Konusu:
…kurutulmuş insan bedenleri yürüyor sonsuzlukta veya kıraç düzlükte, makasla kesilmiş gibi alınlarda balkıyan bir şey, temmuzdur adı bu sahipsizliğin, çer çöpü oyuncak yapmış temmuz rüzgârı; kapı ve eşik önlerine kamyonlar çekilmiş; bir yerde endişe varsa kimsesizlikten, bilinmezlikten; hadi boynumuza dolanan urgan boğumlu kuğu bize bir keşif göster gemi ilminden, bir gemi ki göklerde yüzmeyi bilen; temmuzdur bu bize bütün afrikalarda giysi diye giydirilen; kurutulmuş insan gölgeleri yürüyor düzinelerce, hafiflemiyor içimizdeki ağırlık; gövdemizde bir temmuz gemisi, sahipsizliği örten kamyonlar ve kursakta bir hesap, bilmem kaç “groston”…