Konusu:
Dünya edebiyatının ayrıksı imzalarındandır Boris Vian. Çağdaş bir Baudelaire misâli; şiirleri de, romanları da, öyküleri de birer elem çiçeğidir… Daha çocuk yaşta ortaya çıkan kalp sorunu, bütün bir ömrünü “cehennemde bir mevsim”e döndürmüştür. Yazdıklarında da bu cehennem mevsiminin yakıcılığı vardır. Bir Kara Kedi İçin Blues’da olduğu gibi. On öyküden oluşuyor kitap, on keskin bıçaktan demek daha doğru olur belki de… Daha ilk öyküde boşluğumuza indiriyor yumruğunu. Ayağı mayında bir asker, çeksem mi çekmesem mi diye düşünürken cephe savaşının son günlerini anlatıyor, üzerine insan parçaları yağarken! Sonrasında neyin gerçek, neyin hayal olduğunu unuttuğumuz metinler çıkıyor karşımıza, korkunç gerçeküstücülüğüyle. Mezar taşı yontan öğrencilerle tanıştırıyor bizi, bir horoz yüzünden lağıma düşen kara kediyi kurtarmaya çalışıyoruz sonra. Yanında çalışanları aç bırakan zalim patronlara isyan ediyoruz, en az kahramanı kadar intikam ateşi yanıyor içimizde… Akıl hastanesinden çıktığı gün, kendini köprüden aşağı attığı sanılan Andre’nin ölümüne bütün ömrü boyunca yanında duran Binbaşı’nın sebep olduğunu bir tek biz biliyoruz en sonunda… Sevgi ve nefret dolu, asabı bozuk öyküler toplamı, “Bir Kara Kedi İçin Blues”. Boris Vian’ın kanla yazdığı öyküleri kusursuz bir hayal dünyasına çağırıyor bizi… Bir de kitabı yayımlamadan evvel son bir tashih kontrolünden geçirselermiş, demeden edemiyor insan!