Sıra sıra kavaklar dikilmiş, deniz yüzeyinden alçak topraklar; seyrek bir iki karaçam ormanı, kanalın yüksekte kalan çizgisi, çayırların üstünde yüzen mavnalar... Bu puslu ve tekdüze doğa zemini önünde bir genç kızın, yaşamla, ölümle, kadınlığıyla ve 'Eros'la tanışması. Yalnızca polisiye roman'ın değil, doğrudan doğruya 'roman'ın büyük ustalarından biri, Türkçe'nin büyük ustalarından birinin çevirisiyle, bir kez daha dilimizde.