Konusu:
D.H. Lawrence, yirminci yüzyılın ilk yarısında işçi kökenli tek İngiliz romancısı:
"D.H. Lawrence, çağdaşları James Joyce ya da Virginia Woolf gibi, biçimsel açıdan bir yenilik yapmadı. Onda yepyeni olan biçim değil, içeriktir... Lawrence'ın ana konusu, her romancınınki gibi, insan ilişkileriydi...yaptığı yenilik, kadın-erkek ilişkisinde öteki romancılar gibi yalnız duygularla düşüncelerin değil, cinsel dürtülerin de etkisini vurgulamaktı."
İngiliz edebiyatı "duayen"imiz Mîna Urgan, 1995'te yayımladığımız ve aynı yıl Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Sedat Simavi Edebiyat Ödülü'nü -Nermi Uygur'un kitabı Tadı Damağımda (YKY, 1995) ile- paylaşan Virginia Woolf'tan sonra, çok sevdiği D.H. Lawrence'ı yazdı ve kitabını "D.H. Lawrence'ı seven ve çeviren sevgili öğrenci(si) ve meslektaş(ı) Akşit Göktürk'ün anısına" aldı.
D.H. Lawrence:
Üç ustaya üç kat saygıyla okunacak bir kitap...