Yazara Gore Listeleme

Aklın Uçurumunda, Sabahattin Ali, Ahmet Haşim, Şükûfe Nihal, Peyami Safa, Nâzım Hikmet gibi edebiyatımızda iz bırakmış birçok ismin yaşam hikâyesinin bilinmeyenlerini aktarırken bu sanatçıların karakterlerinin psikolojik altyapısını da okurlara sunuyor. Sanatçıların hikâyelerini ortaya çıkaran çıplak insan doğasına, varoluşun çetin koşullarında şekillenen iç dünyalara bu portreler aracılığıyla tanık oluyoruz. Aklın bize oynadığı oyunların arkasındaki öyküleri dinliyoruz. Tramvalar ve sanat arasındaki yaratıcılık bağı birbiriyle ne derece ilişkili? Daima pusuda yatan ruh; acı, şefkat, aşk, ölüm gibi olgular karşısında nasıl dönüşüyor ve bu dönüşümden neler doğuyor? Ayrıca bu kitapta, anlatılan yaşam öyküleri dışında Fransız Lape Hastanesi’nin kuruluşundan Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ndeki Düşünen Adam heykelinin hikâyesine kadar psikoloji dünyamızda önemli yeri olan mekânların da hikâyelerini okuyacaksınız.

ÖMRÜ RAMAZAN OLANIN AHİRETİ BAYRAM OLUR Kemal Özer, modern dünyanın dayattıklarına inat Ramazan ruhuna uygun beslenme anlayışını sofralarımızın baş köşesine buyur ediyor. Bu sofra sadece bir arınma değil aynı zamanda ebedî bir bayramın müjdecisi. “Günümüzde insanlar hem iftar hem de sahurda diğer günlerden daha fazla yiyerek orucun sıhhatine zarar verebiliyor. Ramazan’a 75 kilo giren bir kimse Ramazan’ı kilo alarak tamamlıyorsa veya bayrama hâlâ 75 kilo olarak ulaşıyorsa, o kişi orucun kendisine sağlayacağı yararlardan bedenini mahrum etmiş demektir. Bilakis bedenin istirahat ve arınma hakkını engellemiş ve kendine zulmetmiştir. Şayet Ramazan ayı ile diğer aylar arasında hem fizyolojik hem de ruhî bir değişim olmayacaksa oruç tutmanın bir mânâsı olabilir mi? Kullarının aç kalmasından Allah’ın hâşâ bir menfaati olmadığına göre, oruç tutarak aç kalmamız maddî ve mânevî bir arınma sağlamayacak ise niye kendimizi bazı nimetlerden mahrum edelim ki? O hâlde orucu nasıl tutmalı? Orucun maddî ve mânevî arınmasından nasıl yararlanmalı? Normal günlerde çoğu kimse için iki öğün yeterken oruçlu iken dört beş öğün yemekten nasıl korunabiliriz? Bu soruların cevabını Ramazan sofralarımız ile tüketme biçimimizi gözden geçirerek verebiliriz.”

Modern Türk şiirinin ustalarından Cemal Süreya’nın ikinci eşi Zühal Tekkanat’ın anılarından yola çıkan kitapta sıkıntı ve mutluluk dolu yaşamlarının yumaklaştığı bir yaşam öyküsü anlatılıyor.Aydan Ay, aşklarıyla ünlü Cemal Süreya’nın yaşamında bilinmeyenlere ışık tutarken, şairin yapıtını besleyen yaşam kaynaklarını da sergiliyor. Zühal ile Cemal, Broy Yayınevi Üvercinka dizisinin ilk kitabı olarak okurlarla buluşuyor. Arka kapakta şu anlatım yer alıyor: Aragon, “Mutlu Aşk Yoktur” demişti. Bakalım bu kitapta, nice acı ve sevinçlerden süzülüp gelen anılar mutlu bir aşka tanıklık edebiliyor mu? Buna okurlar karar verecek... (Tanıtım Bülteninden)

Bipolar bozuklukları olup olmadığını düşünen insanlar için daha kesin olabilecek alternatif teşhislerin çeşitliliği konusundaki farkındalık yetersizdir. Doğru teşhis doğru tedaviyi almanın ilk basamağıdır. Psikoeğitim psikolojik rahatsızlıkları bulunan insanlara sunulan eğitimdir. Amacı hastanın ilgili hastalığı anlamasını ve daha etkin şekilde mücadele etmesini sağlamaktır. Ayrıca hastanın güçlü yönlerini, kaynaklarını ve mücadele etme becerilerini güçlendirmesine yardımcı olmaktadır bu sayede sağlık ve sıhhatlerinin sağlanmasına etkin bir şekilde katılmaktadırlar.  Dr. Haycock karmaşık bir konuyu herkesin anlayabileceği basit bir dille anlatarak harika bir iş çıkarmıştır. Sade, anlaması kolay bir dille belirtileri betimlemekte, tarihçesini, nedenlerini, tedavileri anlatmakta ve bu bozuklukla yaşamayı açıklamaktadır. Bipolar bozukluğun teşhis ve tedavisinde karmaşık birçok etmen bulunmaktadır. Bunlar aile üzerindeki etkileri, yanlış teşhis ve alternatif tanıları, madde bağımlılığı, yaratıcılık, ilaçla tedavi ve alternatif tedavileri içermektedir. Bu rahatsızlığı olan veya sevdiği insanın bu rahatsızlıktan muzdarip olan birinin sahip olabileceği mümkün olan her türlü endişeye işaret etmektedir. Umarım bu kitap bipolar hastalar ve aileleri için çaba sarf eden genel tıp doktorları, psikiyatrist, psikolog, sosyal hizmet uzmanı ve terapistlerin ilk tercihi olur. Bu kitap sadece zaruri bir bilgi kaynağı olmakla kalmıyor aynı zamanda terapi sürecine değerli bir ilave olarak da kullanılabilir.