Konusu:
"Demokrasi" çok sık kullanılan bir kavram, ama "halk demokrasi istiyor mu?"
"Demokrasi"ye açıkça karşı çıkan, "istemiyorum" diyen hiç yok Ama istenilen düzeyde "demokratik hayata neden geçilemiyor?"
Bu durumda soru şu:
"Demokrasi" ile "insan" arasında tarihi, sosyolojik, kültürel, biyolojik vb bir engel mi var ya da, "İslamiyet demokrasi ile bağdaşır mı?"
Sivil toplumun Türkiye`deki kuramcısı İdris Küçükömer`in bitip tükenmek bilmez araştırmalarla üzerine eğildiği, yukarıdaki sorulara cevap veren ilk bulguları, bu kitapta, ilk defa bir araya getirildi. Dostunun, düşmanının yıllardır yazılmasını beklediği "yayınlanamamış kitap", bu çalışma ile okurlara ulaştı. "Liberal değil, sivil toplum... Hem hakim, hem savcı, hem davacı, hem zabıta birbirine karışırsa açık fırsatlar doğar; bu, hırsızlığın karinesidir!" diyen Küçükömer, "elimde delil yok demek, fikrim yok, statükocuyum demektir" diyor... Delil yaratmak için gösterilecek çabanın, "devr-i sabık" yaratacağını anlatıyor...
Engram`dan, İbn Rüşd`e, merkeziyetçilikten sivil aralığa, kuvvetler ayrılığına kadar sivil toplumu ve onun kavramlarını bu kitapta tanımlıyor.