Yazara Gore Listeleme

  • Çağlayan Yılmaz
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    2,40 MB
    Eser Türü: Kitap
    Aşinalar, diğer Türk boyları gibi Hun İmparatorluğu dağıldıktan sonra Juan Juanların boyunduruğuna girdiler. Gün geçtikçe güçlenen Aşinalar, Kağan Anakui’yi rahatsız etmeye başladığında umulmadık bir buyruk verdi. Kurtlar, karanlık kuyulara sürüklenmeye başladığında, devri değiştirecek bir ihtilalin ateşi yüreklerde parlayıverdi. Ulu Kara Dağ’ın ulularından, o kutlu günün haberi geldiğinde Gökkurt, işareti ufukta gördü. Başlarını göğe kaldırıp, kutlu bir kağanlık için, kanlarının son damlasına kadar durmayacaklarına ant içtiler. İki kardeş; Bumin ve İstemi… Kutlu bir kağanlık için! Adalet için! Türk için! Göktürk olmak için ölüme yürüdüler! Kutlu bir çağın kapıları, altın başlı gök bayrağın dalgalanışıyla başladı. Pusatı kanlı Börülerin; acı, kan ve kahramanlık dolu mücadelesi… Hiçbir ihtilal bu kadar kanlı ve efsanevi olmadı! Cesaret; Şekilsiz sert bir demirdir. Ruh ise ateştir. Cesaret ve ruh sana kılıcı verir. Damarlarında akan kan da, onu kullanabilme yeteneğini.
  • Çağlayan Yılmaz
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    3,01 MB
    Eser Türü: Kitap
    Öyle bir öleceğiz ki; Canını aldığımız yağıların tinleri, tamunun kızıl göğünü çatırdatacak! Öyle bir öleceğiz ki; Bizleri tanrının bahçelerine götüren tinler, acunda kalan bedenlerimize bakıp gözyaşı dökecek! Öyle bir öleceğiz ki; Bırakın soyların bizi hatırlamasını, gök bile unutmayacak! Her çakında bir, karanlığa adımızı haykıracak, Her yaşında bir zalimin usunda korkular yaratacak! Öyle bir ölümsüzleşeceğiz ki; Adalet için çıkan her pusatta zalim kanıyla uyanıp, her can alışta can bulacağız! Öyle bir sevmiş olacağız ki; Hatunlarımızın gözlerinde gökte parıldayan bir ışık, Sevdiğimiz bozkır kızının ipek saçlarında bir rüzgâr, Büyüttüğümüz balaların dudaklarında bir gülücük olarak kalacağız! Gökte Doğanlar! Hah! Son kez… Ur-Ah! Ur-Ah! Ur-ah! Ur-Ah! “Küllerinden yeniden doğabiliyorsan, yaşıyorsun demektir!”
  • Çağlayan Yılmaz
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    2,56 MB
    Eser Türü: Kitap
    Ser üzerimize geceyi, Uğultumuz titretsin yürekleri! Çek pusatlarını Çoga, Doldur kelleleri tamuya! Vur baltanı Temir Tonka, Taşsın cenk meydanı kanla! Adımız göğe bir yükseldi. Sonumuz toprağa bir üflendi. Kırk budaklı ulu çamın dokuz kolundaki tepeyiz, Kartalların kanadındaki altın tüyün sahibiyiz! Kayalar bizi haykırır, çağlayanlar adımızla coşar! Toprak Ana, bizi adalet için akıttığımız kanla sarar! Zirvelerden gelen rüzgârlar bize atalarımızı fısıldar! Ey Ulu Tengri, yarılsın bastığımız toprak, aç gazap çukurlarını! Harlansın Tamu’nun katran karası kazanları! “Ölümden hayat dilenmek, ahmakların işidir!”
  • Çağlayan Yılmaz
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    3,26 MB
    Eser Türü: Kitap
    “Ey benim demirden dağlarım! Yağı külleri savurduğum kadim ormanlarım! Demirdağın tinleri geldi bu gece ateşimize! Ey Börüler! Uluyun… Parçalayın… Haykırın! Börüler ant içtiler yağı kanı akıtmaya! Ey Ulu Tengri, güç ver gökte doğan oğullarına! Ey Toprak Ana, yol göster bize ulu kayın ağaçlarınla! Ey Çakay Han, aydınlat önümüzü,göğü aydınlatan gazap kırbaçlarınla! Ey Kızagan Tengri, ant içtik adına! Salınsın kara atlar, çıksın Erlik Han cenk meydanına!” “Börü, arasına başka savaşçı sokmaz! Börü, karşısındaki ordunun sayısına bakmaz! Börü, dağların efendisi, karanlığın öfkesidir! Börü, her cenge sağ çıkmayacağını bilerek girer! İmkânsızı başarır, yağının kâbusu olur! Börü olmak için hazır mısınız?” Ağzında kan tadı varsa, bakışlarında sadece ölümün parıltısı vardır .
  • Çağlayan Yılmaz
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    2,89 MB
    Eser Türü: Kitap
    Gökler, yıldızları birer ateş parçası gibi gecenin karanlığına saçtı… İki asır boyunca dünyanın kanına bulanmış hançerler, son kez havaya kalktı! Demirden bir kasırga, kör bir kâhinin rüyalarında kumları yaktı. Türklerin kehaneti, fethin kartalını göklere havalandırdı! Batu Han’ın Türk çocuklarından oluşturduğu özel birliğin görevi neydi? Türklere ait Altın Kitap’ta ne yazıyordu? Moğolların ve Türklerin yaratılış satırlarında saklı olan büyük hesaplaşma neydi? Hasan Sabbah ile gücünün zirvesine ulaşan, iki asır boyunca dünyaya korku salan fedailer yuvası Alamut Kalesi ve fedailerinin yok oluş hikâyesidir. Bu… Sahte cennetin, cehennem gecesidir!
  • Barış Erdoğan
    insan sesi mp3 - Türkçe
    19 Ayrım
    252,18 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Nuray Koç
    "Ben yanlış sözcükleri, yerli yerinde kullanılmayanları, düşünülmeden söylenenleri tehlikeli Hint faresine benzetirim. Sözcükler çok özenli seçilmeli, hoyratça sarf edilmemeli. Yoksa o sözcükler düşünce kanallarından beyne ulaşır, beyni kemirir, beynin kablolarında kontak yapar, yangına neden olur; aklın durgun bir anını kollar, beyindeki söz levhasının kaybolmasına neden olur. Faucauld, Kelimeler ve Şeyler'de bir alıntı yapar, Hint faresinin sinsiliğinden söz eder, timsaha verdiği zararı anlatır: "Hint faresi timsah için zararlıdır, çünkü doğa bu hayvanı ona düşman olarak vermiştir; böylece timsah güneşte eğlenirken, fare ona ölümcül tuzaklar kurmaktadır; timsahın ağzı açık olarak uyuduğunu fark edince buradan içeri girmekte ve onun geniş gırtlağından geçerek karnına inmekte, iç organlarını kemirmekte, sonunda hakladığı hayvanın karnından çıkmaktadır." Kim bilir bu kitapta da onlarca Hint faresi vardır. Tuzaksız dolaşmamalı! -Barış Erdoğan -
  • Çağlayan Yılmaz
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    2,51 MB
    Eser Türü: Kitap
    Kutlu yolda ilerleyen korkusuz yiğitler, toprağı adımlarıyla titretti. Ay, gecelerine yol gösteren oldu. Tüm insanlık bu cengi bekledi. Üç taraf vardı: Gök Tanrı’nın orduları, Karanlık Ülke ve korkaklar! Koca koca taşlardan yaptıkları saraylarına, kalelerine sinen krallar ve hanlar, kalabalık ordularına rağmen asla cesur olamadılar. Karanlık Ülke’ye karşı yürüyebilenler sadece tunç yürekli, çelik bilekli Türklerdi. Yeryüzünü karanlığa çevirmek, toprakları kanla sulamak isteyenlere karşı geceyi pusatlarının ışıltılarıyla aydınlattılar. Onlar, içlerinde bozkırın vahşi kurdunu taşıyan, Gökbörü’nün yolunda ölüme yürüyenlerdi. Her şeyi ulusları, toprakları ve soyları için yaptılar. Gelecek, pusatlarının ucundaydı. Toprağa düşen her damla lanetlenmiş kan, acunun geleceğini aydınlatan bir meşale olacaktı! Gök Tanrı’nın orduları, o gece, Tamu’nun pençelerine karşı cenk etti. Acunu dize getirenler, Karanlık’ın ordularını yok ettiler…
  • Fikret Cömert
    insan sesi mp3 - Türkçe
    8 Ayrım
    181,16 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Şebnem Ulusan
    Ne ki o? - Ben - Yeni bir ben - Özgür bir ben - Korkularımdan, kaygılarımdan bağımsızlaşmış bir ben - Hafiflemiş bir ben - Omuzlarımdaki kin ve öfke yüklerini atmış bir ben - Referansımı dışarıdan içeriye taşımış bir ben - İçimdeki ışığın yolumu aydınlatmasına izin vermiş bir ben - Mutluluğa doğru; - Yaşam neşesine doğru; - Bütünsel başarıya doğru koşan bir ben - Neoben!
  • Nermin Bezmen
    insan sesi mp3 - Türkçe
    62 Ayrım
    875,09 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Jale Anıl
    Uyandığında yanında yatan adamı tanımadı. Anlayamadı neler olduğunu. Utançla bağırıp çağıracak oldu, kendilerini koruyacak birilerinden medet umarak. Neler olup bittiğini anladığında çok geç olmuştu artık. Sevdiği ihanet etmişti ona. Hem de ne ihanet. Bir başkasını sevse üzerine, bağrına taş basardı ya da başının çaresine bakardı. Ama satmıştı onu sevdiği. Hem de ne satmak. Yıllarca çalışsa hürriyetini zordu geriye alması; Beyoğlu’nun arka sokağındaki evlerden birinin malı olmuştu artık. Yoksullukla boğuştuğu hayatından kurtulmak için çocuklarıyla birlikte geri dönüşü olmayan bir yola çıkan bir konsomatris; yıllar sonra karşılaşan eski âşıklar; tek arzusu dağda kaybolan, rüyalarına girerek “Kurtar beni!” diyen babasının cesedine ulaşmak olan genç bir dağcı; Beyoğlu’nun kuytuluklarının sahibi sokak çocukları; yazdığını yaşamak uğruna, kahramanının nasıl hissedeceğini görmek için intihar provasına girişen bir yazar… Zengin-fakir, mutlu-mutsuz, arzulu-vazgeçmiş, yalnız-kalabalık kırk kahraman… Nermin Bezmen Kırk Kırık Küp’le hayatın tam içinden seçtiği kahramanlarının hayatına şefkatli bir ayna tutuyor… Onları kaderin bir sonraki hamlesine teslim etmeden önce incelikle fotoğraflarını çekiyor…
  • Necib Mahfuz
    insan sesi mp3 - Türkçe
    12 Ayrım
    105,33 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Figen Barsbay
    Yirminci yüzyılın ilk yarısında, Kahire; varlıklı, dul bir kadın: Ain hanım. Şımartarak büyüttüğü oğlu İzzet, arkadaşı Hamdun, ikisinin de âşık olduğu güzel Bedriye ve bahtsız Seyyide; bütün bir mahalle ve o mahallede Mısır’ın saklı yüzü. Necip Mahfuz, Aşk Zamanı’nda okurunu umutsuz bir aşkın çevresinde ördüğü entrikalara, yeraltı örgütlerine, örtünmeye mahkûm kadınların cesaretle adım attığı tiyatro ve gösteri dünyasına götürüyor. Gerçekleşmeyecek hayallerin peşinde koşan, yolunu tesadüflerle ören ve kendi tercihi olan yalnızlığın içinde avunmaya çalışan amaçsız ve hedefsiz İzzet, en yakınlarının kaderini değiştirecek adımı attığında bu seçimin yalnız onlara değil kendine de ihanet olduğunu çok sonra anlayacaktır. Kulüpteki odasına kapanıp hayatını gözden geçirmeye başladı. İlk kez değildi, ancak duyguları altüst olmuştu. Önceleri boşluktan bunalırdı, fakat sonra o boşluğu inanmadığı bir işle doldurmuştu. Doldurmamış mıydı? Oysa İzzet ne tiyatro adamıydı ne de gece kulübü ona göreydi. “Ömrümde yaptığım işler bir şeylerden, arzuladığım şeylerden ya da intikam duygularından kaçış oldu hep,” diye geçiyordu zihninden. “Beni yoldan ilk çıkaran annemdi, tamamen iyi niyetle hareket etmişti oysa. Böyle şeyleri anlama ya da sindirme yeteneğinden yoksunum. Tek istediğim biraz huzur. Kendimle barışık olmaya ihtiyacım var.”

Sayfalar