Yeterince uzun bir süredir, felsefecileri yakından gözledikten sonra, kendi kendime diyorum ki: Bilinçli düşünmenin büyük bir bölümü hala içgüdüsel etkinlikler arasında sayılmalı, felsefece düşünme bile; nasıl kalıtsal olanla, "doğuştan olan" konularında düşüncelerimizi değiştirdiysek, burada da değiştirmeyi öğrenmeliyiz... Bütün mantığın görünüşteki özerk izleyişinin gerisinde de, değer biçmeler, daha açık söylersek, yaşamın belli türlerini korumak için fizyolojik gereksinimler bulunur... Öyleyse diyelim haydi, özellikle insan değildir, "her şeyin ölçüsü"...
"Nietzsche'nin her yazdığı stratejik'tir-düz Lojistik'teki anlamıyla: Bir 'meydan savaşı'nın nasıl kazanıla'bileceğine, bir düşman'ın nasıl 'yenile'bileceğine, yöneliktir- bir sorunun nasıl çözülebileceğine...
Çünkü Nietzsche'nin her yazdığı 'perspektif'lidir: Belirli bir açıdan bakılınca nasıl görünüyor, diye düşünür, bir konuyu ele aldığında".
Oruç Aruoba