Eserlere Göre Listeleme

5 adet sonuç bulundu.
  • Walter Euchner
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    474,00 KB
    Eser Türü: Kitap
    Siyaset biliminde bir şeyler oluyor... "İdeolojilerin sonu mu?" tartışmaları üzerindeki dumanlar henüz dağılmamışken, genetik bilimindeki muazzam gelişmelerle farklı bir biçime bürünen yeni bir hücumla karşı karşıyayız: Biyo-Politika. Klasik bir siyaset bilimi eğitimi almış olanlar için ‘biyoloji’ ile ‘politika’ kavramları Platon’u, belki biraz Aristoteles’i, sonra Mandeville’i, Hobbes’u, Bakunin’i çağrıştıracaktır. Oysa günümüzdeki Biyo-Politika harekâtı çok farklı bir zeminde cereyan etmektedir: İnsanın toplumsal ve siyasal edimlerini biyo-kimyasal ve genetik ‘kök’lerinden hareketle açıklamaya çalışmak, böylece politikayı ‘nihayet’ bilimsel çerçeveye oturtabilmektir buradaki amaç. Elinizdeki kitap, Biyo-Politika alanındaki bu gelişmelerin tarihini, bu alandaki ana öğretileri ve insanlık açısından tehlikeli gidişatın ciddi bir eleştirisini sunmaktadır.
  • Peter Pikkert
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    805,43 KB
    Eser Türü: Kitap
    "Hristiyan Batı" Efsanesi, Hristiyanlığın bir zamanlar Batı Dünyası'nın egemen kültür, politik ve sosyal gücüyken, nasıl olup da kültürel açıdan dışlanan ve sosyal olarak küçümsenen bir konuma geldiğini ele almakta ve sorgulamaktadır. Kitap, konuyla ilgili doğrudan ilişkili olan dört alanda, yani, felsefe, bilim, teoloji ve sanayi toplumuna geçişin sonuncunda meydana gelen sosyo politik alanda gelişme ve değişimleri yakından incelemektedir.
  • Aslı Vatansever, Meral Gezici Yalçın
    metin
    1 Ayrım
    511,13 KB
    Eser Türü: Kitap
    “En az 16 saat ders yükü, kart basma, projeler, danışmanlıklar... Burada hem sekreterlik yapıyoruz, hem memurluk yapıyoruz... Hem de bir kolej öğretmeni gibi olabildiğince çok derse giriyoruz. Araştırmaya zaman kalmıyor. (...) Yaratıcı projelerime maddi manevi destek alamıyorum.” “Ümit ediyorum doçentlikten sonra biraz rahatlayacağım. Alıştım yani bu şartlara. (...) Depresyona girecek kadar değil... Birkaç saat, bir gün sürüyor belki. Öyle beni fiziksel olarak hasta edecek, bunaltacak, moralimi bozacak, ağlatacak boyutlara ulaşmıyor, ama... hani okuyoruz duyuyoruz ya oraya gelebilir diye o yüzden söyledim.” Akademisyenlik, “sözde” saygın bir meslek; akademisyenliğe adım atanlar, hem bu saygınlığın, hem de kendi entelektüel ilgilerinin peşinden gidiyorlar. “Gönüllü bir çilecilik ve adanmışlıkla” giriyorlar bu yola. Ancak akademik “iş”te, ağır bir emek sömürüsü ve güvencesizlik var. Çalışanları manen de kemiren, hiçleşme duygusuna gark eden bir emek süreci var. Aslı Vatansever ve Meral Gezici Yalçın, “sözde” vakıf üniversitelerinde doruğa varan bu prekarizasyon sürecini inceliyorlar. Ayrıntılı tasvirlerle, kapsamlı görüşmelere dayanarak ve analitik bir bakışla... Alışma, umursamama, kabullenme mekanizmalarını, sınıf bilincinin ve örgütlenmenin önündeki engelleri de mercek altına alarak...
  • TÜRKİYE MİLLİ OLİMPİYAT KOMİTESİ SPOR HUKUKU KOMİSYONU
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    710,00 KB
    Eser Türü: Kitap
    ÖNSÖZ Spor Hukukunun her geçen yıl çok önemli gelişmeler yaşadığı ve doğan çeşitli sorunların çözümü için uygulamacıların yoğun faaliyet içinde olduğu, herkesin görüp bildiği bir gerçektir. TMOK Spor Hukuku Komisyonu olarak, bizde bu tür gelişmeleri yakinen takip etmekte ve çeşitli sorunların çözümü için her türlü çabayı göstermekteyiz. Bu kere de, spor hukukunun son zamanlarda ki bazı önemli sorunlarını ele alarak kamuoyu ile paylaşmayı uygun bulduk ve 2008 yılı sonlarında yaptığımız ilk sempozyumun devamı niteliğinde bu ikinci sempozyumu düzenleme kararı aldık. Bu ikinci sempozyumu düzenleme düşüncemiz başta TMOK Başkanı Togay BAYATLI olmak üzere tüm Yönetim Kurulunun olumlu görüşleri ile ortaya çıktı. Konuşmacılarımızı tespit ettik, mutabakat sağladık ve geniş katılımlı bir toplantı gerçekleştirdik. Toplantımızda ki tebliğler ve sonunda yapılan tartışmalar ise gerçekten üst seviyede idi. Katılımcıların büyük beğenisini kazandı. Ancak tebliğlerin temini, bazı konuşmaların deşifresi ve kitabın basıma hazırlanması biraz uzun sürdü. Dolayısı ile kitabin sizlerin bilgi ve değerlendirmesine sunulması için yapılan çalışmalar 3-3,5 ayımızı aldı. O nedenle bizleri mazur göreceğinize içtenlikle inanıyorum. Bu sempozyumun gerçekleşmesinde ve sonuçta bu kitabın basılmasında bizlere büyük destek veren Sayın Başkan Togay BAYATLI'ya ve tüm Yönetim Kurulu'na şükranlarımı sunuyor, özverili çalışmaları nedeniyle profesyonel kadroya da ayrı ayrı teşekkür ediyorum. 10 Mayıs 2010 Av. Türker ARSLAN TMOK Başkan Yardımcısı ve Spor Hukuku Komisyonu Başkanı
  • Günay Göksu Özdoğan
    insan sesi mp3 - Türkçe
    36 Ayrım
    994,45 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Mustafa Vatandaş
    Genellikle birbirine koşut olarak anılan Türkçülük, Turancılık, Pantürkizm´in özgül siyasal ve ideolojik içerikleri nedir? Türkçülük-Turancılık-Pantürkizm, Türk ulusçuluğunun oluşum dönemine özgü romantik aşırılıkları mı? Yoksa Türkçü-Turancı-Pantürkist akımlar, ulus-devletin ve resmi miliyetçiliğin kuruluş sürecinde de etkilerini sürdürdüler mi? Kısmen muhalif radikal hareketler aracılığıyla, ama kısmen de rejim bünyesinde bu düşünceleri izlemeyi sürdürenlerin siyasal konumu nasıl tanımlanmalı? Günay Göksu Özdoğan, Cumhuriyet´in kuruluş yıllarındaki Türkçü ve Turancı akımlara ilişkin incelemesinde, bu soruları doyurucu cevaplar getiriyor. Sözkonusu akımların Ziya Gökalp ve Yusuf Akçura´ya dayanan mirasını irdeledikten sonra, Cumhuriyet´in milliyetçilğinin, başka bir terimle Kemalist ulusçuluğun bu mirasla ilgili açmazını hatırlatıyor. Öte yandan, o dönemin Nazizm´e kaynaklık eden coşkulu Alman milliyetiçi-popülist ideolojisinin Türkçü-Turancı-Pantürkist akımları (hem manevi hem `maddi` olarak!) besleyen etkisine dikkat çekiyor. Kitabın özellikle yakından baktığı olay: Türkçü-Turancı akımın İkinci Dünya Savaşı dönemindeki yükseliş ve düşüşü. Başta Nihal Atsız ve Reha Oğuz Tükkan olmak üzere, Türkçü ideologların siyasal, düşünsel ve kişisel profili çiziliyor. Siyasal tarihimizin çarpıcı vakalarından `Irkçılık-Turancılık Davası`nın hikayesi anlatılıyor. Türkçü-turancı akım, İkinci Dünya Savaşı arefesinde ve sırasında, adıyla sanıyla ve önemli bir aktör olarak siyaset sahnesinde boy gösterdi. Onun Cumhuriyet tarihindeki bu kısa ömürlü `altın çağı`, varlığını gizil ve dolaylı olarak ondan sonra da sürdüren bu ideolojinin anlaşılması bakımından kilit önemdedir.