Yazara Gore Listeleme

  • Naomi Novik
    insan sesi mp3 - Türkçe
    33 Ayrım
    479,70 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Feyza Daldal
    Napolyon Savaslari sirasinda Ingiltere havadan savunma yapmaktadir; ancak ucaklarla degil, devasa ejderhalarin sirtlarinda. Ingilizler tarafindan ele gecirilen Fransiz gemisindeki ganimetler arasinda bulunan bir ejderha yumurtasi çatlamak uzeredir. Turu ve tam olarak yumurtadan ne zaman cikacagi bilinmeyen ejderha ile birlikte Ingiliz gemisinin kaptani Laurence, fedakarlik, sadakat ve sevgi dolu büyülü bir dostluga dogru giden, 1800'lu yillarin arka planini olusturdugu, macera dolu bir yola cikarlar. Ama cok gecmeden bu muhtesem ikiliyi huzursuz edecek ve Cin'in Ingiltere ve Fransa arasindaki olaylara karismasini gerektirecek kadar buyuk bir sorun ortaya cikacaktir.
  • insan sesi mp3 - Türkçe
    122 Ayrım
    746,00 MB
    Eser Türü: Radyo
    Seslendiren: Erol Eren
    Hakikatin aynasından Mana alemimize nurdan hüzmeler yansır. Ufkumuzu açan şahika parıltılar, istikametimizi belirler. Kâinatın Sonsuz kitabını fark edip, tefekkür edilecek bir Hazine; Düşünen insanlar için, ve gerçeklere zaman ayıranlar için.
  • insan sesi mp3 - Türkçe
    330 Ayrım
    1358,02 MB
    Eser Türü: Radyo
    Seslendiren: Hayri Küçükdeniz
    Önce bir alfabe lazımdı. kelimeler, cümle-âleme tesirli kelam olup; anlamlı, fonetik etkisi yüksek, Yalnız kulağa değil, kalbe de girecek… Dinlenmeye değer hikmetli sözlerin nakledildiği güzide bir yapıtı sizlerle paylaşıyoruz.
  • Okan Yeşilot & Bihter Gürışık Köksal
    insan sesi mp3 - Türkçe
    45 Ayrım
    1393,47 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Merve Delibaş
    “Kadın, insanın yeryüzünde varoluşundan bu yana nesilleri devam ettiren ana unsurlardan biri olmuştur. Kadın sevgiyi, terbiyeyi, dili, dini ve bütün kültürü nesillere aktaran ilk öğretmendir. Kadının statüsü ve değeri her toplumun kendi inançları, değerleri, normları, kültürü ve hayat biçimi doğrultusunda farklı biçimde şekillenmiştir. Bütün bu algılar toplumların mitolojisine, destanlarına, efsanelerine, yazılı kaynaklarına, diline, müziğine, yapıtlarına, tutum ve davranışlarına yansımıştır. Her toplumun dilinde; kadınlarla ilgili ad, sıfat, hitap şekli, deyim ve atasözleri, çoğunlukla diğerlerinden farklıdır. Toplumun kız çocuklarına ve kadınlara karşı kullanmış olduğu dil, o toplumun bilinçaltıyla birlikte, kadın ve erkek algısını göstermesi açısından oldukça etkili bir veridir.” Kadınların tarih sahnesindeki yerini yeniden değerlendiren bu çalışma, Türk tarihindeki kadınların etkisini ve önemini, kapsamlı bir perspektifle ele alıyor. Türk tarihinin farklı dönemlerinde yaşamış ve zamanın akışını sessizce yönlendirmiş kadınların hayat hikâyelerini, hem sosyo-kültürel hem de tarihsel bağlamda inceliyor. Her bir sayfasında; tarih sahnesinde yer alan kadınların, sadece birer figüran olmadıklarını, aksine tarihin akışını etkileyen, dönüştüren ve şekillendiren güçlü karakterler olduklarını gösteriyor. Elinizdeki bu kitap, okuyucularını Anadolu’nun kadim topraklarından Orta Asya’nın sonsuz bozkırlarına, Osmanlı’nın görkemli saraylarından Cumhuriyet’in aydınlık yıllarına uzanan bir zaman yolculuğuna davet ediyor. Bu yolculuk, İslâm öncesi Türk tarihi ve töresinde kadının sosyal statüsünden Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslâmlaşmasına katkı sağlayan Bâciyân-ı Rûm’a, Türk tarihinde kadın velîlerden modernleşme sürecinde Osmanlı kadınına değin uzanıyor. Kitapta; Türk-İslâm tarihi boyunca anne ve kızlarımızın adlarını taşıyarak şerefyâb oldukları Hz. Hatice’den Hz. Fâtıma’ya; Osmanlı tarihinin en güçlü ve en etkili kadınlarından olan Hürrem Sultan’dan Osmanlı hânedanı mensupları arasında yetişen tek kadın şair Âdile Sultan’a; maarifperver bir Türk kadını olan Hanife Hanım Melikova’dan Rusya Türkleri arasındaki kadın hareketinin önderi Şefika Gaspıralı’ya; Aziziye Kahramanı Nene Hatun’dan II. Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemi edebiyatının önemli temsilcilerinden Halide Edib Adıvar’a kadar Türk tarihinde iz bırakan kadınlar, her biri alanında uzman akademisyenler tarafından inceleniyor. (Tanıtım Bülteninden)
  • Alice Feeney
    insan sesi mp3 - Türkçe
    30 Ayrım
    970,07 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Binnur OLGUNER
    Karımı Üç Kelimeyle Anlatabilirim: GÜZEL. HIRSLI. MERHAMETSİZ. Kocamı Tanımlamak İçin Tek Kelime Yeter: YALANCI. Tipik bir İngiliz kasabası olan Blackdown’da bir kadın öldürüldüğünde, BBC spikeri Anna Andrews bu haberi yapmak istemiyordu. Dedektif Jack Harper’sa onun bu vakayla bir alakası olduğundan şüpheleniyordu. Ta ki başında bulunduğu cinayet soruşturmasında kendi de şüpheli durumuna düşene kadar. Bazı sırlar, uğruna öldürmeye değerdi. “Hızlı akan bir macera… Hikâye yalnızca katili ortaya çıkaran değil, anlatıcıların güvenilirliğini de sorgulatan bir doruk noktasına doğru ilerliyor.” —New York Times Book Review “Zekice kurgulanmış bir psikolojik gerilim… Nefes kesici finalinin okurları hazırlıksız yakalayacağı kesin.” —Publishers Weekly, starred review “Muazzam bir kedi fare oyunu.” —Booklist “Bu yılın en heyecanlı kitabını buldunuz.” —Woman & Home “Kimse bir hikâyeyi Alice Feeney gibi kurgulayamaz. Ne Yaptığını Biliyorum insana kime güvenebileceğini sorgulatan, çarpıcı, elinizden bırakamayacağınız bir roman.” —Samantha Downing “Ne Yaptığını Biliyorum’da Alice Feeney, okurların sayfaları hızla çevirmesine neden olacak karanlık ve sarsıcı bir hikâyeyi ustalıkla dokuyor. İnsanın tüylerini ürperten bu cinayet romanında gerçek suçluyu tahmin etmeye çalışıp her seferinde yanılacaksınız.” —Mary Kubica “Feeney yine yapacağını yapmış! İnsana bundan sonra birine güvenip güvenemeyeceğini sorgulatıyor. Elimden bırakamadım.” —Christina Dalcher “Ne Yaptığını Biliyorum’u bir çırpıda okudum. Ustaca kurgulanmış anlatıcıları ve karanlık sırların gün yüzüne çıktığı tipik İngiliz kasabasıyla film gibi bir atmosferi olan sürükleyici bir roman.” —Helen Monks Takhar
  • Alexandre Jollien
    insan sesi mp3 - Türkçe
    14 Ayrım
    419,67 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Merve Delibaş
    Tutkularımız bize engel olurken mutluluğu nasıl daha özgürce yaşayabiliriz? Kalbimizi tamamen kapatmadan duygularımızı nasıl dizginleriz? Engelli bedeninin içinde sıkıştığı için acı çeken Alexandre Jollien, bu kitapta akla ve iradeye karşı koyan duyguları denetim altına alabilecek bir yaşama sanatı yaratmaya soyunuyor. Filozof; sevinci, tatminsizliği, kıskançlığı, büyülenmeyi, aşkı ve hüznü, kısacası bizden daha güçlü olup bize karşı koyan duyguları anlamak için çırılçıplak kalıyor. Platon, Seneca, Montaigne, Spinoza ve Nietzsche gibi düşünürlerin söylediklerini hatırlatarak, yaşamımızda felsefeden etkili bir biçimde faydalanmanın yollarını araştırıyor. Reçete ve kesinliklerden uzak bir biçimde, Zen Budizm öğretisinin ışığında, çıplak kalmanın, yani kendi kendimizden soyunmanın zorlu pratiğini uygulamaya cesaret ediyor. Çıplak Filozof, bizleri yaşanan her anda yeniden doğmaya, yanılsamalara dayanan beklentilerimizin sebep olduğu pişmanlıklardan uzaklaşmaya çağırıyor. “Alexandre Jollien, bizi gerçeklerden kaçmak yerine onları kabullenmeye ve bir çocuk gibi dolu dolu yaşamaya davet ediyor.” Violaine Gell
  • Agota Kristof
    insan sesi mp3 - Türkçe
    4 Ayrım
    48,28 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: BELGİN MERDİVENCİ
    Şifreli yazılarımı tuttuğum hatıra defterimi ve ilk şiirlerimi Macaristan’da bıraktım. Erkek kardeşlerimi, annemi babamı, haber bile vermeden, bir veda bile etmeden geride bıraktım. Ama hepsinden de önemlisi o gün, 1956’nın o Kasım sonu, bir halka olan aidiyetimi kesin olarak kaybettim. Macaristan’daki ilk mutlu yıllar, savaş sonrası yoksulluk, yatılı okul dönemi, “çocukluğun gümüş ipliği”nin kopuşu, Stalin’in ölümü, sürgün, Lozan yılları, yeni bir ülke, anadil ve düşman dil... Ágota Kristóf bebeği ve kocasıyla yirmi bir yaşında sığınmacı olarak yerleştiği İsviçre’de hiçbir zaman tam anlamıyla hâkim olamayacağı, asla kendine ait kılamayacağı, ne yazabildiği ne de okuyabildiği düşman bir dille tanışır. Bundan böyle kendini bir halkın parçası hissedemediği gibi ötekilik hissini de her daim içinde taşır. Yazarın tek otobiyografik metni olan Okumaz Yazmaz ölçülü, kısa cümleleri, ne eksik ne de fazla sözcükleriyle doğrudan okurun kalbine sesleniyor. “Bu kitap küçük bir mücevher.” Kirkus Reviews “Kristóf yaklaşık elli sayfada, başkalarının bütün bir kariyeri boyunca hedefleyebileceği şeyi başarıyor. Katıksız bir deha.” Max Porter
  • Adalet Ağaoğlu
    insan sesi mp3 - Türkçe
    28 Ayrım
    664,79 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Ömer Yılmaz
    "Bir tomofil taksi, Bayram'ın kafasında şimdi kağnının iki kanat takınmışı, öküzlerin ayaklarına da yaldızlı tekerler bağlanmışıdır artık. Artık, neye nasıl kurban edileceğini düşünmeye gerek yok. Kanatlara binip uçacak, kendini kurtaracak." “Fikrimin ince Gülü”, Adalet Ağaoğlu’nun başeserlerinden biriyse, çağdaş Türk romanının da en güzel örneklerinden biridir. Kendine yabancılaşmış 'insan teması olsa olsa bu kadar güzel anlatılabilir. Server Tanilli '‘Fikrimin İnce Gülü” büyük emek isteyen romanlardan, içeriği de emek sonucu kotarılmış, biçimi de... Bayramın dönüş yolculuğu gibi dümdüz bir olayı içermesi, bu romanın öz açısından önemli itkiler sonucunda yazıldığını tanıtlıyor bir bakıma. Biçimindeki tutarlılık da, yazarın bu öze ne denli saygı duyduğunu belgeliyor. Bu açılardan ‘Fikrimin ince Gülü" üzerinde mutlaka durulması gereken bir yapıt. Selim ileri
  • Bayram MERAL
    insan sesi mp3 - Türkçe
    65 Ayrım
    816,08 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Songül Koral, Songül Gülsoy, Elif Yöntem; Göksun Günal
  • Maggie O' Farrell
    insan sesi mp3 - Türkçe
    35 Ayrım
    335,52 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Figen Barsbay
    1550’ler Floransa’sı… Grandük Cosimo de’ Medici’nin üçüncü kızı Lucrezia, çizim konusunda eşsiz yeteneğe sahip, hayal gücü sınır tanımayan bir çocuk; gösterişli palazzo’daki gösterişsiz, unutulmuş konumundan fazlasıyla hoşnut. Ablasının beklenmedik ölümüyle Lucrezia ilk kez kendini ilginin merkezinde buluyor. Ablası yerine, Ferrara Dükü Alfonso’yla evlenmek zorunda. Lucrezia, henüz on beşinde ve kafası karmakarışık bir şekilde, pek de hoş karşılanmadığı muammalarla dolu bir sarayda buluyor kendini. Muammaların en büyüğü ise kocası. Hangisi gerçek? Düğün zamanı muziplikleriyle ve neşesiyle onu kendine çeken adam mı, yoksa kendi kız kardeşlerinin bile karşısında titremesine neden olan despot yönetici mi? Bir tek şey ayan beyan ortada: Lucrezia’nın sarayda var olabilmesi, ailenin iktidarını devam ettirecek bir vâris doğurmasına bağlı. Maggie O’Farrell ödüllü kitabı Hamnet’tan sonra bu kez Rönesans İtalya’sında bir kadının kaderine karşı ayakta –ve hayatta– kalma mücadelesini anlatıyor. Tarihin donukluğunu kelimeleriyle canlandırarak okura bir Rönesans tablosu kadar çarpıcı bir hikâye sunuyor. “O’Farrell, en basit tarifiyle, benzersiz.” –Guardian

Sayfalar