Kaptan artık belediye meclisi üyesiydi. İkisi de geceye baktılar, Londra'nın gecesiyle aynıydı, yalnızca bu çok daha şeffaftı. Kasabadaki kilise çanları
saat on biri çalıyordu. Denizdeki rüzgâr dinmişti. Bütün yatak odası pencereleri karanlıktı, oysa o saatte Londra'da, Parliament Hill'dem Guy Fawkes'ı
yakıyorlardı.
(Tanıtım Bülteninden)