Yazara Gore Listeleme

  • Maeve Binchy
    insan sesi mp3 - Türkçe
    27 Ayrım
    467,22 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Mehtap Tolu
    Yeni başlangıçlar heyecan vericidir. Duygular evrenseldir. Ancak değişim cesaret ve mücadele gerektirir. Sıradan insanların, sıradan hayatları... Bu Yıl Farklı Olacak, yeni başlangıçların, yeni bir yıla girmenin heyecanının yarattığı büyülü atmosferin okuru çepeçevre sarmaladığı, her satırında Maeve Binchy’nin çekici, kıvrak ve sade anlatım yeteneğinin hissedildiği on beş hikâye... Geçmişe duyulan özlemin yerini alan modern yaşamın temposu... Yeni yıl arifesinde duymaya alıştığımız klasik söylemler yerine gündelik yaşamın gerçekleri... Yeni başlangıçlar... Alınan önemli kararlar... Açığa çıkan duygular, birbirine sarılan aile üyeleri, tahammül sınırlarını test eden yıllanmış evli çiftler, eşleri ile diğer kadın arasında seçim yapan yoldan çıkmış kocalar, yetişkinlerin sorunları arasında kalan çocuklar... "Benzersiz anlatım yeteneği ve tanıdık, sıcacık üslubuyla Binchy, aşkın, hüznün, affetmenin, kuşkunun ve keşfin, umudun ve iyimserliğin evrensel öykülerini ustalıkla anlatıyor." Sunday Times "Göz alıcı, dâhice... Tüm okurlar için harika bir yeni yıl armağanı." Woman's Own
  • Nurcan Ezel Hümay
    insan sesi mp3 - Türkçe
    26 Ayrım
    231,36 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Mücella Tekeoğlu
    Toplumsal cinsiyetçiliğin hüküm sürdüğü̈ bu topraklarda kadın yazar olmak, görünmemek, duyulmamak, yok hükmünde sayılmak demek. Hele ki Anadolu’nun küçük şehirlerinde yaşayan yazarlar için bu daha da belirginleşiyor. Ülkemizde, “Bu mücadelede ben de varım” diyen ve Türk yazım hayatına değer katmaya çalışan yazarlarımızın kitapları da okuyuculardan büyük ilgi görüyor. Bu güne kadar 2’si roman 45’e yakın kitaba imza atan Yazar Nurcan Ezel Hümay’ın son yazdığı Gece Çırası adlı romanı Mu Yayınları etiketiyle yayımlandı. Yazar Hümay, tanık olduğu hayatları, hayal gücüyle harmanlayıp, her karakterde okuyucu kendisinden bir şeyler bulduğu bir roman ortaya çakırdı. Yazar, Çöl Kaplanı romanından sonra ikinci romanı olanı Gece Çırası’nı kaleme almadan önce beş yıl üzerinde çalıştı, fikrini olgunlaştırdı. Romandaki karakterlerle romanda yazıldığı gibi cumartesileri balık ekmek yedi. Oturup saatlerce sohbet etti, notlar aldı. Onların duygularını, yaşadığı acılarını güzel bir üslupla okuyucusuyla buluşturmayı başardı. Kitabın haziran ayında yapılan ikinci baskısı da tükenmek üzere. BU KİTAP ÇOK KONUŞULACAK! Hümay, yeni romanında; yoksulluk ve umut sarmalında, fırtınalı bir hayat yaşayan Nezaket ve Bedirhan’ın gurbetteki yaşam mücadelesini yalın ve ince bir süzgeçten geçirip anlatıyor. Kitap, Cide’nin mahrumiyet bölgesi denilebilecek bir köyde yoksulluğun cenderesine düşmüş bir ailenin, 8 yaşındaki kızları Nezaket’i İstanbul’da bir konağa besleme vermesiyle olaylar silsilesi başlıyor. Nezaket’in yolu yine kendisi gibi çocuk yaşta gurbete giden mobilya ustası Bedirhan’la kesişiyor. Romanda Nezaket ve Bedirhan, kendi yaşamları üstünden sevgisizliğin, kimsesizliğin, yoksulluğun, horlanmışlığın bir çocuğun sırtında açtığı ağır kırbaç yaralarını gözler önüne seriyor. Roman, birbiri ardına, beklemeyen ve sıra dışı olaylar silsilesiyle okuyucuları sarsıyor. Gerçek bir hayat öyküsünün sağlam bir kurguyla anlatıldığı Gece Çırası, okuyanların canını yakıyor. Yazar, gerçek yaşanmış hayat hikâyesini okuyucuya sunarken, kâh üzüyor kâh sevindiriyor; okuyucu, romanın sonunda ne olduğunu öğrenmek için diğer günü bekleyemiyor! Bir çırpıda romanı bitirme gereği hissediyor. Bu roman, çocukların trajik hikâyelerinden sadece bir kesiti anlatır. Nezaket ile Bedirhan’ın gerçek yaşam öyküsüdür okuyacaklarınız. Örselenmiş, ezilmiş ve gözden çıkarılmış herhangi bir dünya çocuğundan faksızdır onların yaşamları. Cide’nin bir garip köyünde yoksulluğun cenderesine sıkışıp kalan aile, henüz sekiz yaşındaki kızları Nezaket’i İstanbul’da zengin bir aileye ‘besleme’ vermek mecburiyetinde kalınca, Nezaket’in yolu Bedirhan’la kesişir. Düştükleri çukurdan ancak birbirlerine tutunarak kalkabileceklerini anlayan Bedirhan ve Nezaket, kendi yaşamları üzerinden yoksulluğun, sevgisizliğin, horlanmışlığın bir çocuğun sırtında açtığı kırbaç yaralarını gösterecekler bize. Nezaket ve Bedirhan gibi ıskalanmış bir çocukluğun mümessili olan yazarımız Hümay; yalın, gürültüden uzak, nükteli dili ve suyunu içip ekmeğini yediği topraklardan ayaklarını hiç çekmemiş her yazara mahsus içtenliğiyle kucaklayarak Cide İstanbul hattında hiç sıkmadan, gözünüzü kırpmaya fırsat vermeden sizi taşıyacak. Bu sırada yolunuza çıkan bir çiçeği, bir sokağı, bir karakteri hiç abartıya kaçmadan, özünü kaybettirmeden olduğu gibi size anlatacak. Bu romanda sizi sıkan tek şey Nezaket ve Bedirhan gibi çocukların yaşadığı dramı görüp de hayatınızın herhangi bir evresinde yüz çevirmişseniz eğer, işte bunun utancıyla yüzleşmeniz olacaktır. Romana bir ay içinde iki şiir yazıldı ve ikisi de bestelendi. Kitaptan etkilenen okur Birgül Şenel’in yazdığı şiir ile Hümay’ın yazdığı şiir, yine kitabın okurlarından film ve dizi müzikleri bestekârı Ahmet Beceren tarafından bestelendi. İki ayrı beste ile en az kitap kadar iddialı bir de klip ve film müzikleri hazırlandı.
  • Tuncer Gizem Avcısı
    insan sesi mp3 - Türkçe
    26 Ayrım
    1110,24 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Belgin Barrın
    "“YERİN KULAĞI VARDIR” DEDİKLERİNDE, KİM BİLEBİLİRDİ Kİ GERÇEKTEN DE YER ALTINDAN BİZİ DİNLİYOR OLDUKLARINI? Binlerce yıl önce, bir yılanın insana duyduğu aşkla başlayan intikam savaşı dünyayı kökünden sarsmaya hazırlanıyor. Bu kadim sırrın anahtarı, akıl hastanesinde ortadan kaybolan babasının izini süren arkeolog Yasin'in elindedir. Babasının yarım bıraktığı araştırma dosyalarında altın elementinin üzerinde fazlaca durulduğunu fark eden Yasin, bu gizemi çözmeye çalışırken kendini daha da derin bir sırrın eşiğine getirir: Aramızda yaşayan yarı insan yarı yılan varlıkların gerçekliğine! İstanbul'un tarihi sokaklarından Tayland'ın büyülü ormanlarına, Antik Mısır Piramitlerinden Tarsus'un gizemli yer altı mağaralarına uzanan nefes kesici bir macera Yasin'i bekliyordur. Takvim yaprakları 31 Aralık 2029'u gösterdiğinde ise dünyanın dört bir yanındaki metropollerin gökdelenlerinde yer alan dijital panolar, on yıllık büyük geri sayımın son saatlerini işaret ediyordur. ""Daha İyi Bir Geleceğe Kalan Süre"" sloganıyla başlatılan bu geri sayım, umut ve beklentilerle doludur. Ancak beklenilenin tam aksine, bu anın aslında kaosun korkunç bir başlangıcı olacağını kimse tahmin etmemiştir. 1 Ocak 2030 Salı: ONLARIN DÖNEMİ BAŞLIYOR! "
  • Alexandre Dumas
    insan sesi mp3 - Türkçe
    92 Ayrım
    2597,70 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Nurten Eren
    On dokuz yaşındaki gemi kaptanı Edmond Dantès, nişanlısı Mercédès’le evlenemeden haksız yere vatana ihanetle suçlanıp tutuklanır ve yargılanmadan Marsilya açıklarındaki Château d’If’e hapsedilir. Oradaki mahkûm arkadaşı Faria’dan, Monte Cristo Adası’nda saklı bir hazine yattığını öğrenir ve yalnızca kaçmaya değil, hapsedilmesinden sorumlu üç adamı mahvetmek için bu hazineyi bulup kullanmaya karar verir. Umut, adalet, intikam ve merhamet gibi temaları ele alan macera romanı Monte Cristo Kontu, ünlü Fransız yazar Alexandre Dumas’nın başyapıtlarından biridir ve dünyanın en çok okunan klasikleri arasındadır. “İnsanlar risk almaya ne kadar alışkın olursa olsunlar, tehlikeye ne kadar hazırlıklı olursa olsunlar; hayal ile gerçek arasında, planlama ile tatbikat arasında mevcut o muazzam farkı kalplerinin ürpermesiyle, vücutlarının titremesiyle anlarlar.”
  • Hâle Seval
    insan sesi mp3 - Türkçe
    12 Ayrım
    213,15 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Mehtap Tolu
    Yaşanmış yerlerin mimarisi, rengi, kokusu ve geçmişten çağrıştırdıkları, Hale Seval'in kaleminin ucunda kendine özgü bir dile dönüşüyor. Öykülerine taşınan kırılgan anların yaratıcısı, bazen Cambridge'in gotik kulelerinden sarkan sis, bazen Bozcaada rüzgarının fısıltıları, bazen de Ulu Cami'nin bahçesindeki asırlık ağaçlar. Mekanların bıraktığı izler, yazarın anlatımında yalın ve etkileyici bir şiirselliğin sesiyle yansıyor okuyucuya. İnsanoğlunun çevresiyle ilişkisinin gizemi duygulara akarken, yaşanmışlığın egemen olduğu bir öykü evreni oluşuyor. "Arka planda dursalar bile, aslında öykülerimin temel taşı ve bir anlamda benim yazmamın varoluş nedeni, köy, kasaba veya şehirlerdir," diyor. Hale Seval.
  • Komisyon
    insan sesi mp3 - Türkçe
    88 Ayrım
    717,62 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Bağcılar Mehmet Niyazi Altuğ Anadolu Lisesi Öğrencileri
  • Harun Taşcı
    insan sesi mp3 - Türkçe
    12 Ayrım
    257,87 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Dilek Aydın
    İlyada, (M.Ö 700-800) şair Homeros'un yazdığı varsayılan büyük bir destan. Sana İlyada'yı bir maymunun yazdığını söylesem bana inanacak mısın? Hayır. Ama bilmelisin ki bu olasılıksız değil. Birçoğumuzun başına imkânsız denebilecek olaylar gelmiştir. Bazılarına göre şans, kader, kısmet, tesadüf ama bana göre "Maymunun İlyada'yı yazdığı anlardır." bunlar. • 11 Eylül'de New York'un ikiz kuleleri yıkılırken New York'a giden uçakta oluşum, • Mühendislik kariyerimi çöpe atıp Hollywood filmlerinde figüranlık rollerine soyunuşum, • Kovulduğum şirketteki ofisime yönetici olarak geri dönüşüm, • Beni kovan CEO'nun bana ücretsiz liderlik eğitimi vermesi, • Sil baştan, yurt dışında dünyanın sayılı Unicorn şirketlerinden birinde global direktörlüğe kadar yükselişim, • Babamın bir hayat kurtarırken can vermesi, aynı anda dünyanın öbür ucunda uyanıp yarı uykuyla yazdığım dizeler, • O dizelerde hayatımın sürekli gerçekleşen parçalarının oluşu, • Bu kitabı yazarken bütün evrenin benimle işbirliği yapması ve • Senin şu an bu satırları okuyor olman da... Tesadüf… Öyle mi? İstatistikçiler olasılık hesabı yapadursun, Sen; birbiriyle alakasız gibi görünen olayların aslında bir bütünün parçaları olarak meydana geldiğini, kendi gerçeğini yaratırken de sonsuz parametrelerden oluşan bir birlikte yaratım sürecinde olduğunu düşün... İşte o zaman; görülebilir dünyayı anlamaya çalışmak yerine, onun içine sızıp en beklemediği yerinden zırhını delip geçer, güzel bir hileyle onun en kıymetli sırlarını öğrenebilirsin. Ve Maymun "senin için de" İlyada'yı yazar, benim için defalarca yazdığı gibi... Bu kitabı okumalı mısın? Sen bunun cevabını zaten biliyorsun.
  • Steven Pressfield
    insan sesi mp3 - Türkçe
    12 Ayrım
    148,96 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Atifet Yücel
    İlham perisinin size hiç uğramışlığı var mı? Uğrama ihtimali var mı? Peki olur da bir gün gelirse; eviniz, zihniniz, bedeniniz, kısacası siz hazır mısınız? "Yaratma Savaşı", olduğu yerde duran, erteleyen, hayal edip de harekete geçmeyen, güvensiz ve üşengeç olan herkes için. Bu durgun ve tembel ruh hali sizi giderek hayallerinizden uzaklaştırmadan, direncin ne olduğunu öğrenin. Bu kitapla birlikte, kafanızın içinde volta atan cümleler, hatta havada asılı kalanlar varsa, bilgi aldığınızın farkına bile varmadan, hepsinin dizginlenip bir bir yerine oturduğunu hissedeceksiniz. Aldığınız bilgileri evirip çevirip, hayatınız boyunca kullanabilirsiniz. Kendinizi aşmanın değil kendinizi olduğu gibi ortaya koyabilmenin yolunu öğrenin. Yaratma Savaşı, bu özelliği nedeniyle, basıldığı 2003 yılından beri, bestseller listelerindeki yerini koruyor, okuyucusu bitmiyor. Hem profesyonel hem popüler psikoloji çevrelerinde tavsiye edilmeye devam ediyor. Steven Pressfield, Amerika'nın en çok okunan savaş romanlarının yazarı. Bir yazar olarak; ilham perisinin, yaratma isteğinin ve başarı hayallerinin önündeki tek engelin "direnç" olduğunu biliyor. Hayatını dirence teslim etmiş insanların önündeki perdeyi kaldırmak adına, elinizdeki bu kitabı kaleme aldı. Yaratma Savaşı, yaratıcılığın doğasını, harekete geçmenin dirençle savaşını; mitolojiden, popüler kültüre, günlük hayatımızdan, en büyük hayallerimize kadar geniş bir alanda inceliyor. 'Yaratıcı' bir kişiliğin -ister yazar, ister ressam, ister mühendis olsun- başarıya ve mutluluğa giden yolunun haritasını çıkarıyor, cesaret veriyor. (Tanıtım Bülteninden)
  • Serhan Asker
    insan sesi mp3 - Türkçe
    20 Ayrım
    548,74 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Aytun Sezer
    “Acılar birbiriyle yarıştırılamaz, fakat bu ülke 6 Şubat 2023’te bütün tarihinin en büyük acılarından birini, belki en büyüğünü yaşadı. Serhan Asker bu acılara tanık oldu. Dahası, onları teninde yaşadı. Elinizdeki kitap acıya tanıklığın, onu teninde yaşamanın benzersiz ürünüdür. Tıpkı bir savaş güncesi gibi. Doğanın acımasızlığına karşı insanca duruşun, direnişin güncesi.” –Ataol Behramoğlu "Acıların değil bir yüzleşmenin kitabı bu. Korkunç yıkımlarla, travmalarla, kayıplarla karşı karşıya gelen insanların çaresizliğinin, direncinin, yaşamı yeniden öğrenmeye çalışmanın kitabı. Geçip giden bir afeti değil, her an, her dakika yeniden kapımızı çalabilecek bir tehdidi anlatmış Serhan Asker. Hem de felaketin tam kalbinden, hem de üzüntüyü iliklerinde hissederek, hem de o derin yası depremzedelerle birlikte yaşayarak. O nedenle hep aklımızda tutmamız, hep hazırlıklı olmamız gerektiğini anlatan bir kitap bu. Yani tam da ihtiyacımız olan bir kitap..." –Ahmet Ümit “Acı yoruldu diyor Serhan Asker; acının sürüp gittiğinin bir ifadesidir bu. 6 Şubat depremiyle içimizde kopan çığlığın, hafızamızın duvarlarındaki yankısı diye de okunabilir. Büyük felaketler karşısında dil kekemeleşse yahut acı bir çığlığa dönse de yazı zaman içinde bir yüzleşme olanağı sağlıyor. “ –Ahmet Telli
  • İsabel Allende
    insan sesi mp3 - Türkçe
    33 Ayrım
    559,16 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Kadriye Gürşimşir
    Alma’yla Ichimei’ye göre bitmek bilmeyen bir süre boyunca, karşılıklı gönderilen bu mektuplar o gizli buluşmaların yerini almıştı. Alma’nınkiler, ayrılık yüzünden acı çeken bir kadının samimi ve kederli mektuplarıydı; Ichimei’nin mektuplarıysa durgun ve billur, berrak bir su gibiydi, ama paylaştıkları o tutkulu aşk satır aralarında yürek gibi çarpıyordu. Bu mektuplar Alma’ya Ichimei’nin o zarif iç dünyasını, heyecanlarını, düşlerini, özlemlerini ve ideallerini apaçık gösteriyordu; aşk buluşmalarından çok, bu mektuplar sayesinde onu tanıyabilmiş, sevebilmiş, arzu edebilmişti. 1939’da Polonya Nazi işgaline uğrayınca ailesi sekiz yaşındaki Alma Belasco’yu San Francisco’da rahat bir yaşam süren akrabalarının yanına gönderir. Dünyanın savaşa tutuştuğu dönemde Alma ile ailenin Japon bahçıvanının oğlu Ichimei Fukuda arasında masum bir aşk filizlenmeye başlar. Pearl Harbor saldırısının ardından ABD’nin ülkedeki Japonlara muameleleri, kamplara kapatılan birçok Japon’unki gibi iki âşığın hayatını da altüst eder. Onlarca yıl sonra ortaya çıkan gizemli mektuplar, kökeni neredeyse yetmiş sene öncesine dayanan olağanüstü bir tutkuyu ortaya çıkarır. Japon Sevgili, Şilili yazar Isabel Allende’nin kaleminden kıtalara ve nesillere yayılan bir aşk, aidiyet ve kader hikayesi.

Sayfalar