Konusu:
Andrei Siniavski, arkadaşı Yull Daniel ile 10 Şubat 1966
tarihinde Sovyet Federasyonu Yüksek Mahkemesinde yargılandı.
"Sovyet rejimini zaafa düşürecek ve baltalıyacak şekilde tahrik
ve propaganda yapmak" suçuyla 7 yıl ağır hapse ve bir çalışma
kampında kalmaya mahkûm edüdi. Halbuki savcının suallerine
şu mütevazi ve samimî ifadeyle cevap veriyordu:
"- Rus halkına karşı olan duygularımı izah edebileceğimi
sanıyorum. "Bu halkı seviyorum" veya "halkımı biliyorum" demekle
bir yere ulaşılamıyacağına inanıyorum.
Hiç kimse beni Batı hayranlığı ile suçlayamayacağı gibi Rus
halkına karşı sevgi beslememekle de suçlayamaz. Rus halkının en
hayran olduğum tarafı sahip olduğu hürriyet aşkıdır. Dünyaya
Dostoyevsky gibi yazarlar veren, sanatın her dalında dehalar hediye
eden Rus halkına hürmet ve sevgi besliyorum. Ancak, bn
Rus halkını her zaman methetmek için bîr sebep teşkil etmez.
Eserlerimde Sialin devrinin kötülüklerini dile getirmeğe çalıştım.
Çarlığı devirip yeni bir toplum düzeni kurduğumuz zaman Rusyayı
yeni bir dünya kuvveti olarak selâmlıyorduk. Sonra Çarım
tahtana bir başkasını çıkartıp oturttuk. Bu Stalin idi.. Yazdığım
eserlerimde bu devrin hikâyesini anlatmağa çalıştım."
Son sözleri şöyle oldu:
- Duruşmanın bu kadar kısa süreceğini tahmin etmediğim
için konuşmamı hazırlamamıştım. Mahkemeye hâkim olan
hava da konuşmamı büsbütün güçleştiriyor. Buna rağmen konuşacağım.
Savcılığın ithamları beni etkilemiş değil. Kendi inançlarımın
doğruluğuna inanıyorum. Arkadaşım Daniel'in dediği gibi karşımda
anlayışsızlıktan örülmüş bir duvar var. Bu duvara nüfuz etmenin
güçlüğünü biliyorum, inançlarımın savunmasını yanmak ve
savcılık makamını sözlerime inandırmak için gayret harcamak
niyetinde değilim. Bunun tamamen faydasız olduğunu biliyorum.
Yorumlar
Hasan Taşkıran
Hasan Taşkıran
Pt, 02/11/2020 - 21:24
Kalıcı bağlantı
Teşekkür
Teşekkür ederiz