Hayatta gördüğümüz hemen her şey, gerçekte bizim onları gördüğümüz gibi değildir; öyle görebildiğimiz veya öyle görmek istediğimiz için öyledir. İnsanlar kendi alışkanlıklarıyla yaşarlar. Alışkanlıkları onların doğruları olur. Zamanın oyunları alışkanlıkları değiştirir ve doğruları da değiştirir. Bu durumda geçmişin gerçekleri bir hayal, bir düş veya bir yalan
durumuna düşer...