Yazara Gore Listeleme

  • Baki Yasa Altınok
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    3,36 MB
    Eser Türü: Kitap
    19. yüzyıl Alevî-Bektâşî tekke şairlerinden Yanbolulu Ali Türabi Baba, İstanbul Merdivenköy Bektâşî Dergahı’nın postnişinliğini yapmış, Kırşehir Hacı Bektaş Pir Evi’nde Dedebaba Postu’na oturmuş bir gönül eridir. Aruzla ve heceyle yazdığı şiirlerin samimi ve yanık sesi, Anadolu halkının hafızasında silinmez izler bırakmış, akıcı ve anlaşılır dili şiirlerinin bestelenerek okunmasını sağlamıştır. Bu anlamda, son dönem Osmanlı Tekke şiiri içinde Divan sahibi bir şair olarak önemli bir yeri olan Ali Türabi Baba’nın şiirine daldığımızda, onun şiirinin ilahi aşkın nağmeleriyle coşkun bir ırmak gibi çağladığını görmekteyiz. Baki Yaşa Altınok’un “Türabi Divanı” üzerine çalışması, onun hayatıyla ilgili bilgileri bilimsel yöntemleri kullanarak titiz bir şekilde ortaya çıkarıyor ve eski yazıda kalmış bir Alevî-Bektâşî şiir hazinesi olan Divan’ını günümüz alfabesiyle okuma imkanı veriyor. Halimi bilmez mi ol yarim bilir bilmezlenir Geceler ah ettiğim zarım bilir bilmezlenir N’eyleyim bir rahm kılmaz aşık-ı üftadeye Kanlı zalim gör ki efkarım bilir bilmezlenir
  • metin - Türkçe
    2 Ayrım
    1,49 MB
    Eser Türü: Kitap
    Elinizdeki kitap, 1950'li yıllarda O'nun Kabataş Erkek Lisesi'ndeki öğrencileri arasında yer alan Prof. Dr. Hikmet Sami Türk'ün Necatigil hakkında değişik tarihlerde ve zeminlerde farklı sıfatlarla yaptığı üç konuşma ile iki yazısından oluşmaktadır. Anılarla Behçet Necatigil ve Kabataş Lisesi ve Behçet Necatigil başlıklarını taşıyan iki bölümde toplanan bu konuşma ve yazılar, Necatigil'in iki yönünü, şair ve öğretmen kimliklerine ışık tutmaktadır.
  • Şükrü Günbulut
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    3,35 MB
    Eser Türü: Kitap
    Kitapta, Anadolu'da, 1240'dan 1970'lere kadar, 66 başkaldırının öyküsü, bunlardan 52'sinin üstüne söylenmiş, 160 kadar şiir var. (Babailer ve Şeyh Bedreddin'den, son başkaldırılara kadar). Ayrıca, Anadolu'da, adları bilinmeyen başkaldırıcılara yakılmış türküler, Türkiye dışındaki Türklerin ve Avrupalıların, kendi ayaklanmacılarına söyledikleri ağıtlar da eklendiğinde kitaptaki şiirler 200'ü geçiyor. Öykülerini ve çoğunun türkülerini bildiğimiz 66 başkaldırı içinde, daha iyi, daha hakça bir dünya için, bilim ve aydınlanmaya dayalı olanlar, yalnızca dört şiir var. Diğerleri az çok kişisel sorunlar veya batıni amaçlar peşinde. Bu dört başkaldırının, tarih içinde dağılımı da ilginç. 1240'tan 1900'lere kadar Anadolu'da bilim ve aydınlanmaya dayalı başkaldırı yok. Bu tür kımıldanmalar 1970'lerde, Cumhuriyet belli bir olğunluğa ulaştıktan sonra çoğalıyor. Bu tablo bize, Anadolu'da Selçuklulardan başlayıp, Osmanlılarla süren, halkın büyük ezilmişliğini ve kulluk geleneğinin halk üzerindeki yıkımını gisteriyor. Bu gelenek, bilimsel düşüncenin ortaya çıkmasını engellediği gibi, akla, bilime dayanan bir aydınlığın peşine düşmeyi de olanaksız kılmış. Kitapta, Osmanlı sarayı ve taşrası da, ayaklananlar açısından inceleniyor.
  • İbrahim Tüzer - Muhammed Hüküm
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    6,19 MB
    Eser Türü: Kitap
    Edebiyat sosyolojisinin eser, yazar, okur ve basım - yayın - dağıtım arasındaki ilişkiler üzerinden ilerleyen yapısı, günümüz karmaşık toplumlarını anlayabilmek için oldukça önemli imkanlar sunmaktadır. Kavramları kurcalayarak onlarla ilgili derinlikli ve tartışmalı alanları irdeleyen Edebiyat Sosyolojisi, diğer taraftan bilimsel bir bakış açısıyla işaret ettiği veri ve analizlerle edebiyat araştırmalarının da önünü açabilecek bir konuma gelmiştir. Bugünün dünyasından topluma ve edebi esere yansıyan piyasa, reklam, tüketici, üretici gibi kültürel ve bireysel farklılıkların oluşturduğu birçok ilişki, edebiyat ve sosyoloji birlikteliği ile açığa çıkarılıp anlamlandırılabilmektedir. Bu toplumsal bağların ardında eserlerin içeriğindeki sosyolojik veriler de başlı başına edebiyat sosyolojisi kavramı için bir yönelim oluşturabilmektedir. Diğer taraftan estetik olanın ihmal edilmeden yer verildiği edebi eserdeki tip, karakter, mekan, zaman, dil - üslup gibi unsurların her biri, toplum ve edebiyat arasındaki ilişkinin okunabileceği önemli bağlantı yollarıdır. Bu kitap, sözü edilen yönelimleri bir arada değerlendirme gayretiyle kalem alınmıştır. Edebiyat hayatın bir yansımasıdır. yargısının etrafındaki sorulara tatmin edici cevaplar vererek edebiyat ve hayat arasındaki ilişkiye dikkat çekmek; yerli bir edebiyat sosyolojisinin oluşması adına imkanları yoklamak ve edebî metinlerin anlam alanlarının derinleşmesinde edebiyat sosyolojisinin katkısını belirlemek temel çıkış noktasıdır.
  • Prof. Dr. Cemal Kurnaz
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    9,64 MB
    Eser Türü: Kitap
    Ben Türk şiirini gül-i ra'nâya benzetiyorum; yarı sarı yarı kırmızı... Halk ve divan geleneğinden beslendiği için iki renkli. Rengini, kokusunu bizim havamız, suyumuz ve toprağımızdan alan, bizim besleyip büyüttüğümüz bir gül. Edebiyatımızı doğru anlayabilmek için önce zihnimizdeki ikiliği kaldırma-mız gerektiğine inanıyorum. Türk kültürü, tarihi ve sanatı gibi edebiyatı da bir bütün. Şiir de bu bütünlük içinde gelişimini sürdürüyor. Farklı estetik çizgilere sahip olmakla birlikte, ortak bir kültür birikimine yaslanan halk ve divan edebiyatlarımızın müşterekleri tahmin ettiğimizden çok daha fazla. Şimdiye kadar ısrarla farklı taraflarına dikkat çekildiğinden bu ikisinin biri birine zıt ve tamamıyla farklı edebiyatlar olduğu sanılmış, arada uçurumlar yaratılmıştır. Ben bunun böyle olmadığını örnekleriyle ortaya koymaya çalıştım.
  • Freida Mcfadden
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    1,94 MB
    Eser Türü: Kitap
    On bir yaşındaki Nora Davis odasında ödevlerini yaparken babasının bodrumda kadınları öldürdüğünden bihaberdi. Ta ki polisler gelene kadar. O günlerin üzerinden yıllar geçmişti. Babası ömrünü parmaklıklar ardında çürütürken Nora başarılı bir cerrah olmuş, sessiz, yalnız bir hayat sürmeye başlamıştı. Kimse babasının ünlü bir seri katil olduğunu bilmiyordu. Nora da bunun böyle kalması için elinden geleni yapmaya kararlıydı. Fakat bir gün hastalarından birinin öldürüldüğünü öğrenecekti. Üstelik genç kadın, Nora’nın babasının kurbanlarını öldürdüğü o eşsiz, korkunç yöntemle öldürülmüştü. Birileri Nora’nın kim olduğunu biliyordu. Birileri bu dehşet verici suçun cezasını onun çekmesini istiyordu. Ancak Nora, babası gibi katil değildi. Polisler onu suçlayamazdı. Bodrumuna bakmadıkları sürece…
  • Harriet Muncaster
    insan sesi mp3 - Türkçe
    5 Ayrım
    50,50 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Demet Polat
    Yarı vampir, yarı peri! Benzersiz ve çok eğlenceli! Isadora Moon çok özel çünkü herkesten farklı! Annesi peri, babası vampir… Isadora da yarı peri, yarı vampir! İkisinden de özellikler taşıyor. Kar perisi olan teyzesi onları ziyarete gelip sihirli kar yağdırınca Isadora çok seviniyor çünkü karda oynamaya bayılıyor. Kendisine sihirli kardan yeni arkadaşlar yapıyor. Ama o da ne? Sihirli kar erimeye başladı. Bakalım Isadora yeni arkadaşlarını erimeden önce kurtarabilecek mi? 20’den fazla ülkede yayımlanıyor, çocuklar bayılıyor!
  • Britney Spears
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    416,93 MB
    Eser Türü: Kitap
    “KÜÇÜK BİR KIZKEN, LOUISIANA’DAKİ EVİMİZİN ARKASINDA YER ALAN SESSİZ ORMANLARDA şarkılar söyleyerek saatlerce yürürdüm… Eve dönmeden önce, özenle düzenlenmiş bir bahçenin içinden ve bir yüzme havuzunun yanından geçerek komşumuzun evine uzanan yola sapardım. Isıyı hapsedip tenimde enfes bir his yaratacak şekilde sıcacık kalan küçük ve yumuşak çakıl taşlarıyla dolu bir taş bahçeleri vardı. O taşların üstüne uzanır, gökyüzüne bakarak ve hem aşağıdan hem yukarıdan gelen sıcaklığı hissederek, Hayatta kendi yolumu çizebilirim. Hayallerimi gerçekleştirebilirim, diye düşünürdüm.”
  • Jack Ketchum
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    1,30 MB
    Eser Türü: Kitap
    “Komşu Kızı, vadettiği dehşeti yerine getiriyor, tek solukta okuyacaksınız.” —STEPHEN KING Çağdaş ekstrem korku edebiyatının en sarsıcı kalemlerinden Jack Ketchum, gerçek bir olaydan esinlenerek yazdığı Komşu Kızı ile insan ruhunun en karanlık sınırlarında dolaşarak suskunluğun ve baskının kalıcı izlerini gözler önüne seriyor. Sessiz bir Amerikan banliyösü. Çocuk çığlıklarıyla dolu arka bahçeler, güven dolu evler. David, o yazı asla unutamayacaktı. Chandler ailesinin yanına sığınan Meg ve küçük kardeşi Susan’ın hayatına girmesiyle, masum oyunların yerini bastırılamayan bir kâbus almaya başladı. Çünkü Ruth Chandler’ın bodrum katında, insan doğasının en acımasız, en çarpık yüzü ortaya çıkıyordu. Bu delilik, Ruth’un üç oğluna ve nihayetinde tüm mahalleye bulaşacaktı. Bütün bu vahşetin tek tanığı, on iki yaşındaki David, vahşete ortak olmak ya da karşısında durmak arasında bir karar vermek zorundaydı. Acıyı bildiğinizi mi sanıyorsunuz?
  • Johannes G. Deckers
    insan sesi mp3 - Türkçe
    13 Ayrım
    201,41 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Mesut Bayındır
    Erken Hıristiyan ve Bizans sanatı, temelde Avrupa ortaçağı ve modern çağ sanatıyla sıkı bir ilişki içindedir. O dönemde yaratılan imgeler hâlen dünya çapında Batı medeniyeti olarak adlandırılan kültürel kimliğin temel unsurlarından biri olmakla birlikte, Ortadoğu ve Afrika Hıristiyanlığını şekillendirmiş, Batı İslam mimarisi ve süsleme sanatının da ilham kaynağı olmuş ve onu beslemiştir. Münih Ludwig Maximilian Üniversitesi’nde Bizans Sanatı Profesörü olan Johannes G. Deckers, bu çalışmasında Hıristiyan sanatının kökenlerini ve Bizans estetiğinin yüzyıllara yayılan etkilerini ele alırken ikonaların dini ve siyasi rolü, bazilika ve merkezi planlı yapıların mimari programları, Bizans şehirlerinde sanatın kamusal alandaki yeri gibi detayları da göz ardı etmeyen zengin bir anlatı sunuyor. Ayrıca özenle seçilmiş görsellerle dönemin renklerini sanat ve tarih meraklılarıyla buluşturuyor.

Sayfalar