam düşlemek, bir taşın varlığına özlem duymaktan farklı bir eylem olmaz. Hastalıklar sayesinde; Tanrı ve onunla ilgili kavramları düşünen insanlar, cahil insanlardır. Devamlı ölüm ve yaşamın var olduğuna, gezegenimiz dışında tanımlanamayan büyüklükte bir evrenin olduğuna, mevsimlerin ve sürekli değişkenlik gösteren doğa olaylarının varlığına dikkat etmemek veya gözlerini yummak; dolayısıyla da Tanrı ve onunla ilgili kavramları sorgulamak için hastalanmayı beklemek, ancak onların yapabileceği bir eylemdir.
  • James Hadley Chase
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    830,68 KB
    Eser Türü: Kitap
    Büyük bir nakliyat şirketinin sahibi Jay Franklin Cerf sarhoş olarak araba kullanırken bir trafik kazası yapar.Kazada , karısı ölür,kızı sakat kalır,yürüyemez hale gelir.İki sene sonra Cerf başka bir kadınla evlenir.Karısının kleptoman olduğundan şüphelenerek onları izlemek için Vick Malloy'la anlaşır.Vick yardımcılarını kadının arkasından gönderir...
  • Aşkım Kapışmak
    insan sesi mp3 - Türkçe
    21 Ayrım
    634,50 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Nihal Doğruyol
    Her yaşanan bir travma değildir. Her sıkıntıya bir anlam yüklemenin gereği de yok . Bazen iyi bazen kötü olursun. Bazen en iyi terapi boş vermektir. Bazen de yalnızca geçmişe gülümsemek... Başına gelen her olayı ciddiye almaktan yaşamın neşesini kaçırma.
  • Haldun Taner
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    24 Ayrım
    445,43 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Yelda
    Haldun Taner'den kültürümüzün unutulmaz kişileri üstüne unutulmaz yazılar. Portre edebiyatımızda bir doruk kitap. Haldun Taner'in bu en sevilen ve belki de en çok okunan düzyazı kitabı büyük bir özenle hazırlandı. Yazılarda bahsi geçen kişilerin adları öne çıkarıldı, daha da önemlisi kişi adları dizini yapıldı. Sadece bu dizine göz atıldığında bile Haldun Taner'in nasıl geniş bir kültür evreninde kalem oynattığı ve konu zenginlikleri anlaşılıyor. Kimler, neler var bu kitapta? Sakallı Celal (Yalınız) - Abdülhak Şinasi Hisar - Mükrimin Halil Yinanç - Ahmet Hamdi Tanpınar - Lâtife Uşaklıgil - Asaf Hâlet Çelebi - Celal Sılay - Cemal Sahir - Aliye Berger - Refik Halid Karay - Ahmet Selahattin - Ahmet Kutsi Tecer - Halide Edib Adıvar - Haşim İşcan - İsmail Dümbüllü - Selçuk Kaskan - Seha L. Meray - Muammer Karaca - Orhan Kemal - Kemal Tahir - Ulvi Uraz - Sıddık Sami Onar - Sait Faik Abasıyanık - Sabri Esat Siyavuşgil - Suat Yakup Baydur - Muhsin Ertuğrul - Vâlâ Nurettin Vâ-Nû - İsmail Galip Arcan - Naci Sadullah Daniş - Abdi İpekçi - Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu - Yakup Kadri Karaosmanoğlu - Rauf Ulukut - Esat Mahmut Karakurt - Arif Müfid Mansel - S/S Ankara Vapuru - Akbaba Dergisi - Çiçek Pasajı -Tevfik Sağlam ve arkadaşları - Burhan Felek - Behçet Necatigil - Eşref Şefik Atabey - Azra Erhat, Faruk Güvenç - Bedrettin Tuncel - Orhan Eyüboğlu - Orhan Tahsin - Özdemir Asaf - Suavi Süalp - Enver Ziya Karal - Samet Ağaoğlu - Ahmet Rasim Doğan Hızlan: "Bu portreler yalnız ölen kişileri yeniden hatırlatmakla kalmıyor, onlarla birlikte çöken incelikler toplumunun ve uygarlığın çatırdadığını duyuruyor: 'Hoyratlığı ve zevksizliği şiar edinen sözümona halkçılık'ın sürüklediği kültür yozlaşmalarının tehlikesini de söylüyor. İstanbul'un nereden nereye gelişinin de tarihçesi bu anılar. Edebiyatımızın az kullanılır türünün, az bulunur ustalıktaki ürünleri." Konur Ertop: "Haldun Taner'in öykülerinde, oyunlarında gülmeceden, taşlamadan zekice yararlanan yazar kişiliği, bu sevgi dolu portrelerde anlattığı kişilerin açmazlarını, çelişkilerini, çocuk kalmış, çevreyle ve gerçeklerle uyuşamamış yönlerini de bıyık altından gülerek sergilemekte, eleştirmektedir. Bu kişilerin bıraktığı anılarda derin bir insan sevgisinin, sıcak dostlukların izleri vardır. Bu anılar kitabı, okur için öğreten, düşündüren bir kılavuz da olacaktır." (Tanıtım Bülteninden)
  • Haldun Taner
    insan sesi mp3 - Türkçe
    22 Ayrım
    234 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Mahinur Eğilmezler
    Bu kitapta, artık aramızda olmayan, yakın geçmişin renkli kişilerinin portreleri çizilmeye çalışılmıştır ve onlar özellikle kendi değer yargıları, kendi koşullandırılmaları, hatta bazıları kendi sevimli tutarsızlıkları içinde, kendi yaşam kazalarını dokurken, şurasından burasından bazı gözlemlerle yansıtılmıştır.
  • Haldun Taner
    insan sesi mp3 - Türkçe
    12 Ayrım
    230 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Sebahat Varol İnsel
    Bu kitapta, artık aramızda olmayan, yakın geçmişin renkli kişilerinin portreleri çizilmeye çalışılmıştır ve onlar özellikle kendi değer yargıları, kendi koşullandırılmaları, hatta bazıları kendi sevimli tutarsızlıkları içinde, kendi yaşam kazalarını dokurken, şurasından burasından bazı gözlemlerle yansıtılmıştır.
  • Cezmi Ersöz
    insan sesi mp3 - Türkçe
    20 Ayrım
    144 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Canan Eskin
    İşte o zaman, sevgili diye, hayat diye baktığınız her boşluğu, artık sadece sizin o yaralı benliğiniz doldurur. Nereye, hangi kalabalık şehre gitseniz, peşinizden o ıssız, o karanlık ormanınızı birlikte götürürsünüz. Nereye gitseniz, kendinizi orada kaybolmuş hissedersiniz. Yollarda kime rastlasanız, çıkartıp onun fotoğrafını gösterirsiniz. 'Bu insanı tanıyor musunuz, buralardan geçti mi, onu gördünüz mü? ' diye sorarsanız. Aslında kaybolan o değil, sizsiniz; aslında, o, diye sorduğunuz, kendinizdir...
  • Nazan İpşiroğlu, Mazhar Şevket İpşiroğlu
    insan sesi mp3 - Türkçe
    19 Ayrım
    338,11 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Ayşen Öztürk
    Tek tek sanatçılar ve yapıtları üzerinde ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler, ansiklopedik bilgiden elden geldiği kadar kaçınılmaya çalışılan bu kitapta aradıklarını bulamayacaklardır. Buna karşılık bilgi toplamakla yetinmeyip, sanat yapıtını «anlamak» isteyenlerin bu yolda bazı ipuçları bulabileceklerini umuyoruz. Günümüzde sanat yapıtlarını, bunların yığınağı haline getirilen müzelerde görmeğe alışmış bulunuyoruz. Oysa bunlar müzelerde sergilenmek üzere yapılmamışlardı. Sanat dünyasına girmek istiyorsak, sanat yapıtlarını «müzelik eşya» olarak değil, kendine özgü bir hayatı olan ve hayatımıza karışan «somut» varlıklar olarak görmeye ve bu açıdan onları anlamaya çalışmalıyız. Sanatçı nasıl bir ortam içinde kendini buluyor, hangi gelenekler bu ortamı hazırlamış, hangi olanaklarla karşılaşıyor? Sanatçının karşılaştığı durum ve bu durum karşısındaki davranışı nedir? Sanatçının davranışı yapıtlarında belirir. Bu yapıtlar nasıl bir davranışı yansıtıyorlar? Sanatçı donmuş bir geleneğe mi saplanıp kalmış, bulduğuyla mı yetiniyor, bulduğunu geliştiriyor mu, yoksa varlığındaki tüm olanakları kullanıp içinde bulunduğu ortamı değiştiriyor ve yeni bir çığır mı açıyor? Bu kitapta bu ve benzeri soruları göz önünde tutarak, sanat tarihinin dününü bugüne ve yarına bağlayan bir oluşum süreci içinde görüp göstermeye ve olup-bitenleri de bu oluşum süreci içinde gerçekleşen olanaklar olarak anlayıp değerlendirmeye çalıştık.
  • Nahide Bozkurt
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    421,50 KB
    Eser Türü: Kitap
    bbasi İhtilali, bilinçli insanların oluşturduğu bir kadro sayesinde gerçekleşmiş, bu kadro fikirlerini yayma konusunda son derece idealist davranmış ve yoğun bir faaliyetin içinde olmuştu. İdealist bir kadronun oluşturduğu Abbasi ihtilal teşkilatı, İslam Tarihinde son derece mükemmel organize edilmiş ve bu tarz bir organizasyonla başarıya ulaşmış bir ihtilal girişiminin ilk örneğini oluşturmuştur. Bu açıdan Abbasi İhtilali, başarısını öncelikle ileri görüşlülüğü, oluşturduğu fikri altyapı ve geliştirdiği mücadele, taktik ve strateji açısından Muhammed Ali gibi bir lidere; pratikteki başarısını da ünlü aksiyon adamı Ebu Müslim’e borçludur. Her iki şahsiyet de çalışmaları açısından tarih çizgisinde güçlü birer lider formasyonu sergileyerek tarihe önemli katkılarda bulunmuşlardır.

Sayfalar