Konusu:
“Bu kitabı yazmış olmamın nedeni, mezarı esirgenen, mezarına saldırılan ölülere yapılan
kabalığa, üstüne silgi çekilen tarihe, uzun (aynı zamanda İslami) bir geleneğin bilinçaltıyla yanıt vermeyi, unutulmuş bir nezaket ve ölüm terbiyesini
hatırlatmak istemiş olmamdır."
Zeynep Sayın imgeler üzerinden bu geleneğin izinin sürülebileceğini, başka tür bir insan topluluğuna duyulan umut ve özlemlerin tarihsel zaman içinde günümüze
kadar geldiğini düşünüyor:
"Baş/sız ve başkan/sız, hüküm/süz ve hükümran/sız bir sarsılmaya teslim olanların, başsızların bir araya geldiğinde oluşturduğu bir cemaat mitosu. Yolda
Buda ile karşılaşırsan, Buda’yı öldür diyen öğreti gibi, hiçbir tanrıya, hiçbir öndere, hiçbir akla, hiçbir puta tapmayan, bu dünyayı bir yukarıdakine,
bir ötesine teslim ederek varoluşu içinde değersiz kılmayan bir mitos...
"Kıyametin kopması aslında insanlığın doğrulmasına, uyur iken uyanmasına, uyur iken uyarılmasına, isyan etmesine bağlıdır. İsyan eden, bu dünyayı ve ahireti
temellük ve temsil etmeyi bırakacak, tığ-ı teber şah-ı merdan olacaktır. Hiçbir kusur, mülkiyetçilik kadar kötü değildir ve bu mülke, en başta kişinin
kendi başı ve kimliği dahildir.”
Zeynep Sayın’ın imgelerin tarihselliği ve ölüm ile ilişkisi üzerine araştırmalarının uzun bir geçmişi var. 2003 yılında Metis’te
İmgenin Pornografisi
kitabını yayımlamıştık. Bu iki kitap birlikte, yazarın sıradışı düşünceleri için değerli bir kaynak oluşturuyor.
Yorumlar
Alper Şenyüz
Alper Senyuz
Sa, 30/10/2018 - 01:57
Kalıcı bağlantı
Harika bir eser. Kitabı
Harika bir eser. Kitabı sipariş ettim bile. Gören arkadaşlarım da okusun diye hediye edicem. Okuyucu da çok tatlı. Teşekkürler.