Konusu:
Grandell kentinin tepesinde dikilen Appalachin Dağlarına tutunmuş gibi duran ahşap yapılar epey eskimişti ve renkleri de artık griye çalıyordu. Kömür madenciliğinin çok hareketli olduğu yıllardan kalan küçük kent, üstünde yükselen uçurumlann dibine sığınmış gibiydi. Dağ, onların haline terk edilmiş kömür galerilerinin oluşturduğu düzinelerce dişsiz ağızla gülüyordu sanki.
Evlerin rengarenk boyalı ve bakımlı olduğu yıllar gerilerde kalmış, hemen hemen hepsi gri bir renk almıştı. İçlerinde yorgun, bezgin, çoğu da işsiz kırk bin kişiyi barındırıyorlardı. Bunların arasında nüfusu bir zamanlar seksen bin kişiyi aşan kenti yeniden canlandırmak için elinden geleni yapan bir grup insan da vardı.