Konusu:
Bir yazar ve ona ev işlerinde yardımcı olan yaşlıca hizmetçisi. Önceleri birbirlerini anlamakta ve benimsemekte zorlanırlar. Zamanla, çocukluk ve gençlik travmaları Macaristan’ın yakın tarihiyle birlikte örülmüş, bu başına buyruk, mesafeli, tragedya kahramanlarını andıran anne figürüyle yazar arasında çatışmalı ve neredeyse tutkulu bir ilişki kurulur. Hayvanların ve insanların dilinden anlayan, cesur, bilge Emerenc, yazarın yaşama, sanata ve ölüme ilişkin doğru bildiklerini sorgulamasını sağlar.
Benden bu denli farklı olmasına karşın nasıl oluyordu da bana bu kadar bağlanabiliyordu? Benim neyimi sevdiğini anlayamamıştım doğrusu... Daha önce de yazdığım gibi, o zamanlar henüz gençtim, bağlılığın ne denli mantıkdışı, ölümcül ve
güvenilmez bir duygu olduğunu henüz derinlemesine incelememiştim. Karşılıklı bağlılığımız, aşk gibi, birtakım tanımlanamayan bileşkelerin sonucuydu çünkü birbirimizi kabullenebilmek için bir sürü ödün vermemiz gerekmişti.
Magda Szabó’nun ince ve hüzünlü bir mizah duygusuyla kaleme aldığı, otobiyografik unsurlar da taşıyan bu romanı ona 2003 yılında yabancı roman dalında Fransa’nın en saygın ödüllerinden olan Femina’yı kazandırdı.