Alındığı Kurum:
Perihan Esen Minkari Kütüphanesi
Konusu:
-Ya sen ne diyorsun?! Yine kan beynime çıktı. ‘Bunlarla benim ne alakam var? Ben mi çalıp çırptım, aksine! Ben herşeyi doğru yaptım diyorum sana! Ben bana ne dedilerse onu yaptım be!’
-Sen çalıp çırptın evet!
- NE?
Dimdik bakıyoruz karşılıklı: Ben duyduğuma inanamanın hayreti, o ise duyurmak isteme arzusu ile dimdik bakıyor. Gözleri çakmak çakmak, bir ışık çakıyor üzerime. Sonra şok:
- Sen çaldın tabii. Lara’nın hayatından çaldın. Lara çok kıymetli kızım yaşam için! Lara’yı bekliyor yaşam. Ama hep Lara’da çaldın sen. Sen Lara’yı yok saydın da bu sözde sana öğretilenleri yapacağım ve mutluluk, para, başarı her neyse işte bir şeylere sahip olacağım diye bir çakma kimlik inşa ettin. ‘En’ olmak için işleyen bir kimlik. Sen kontrol etmeye çalıştın herşeyi deli gibi, şöyle olsun, böyle olsun diye. Sen rekabet ettin ondan, bundan, şundan daha iyi olmak için ve öne geçmek için, sen yaptın her hamleyi öbürü arkada ne halde kaldı bilmek istemeden. Sen nefessiz bıraktın Lara’yı illa şöyle olacaksın, böyle olacaksın diye. Parlatıyor zannederken tüylerini, sen tükettin kendini. Kılıfın güzel göründüğünden kendin de inandın masalına ama için tükendi, kurudun kızım. Leş kargası da geldi sana dadandı tabii. O, ‘Bakın ben ne kadar iyiyim, güzelim, başarılıyım’ kabuğunun altındaki cansızlık onu çekti. Uyan.
Şok içindeyim. Ne diyor bu adam? Bugüne kadar hiç duymadığım bir lisan ile hiç duymadığım bir içerik koyuyor önüme. Bütün hiddetimle beraber çöküyorum bir anda. Yeniliyorum. Pes ediyorum. Bilinmez olan ile karşılaştığındaki boşluk kaplıyor her yanımı. Öyle bir boşluk ki, bu bilinmeyen yerde, ne yöne gideceğini, ne söyleyeceğini ne yapacağını bilememen sebebiyle koca bir boşluk. Bir cevap üretebildiğimde bambaşka bir ses çıkıyor benden, çaresiz bir ses:
- Bunları yapmayıp ya ne yapacaktım? Bize öğretilenler bunlar değil miydi?
-İşte öğretilenler yanlış Lara, insan işlemiyor. Hata veriyor. Hep dünya işlemiyor zannediliyor ama işlemeyen insanlık. İşlemeyerek de bu hale geldi.
‘Ne yapacaktım?’diyorsun. Cevap çok basit: Kendin olacaktın. Lara olacaktın. Bir şey yapmaya çalışmayacaktın. Lara olacaktın.!
Lara olmak ne ki?
Lara’nın hikayesi, yaşamın beklediği seni keşfetmen, yaşayabilmen ve böylelikle Can Borcu’nu ödeyebilmen için bir davettir. Var mısın?